banner565

banner472

banner458

banner457

Türkiye’nin 7 ülkede temsilcisi olan tek yerli network ajansı; Puck-Global

Puck Global Ajans Başkanı Haluk Erkmen, “Rusya, Ukrayna, Katar, Azerbaycan, Gürcistan, Japonya ve Dubai’de franchise şubeler oluşturarak bu ülkelerdeki A sınıfı ajansları kendi ismi altında birleştiren Puck Communications, Türkiye’nin uluslararası network’e sahip ilk ve tek reklam ajansı oldu ve bu yenilenmeye paralel Puck Global adını aldı” diyor.

AJANS 01.03.2017, 08:46 28.02.2017, 22:30
7516
Türkiye’nin 7 ülkede temsilcisi olan tek yerli network ajansı; Puck-Global
Sektördeki değişikliklere ve dijital dönüşüme hakim “yeni nesil ajans” perspektifinde hizmet veren Puck Global, bugün Türkiye’nin 7 ülkede temsilcisi olan tek yerli network ajansı olma özelliğini taşıyor. Ajans, farklı kategorilerde 25 markaya hizmet veriyor. Albaraka, Tadelle, Sarelle, Aksigorta, Hobby Kozmetik, Mitsubishi Electric bunların bir kısmı…
Puck Global Ajans Başkanı ve Kreatif Direktörü Haluk Erkmen, “Reklamcılık çağdaş bir sektör; günde ve anda olanı iletişimcinin iyi bilmesi, analiz etmesi ve yaratıcı fikre dönüştürmesi gerektiğine inanıyorum. Yeni nesil ajans bize göre yenilikçi mecralarda doğru ve etkili iletişimi içeriyor” diyor. Erkmen, sosyal medya ve PR (halkla ilişkiler) bunun bir kısmını oluştursa da asıl farklılıklarının “iletişimin her alanında yenilikleri takip etmek ve bu mecralara kreatif çözümler önermek” olduğunu söylüyor. Erkmen, 2015 yılında yaptıkları Tadelle kampanyasının buna iyi bir örnek olduğunu kaydediyor:  “Vine dünyasını reklama taşıyarak marka gençleşmesine büyük katkı sağladık ve dünyada reklamcılık adına bir ilki gerçekleştirdik. Reklamın iki başarı ölçütünü birbiriyle dengeli olacak şekilde yukarı taşımak gerek. Bunların ilki ve en önemlisi; iş sonuçlarına, bilinirliğe ve dolaylı yoldan satışa katkı. İkincisi ise ödüle layık görülecek kadar yaratıcı olması. Puck Global’i rakipleri arasında öne çıkaran, bu iki ölçütü ustalıkla pratiğe geçirebilmesi.”
“Yaratıcılık iş sonucuna hizmet etmelidir”: Haluk Erkman, reklamda başarının aslında hem reklam ajansı hem de reklamveren açısından uzun vadede kalıcı etki olduğunun altını çiziyor: “Burada kısa vadeli, nokta atışı işlerden daha ziyade markaya uzun soluklu ne kazandıracağına bakmak doğrudur. Yaratıcılık, iş sonucuna hizmet etmelidir. Çünkü markalar zihinlerde yaratılır, ürünler ölse bile marka yaşamaya devam eder. Reklam sektörü güncelden ve gündemden çok hızlı etkilenir ve her kriz spekülasyonunda öncelikli olarak kesintiye uğrayan yatırım kalemlerinin başında gelir. Burada reklamverenlerin kararları, reklam ajanslarını da zora sokabiliyor. Bu anlamda marka-ajans ilişkisinin uzun vadeli planlanması, kampanyaların başarısını belirleyen unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.”
“Markalaşma, çok iyi planlanması gereken uzun vadeli bir konudur”: Haluk Erkmen, “Marka olma süreci uzun ve zahmetli bir yolculuktur. İletişim sürekliliğine ihtiyacı vardır. Birçok markanın, marka olabilmek için kısa yolları tercih ettiğini sıklıkla gözlemliyorum” diye konuşuyor. Ses getirebilecek, çok konuşulacak bir reklam peşine düşüldüğüne ama bu yöntemin markalaşma sürecinde sağlıklı olmadığına dikkat çekiyor: “Negatif algılanan bir sabun köpüğü etkisi sağlıyor. Markalaşma, çok iyi planlanması gereken uzun vadeli bir konudur aslında. Medyayı iyi bilmeyi ve kullanmayı gerekir. Reklamı neden, kime ve ne zaman yapacağına iyi karar vermeli ve süreklilik esasına dayandırmalısın. Yoksa bir su birikintisinde sadece oltayla, iğne olmadan balık avlamaya çalışmaya benzer. Oysa yakalamak istediğin balık türünü belirler, ona göre olta seçer, doğru mevsiminde doğru yere olta atar, bunu da günlere yayarsan başarı şansın kesindir. Bu süreç sonunda marka olmayı başarabilirsin. En tercih edilen, en güvenilir ve her yerde bulunan bir ürünün varsa marka olabilirsin. Kendi ürününün kategori ismi olarak anılıyorsa o zaman artık marka olarak gelebileceğin en üst noktadasındır.”
Haluk Erkmen, kampanyaya liderlik edecek ajansın yetkinliğinin önemine işaret ediyor: “Sosyal ve geleneksel medyaya, markanın tüm dinamiklerine, tüm kanallarına, iletişimin bütün inceliklerine hakim olması elzem.” Erkmen, ajans tarafından bakıldığında marka mesajını, kampanya konseptini ve sürekliliğini reklam ajansı tayin ettiği için süreci yönetmesinin ve liderlik etmesinin daha verimli olduğunu belirtiyor. Erkmen, reklamveren pazarlama iletişiminin bütün araçlarını iyi yönetebiliyorsa süreci reklamverenin de yönetebileceğini aktarıyor: “Çokuluslu şirketlerde biz bunu da deneyimledik.”
“Zorluklardan fırsat doğar”: Erkmen, 10 yıl önce farklı bir ajansta genç ve başarılı bir reklamcıyken ekip arkadaşı Kerem Özkut ile mottolarının “Zorluklardan fırsat doğar” sözü olduğunu söyleyor: “Mesela; ‘bütçe yok’ veya ‘müşteri fikri kabul etmiyor’ gibi. Bugün hâlâ bu söze inanıyorum. Puck’ta biz bu yıl olabilecek zorlukları önceden görüp önlemler alıyor ve bunları pozitife çevirmeye çalışıyoruz.”
Puck Global olarak özellikle ilk yıllarda Rixos Hotels yurtdışı lansmanları, Türkiye Tanıtım Projesi, Mitsubishi Electric için Daiko Tokyo ile işbirliği gibi önemli uluslararası kampanyalar yaptıklarını anlatıyor: “Bu doğrultuda, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Katar, Dubai, Gürcistan, Japonya’daki iş ortaklarımızla daha fazla fırsatlar yaratabilmeliyiz. Bizim networkümüz bu alanda hizmet veriyor fakat bu hedef tek başımıza ajans olarak başarabileceğimiz bir süreç değil. Yerli markalarımızı da yurtdışı fırsatlarını kollamaya teşvik ediyoruz. Birçok markamızın dünya çapında hizmet verebileceğine inanıyoruz.”
Haluk Erkmen, ajansın kuruluş öyküsünü de paylaşıyor: “Ajansımız, 2010 yılında PuckDesign adı altında bir animasyon stüdyosu olarak kuruldu. 2012’de İHK Holding’in Kurucusu Halil Korkmaz ile ortaklığımız başladı ve iş tanımımızı değiştirerek uçtan uca hizmet veren tam bir reklam ajansı haline geldik. Global kimliğimiz de aynı dönemden itibaren oluşmaya başladı aslında.”
Haluk Erkmen, ajans seçiminde KOBİ’lere ise şunları öneriyor: “Uzun ve zahmetli yolculukta öncelikle doğru yol arkadaşı seçmek gerekiyor. Doğru reklam ajansı sadece konkur ile seçilmez, öncelikle doğru insanları seçmelisiniz. Kimyanız uyuşmalı. Ajansın uzun vadede başarı eğrisi, reklamverenin de geleceğini tayin edecektir.
Özetle; ajansları cv’lerine göre seçmek gerekir. Seçtiğiniz reklam ajansı, markanıza katkı yapacak veya markalaşmanızı sağlayacak, markayı kendi markası gibi sahiplenebilecek, samimi, açık ve net ilişki kurabileceğiniz yer olmalı.”

Yorumlar (0)