banner565

banner472

banner458

banner457

İnşaat sektörüne damga vuracak 10 yeni küresel trend

KPMG, inşaat ve altyapı sektöründeki trendlere ilişkin değişim ve gelişmeleri inceleyen raporunu yayımladı. “2017 Altyapı Sektöründe Gelişen Trendler” başlıklı rapora göre siyasi belirsizlikler, sosyal beklentiler ve hızla değişen teknoloji, yatırım ve finansman modellerini değiştiriyor.

DOSYA 01.04.2017, 08:48 31.03.2017, 15:47
10979
İnşaat sektörüne damga vuracak 10 yeni küresel trend

KPMG’nin ‘2017 Altyapı Sektöründe Gelişen Trendler’ raporunda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde politik belirsizliğin devam edeceği ve bununla birlikte fonlama güçlüğünün oluşacağına ilişkin beklentilere yer verilirken; teknolojik değişimler, projelerden finansal getiriye ek olarak beklenen çevresel fayda, kamuda şeffaflık beklentilerinin alt yapı sektörünün geleceğini temelden etkileyeceği belirtildi. Yeni trendleri değerlendiren KPMG İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, “Dünyada altyapı ihtiyacı giderek artmasına rağmen bu talebi karşılayacak finansman bulunamıyor. Dolayısıyla finansman konusu yeni araçlarla aşılmaya çalışılıyor. Örneğin; Türkiye’de son dönemde gündemde olan Varlık Fonu, altyapı finansmanı için bulunan çözümlerden biri. Kamu-özel kesim işbirliği bir süredir zaten bu kapsamda kullanılan bir araçtı. Yine altyapının bedelini kullanıcının ödemesi de öne çıkan trendlerden. Ancak yatırımcılara verilen minimum kullanım taahhütleri ile büyük projelerde bu kısmen sağlanabiliyor ve finansman yükünü yine kamunun üstlenmesi gerekebiliyor” dedi.

Ünal, 10 küresel trendi şöyle anlattı:
- Enerji, ulaşım ve teknolojinin bütünleşmesi daha da belirginleşecek.
- Popülist gündemler altyapı pazarlarını sekteye uğratabilir: Pek çok ülkenin hükümet politikalarında altyapıyla desteklenen popülist gündemlere doğru bir yönelme olması, başlıca üç ‘alt’ trendi de beraberinde getirecek gibi görünüyor. İlki, altyapı bütçelerinin artırılmasına ihtiyaç duyulacak olması. Raporda bu durumun çoğunlukla vergi mükelleflerinin vergileri ile finanse edilecek projelerin, bütçelerde açıklar oluşturmasının muhtemel olacağı değerlendiriliyor. İkinci alt trend olarak uluslararası tecrübeye sahip oyuncular yerine yerli oyunculara öncelik veren korumacı politikaların öne çıkması gösteriliyor. Son alt trend ise altyapı önceliklerinde hem daha popüler varlıklara ve ‘önce insan’ projelerine, hem de altyapı geliştirmeyi hızlandıran yeni teknoloji ve modellere doğru yönelinmesi olarak ortaya çıkıyor.
- Müşteri davranışının anlaşılması, altyapı yatırımlarının anahtarı olacak.
- Yatırımcılar sadece finansal getiriye değil, sosyal ve çevresel etkilere de önem vermeye başlayacak.
- Teknoloji daha fazla altyapı verimliliği sağlayacak ve değer yitirme riskini artıracak: Bu yıl, altyapı sahiplerinin ve operatörlerinin sağlam teknoloji planları geliştirmeye ve rekabet üstünlüğü kazanmak ile yatırımlarından olabildiğince hızlı geri dönüş elde etme arasında bir denge kurmaya odaklanacakları tahmin ediliyor. Ayrıca bazı hükümetlerin ‘teknoloji takip ediciler’ olmaktan ‘teknoloji öncüleri’ olmaya yönelmeleri ve bu sayede hem vatandaşlarıyla daha yakın iletişim kurup hem de altyapılarının verimliliğini artırmaları bekleniyor.
- Yeni yatırım yaklaşımlarında, mevcut altyapılardan daha fazla fayda elde etmeye odaklanılacak: Gelişen ülkelerde, kapasiteyi artırmak için temel altyapı seçeneklerine başvurma ihtiyacı halen sürüyor. Gelişmiş ülkelerde ise altyapı sahiplerinin gelişmiş performans, kapasite, güvenilirlik ve hizmet sunumu sağlayacak daha küçük yatırımlara odaklanmaları bekleniyor. Ayrıca özellikle şehir yönetimlerinin, çeşitli sektörlerdeki yoğun talebin daha iyi yönetilmesine yardımcı olacak davranışları nasıl teşvik edebileceklerini düşünmeye başlayacakları tahmin ediliyor.
- Hükümetler finansman paradigmasına çözüm bulmanın yollarını arayacak: Günümüzde hükümetlerin kullandığı iki tip altyapı yatırımı finansmanı yöntemi var; vergiler yolu ile ödeme ya da kullanıcıların yatırımı finanse etmesi. Mevcut iki yöntemden birini seçmek pek çok altyapı yatırımının finansmanına çözüm sağlarken kullanıcıların yapacağı ödemenin altyapı yatırımının maliyetini karşılamadığı durumlarda, finansman yetersiz kalıyor.
- Finansman geliştirme imkanları, temellerine dönebilir: Hükümetlerin artık sadece bir finansal anlaşma yapmaktan ziyade o anlaşmaya konu altyapının sağlayacağı faydalara da odaklanmaları gerekecek. Hükümetler, proje ilerledikçe riskleri yatırımcılara devredebileceklerini hatta projeyi tamamen satabileceklerini bilerek, altyapı programlarının ilk aşamalarında daha fazla risk almaları gerektiğini anlamak zorundalar.
- Getiri arayışının, yatırım piyasalarındaki bütünleşmeyi tetiklemesi bekleniyor: Önümüzdeki yıl, getiri arayışının devam etmesiyle birlikte farklı yatırımcı tipleri arasındaki ince çizgi de giderek kaybolacak.
- Altyapı küreselleşmesi devam edecek: Altyapının küreselleşmesi kısaca altyapı yatırımlarını hayata geçiren müteahhitlerin ve altyapı yatırımlarını finanse eden sermayenin küresel olması ile açıklanabilir. Bu iki ana kalemdeki küreselleşme altyapı yatırımlarını rekabete açarak daha uygun bütçelerle daha kaliteli altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesine olanak sağlayacak. Altyapı oyuncuları küresel kapasitelerini artırma ve ulusal sınırların dışına çıkma konusunda daha iştahlı olacak.

Gayrimenkulde ‘Sertifika’ dönemi başlıyor
Resmi Gazete’de 2016 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren Gayrimenkul Sertifikası, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) öncülüğünde hayata geçiyor. Gayrimenkul Sertifikası’nın detayları, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan ve Vakıf Yatırım Genel Müdürü Kemal Şahin’in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda paylaşıldı. Buna göre, gelir paylaşımı modeliyle TOKİ ve Makro İnşaat işbirliğiyle inşa edilen Park Mavera 3 Projesi’nin belli bir kısmı, paylara bölünecek ve paylar, inşaatın teslim süresi olan 36 ay boyunca Borsa İstanbul’da işlem görecek. Bölünen paylar doğrultusunda inşaatın teslim süresi olan 36 ay boyunca Borsa İstanbul’da işlem görecek sertifikalarla dileyen herkes projeye ortak olabilecek.
TOKİ Başkanı Ergün Turan, “Bu projenin tamamlanmasında garantör TOKİ’dir. Uygulama bu hali ile bir ilk olmakla birlikte modelin altyapısında idaremizin çok güçlü bir birikimi ve tecrübesi bulunmaktadır.  TOKİ son 14 yıl içinde Gelir Paylaşımı Modeli olarak tarif ettiğimiz bir modeli hayata geçirmiş ve başarılı sonuçlar almıştır. Bu kapsamda TOKİ ve iştiraki olan şirketler, şimdiye kadar yaklaşık 110 bin konut üretmiştir. Yeni hayata geçireceğimiz Gayrimenkul Sertifikası Sistemi de bizim açımızdan Hasılat Paylaşımı Modeli’nin bir üstüne çıkarak, küçük yatırımcılara alternatif yeni bir yatırım modeli sunmaktır. Gayrimenkul Sertifikası modeli ile sadece TOKİ değil, artık vatandaşlarımız da bu projeye ortak olabilecekler” diye konuştu.

Kentsel Dönüşüm projeleri için yeni bir finansman yöntemi
Gayrimenkul Sertifikası’nı, “Bir gayrimenkul projesinin yatırımcılardan elde edilecek fonlarla finanse edilmesine ve böylelikle yatırımcıların projeye sertifikaları nispetinde ortak olmalarına olanak tanıyan bir sermaye piyasası aracı” olarak tanımlayan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, sertifikaların bu özelliğiyle gayrimenkul geliştiriciler için alternatif bir finansman yöntemi, yatırımcılar içinse gayrimenkule dayalı kazanç elde etme imkanı sunan bir yatırım aracı olduğunu belirtti. Ertaş, sistemin işleyişinin 2 ayrı mekanizma üzerine kurgulandığını belirterek, “Elinde yeterli sayıda gayrimenkul sertifikası bulunan yatırımcılar sertifikaları karşılığında diledikleri gayrimenkul veya işyerinin sahibi olabilecek, elinde yeteri kadar sertifikası olmayan veya mülk talep etmeyen yatırımcılar ise sertifikalarına konu olan yerlerinin ihraççı tarafından piyasa koşullarında satılmasından sağlanacak satış tutarının sertifikaları oranında kendilerine dağıtılmasını tercih edebilecek” diye konuştu.

3. İstanbul’da vade farkı ödemeden ev sahibi olun
Başakşehir Belediyesi güvencesiyle Al Zamil, Seha Yapı, Adese, Fuzul Yapı işbirliğiyle oluşan ASAF İş Ortaklığı tarafından hayata geçirilen 3. İstanbul, kampanyasını bir ay daha uzattı. 3. İstanbul’un yüzde 5 peşinat ile 60 aya kadar yapılan taksitlendirmelerde vade farksız, 120 aya kadar yapılan taksitlendirmelerde ise sadece 0.45 vade farkı ile cazip ödeme kolaylıkları sunan kampanyası, gördüğü büyük ilgi ve gelen yoğun talep üzerine 1 ay daha uzatıldı. Mart ayı başında başlatılan kampanya, 30 Nisan Pazar gününe kadar geçerli olacak. 3. İstanbul’da toplamda 116.000 metrekareye yaklaşan proje arazisinin 85.000 metrekaresi, yeşil alanlar, yürüme yolları, spor alanları gibi sosyal donatılara ayrıldı.

3S Firuze Konakları’nda yaşam 2018’de başlıyor
3S Kale Holding’in Avcılar’da inşa ettiği 3S Firuze Konakları’nda yaşamın 2018 yılında başlaması hedefleniyor. İnşaat alanı ve konut adedi itibarıyla Avcılar’ın E-5 aksındaki en büyük projesi olan 3S Firuze Konakları’nda 523 adet konut ve 45 mağaza yer alıyor. 3S Kale Holding Genel Müdürü Alp Gürün, bölgenin en özel ve iddialı projelerinden biri olan 3S Firuze Konakları’nın Avcılar’ı bir cazibe merkezi haline getireceğini söyledi. 3S Firuze Konakları, 1+1'den 4+1'e kadar farklı daire seçenekleri içeriyor.

Ferko Line’da ofislerin yüzde 25’i satıldı
Gayrimenkul sektörüne kazandırdığı nitelikli projeler ile öne çıkan Ferko’nun İstanbul’un gelişen ticaret merkezi Kağıthane’de 120 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği Ferko Line Projesi’nde ofislerin yüzde 25’i şimdiden satıldı. 105 bin metrekare toplam inşaat alanında 4 blok ile yükselen, bünyesinde 192 ofis, 38 adet ticari alan ve 173 oda kapasiteli Four Points by Sheraton Oteli’ni bulunduran Ferko Line’ın inşaat süreci, planlamanın bir ay önünde ilerliyor.

Gayrimenkul Sertifikası Park Mavera 3’te başlıyor
Gayrimenkul Sertifikası’nın ilk uygulandığı proje olan Park Mavera 3 hakkında bilgi veren Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, “Park Mavera 3; 723 daire ve 31 adet cadde mağazasından oluşan karma bir proje. Park Mavera 3, İstanbul’un en hızlı gelişen ilçelerinden biri olan Başakşehir ilçesinin yeni merkezinde yer almaktadır” diye konuştu.
Projenin çevresinde ihalesi ve yapımı başlamış, Botanik Şehir Parkı, Başakşehir yeni meydanı, resmi kurum alanları, şehir hastaneleri, üniversite gibi büyük ölçekli yatırımlar yer alıyor. Ayrıca ulaşım açısından da fazla alternatif imkana sahip olan proje, 3. Çevreyolu Bağlantısı, Kuzey Marmara Otoyolu Bağlantısı, 3. Havalimanı Yolu Bağlantı Kavşakları’na rahat bir bağlantı imkanı sunuyor. 

Yorumlar (0)