banner565

banner472

banner458

banner457

İZODER Başkanı Levent Pelesen: “Sağlıklı ve güvenli evlerde yaşamak herkesin hakkı”

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1985 yılında aldığı kararla ilan ettiği ’13 Ekim Dünya Konut Günü’ dolayısıyla bir açıklama yapan İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Herkese yetecek konut üretimi ve çevreci kentleşmenin daha da önem kazandığı günümüzde; sağlıklı ve güvenli evlerde yaşamak tüm insanların hakkı” dedi.

DOSYA 01.11.2017, 08:46 31.10.2017, 18:04
7661
İZODER Başkanı Levent Pelesen: “Sağlıklı ve güvenli evlerde yaşamak herkesin hakkı”

Tüm dünyada hükümetlere ve yerel yönetimlere insan yerleşiminin önemini hatırlatmak amacı ile Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ‘World Habitat Day’ ülkemizde ‘Dünya Konut Günü’ adı altında kutlanıyor. İnsan yerleşimi ile ilgili konuların tümünü içeren Dünya Konut Günü, her yıl bir konu veya sorunlardan birine vurgu yapıyor.

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, ‘Dünya Konut Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, ‘’Barınma, tüm insanların hakkıdır. Dünya Konut Günü, bu hakkı tüm insanlığa hatırlatmak için ilan edilmiş bir gündür. Barınma hakkı bilincinin geliştirilmesi için daha çok çalışmalıyız. Her birey için yeterli konut üretimi gerçekleştirmeli, çevreye duyarlı kentleşmeye özen göstermeliyiz’’ dedi. Barınma ihtiyacını karşılarken doğa ile barışık olabilmenin sırrının yine doğada gizli olduğunu ifade eden Levent Pelesen, “Barındığımız ya da bizleri koruyan alanları oluştururken doğa ile uyumu yakalayan canlıları örnek alırsak; daha sağlıklı, güvenli ve en önemlisi doğaya saygılı yapılar meydana getiririz” diye konuştu.

İZODER olarak, çevre dostu yapıların en önemli unsuru haline gelen ‘yalıtım’ konusunda kamu ve kamuoyunu bilinçlendirmeyi görev edindiklerini belirten İZODER Başkanı Levent Pelesen, şunları söyledi: “Yalıtım bilincini yaygınlaştırmak amacıyla 24 yıldır faaliyet gösteren ‘Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER’ olarak; günümüzde, dünyanın en önemli gündem konuları haline gelen ‘enerji’, ‘çevre’ ve ‘istihdam’ kavramlarıyla direkt ilişkili bir sektörü temsil ediyoruz. Yalıtım sektörü, önemli ölçüde enerji ithal eden Türkiye ekonomisi için kritik önem taşıyor. Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar, pasif evler gibi konseptlere yönelmiş durumda. Türkiye’nin, İklim Değişikliği Paris Anlaşması’ndaki gibi uluslararası taahhütlerini yerine getirmesi, binalarda enerji verimliliği açısından yalıtımın sağlıklı gelişmesi yaşamsal önemdedir.

Ayrıca ülke olarak tüm binalarımızın depreme karşı  dayanıklı hale getirilmesi için su yalıtımı hayati önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra hızlı kentleşmenin en önemli sorunlarından biri haline gelen kontrolsüz ses ve gürültüye karşı ses yalıtımı uygulamalarıyla başta çocuklarımız olmak üzere sağlığımızı korumalıyız. Yangına karşı ise en hızlı ve en güvenli şekilde yangın mahallinin terk edilmesini sağlayacak önlemler yangın yalıtımı ile mümkün olacaktır.

Daha güvenli, sağlıklı, konforlu ve çevre dostu yapılara kavuşmamız için ülke olarak yalıtım bilincini artırmalıyız.”

MİNT Çağlayan Türkiye’de EDGE’e başvuran ilk konut projesi oldu
Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunların giderek arttığı bugünlerde sürdürülebilir bina konsepti günümüzün kaçınılmaz bir ihtiyacı haline geldi. Yapılan araştırmalar, enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ının, su tüketiminin ise yaklaşık yüzde 30’unun binalardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Enerji, su ve hammadde kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak hayata geçirilen MİNT Çağlayan,  yakaladığı tasarruf rakamlarıyla Türkiye’de Dünya Bankası kuruluşu olan IFC tarafından geliştirilen  EDGE sertifikasına başvurmaya hak kazanan ilk proje olma başarısını gösterdi.

MİNT Çağlayan tasarım aşamasından itibaren enerji, su ve hammadde kaynaklarını en verimli kullanacak şekilde planlandı. Bu süreçte özellikle tasarımda en iyi uygulamalar tercih edilerek malzeme ve sistem seçimleri verimlilik ve konfor kriterleri düşünerek yapıldı. Bu kapsamda yapılan uygulamalar sonucunda, MİNT Çağlayan’da EDGE, enerji kategorisinde yüzde 25, su kategorisinde yüzde 25, malzeme kategorisinde ise yüzde 40’ın üzerinde iyileştirme sağlanması hedefleniyor.

Tarihi semte yakışır proje: Nidapark Bomonti
Tahincioğlu imzasıyla İstanbul’un 100 yılı aşkın tarihi semti Bomonti’de hayata geçirilen lüks konut projesi Nidapark Bomonti projesinde satışlar başladı. Farklı bölümlerden oluşan ve mülk sahiplerine şehrin kalbinde konforlu yaşam alanları sunan Nidapark Bomonti’de dairelerin 3 yıl sonra teslim edilmesi planlanıyor.

Nidapark Bomonti projesi; Nidapark Bomonti Teras, Nidakule Bomonti Ofis, Nidapark Bomonti Kule, Nidapark Bomonti Meydan, Nidapark Bomonti Suit olmak üzere 5 bölümden oluşuyor. İstanbul ve tarihi yarımada manzarasını gözler önüne seren Nidapark Bomonti Kule’de 1+1’den 4.5+1’e kadar daire tipleri bulunuyor. Nidapark Bomonti Teras ise geniş terasları ve yatay yerleşimiyle iç bahçedeki peyzaj alanıyla keyifli bir ortam sunarak 1+1’den 4+1’e kadar değişen daire tipleriyle alternatif sunuyor.

Yeni yaşam projesi: Makyol Santral
Türkiye’nin taahhüt sektöründe uluslararası markası Makyol, 50 yılı aşkın deneyimiyle geliştirdiği yeni yaşam projesi Makyol Santral’i yatırımcıların ilgisine sundu. Bahçeşehir-Esenyurt bölgesinin en avantajlı lokasyonunda bulunan Makyol Santral, 16 bin 906 metrekare arsa üzerinde 5 bloktan ve 407 daireden oluşuyor. Makyol Santral, 7.500 metrekare alana sahip peyzajı ve sosyal kulüp deneyimini yeraltından yer üstüne taşıyan yeni nesil sosyal kulüp-yaşam alanı, merkezi lokasyonu, özgün tasarımı ve getiri potansiyeli ile yatırımcıların yeni gözdesi olacak.

Kaba inşaatı tamamlanan Makyol Santral, 2019’un ilk çeyreğinde yani bir yıla yakın bir zaman içerisinde daire sahiplerine anahtar teslimi yapmayı hedefliyor. 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak üzere farklı daire tiplerinin yer aldığı Makyol Santral, 407 daire ve ticari alanlarında bulunduğu, en yükseği 23 kat olmak üzere 5 bloktan oluşuyor. 

Yorumlar (0)