banner565

banner472

banner458

banner457

01.02.2015, 08:30 14133

Ekonomide 2. Hamle

Türkiye 2001 ekonomik krizinden radikal bir dönüşümle çıkmıştı. Bu dönüşümün bir yönü, sistemin finansal yönlendirme mekanizmalarının bağımsızlaştırılması, diğer yönü de piyasanın ana damarlarının tıkanmış noktalarına stent yerleştirilmesiydi. Bu dönüşümle birlikte ekonominin kan dolaşımı hızlandı, bankacılık sistemi güçlendi ve belli bir istikrar kazandı, ihracat patladı, kalp krizi yaşanmadan büyük bir küresel krizin içinden geçildi ve 2015 yılına gelindi. Bu dönem aynı zamanda, yıllık ortalama 5.7 büyüme getirdi ve gürbüz bir ekonomik hacme ulaşıldı.
Yaşanan 15 yıllık dönüşüm süreci  Türkiye ekonomisi açısından aynı zamanda dünya ekonomisinin esas karakteriyle uyumlaşma süreciydi ve tam bir küresel entegrasyonla sonuçlandı. Bugün  dünya ekonomisiyle birlikte yeni bir dönüşüm döneminin eşiğindeyiz.
Türkiye  açısından bu yeni dönüşüm, gürbüzleşmiş ekonominin  kılcal damarlarını genişleterek kan dolaşımının debisini yükseltmek anlamı taşıyor. Bunun için bir 2. Hamle’ye  ihtiyaç var. Bu hamle, kılcal damarlara inen bütünlüklü dikey bir reform sürecini zorunlu kılıyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıkladığı 25 ÖNCELİKLİ DÖNÜŞÜM PROGRAMI ile adına “2. Hamle” dediği, yeni bir dönemi başlattı. Bu süreçte, her biri mikro ölçekli reform niteliğinde olan  binden fazla uygulama planı bulunuyor.

“2. Hamle”de teşvik sistemine, Ar-Ge ve inovasyona, işgücü piyasasına, beşeri sermayenin becerisine ve yüksek düzey bilgi formasyonuna, Afro-Avrasya odaklı çevre dinamiklerle ilişkilere, yüksek katmadeğer üretimine kaldıraç olacak stratejik bütün alanlara uygulama bazında el atılacak. Her birimizin bizzat kanında hissedeceği zincirleme etki ve dönüşümleri 2. Hamle döneminde yaşacağız.

Bu noktada şu kavrayışa ihtiyacımız olacak: Öncelikli Dönüşüm Programları ve Eylem Planları işveren, işçi, mühendis, tekniker, danışman, organizatör, profesör, CEO, STK vb. gibi, 77 milyon insanımıza teorik olarak dokunuyor ve arkasında siyasal irade mevcut. Şartel’e de basıldı. Ancak  “fiili dokunuş”, biz harekete geçtiğimiz zaman gerçekleşmiş olacak. Bu nedenle, yöneticiler ve karar vericiler başta olmak üzere  hepimiz, Hükümet’in açıkladığı Dönüşüm Programları’nı ve Eylem Planları’nı dikkatlice incelemeliyiz. Bize dokunmasını istediğimiz uygulamaları titizlikle seçmeli ve projelerimizi buna göre hazırlamaya başlamalıyız.

TOSYÖV Başkanı olarak bu genel fotoğrafın içine bir KOBİ parantezi yerleştirmeyi gerekli görüyorum. Başbakan Davutoğlu, KOSGEB destekleri kapsamında KOBİ’lere 5 müjde verdi. Besbelli ki 2. Hamle döneminde KOBİ’lere peş peşe daha onlarca müjde verilecek. Demek ki 2. Hamle döneminin mikro reformları 3 milyona yakın KOBİ’mizin her birine değecektir. Bu bağlamda, 12-13 Mart tarihlerinde İstanbul’da yapacağımız 11. KOBİ Zirvesi özel bir önem kazanıyor. Zirve’de KOBİ’lerin gündemini ayrıntılarıyla ve yetkin uzmanlarıyla tartışıp 2. Hamle döneminin yol haritasını çıkaracağız.

Türkiye büyük oynamak istiyor. Bunun gerçekleşebilmesi, hepimizin, günlük sıkıntıları hızla aşarak kendimize yeni bir strateji çizmemize bağlı.

İşbirliği ve güçbirliği ile başarılı olacağımıza inanıyorum.

Yorumlar (0)
banner557