banner565

banner472

banner458

banner457

KOBİ’lere finans kaynakları

Hükümet’in KOBİ’lere yönelik gerçekleştirdiği yeni teşvik ve destek düzenlemeleri Türkiye finans sektörünü de harekete geçirdi.

FİNANS 01.12.2016, 08:57 29.11.2016, 17:24
17272
KOBİ’lere finans kaynakları

Hükümet’in 2017-18’de izlemeyi kararlaştırdığı “açık bütçe” politikasına, bankalar da faizleri düşürmek suretiyle ayak uydurdular. Yeni yıldan itibaren KOBİ’lerin finansmana erişim yolları hem çeşitleniyor, hem de genişliyor.
Türkiye’de ekonominin bel kemeğini oluşturan küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) en önemli sorunu finansmana erişimdir.  Bu sorun KOBİ’lerimizin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Finans piyasasında payı düşük KOBİ’lerimizin büyük kısmı gelişemeyerek yarışta geri düşüyor, kurulduktan sonraki kritik  ilk 5 yıl içinde kapanmak zorunda kalıyor.
KOBİ’lerin temel finansman sorunlarına yakından baktığımızda şu nokta dikkatlerden kaçmıyor; KOBİ’ler finans dünyasındaki gelişmeleri yakından takip edemiyor, oto finansman imkanları kısıtlı, kredi alımlarında karşılaştıkları teminat sorunları, kredi hacimlerinin düşük olması, sermaye piyasasına girememeleri ve diğer benzer sorunlar güçlü bir finansal yapıya sahip olmalarını engelliyor. Özellikle de ticari geçmişi olmayan yeni girişimlerin, küçük ölçekli firmaların ve az gelişmiş bölgelerdeki işletmelerin finansmana erişimi daha da zorlaşıyor.
Ancak sorunun çözümü noktasında hem bankacılık sektörü, hem banka dışı finasman modelleri, hem de kamu ile birlikte yarı kamu nitelikli STK’lar  canhıraş bir çalışma yürütmektedirler. Konuya yakından bakmak adına güncel rakamları hatırlamakta fayda var. Buna göre BDDK’nın Eylül 2016 raporuna göre Türkiye’de 34 mevduat, 13 kalkınma yatırım ve 5 katılım bankası olmak üzere 52 sektör temsilcisi bulunuyor. Yine bu dönemlere göre sektörün toplam 11 bin 926 şubesi, 211 bin 673 istihdamı bulunuyor. Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Eylül 2016 döneminde 2.534 milyar TL olarak gerçekleşti. Eylül 2016 döneminde kredi tutarı 1. 61trilyon TL olurken mevduat tutarı 1.34 trilyon TL, mevduatın krediye dönüşüm oranı ise 1.20 oldu. Eylül 2016 döneminde; ticari ve kurumsal krediler 802 milyar TL, KOBİ kredileri 405 milyar TL ve tüketici kredileri ve kredi kartları 403 milyar TL olarak gerçekleşti.
Bankaların KOBİ’lere ilgisi ise yaklaşık 15 yıldır aralıksız devam ediyor. Bankaların büyük bir ağırlığında ‘KOBİ Bankacılığı’ yapısı kurulmuş durumda. Sektör ürün ve hizmetlerle KOBİ’lerin ilgisini artırmaya çalışırken izledikleri politikalarla sadece KOBİ’lerin finans ihtiyacını karşılamaktan ziyade müşteri ilişkileri stratejileriyle her anlamda destek ve danışmanlık hizmeti vermeyi tercih ediyor. Birçok sektör temsilcisi kurum, mobil, internet, web siteleri, çağrı merkezleri ve TV kanalları üzerinden KOBi’lere yedi gün 24 saat hizmet sunarak rekabeti zorluyor. Hatta bazı bankaların KOBİ’lere yönelik özel uzmanlar yetiştirdiği ve uzmanlar aracılığıyla KOBİ’lerin sorunlarına çözüm sağlamaya çalıştığı görülüyor. KOBİ’ler de maliyetlerini en aşağı tutan, iş ortağı gibi çalışan bankaları ağırlıklı tercih ediyor.
Katılım bankaları KOBİ’yi ‘paydaş’ olarak görüyor
TKBB Başkanı Melikşah Utku, katılım bankaları olarak müşteriden çok paydaş olarak gördükleri KOBİ’lerin ülke ekonomisi bakımından öneminin farkında olduklarını ve bu kapsamda çalışmalarına devam ettiklerini söylüyor. Halihazırda katılım bankaları tarafından KOBİ’lere sunulan finansman ürünleri arasında:
- KGF Destekli Krediler

- Eximbank Sevk Öncesi İhracat Kredisi

- KOSGEB Destekli Krediler

- Kar Payı Destekli Yatırım Kredileri

- Finansal Kiralama

- Sektörel Kredi ve Destek Paketleri

- Dünya Bankası Kaynaklı Krediler

- DBS Fatura Teminatlı Kredi
gibi pek çok ürün sayılabiliyor. Utku ayrıca İslam Kalkınma Bankası aracılığı ile “ITFC kredileri” ve Suudi Arabistan İhracat Programı (SEP) aracılığı ile de “SEP kredileri” gibi yurtdışı kaynaklı kredilerin KOBİ’lerin istifadesine sunulduğunu aktarıyor. Utku, “Katılım bankalarımız her zaman olduğu gibi reel sektörü desteklemeye devam edecek ve ülke ekonomisinin çarklarının dönmesine önemli katkı sağlayan KOBİ’lere desteğini sürdürecektir” diyor.
Utku KOBİ’lerin finasmana erişimde yaşadığı zorlukları ve çözüm yolunu ise şöyle anlatıyor: “KOBİ’lerin finansmana erişiminin önündeki en temel engel bankalar tarafından talep edilen kredi koşullarıdır (komisyon, kar oranı, vade vb.) Bu durumun en büyük sebebi KOBİ kredilerindeki yüksek takip oranı ve KOBİ’lerin kredi değerliliğinin mali tablolar üzerinden sağlıklı belirlenememesidir. Bu kapsamda katılım bankaları KOBİ’leri uzaktan mali tablolar üzerinden anlamak yerine onların faaliyetlerini ve sorunlarını yakından inceleyip uygun çözümler üretmeye çalışmaktadır.”
Utku, katılım bankaları olarak KOBİ’lerin finansmana ulaşımını kolaylaştırmanın öncelikli amaçları olduğunu belirterek, “Bu kapsamda çalışmalar yapılmakta, faizsiz bankacılığa uygun pek çok yenilikçi ürün ve hizmetler katılım bankalarınca KOBİ’lere sunulmaktadır. Ayrıca diğer ülkelerdeki faizsiz bankacılık ürünleri incelenerek iyi uygulamalar katılım bankalarınca Türk KOBİ’sinin istifadesine sunulmaktadır. KOBİ’lerin finansmana erişiminde kamu, özel sektör ve finans sektörünün işbirliği gerekli görünmektedir. Devletin gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi (Basel 2’yle gelen yenilikler gibi) ve destek mekanizmalarını (KGF, KOSGEB, EXİMBANK gibi) hacmini arttırması, KOBİ’lerin uluslararası finansal raporlama standartlarına uyum ve kredi geri ödeme hassasiyet ve performansını arttırması, bankaların da finansman imkanlarını genişletmesi ile bu hususta önemli bir mesafe kat edilmesi mümkün görünmektedir” açıklamasını yapıyor.
Utku, küreselleşen dünyanın yeni ekonomisinde finansal sorunlarını aşamayan KOBİ’lerin ulusal/uluslararası yoğun rekabet ortamında ayakta kalamayacakları gerçeğinden hareketle ülkedeki KOBİ’lerin finansal durumlarının iyi analiz edilip, sorunlarına yapıcı, uzun vadeli, verimliliği artırmaya yönelik çözümler üretilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.
FKB, büyük resme odaklandı; gerekli destek sağlanacak
‘Finansal Kiralama’, Faktoring ve Finansman Şirketleri’ni tek çatı altında temsil eden Finansal Kurumlar Birliği (FKB), üç sektörün 2016 yılı 9 aylık konsolide verilerini açıkladı. Konsolide verilere göre üç sektörün 2016'nın ilk 9 ayında 2015'in aynı dönemine kıyasla:
- Aktif toplamı yüzde 10.5 artışla
103.577 milyon TL'ye,
- İşlem hacmi yüzde 3.1 artışla
114.133 milyon TL’ye,
- Faaliyet konusu alacakları yüzde 10.7 artışla 92.370 milyon TL’ye,

- Özkaynak büyüklüğü yüzde 16.2 artışla
15.134 milyon TL’ye ulaştı.
- Net karlılık artışı ise yüzde 13.9 olarak
gerçekleşti. 
Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Mehmet Cantekin, finansal piyasalardaki dalgalanmalar ve ülkemizin de yoğun olarak etkilendiği bölgesel jeopolitik sorunlara rağmen Finansal Kurumlar Birliği üyesi şirketlerin reel sektörü desteklemeye devam ettiklerini; ekonomiye sundukları katkıyı artırarak, büyümeyi sürdürdüklerini söyledi.  Cantekin, “Gerek ulusal gerek uluslararası konjonktürü göz önünde bulundurduğumuzda zorlu bir dönem yaşıyoruz. Bu dönem büyük resmi düzeltmeye dönük faaliyetleri artırmaya çalışmak önemli. Biz FKB olarak büyük resmi düzeltecek her türlü çalışmada üzerimize düşen sorumlulukları almaya hazırız. Risk iştahımızda herhangi bir azalma yok. Reel sektörü dolayısıyla KOBİ’leri destekleyecek her türlü ürün hizmetimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 103 şirketimizle bu yıl yüzde 10-15’lik büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz” dedi. 
FKB çatısı altındaki üç sektörü rakamları baz alarak özetleyen Cantekin, şunları söyledi: “Finansal kiralama sektörümüzün alacakları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.1 artarak 40 milyar TL seviyesine ulaştı. Satıp geri kiralama ürünü sayesinde geçtiğimiz yıl sektörün aktif büyüklüğü gözle görülebilir bir ivme kazanmıştı. Sektörün aktif büyüklüğü son 1 yılda yüzde 5.7; öz kaynakları ise yüzde 14.4 oranında büyüdü. Faktoring sektörüne baktığımızda; 2016 yılının 3. çeyreğinde işlem hacmi 86 milyar TL; alacakları ise 26.8 milyar TL olarak gerçekleşti. Sektörün aktif büyüklüğü geçen yıla oranla yüzde 9.1’lik artışla 28.7 milyar TL; öz kaynakları ise yüzde 7.8 büyüme ile 5 milyar TL olarak gerçekleşti. 62 faktoring şirketi ile faaliyet gösteren sektör, her geçen gün genişleyen ve bugün 96 bini aşan müşterisinin 86 milyar TL’lik ticaretine aracılık etti.  Finansman şirketlerine geldiğimizde ise 2016 yılı 3. çeyrek verilerini yine geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırdığımızda; sektörün büyüme ivmesinin devam ettiğini görüyoruz.  Sektörün işlem hacmi 2016 yılı 3. çeyreğinde yüzde 15.6 oranında büyüyerek, 15 milyar TL’yi aştı. Aktif büyüklüğü 30.5 milyar TL seviyesine erişirken mikro kredilerde pazara giren yeni üyelerimizle müşteri sayımız 2 milyona yaklaştı. Alacak büyüklüğü ise 25.7 milyar TL oldu.” Bankacılık dışı finans kesiminin toplam finans sektörü içindeki payı; aktif büyüklüğüne göre yüzde 3.9, alacaklara göre yüzde 5.4 ve öz kaynaklara göre de yüzde 4.9’a erişmiş durumda.
“Bu yılın zorluğu 2017’de net görülür”
Mehmet Cantekin, 2016 yılının gerek global gerek ulusal ölçekte belirsizliklerin ön plana çıktığı bir dönem olduğunu belirterek, “Risk iştahının azaldığı bir dönem olması nedeniyle zor bir yıl oldu. Bu yılın rakamlarını 2017’de kredi kalitesinde ve bilançoya yansımasında göreceğiz. Banka ve banka dışı finansal kurumlara ciddi sorumluluk düşüyor. Süreci iyi yönetmek adına 2017 yılında risk alma iştahında iyileşme yapmak zorundayız. Yoksa kısır döngüye gireriz. Var olan kredi portföyünü daha da kötüleştirmekten başka bir noktaya gitmeyiz. Çünkü var olan kredi stoğundaki bozulmanın 2017’ye daha fazla yansıyacağını düşünüyorum” bilgisini veriyor.
Katılım konseptli şirketler sektöre katkı sağlar
Mehmet Cantekin, katılım konseptli finansal yapıların Türkiye’de önemli bir gündem oluşturduğunu belirterek önümüzdeki dönem FKB içinde bu yapının faaliyet göstereceğini duyuruyor. Şu anda Turkcell Katılım Finansman’ın FKB’ye başvuruda bulunduğunu aktaran Cantekin, “Biliyorsunuz gerek hükümet seviyesinde gerek farklı noktalarda katılım konseptli finansal faaliyetleri artırmaya dönük ciddi bir ajanda var. Kamu sermayeli katılım bankaları kuruldu, faaliyetlerine başladı. Banka dışı katılım konseptli yapıların sektörümüz için önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak şunun altını çizmekte fayda var. Bu yapılar birbirine rakip değil tamamlayıcı niteliktedir. Birlik olarak elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz” diye konuşuyor.
Sektörün ürün ve hizmet yapısında önümüzdeki dönem değişiklikler olacağının altını çizen Cantekin, leasing sektörüne merkezi kayıt sistemi ve tedarik zinciri finansmanını dahil etmeye çalıştıklarını bu yeniliklerin sektöre hacimsel ve sayısal olarak artış sağlayacağını belirtiyor. Sektörün toplam işlem hacminin GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 7.4 seviyesinde olduğunu hatırlatan Cantekin, orta vadede hem sektöre sağlanan yeniliklerin hem de katılım konseptli yapıların bu oranı yüzde 10’lar seviyesine ulaştıracağını öngörüyor.
Düzenlemeler sektörün önünü açar
Cantekin sektörü derinleştirmek ve daha fazla gelişimini sağlamak adına beklentilerini ise şöyle özetliyor: “Üç yıldan kısa süreli yurtdışı borçlanmalarda bankaların sahip olduğu Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu avantajlarının leasing şirketleri için geçerli olması. Faktoring şirketlerine harç ve damga vergisi istisnasının sağlanması. Sektör kuruluşlarımızın bankalar vasıtasıyla veya doğrudan merkez bankası kaynaklarından faydalanmasının yolu açılmalı. Bankalar kullandırdıkları kredilere ilişkin ayırdıkları karşılıkları vergide gider olarak yazabiliyor, sektör olarak biz de bu haktan yararlanmak istiyoruz. Ayrıca müşteriyi tanımak adına adres paylaşımının bize de açık olmasını talep ediyoruz. Sermaye piyasası üzerindeki munzam karşılık oranlarının düşürülmesi gerekiyor.” 
İş Bankası’ndan KOBİ’lere Özel “İhracatçı Kart”
Türkiye İş Bankası, ülke ekonomisine ve işletmelere verdiği desteği, geliştirdiği yeni ödeme araçlarıyla sürdürüyor. Banka, ihracatçı KOBİ’lere yönelik “İhracatçı Kart”ı kullanıma sundu. Kart ile işletmeler, Türkiye’de ilk kez hem şirket kredi kartının tüm özelliklerinden yararlanabilecek hem de İş Bankası aracılığı ile gerçekleştirdikleri ihracat işlemlerinden MaxiPuan kazanma imkanına sahip olacak. 
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, İhracatçı Kart’a sahip olan işletmelerin, Maximum üye işyerlerinden yaptıkları alışverişlerin yanısıra İş Bankası aracılığıyla gerçekleştirdikleri ihracat işlemleri üzerinden de MaxiPuan kazanacağını, böylelikle kartın çift taraflı fayda sağlayacağını vurguladı.  Murat Bilgiç, ayrıca İş Bankası olarak, dış ticaret ve ülkenin gelişimine katkı sağlayan ticari hayatın tüm kesimlerini, gerek yeni ürünler gerekse bankanın uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimi ile desteklemeye devam edeceklerini belirtti.
VakıfBank TÜKETBİR ile protokol imzaladı
VakıfBank, Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) ile imzaladığı protokol kapsamında besicilik faaliyeti bulunan üreticilere özel yeni bir kredi kampanyası başlattı. Birlik üyeleri, kampanya kapsamında krediye kolay ve uygun şartlarda kavuşabilecek; üreticilerin işletme ihtiyaçları 18 aya varan esnek vadede indirimli faiz oranı ve düşük masraflı kampanya kredisi ile karşılanacak. VakıfBank kampanya kapsamında üreticilere TarımKart avantajlarını da sunuyor. TarımKart sahibi üreticiler yem, akaryakıt, gübre, zirai ilaç, fide, tohum, veterinerlik hizmeti gibi tarımsal girdi alımında VakıfBank tarım üye işyerlerinde 6 aya kadar faizsiz alışveriş imkanından yararlanabiliyor. VakıfBank TarımKart sahibi üreticiler tüm banka ATM’lerinden de kredi çekebiliyor.
TEB KOBİ’nin ‘Danışman Bankası’
Türk Ekonomi Bankası (TEB) 11 yıldan bu yana ‘Danışman Banka’ anlayışıyla KOBİ’lere sadece finansal destek sağlamakla kalmıyor, işlerini büyütebilmeleri, rekabette güçlenebilmeleri ve sahip oldukları finansmanı doğru kullanabilmeleri için ihtiyaç duydukları eğitim ve danışmanlık desteğini  de sağlıyor.
TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz, “KOBİ’lerin gelişimi ve rekabette güçlenmeleri için yanlarında oluyor, onların sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda orta ve uzun vadeli yatırımlarında daha dengeli bir yol izlemeleri için birçok projeyi hayata geçiriyoruz” diyor.
Boz, ‘KOBİ Bankacılığı’ alanında, KOBİ’leri geleceğin koşullarına hazırlayacak ve rekabette öne çıkmalarını sağlayacak proje ve hizmetlere odaklandıklarını belirterek, “Ekim 2016 itibarıyle bankamızın ekonomiye ve müşterilere sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan krediler toplam aktiflerinin yüzde 71’ini oluşturdu. Toplam 55.4 milyar TL’lik kredilerin yarıya yakınını Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’lere kullandırdık” bilgisini veriyor.
Boz, 2017 yılında da her yıl olduğu gibi KOBİ kredilerinde büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini söylüyor. TEB, müşterilerinin kısa, orta ve uzun vadeli nakit finansman ve yatırım ihtiyaçlarını karşılamak adına; Spot Kredi, Rotatif Kredi, Taksitli Krediler, Kredili Mevduat Hesabı (KMH), İskonto/İştira Kredileri ile Kredi Garanti Fonu (KGF) ve KOSGEB ile yapılan işbirliklerine dayanan kredilerle hizmet veriyor. TEB’in küçük işletme sahiplerine özel ürünü TEB Patron Kart’ı esnafın en çok ihtiyaç duyduğu kredilere tek bir kart üzerinden ulaşmasını sağlıyor. Taksitli Ticari Kredi, Kredili Mevduat Hesabı ve Business Kart özelliklerini tek bir kartta barındıran TEB Patron Kart ile esnaf ve küçük işletmeler, temel kredi ihtiyaçlarını en hızlı şekilde alternatif dağıtım kanalları üzerinden karşılayabiliyor. Boz, şu bilgileri veriyor: “Küçük işletme sahiplerine ve esnaflara yönelik yıl içinde dönemsel olarak düzenlediğimiz Taksitli Nakit Kredi kampanyalarıyla 100 bin TL’ye kadar, farklı tutarlar için uygun faiz koşulları ve taksit erteleme fırsatıyla uzun vadelerde kredi kullandırıyoruz. KGF ile yaptığımız işbirliği kapsamında da küçük işletme sahiplerinin finansman yükünü azaltıyor, teminatsız kredi imkanı ile finansmana erişimini kolaylaştırıyoruz.”
Turgut Boz, TEB’in KOBİ’lere elde ettikleri finansmanı nasıl kullanabilecekleri konusunda yol göstermek adına TEB KOBİ Akademi, TEB KOBİ Danışmanları gibi sektörde fark yaratan, katmadeğerli hizmetler sunduklarını hatırlatarak 11 yıldan bu yana düzenledikleri KOBİ Akademi ile il il gezerek 50 farklı ilde, 103 etkinlikle, 26 binden fazla KOBİ’yle bir araya geldiklerini kaydediyor. Boz, portföylerini klasik bankacılık formasyonundan çıkararak iki yıl boyunca özel olarak eğitim verip onları birer iş yönetim danışmanına çevirerek bugüne kadar 600 KOBİ Danışmanı yetiştirdiklerini söylüyor. TEB’in bir diğer farklılıklarını ise TEB KOBİ TV ile TEB KOBİ TV Teknolojik Çözümler Kanalı, TEB KOBİ TV Kişisel Kariyer ve Gelişim Rehberi Kanalı ile Kadın Patronun Ekranı Kanalı oluşturuyor.
İş Leasing KOBİ’nin yanında
İş Leasing 1988 yılında T. İş Bankası iştiraki olarak faaliyete başladı. Şirket kuruluşundan bugüne yatırım projelerini hızlı, doğru ve verimli bir şekilde değerlendirmek isteyen her yatırımcının güçlü iş ortağı olarak yanında yer almaya devam ediyor. İş Leasing, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde 76.6 milyon TL konsolide net kar elde etti. Konsolide aktif büyüklüğü yıl sonuna kıyasla yüzde 15 artarak 6.4 milyar TL’ye, konsolide özkaynakları da aynı dönemde yüzde 8 artarak 798 milyon TL’ye ulaştı. Şirketin net leasing alacakları 2015 yıl sonuna göre yüzde 7 oranında artarak 3.5 milyar TL’ye yükseldi.
İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat, “İş Leasing olarak her sektörde faaliyet gösteren yatırımcının değer yaratan projelerini  finanse etme faaliyetimiz devam etmekle birlikte kurumsal segmentli firmaların yatırım projeleri, yenilenebilir enerji projeleri ve özellikle iş ve inşaat makinaları ile imalat makinaları gibi ürünlerin alıcısı olan KOBİ’lerde derinleşmeyi hedefliyoruz. Her ne kadar Türkiye ekonomisinin GSMH büyüme oranı önceki yıllara göre düşme eğiliminde olsa da gelişmekte olan bir ülke olmamız nedeniyle inşaat ve üretim sektörlerinde yatırım potansiyelinin görece yüksek olduğunu düşünüyoruz” diye konuşuyor. Bolat, yılın geri kalanı için de KOBİ’lere ağırlık veren, tabana yaygın ve sağlıklı büyüme stratejilerini aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini söylüyor. Bolat, sektöre ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: “Sektör ilk  yarıda  42 milyar  TL  aktif büyüklüğüne  ve 38  milyar TL'Iik   net leasing alacağına ulaştı. 2.7 milyar TL’lik tahsili gecikmiş alacaklarımızın oranı  ise yüzde 6.5. Yıl sonunda takip rakamının yüzde 7’lere çıkacağını düşünüyoruz. Bu yıl  özellikle ikinci çeyrekte makine ve ekipman yatırımlarında taşınmazlara nispeten artış gördük. Üçüncü çeyrekte ise yatırım iştahı 15 Temmuz travması, 2. bayram ve yaz tatili ile zayıfladı. Dördüncü çeyrekte ötelenen yatırımların realize olmasını bekliyoruz. Yıl sonunda 18 milyar TL’lik yeni işlem hacmine ulaşmayı öngörüyoruz. 2015 yılında TL bazında yüzde 1.5 büyüyen sektör dolar bazında ise küçülmüştü. 2016 yılında ise TL bazında yıllık yüzde 3 büyümeye ulaşmış olacağız ama dolar bazında  yine küçülme yaşamış olacağız. 2017 yılında daha çok hızlı bir büyüme beklemiyoruz.”
‘Leasing’in özellikle makina yatırımı yapan üretici KOBİ’ler için uygun bir finansal ürün olduğunun altını çizen Bolat, ancak sektörün avantajlarının daha iyi anlatılması gerektiğini düşünüyor.
Bolat, “Finansal kiralama yöntemiyle edinilen taşıtların, karayolu taşıma yönetmeliği kapsamında özmal olarak kabul edilmemeleri nedeniyle taşıt yatırımlarının finansal kiralama yöntemiyle finanse edilmeleri pratikte çok zor uygulanan bir işlem haline gelmiştir. Bu konuda yapılacak bir düzenleme ile karayolu taşımacılığı sektörüne  de leasing ürününün sunulabileceğini düşünüyoruz” diyor.
Bolat, doğrudan üreten yatırımlara destek verdikleri için yurtdışı borçlanmalarında bankalara tanınan KKDF istisnası uygulamalarının leasing şirketlerine de tanınmasını gerektiğini savunuyor. Yapılması gerekenleri Bolat, şöyle anlatıyor: “Bu bizim kaynak maliyetimizi düşürmek suretiyle  reel sektöre daha uygun maliyetli finansman imkanı sunmamıza yol açacaktır. Aracılık maliyetlerinin azaltılması ve aynı işlem üzerinden mükerrer BSMV ödenmesinin önüne geçmek amacıyla banka dışı finansal kuruluşların bankalardan kullandıkları kredilerde BSMV’nin oranının yüzde 1’e düşürülmesi leasing şirketlerinin finansman maliyetlerini azaltacaktır.”
TROY Albaraka’da
Albaraka Türk, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ürünü olan TROY’la (Türkiye Ödeme Yöntemi) yeni bir dönem başlatıyor. 2016 yılı içinde altyapı çalışmaları tamamlanan TROY’la müşterilerine yeni bir hizmet sunacak olan Albaraka Türk, yeni kartlar için Türk ebruli motifleri üzerinde turkuaz rengini kullanacak.
Türkiye’ye özel ödeme platformu TROY banka kartlarıyla tüm Albaraka Türk müşterileri, yurtiçinde Albaraka Türk ATM’lerini kullanarak havale, EFT, para çekme, para yatırma, bakiye sorgulama, fatura ve vergi ödeme, döviz ve altın alım satımı gibi banka kartı işlemlerini kolayca gerçekleştirebilecek; alışverişlerini cüzdan ve nakit taşıma gereği kalmadan yapabilecek ve TROY logolu tüm ATM’lerde ve POS’larda kartlarını kullanabilecekler.
Albaraka Türk, TROY kart basımı için bugün 50 ülkede hizmet veren ve yılda yaklaşık 70 milyon adet ham kart üreten Austria Card’la ortaklık yürütecek.
Fibabanka ve GTECH’tan“senfoni” doğuyor
Fibabanka, GTECH işbirliğiyle ticari kullanıma sunulan temel bankacılık uygulaması hazırladı. Fiba Holding’in 7 farklı ülkedeki bankalarında ve Fibabanka’da kullanılmakta olan uygulama “Symphony” adıyla pazara açılıyor.
Fiba Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Onur Umut ve GTECH Yönetici Ortağı Levent Berkman, “Symphony Banking” uygulamasının nasıl geliştirildiğini ve hangi ihtiyaçlara cevap verdiğini açıkladı. Symphony Temel Bankacılık Uygulaması”; tüm bankacılık gereksinimlerini karşılayan, entegrasyon yeteneği çok yüksek, Kiril ve Arap alfabesi dahil olmak üzere çoklu dil desteği olan, bulut ortamında çalışabilen, çoklu banka ve şube ortamlarını destekleyebilen, kullanıcı hatalarından en az seviyede etkilenen, minimum kullanıcı eğitim ihtiyacı olan, iş birimlerinin süreçlerinin büyük kısmını kendilerinin tasarlayabilmesine olanak sağlayan bir çözüm.
Garanti’nin KOBİ müşteri sayısı 1.4 milyona ulaştı
Sektörde yılın ilk 9 ayında KOBİ’lere kullandırılan TL nakit kredi tutarı sadece yüzde 3.6 oranında artarak 334 milyar lira oldu. Garanti Bankası ise 9 ayda TL nakit kredilerde sektörün yaklaşık 3 katı kadar büyüme sağladı. Ekim sonu itibari ile de Garanti Bankası’nın KOBİ müşteri sayısı 1.4 milyona ulaştı. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, “Garanti KOBİ Bankacılığı olarak, KOBİ’lerin işletmelerini büyütmelerine yardımcı oluyor, faaliyetlerimizi de bu eksende hayata geçiriyoruz” diyor. Karadere, “Gerek ticaretten aldıkları payın artması gerekse farklı iş alanlarına yönelebilmeleri için bilgilendirme ve yeni pazar bulmaları konularında destek hizmetleri geliştiriyoruz. Dolayısıyla gelecekte de KOBİ’lerimizin finansal ihtiyaçlarını karşılamanın yanında çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz” diye konuşuyor.
Karadere, finansmana ulaşımda, KOBİ’lerin en temel sorunları olan uzun ve kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını etkin ve hızlı bir kredi süreciyle giderdiklerini belirterek, “KOBİ’lerin faaliyet döngüsünü inceliyor, stok finansmanı ve alacak finansmanı benzeri ihtiyaçları için borçlu cari hesap, spot kredi gibi ürünlerimizle 1 yıldan kısa vadelerde fonlama sağlıyoruz. Daha uzun işlemlerde ise 60 aya kadar, aylık eşit taksitli veya sektörel gereklilikler doğrultusunda değişken nakit akışlarına uygun ödeme planları içeren destek paketimizle KOBİ’lerimize destek oluyoruz. KOBİ’ler bankamız ürünlerini özellikle işyeri ve yatırım finansmanında uyguladığımız esnek ödeme planları nedeniyle tercih ediyor. Nakit ihtiyaçlarını karşılayan ürünlerimizin yanısıra özellikle dış ticaret yapan KOBİ’lerin ihtiyaçlarını karşılamak için gayrinakdi kredi imkanı da sunuyoruz” bilgisini veriyor.
Yeni girişimci ve kadın girişimcilere Garanti’den destek
Garanti diğer yandan finansmana erişimde en fazla zorluk çeken segmentten biri olan yeni girişimciler ve kadın girişimcilere 2 ayrı programda destek oluyor. “İşimi Kuruyorum Destek Paketi” kapsamında yeni iş kurmak isteyen girişimcilere, finansman desteği sağlayacak bilgilendirme hizmeti veren banka, kadın girişimciliğini gündeme getiren ilk özel banka olarak, kadın girişimcileri desteklemek ve farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalarını 10 yıldır sürdürüyor. Karadere, bu kapsamda kadın girişimcilere 10 yılda 3 milyar TL’den fazla kredi desteği sunduklarını açıklıyor. Karadere, şunları söylüyor: “KOBİLGİ hizmetleri altında yürüttüğümüz çalışmaların başında, KOBİ’ler için ulusal ve uluslararası desteklerle ilgili gerekli bilgi ve yönlendirmeyi tek bir çatı altında sunan “TeşvikBul” hizmetimiz geliyor. Garanti.com.tr/kobi altında uygulamaya aldığımız TeşvikBul bölümünde yer alan formlardaki il, faaliyet alanı, şirket kuruluş tarihi, çalışan sayısı ve yatırımın konusu gibi bilgileri dolduran KOBİ’ler, kendilerine en uygun teşvik, hibe ya da destek hakkında bilgi sahibi oluyor. Bu sayede düşük maliyetli finansal desteklere ulaşmasını da sağlıyoruz. Öte yandan ‘ŞirketKur’ hizmetimizle girişimcilerin aklındaki önemli soruları cevaplıyoruz. Girişimciler, kendilerine ve planladıkları yapıya en uygun şirket tipini bulmalarını sağlayan hizmet kapsamında, harcama kalemlerini ve ortalama kuruluş maliyetini öğrenebiliyor. Bu hizmetimizin, girişimcilerin zaman tasarrufu yapmasına destek olacağına inanıyoruz.”
Garanti, 2015’in sonunda sunmaya başladığı “GarantiTeknosor” teknolojik danışmanlık hizmetiyle ise KOBİ’lere teknik ve teknolojik konularda destek veriyor. Banka, Mayıs 2016 sonunda hayata geçirdiği “Garanti MarkaOl” ile KOBİ’lerin markalaşma ve tasarım desteğine ulaşmalarını sağlıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) tarafından kurulan “BUMED Business Angels” (BUBA) ile stratejik işbirliğine giden Garanti Bankası, Şubat 2015’te GarantiPartners platformunu hayata geçirdi. “Yeni fikirlerin gelişmesine katkıda bulunmayı ve girişimcileri her alanda desteklemeyi temel sorumluluklarımızın arasında görüyor, GarantiPartners platformuyla melek yatırımcıların oluşturduğu yatırımcı ağı ve mentorlarımız sayesinde, girişimcilere destek vermeyi amaçlıyoruz” diyen Karadere, GarantiPartners’la yeni iş kuran, yeterli sermayeye ulaşmak ve fikrini anlatmak isteyen, ancak gerekli yol ve kaynakları bilmeyen erken aşama girişimcilere ve KOBİ’lere hizmet sunduklarını hatırlatıyor. Karadere, şu bilgileri veriyor: “GarantiPartners platformu çalışmalarına, Haziran ayından bu yana Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin genişlemesine önemli katkı sağlayacağına inandığımız GarantiPartners Girişim Üssü’nde devam ediyor. Merkezde, iş kuran ya da erken aşamadaki girişimcilere fiziki ofis imkanının yanısıra mentorluk, özel eğitimler, pazarlama, iş ağı kurma gibi birçok alanda destek sağlıyoruz.” Garanti aynı zamanda KOBİ’lere, şubeye gitmeden Garanti İnternet veya Garanti Cep üzerinden destek kredisi kullanım imkanı sunuyor. Garanti Bankası’nın KOBİ müşterilerinin yüzde 63’ü gibi bir çoğunluğu dijital bankacılık kanallarını aktif olarak kullanıyor.
İkram Göktaş: “Vizyonumuz katılım bankacılığının referans kurumu olmak”
Katılım bankacılığının ülkemizdeki gelişimi, kamu yatırımları ile yeni bir boyut kazanırken sektöre katılan en genç oyunculardan olan Vakıf Katılım, hızlı bir şekilde başlattığı şubeleşme çalışmasını devam ettiriyor. Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Vakıf Katılım olarak vizyonumuzu katılım bankacılığında referans kurum olmak şeklinde belirledik. Bu vizyon kapsamında öncelikli amacımız sektörü büyütmek; hem yurtiçi hem de yurtdışında daha fazla fonu sisteme dahil etmek ve daha fazla kişiye ulaşmak. Bahsettiğim gibi Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin 2025 yılında bankacılık sektörü içerisindeki payımızın yüzde 15’e çıkması hedefiyle hazırladığı 2015-2025 Strateji Belgesi, çok önemli bir yol haritası sunuyor. Biz de sektörle birlikte büyüme hedefimiz kapsamında katılım bankacılığında pazar payımızın 2018 yılında yüzde 10’a çıkmasını ve 2023’te sektör liderliğini bize getirecek seviyeye ulaşmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Vakıf Katılım’ın ödenmiş sermayesi 805 milyon TL olup, bu kaynak tamamen T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Bunun yanında Bayezid Han-ı Sani (II.Bayezid) Vakfı, Mahmut Han-ı Evvel Bin Mustafa Han (I.Mahmut) Vakfı, Mahmut Han-ı Sani Bin Abdulhamit Han-Evvel (II.Mahmut) Vakfı ve Murat Paşa Bin Abdusselam (Murat Paşa) Vakfı da yüzde 0.25’lik küçük payları bulunuyor.
İkram Göktaş, Vakıf Katılım ile VakıfBank arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığının altını çizerek, “İki kurum da faaliyetlerini birbirinden bağımsız yürüten farklı tüzel kişiliklerdir. İsmimizde yer alan Vakıf ifadesi de Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden ve Vakıf kültüründen gelmektedir. Yüzyıllara dayanan ecdat yadigârı vakıf kültürü, kurucumuz Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün geçmiş bankacılık ve katılım bankacılığı tecrübeleri ve kamu desteği nedeniyle hızlı bir olgunlaşma ve büyüme süreci geçireceğimizi öngörüyoruz. Yeni bir banka olarak ilk etapta hızla şubeleşmek ve olabildiğince çok müşteriye temas etmek için çalışıyoruz” açıklamasını yapıyor. Göktaş, ayrıca kamu bankası olmanın verdiği güven algısı hasebiyle özellikle yurtdışı fonların Türkiye’ye kazandırılması konusunda önemli bir rol üstleneceklerini ve bu alanda sektöre önemli katkılar sağlayacaklarını belirtiyor. Göktaş, yatırım ve proje finansmanı konusunda kâr-zarar ortaklıkları ve sermaye ihraçları ile etkin rol almayı planladıklarını, Orta Vadeli Plan’da teşvik verilmesi öngörülen sektörlerde büyümeyi hedeflediklerini açıklıyor. Göktaş, şu noktalara değiniyor: “Katılım bankaları bugüne kadar ağırlıklı olarak gayrimenkul alanına yöneldiler. Biz burada farklı bir strateji izlemek istiyoruz. Bu noktada KOBİ’lerimize destek vermek böylece küçük ölçekli firmalarımıza destek vererek onların büyümesine ve ekonomiye daha fazla katkı vermelerine vesile olmak istiyoruz.”
Sektör liderliği hedefleniyor
Şubat ayında kapılarını açan Vakıf Katılım, ilk etapta Mecidiyeköy’de 7.000 metrekarelik genel müdürlüğü ve ayrıca bankacılık dünyasına örnek olması hedeflenen 1.000 metrekarelik merkez şubesiyle hizmete girdi. Bu yıl içerisinde en az 30 şubeye ulaşmayı ve en az 500 kişiye iş imkanı sağlamayı hedefliyor. Göktaş, şu bilgileri veriyor: “Bu doğrultuda ilk aşamada potansiyel müşteri sayısı ve hedef kitlenin örtüştüğü şehir ve ilçelerde ilk şubelerimizi açtık. Şu anda 8’i İstanbul’da olmak üzere farklı şehirlerde 26 şubeye ulaştık. Kısa süre içerisinde Türkiye geneline yayılmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 3 yılın sonunda müşterilerimize en az 100 şube ve en az 1.200 çalışanla hizmet vermeyi öngörüyoruz. Katılım bankacılığı sektöründeki pazar payımızın 2018 yılında yüzde 10’lar seviyesine çıkmasını ve 2023’te sektör liderliğini bize getirecek seviyeye ulaşmasını bekliyoruz. Vakıf Katılım olarak, şubeleşme programımızla bireysel müşterilerin ve KOBİ’lerin her türlü finansal ihtiyaçlarını karşılamayı ve birikimlerini değerlendirirken onlara destek olmayı hedefliyoruz.
QNB Finansbank, KOBİ’yi yol arkadaşı olarak görüyor
QNB Finansbank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan, küresel piyasalardaki belirsizliklerin hakim olduğu bu dönemde QNB yatırımı ile beraber güçlenen Banka’nın KOBİ’lerle takımlarındaki bir oyuncu gibi özveriyle kol kola çalışan, müşteri memnuniyeti prensibini odağından çıkarmadan servis kalitesini artıran anlayışı sergilemekten ödün vermediklerini söyledi. Özkan, KOBİ Bankacılığı’nda farklılaşmak adına ciddi hamlelerde bulunduklarını belirterek, “İlk 9 ay rakamlarımıza baktığımızda KOBİ Bankacılığı’nda toplam kredilerde 24 milyar TL seviyelerine ulaştık. Yılın son çeyreğinde de aynı büyüme hızında KOBİ’lere destek olmaya; KOBİ’lerin ileriye dönük yol haritaları oluşturmalarında hem danışman hem finansman sağlayan güçlü bir yol arkadaşı olmaya devam ediyoruz” dedi.
KOBİ’ye özel çözümler
QNB Finansbank’ın ‘KOBİ Bankacılığı’ndaki ana stratejisi; reel ekonominin hızına paralel olarak müşterilerinin finansal gereksinimlerine hızlı yanıt verecek ve operasyonel anlamda kendilerine kolaylık sağlayacak ürün ve hizmetler sunmak. Bu doğrultuda sürekli kendini yenileyen banka, ‘KOBİ Bankacılığı’ alanında sektöre örnek olacak uygulamalar geliştiriyor. Onur Özkan, sundukları uygulamaları şöyle anlatıyor: “‘KOBİ Rahat’ ve ‘KOBİ Tablet’ uygulamalarıyla bankacılık hizmetlerini KOBİ’ler için daha pratik hale getiriyoruz. Bankacılık sektöründe genel şikayet konusu olan şubelerdeki müşteri danışmanlarına bir türlü ulaşamama meselesine çözüm olarak özelikle KOBİ Rahat uygulamasını hayata geçirdik. KOBİ’ler artık ‘Finansçılar’ına telefonla yaklaşık 30 saniye içinde ulaşarak, bankacılık işlemlerini rahatlıkla gerçekleştirebiliyor. KOBİ TABLET uygulaması ile de müşteri bilgilerini 500 farklı parametre desteğiyle ‘Finansçı’nın bilgisine sunuyoruz. CRM odaklı uygulama ile Finansçılar şubelerini yanında taşıyor. KOBİ’leri daha yakından tanıyan Finansçılar, onların gelecekteki ihtiyaçlarını tahmin edebiliyor ve kişiye özel çözümler üretebiliyor.”
KOBİ’ye EFSE’den destek
Özkan ayrıca QNB Finansbank olarak, mikro ve küçük işletmelerin desteklenmesi için The European Fund for Southeast Europe (EFSE) ile yaptıkları işbirliği doğrultusunda 2016 yılının başından itibaren yaklaşık 2 bin krediyi finanse ettiklerini belirterek fonun yarısını da kalkınmada öncelikli bölgelerde kullandırdıklarını, EFSE ile işbirliğine devam edeceklerini anlatıyor. Sundukları ürün ve hizmetlere eklemeler olacağını öngören Onur Özkan, şu noktalara değiniyor: “2016’da çıkardığımız her üründe, sunduğumuz her hizmette müşterilerimizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduk. Gelişen teknolojiyle birlikte biz de banka olarak altyapımızı ve hizmet kalitemizi geliştirdik. 2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da jenerik olmayan, müşteri ihtiyaçlarına cevap veren ürünlerle müşterilerimizin karşısına çıkacağız. Özellikle sektörel çalışmalar ve özellikli projelerle sesimizi duyuracağız.”
Tarım ve hayvancılık sektörüne destek
Banka için tarım sektörünün kendileri için önemli olduğunu ve bu alanda yürüttükleri çalışmaları anlatan Özkan, şu bilgileri veriyor: “2016 yılında tarım bankacılığının gelişimi doğrultusunda, biz de QNB Finansbank olarak, bankacılık alanında getirdiğimiz yenilikler ve ‘Herkese bir finansçı lazım’ anlayışımız ile tarım ve hayvancılık alanında faaliyet gösteren müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel ürünler sunmaya devam ettik. QNB Finansbank olarak; alıcı ve satıcıları bir araya getiren yeni ürünümüz Tarım Kart ile tarımsal üretimi artırmaya destek olan ürün ve hizmetlerine bir yenisini ekledik. Üreticiler için tarımsal ihtiyaçlarını 6 aya varan vadelerle öteleyebilecekleri bir ödeme aracı olan Tarım Kart; mazot, gübre, tohum, yem gibi ürün tedarik eden ana firmalara da alacaklarını güvence altına aldıkları, fatura derdi olmayan bir alışveriş ortamı sunuyor. Tarımsal faaliyette bulunan her müşterimize özel olmak üzere; bitkisel üretim, hayvancılık, su ürünleri, tavukçuluk, seracılık alanlarına özel 29 farklı kredi ürünümüz bulunuyor. QNB Finansbank’ın web sayfasında ‘Tarım Bankacılığı’ uygulamaları için hazırladığımız özel alandan, tarım müşterilerimiz, tarım danışmanlarımıza ulaşılabiliyor ve özel destek alma olanağı elde ediyorlar. Tarım müşterilerimize özel kredi paketlerimizi, hasat dönemine uygun vadelerde, düşük faiz oranları ve 120 ay vadeli ensek ödeme koşullarıyla sunuyoruz.”
Ziraat Bankası’nda büyümenin motorunda reel sektör var
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası’nın daha etkin, kaliteli ve çözüm odaklı finansal hizmet sunmak ve ekonomiye olan katkılarını özellikle de içinden geçilmekte olan hassas dönemde daha da artırılmasını temin amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Aydın, “Finansal sonuçların da gösterdiği gibi verimlilik içinde istikrarlı olarak büyümek, büyümeyi krediler ve kredilerde de ağırlıklı olarak reel sektör kanalıyla gerçekleştirmek olan ana stratejimizi uygulamaya devam ediyoruz. Bu çerçevede; ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda uygun koşullarla finansman sağlama ve kaynak temin kabiliyetimizi sürekli geliştiriyoruz” dedi. Tarım sektörüne verdikleri önemi de sürdürdüklerini aktaran Aydın, aynı zamanda tüm sektörlerdeki müşterilerinin finansman ihtiyacının en uygun koşullarla karşılanması için çalıştıklarını; üretim, istihdam ve cari dengeye katkıyı, ihracatın geliştirilmesini gözeten bir kredi portföy yönetim anlayışını öncelikli kılmayı sürdürdüklerini kaydetti. Aydın, şu bilgileri verdi: “Bu çerçevede kredi portföyünün 23 milyar TL büyüdüğü ilk 9 ayda bilanço büyüklüğü 27 milyar TL artarak 3. çeyrek sonu itibariyle 330 milyar TL olarak gerçekleşti. İstikrarlı şekilde kredi ağırlıklı büyüyerek yüzde 64’ü kredilerden oluşan bir bilanço yapısına ulaşmış durumdayız. Bireysel kredilerde bir hızlanma söz konusu olmakla beraber, hedefimiz asıl büyümeyi kurumsal krediler kanalıyla gerçekleştirmek. Yılın ilk 9 ayında aktif toplamımız yüzde 9 büyürken nakdi kredilerdeki artışımız yüzde 12 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde kurumsal krediler 18 milyar TL artarken bireysel kredilerdeki artış 5 milyar TL olmuştur. Değişim projesini uygulamakta olduğumuz son 5 yıl içinde, kredilerin bilanço içindeki payını, yüzde 44’ten yüzde 64’e 20 puan artırdık. Böylelikle; ‘müşteri ağırlıklı bilanço’ hedefimizde önemli bir mesafe kat etmiş durumdayız. Proje finansmanı portföyümüzün geliştirilmesi, bir diğer öncelikli stratejimiz olarak belirlenmiştir. Taahhütlerle birlikte nakdi ve gayri nakdi proje finansman büyüklüğümüz 3. çeyrek sonu itibariyle yaklaşık 11 milyar dolar tutarındadır. Ülkemizin mal, hizmet ve enerji alanlarındaki üretim kabiliyetini, altyapısını geliştirme hedefimiz, öncelikli olmaya devam edecektir.”
210 milyar TL’si nakdi olmak üzere yaklaşık 280 milyar TL toplam kredi büyüklüğü ile sektör liderliğini sürdürdüklerini belirten Aydın, bu büyüklüğü, hem farklılaşan finansman ihtiyaçlarına uygun çözümler sunarak hem de kredi kalitesini koruyarak yönettiklerini belirtti. Aydın, “Girişimci müşteri segmentimizin uygun vade ve faiz koşullarıyla finansmana erişim kabiliyetinin artırılmasını teminen uluslararası finans kuruluşlarından kaynak teminini sürdürdük. Halihazırda bu yolla temin edilmiş finansman tutarımız yaklaşık 2 milyar dolardır” diye konuştu.
Yapı Kredi özel ürün ve hizmetlerle KOBİ’lerin yanında
Yapı Kredi KOBİ ve Tarım Bankacılığı Grup Direktörü Aslı Düzenli, KOBİ Bankacılığı’nda öncü rol üstlenmeye devam ettiklerini belirterek, “Hedefimiz KOBİ’lere sağladığımız finansal desteği artırarak hem firmaları hem de faaliyet gösterdikleri sektörleri en iyi şekilde desteklemek” dedi.
Düzenli,  ‘KOBİ Bankacılığı’ kapsamında müşterilerinin yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçlarına özel pek çok farklı kredi ürünleri bulunduğunu belirterek, “Müşterilerimize, yatırım kredilerinde o yatırıma özel ödeme planı sunarken işletme sermayesine yönelik kredilerimizde ise müşterilerin nakit ihtiyacı ile sektörlerin nakit akışına göre ödeme planı sunan finansman ürünlerimiz bulunuyor. Esnaf ve KOBİ’lerin nakit ihtiyaçlarını karşılamak için yılın belirli dönemlerinde kredi kampanyaları da düzenliyoruz. Sektörel kredilerimizin ve dönemsel kampanyalarımızın yanısıra müşterilerimizin kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılamak için faizsiz kredimiz, masrafsız kredimiz ve ödemesiz dönemli kredilerimiz de bulunuyor” diyor.
Düzenli, tüm bankacılık ihtiyaçlarını bir arada sundukları KOBİ Bankacılığı paketlerine ise bugüne kadar 250 binin üzerinde müşterilerinin üye olduğunu aktardı. Yapı Kredi’nin yoğun çalışan işletmeler için Çam ve Sedir paketleri, işlem yoğunluğu daha az olan işletmeler için Defne, turizm sektöründe faaliyet gösteren müşterileri için Palmiye ve tarım sektöründeki müşterileri için de Nar paketleri bulunuyor.

Yorumlar (0)