banner565

banner472

banner458

banner457

31.07.2017, 09:00 9010

“Gündelik sorunlardan uzaklaşmalı, strateji geliştirmeliyiz”

Değerli okurlar,
TOSYÖV ve KOSGEB katkılarıyla bu yıl XIII.’sü gerçekleştirilen KOBİ Zirvesi, her yıl çıtayı biraz daha yukarı taşımayı başaran başarılı ve etkili bir organizasyon. İş dünyasının değerli temsilcilerinin ortak hedeflerle biraraya geldiği bu oluşumda yeralmaktan KalDer olarak son derece mutluyuz. Bu yazımda zirvede de dile getirdiğim önemli hususları sizlerle paylaşmak istedim.

Türk imalât sanayinin can damarı konumunda olan küçük ve orta ölçekli işletmeler, ‘Yeni Dünya’ düzeninde varolma mücadelesi vermenin yanısıra entegrasyon, görünebillirlik, uygulanabilirlik, yönetişim, dijitalleşme, değişim, ölçeklendirme gibi birçok yeni kavram ile tanışmaktadır. Baş döndürücü bir hızla ekosistemin bu sınır tanımaz kavramlarıyla yüzleşen sanayiciler, kendilerini zorlayan bu kavramlara direnç gösterebildikleri gibi bazen de ibretlik mağlubiyetler yaşayıp, başarısız olmaktadırlar.

Şüphesiz bu deneyimler de sağlam adımlarla ilerleyebilmenin gereklerindendir. Çünkü başarısızlıklarla yüzleşme kültürü, çoğu zaman başarı öyküleri anlatımından daha aydınlatıcı ve öğretici olabilmektedir.

Halen daha geleneksel yöntemlerle yönetilmeye çalışılan işletmeler açısından düşünürsek bu sonuç sizce sürpriz mi? Ezberlerimizi bozmadan, ekosistemin yapı, işlev ve kültürünü kavramadan ‘Yeni Dünya’ düzeninin koşullarına uyum sağlamak mümkün olabilir mi?

Genç kalifiye çalışanlar, şirketlerinin yeni nesil iş yapış biçimlerini artık desteklemesini bekliyor. Bu beklentiler karşılanamayınca çalışan sadakati önemli ölçüde azalıyor. Yeni ve geleneksel iş yapış biçimlerini en doğru şekilde birarada konumlandırabilmek için şirketler, hızla dijitalleşmeye çalışıyor.

Tabii tüm bunlar olurken dijitalleşme iş yapış biçimlerini ve kurumlardaki çalışan profilini hızla değiştiriyor. Araştırmalar 2020 yılına kadar beyaz yaka çalışanların yarısının ‘freelance’ yani dışarıdan çalışan profiline dönüşeceğini söylüyor. Yine benzer şekilde önümüzdeki birkaç yıl içinde birçok işin yazılım ve yapay zekâ ile otomatikleştirileceği ön görülüyor.

Bir elektronik devi, değişim çağında BT ve iş liderlerinin nasıl birlikte çalıştığını ortaya koymak için İngiltere’de orta ve büyük ölçekli kurumlarda çalışan 132 kıdemli BT yöneticisiyle online bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma sonuçları Türkiye’deki KOBİ ekosisteminin dijitalleşmeden beklentileri üzerine işe yarar fikirler veriyor.

Araştırmaya göre masrafları düşürmek, çalışan üretkenliğini artırmak, müşteri hizmetlerini geliştirmek KOBİ’lerin önde gelen öncelikleri arasında. Kurum içinde işbirliğini artırmanın KOBİ’lerin önemli iş öncelikleri arasında yer aldığını da görüyoruz.

Yine araştırmaya göre geçtiğimiz üç yıl içinde KOBİ’lerin yüzde 77’si video konferans ve dijital işbirliği araçlarına yatırım yapmış. Kurumların yüzde 75’i Slack ve Sharepoint gibi işbirliği platformlarını kullanıyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 46’sı esnek çalışma politikalarını destekliyor. Kurumların yüzde 38’i dış kaynak kullanımına yatırım yapıyor. KOBİ’lerin yüzde 35’i sanal stratejiler ile coğrafi olarak dağıtım ekipleri yönetmek için yatırım yapmış. Kurumların yüzde 22’si ise artan sayıdaki geçici ve yarı zamanlı çalışanlar için yatırım yaptığını ifade etmiş.

Tüm bu yapılan yatırımlar, yaşanan gelişmeler dijital dönüşümün gelip-geçici bir trend olmadığını gözler önüne seriyor. O halde KOBİ’lerin günlük sorunlar içerisinde kaybolmak ya da onları arka plana itmek yerine, kendilerine ayna tutması ve sorunlarının farkına varması gerekiyor. ‘Dünya’yı sezerek, anlayarak geleceği planlamaya odaklanmalı, kaynaklarını bu plan çerçevesinde yönlendirmelidir.

Tüm ‘Dünya’nın yakından takip ettiği dijital dönüşüm aşamasını yakalamak ve çağdaş dünyada konumlanmak istiyorsak tasarım, teknoloji, ölçek, yönetim anlayışı, pazar geliştirme, sürdürülebilir üretim, ürün keşiflerini bir politika olarak ele almalı, strateji geliştirmeliyiz. 

Yorumlar (0)
banner557