banner565

banner472

banner458

banner457

Bosna Hersek Avrupa Birliği’ne Üye olmak üzere Ocak ayında başvuru yapıyor

Marmara Grubu Vakfı, Aralık ayının son günlerinde, 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi çalışmaları çerçevesinde, Bosna Hersek’e bir günlük çalışma ziyaretinde bulundu.

HABER 01.01.2016, 08:46 02.01.2016, 16:27
4259
Bosna Hersek Avrupa Birliği’ne Üye olmak üzere Ocak ayında başvuru yapıyor
Dr. Akkan Suver’in başkanlığında gerçekleşen ziyarette Bosna Hersek Konsey Başkanı başta olmak üzere devlet yöneticileriyle görüşmeler yapıldı. Bosna Hersek’in 2008 yılında imzaladığı “İstikrar ve Ortaklık Anlaşması” sonrasında ekonomik alanda gerçekleştirmesi gereken reformları hayata geçirdiğini kabul eden Almanya ve İngiltere’nin teşviki ve katkısıyla Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmak üzere Ocak ayında başvuru yapacağı öğrenildi.
Marmara Grubu Vakfı, 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi çalışmaları çerçevesinde Saraybosna’ya bir günlük çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Dr. Akkan Suver, Cengiz Güldamlası, İbrahim Aksoy, Nigar Sargan, Doç.Dr. M.Kemal Yılmaz, Oktay Yavuz ve Cüneyt Türktan’dan oluşan Marmara Grubu Vakfı Heyeti, Bosna-Hersek Federasyonu Cumhurbaşkanı Marinko Cavara, Bosna Hersek Başbakanı Denis Zvizdiç, Bosna Hersek Federasyonu Başbakanı Fadil Novaliç, Maliye Bakanı Vjekoslav Bevanda, Devlet Genel Sekreteri Edita KalajdÏiç, Tarım, Su ve Ormancılık Bakanı Semsudin Dedic, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Denis Lasic, Enerji, Madencilik ve Endüstri Bakanı Nermin Dzindic tarafından ayrı ayrı kabul edildiler. Heyet, daha sonra Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konsey Başkanı Dr. Dragan Covic tarafından verilen Yeni Yıl Resepsiyonu’na da katıldı.
Dergimiz KobiEfor olarak biz de Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver ile Bosna Hersek çalışma ziyareti hakkında konuştuk. Ziyaret sonrası görüştüğümüz Dr. Akkan Suver, “Her zaman kültürel ve tarihi bağlamda birliktelikten sözettiğimiz Bosna Hersek’le ekonomik ilişkilerimiz istenilen düzeyde bulunmamaktadır. Oysa Bosna Hersek bir yatırım merkezi olabilir. Ülkede ekonomik potansiyel yüksek, fakat Türkiye konumu itibariyle henüz bu potansiyelin gerisinde bulunmaktadır. Örneğin; Avusturya’nın Bosna Hersek’te yatırımları 1.5 milyar avro seviyesindeyken Türkiye henüz 230 milyon avroda ve yabancı yatırımcı olarak sekizinci sıradadır. Bizden önceki diğer altı ülke ise 1 milyar avro ile Sırbistan, 735 milyon avro ile Hırvatistan, 500 milyon avro ile Slovenya, 345 milyon avro ile Rusya, 335 milyon ile Almanya ve 274 milyon avro ile İsviçre’dir. Dolayısıyla ikili ticari ve ekonomik ilişkilerde varlığımız yeterince yansıtılamamaktadır” diye konuştu.
Bütün bu duruma rağmen Bosna Hersek yetkililerinin Türk işadamlarını ülkelerine davet etmekte ısrarlarını sürdürdüklerini belirten Dr. Akkan Suver, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki derin tarihi, siyasal ve kültürel bağların ticari ve ekonomik ilişkilerde karşılığını daha fazla bulmasının ve iki ülke arasındaki mevcut iş hacminin daha üst seviyelere çıkarılmasının temel hedef olarak seçilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Ticaret hacmimizde büyüme şart
Tarihe ve kültüre olan bağlılığın ticari ve ekonomik ilişkilerde karşılığını daha fazla bulmasının önemine değinen Dr. Suver, “Mevcut iş hacminin daha üst seviyelere çıkarılmasının temel hedef olarak ele alınması şarttır. Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ilişkiler, sadece iki ülkenin geçmişini ve bugününü anlatmakla kalmayıp, ortak tarihimize ve medeniyetimize ışık tutan kültür birliğinin yapı taşları olarak ele alınmalıdır” dedi.
Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ticaret hacminin geçen yıla göre yüzde otuza yakın bir artış sağlayarak yarım milyon dolara ulaşmasını yetkililerin yeterli bulmadığını söyleyen Dr. Suver, önümüzdeki dönemde bu rakamı 1 milyar dolar düzeyine yükseltmek için çaba gösterilmesinin önemli olduğunu da ifade etti. Ekonomik ilişkilerde gelinen yetersiz noktanın özellikle tarım, hayvancılık, orman ürünleri konusunda yatırımlarla aşılabileceğini gündeme getiren Dr. Suver, enerji konusunun da öneminden sözetti. Suver, görüşlerini şöyle özetledi: “Dünyanın en büyük enerji tüketicilerinin yeraldığı Avrupa’nın ortasındaki Bosna Hersek’te özellikle ülkenin sahip olduğu büyük su kaynakları nedeniyle ciddi bir hidroelektrik yatırım potansiyelinin bulunduğunu unutmayalım. Güneydoğu Avrupa ülkelerinin enerji açığının, Bosna Hersek’te gerçekleştirilecek enerji yatırımları için önemli bir pazar olduğu gerçeğini Türk yatırımcıların gereğince değerlendirmesine büyük önem vermekteyim. Yapılacak enerji yatırımlarının yakın gelecekte stratejik bir öneme sahip olacağına da inanıyorum.”
Bosna Hersek Avrupa Birliği kapısında
NATO ve AB üyeliği yolunda çalışmalarını sürdüren Bosna Hersek’i, Batılılar’ın “pozitif enerji” diye değerlendirdiğini aktaran Suver, Avrupa-Atlantik üyeliği, bölgesel işbirliği, ekonomik kalkınma, terör ve yolsuzlukla mücadele ve hukukun üstünlüğü konularında Bosna Hersekliler’in gerçekleştirdiği reformlara dikkat çekti: “İstikrar ve ortaklık anlaşmasının imzalanmasından sonra gerçekleşecek bu başvuru, Bosna Hersek için tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Bu başvuru, Bosna Hersek’teki atmosferi tamamen değiştirecektir. Ekonomi, istihdam, sağlık ve özel sektör konularında gereken tüm reformlar da böylelikle hayata geçirilecektir.”
Bosna Hersek’in üyeliği ile ilgili Avrupa Komisyonu’nun yaptığı açıklamada, AB’nin Bosna Hersek’e önümüzdeki 3 yıl boyunca 1 milyar avro yardımda bulunacağını temasları sırasında öğrenen Akkan Suver, altyapı üzerine gerçekleştirilecek olan yatırımlar için de fazladan 500 milyon avro verileceğini anlattı.
Bizden ve Batı’dan kalanlar
“Bosna Hersek’i Doğu ve Batı medeniyetlerinin yol ağzında bir ülke” diye niteleyen Dr. Suver, şunları dile getiriyor: “Burada Bizans var. Osmanlı var. Almanya-Macaristan var. Birarada yaşayan Müslüman, Katolik, Ortodoks, Musevi var. Zengin bir kültür var. Gazi Hüsrev Bey Camii ve Başçarşı ile Osmanlı burada yaşıyor. Latin Köprüsü, Romeo-Juliet Köprüsü ile Batı medeniyeti, ‘Ben buradayım’ diyor. Bu müstesna diyar bugün işadamıyla yatırımcısıyla bizleri bekliyor.”

Yorumlar (0)