Karadağ’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı Dukanovic Cumhurbaşkanı seçildi
Karadağ’da (Montenegro) Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda Milo Dukanovic kazandı. Karadağ’ın tanınmış devlet ve siyaset adamlarından olan Milo Dukanovic daha önce de 1997 ile 2003 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuştu.
HABER
01.06.2018, 08:38 04.06.2018, 11:41
2819
2003 yılından beri Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Filip Vujanovic ise üç defalık seçilme süresinin sona ermesi dolayısıyla yeniden aday olamamıştı.
Filip Vujanovic Cumhurbaşkanı seçildiğinde Sırbistan ile Karadağ (Montenegro) tek devletti. Onun döneminde 2006 yılında yapılan bir plebisitle Karadağ (Montenegro) bağımsızlığına kavuştu. Bu kavuşma kavgasız, gürültüsüz medeni bir şekilde gerçekleşti. Bu bağımsızlığın uluslararası alanda hemen kabul görmesi de Filip Vujanovic ve arkadaşlarının başarılı dış politikalarının yüksek bir göstergesidir.
Ben, 2008 yılında Karadağ (Montenegro) Devleti’nin İstanbul’a fahri Başkonsolosu olarak atanmamla birlikte kendilerini tanıma şansına ermiştim. Filip Vujanovic başarılı bir Cumhurbaşkanlığı görevi yaptı. İtina ve dikkatle ortaya koyduğu çalışmalarla ülkesinin NATO’ya girmesinde önemli bir rol oynadı. Karadağ’ın Arnavutluk ve Hırvatistan’dan sonra 29. üye olarak NATO’ya üye olması bağımsızlık sonrasının elde edilmiş en önemli kazanımıdır. Zira bağımsızlık sonrası üyesi olmak için ortaya konan iki hedeften biri NATO’ydu. Filip Vujanovic’in döneminde bu hedef başarıldı.
Şimdi sıra ikinci hedef olan AB üyeliğindedir. Umut ediyorum bu da Milo Dukanovic’e nasip olacaktır.
On yıl önce bana itimat ederek, beni ülkesinin ilk fahri Başkonsolosu olarak atayan Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’e minnettarım. Dönemin Başbakanı olarak aynı güveni dünden bugüne bana duyan Milo Dukanovic’e de ayrıca minnettarım. Zira Karadağ’ın (Montenegro) benim hayatımdaki yeri önemlidir. Farklıdır. Çünkü o toprakların insanı olmadığım, o lisanı konuşamadığım halde bana itimat eden bu şahsiyetler beni her zaman onurlandırmışlardır.
Gene onlar sayesinde ben ülkemin sarı basın kartı taşıyan ilk fahri Başkonsolosu sıfatını elde ettim.
Bar şehri Belediyesi ile Küçükkuyu Belediyesi’nin kardeş şehir olmasında önemli bir rol oynadım.
Hâsılı geride bıraktığımız yıllar içinde Kotor’dan Plav’a, Bar’dan Ulsinj’e, Budva’dan Berane’ye gitmediğim şehir, çıkmadığım dağ kalmadı. Bütün bunları Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’in döneminde gerçekleştirdim. Mütevazı bir kişiliğin sahibi olan Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’le beraber İzmir’e de geldim. İzmir Ticaret Odası’nın o zaman ki Başkanı Ekrem Demirtaş’ın başında bulunduğu Ekonomi Üniversitesi’nde verdiği konferansta bulundum. Lütfettiler, başında bulunduğum Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin cumhurbaşkanları oturumunun müdavimlerinden oldular. Beraber Bakü seyahatlerimiz oldu. Bakü Humanitarian Forumu’na çeşitli yıllarda birlikte katıldık.
Türkiye ile mükemmel ilişkiler içinde olan ve hem Abdullah Gül, hem de Recep Tayyip Erdoğan ile dostlukları bulunan Karadağ’ın (Montenegro) bu iki müstesna insanı öyle sanıyorum ki, yarınlarda Balkanlar’ın barış galerisinin devlet adamları olarak anılacaklardır. Karadağ’ın örnek bir barış ve istikrar ülkesi olmasında emek ve pay sahibi olan bu iki devlet adamına sağlık ve esenlikler diliyorum.
Filip Vujanovic Cumhurbaşkanı seçildiğinde Sırbistan ile Karadağ (Montenegro) tek devletti. Onun döneminde 2006 yılında yapılan bir plebisitle Karadağ (Montenegro) bağımsızlığına kavuştu. Bu kavuşma kavgasız, gürültüsüz medeni bir şekilde gerçekleşti. Bu bağımsızlığın uluslararası alanda hemen kabul görmesi de Filip Vujanovic ve arkadaşlarının başarılı dış politikalarının yüksek bir göstergesidir.
Ben, 2008 yılında Karadağ (Montenegro) Devleti’nin İstanbul’a fahri Başkonsolosu olarak atanmamla birlikte kendilerini tanıma şansına ermiştim. Filip Vujanovic başarılı bir Cumhurbaşkanlığı görevi yaptı. İtina ve dikkatle ortaya koyduğu çalışmalarla ülkesinin NATO’ya girmesinde önemli bir rol oynadı. Karadağ’ın Arnavutluk ve Hırvatistan’dan sonra 29. üye olarak NATO’ya üye olması bağımsızlık sonrasının elde edilmiş en önemli kazanımıdır. Zira bağımsızlık sonrası üyesi olmak için ortaya konan iki hedeften biri NATO’ydu. Filip Vujanovic’in döneminde bu hedef başarıldı.
Şimdi sıra ikinci hedef olan AB üyeliğindedir. Umut ediyorum bu da Milo Dukanovic’e nasip olacaktır.
On yıl önce bana itimat ederek, beni ülkesinin ilk fahri Başkonsolosu olarak atayan Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’e minnettarım. Dönemin Başbakanı olarak aynı güveni dünden bugüne bana duyan Milo Dukanovic’e de ayrıca minnettarım. Zira Karadağ’ın (Montenegro) benim hayatımdaki yeri önemlidir. Farklıdır. Çünkü o toprakların insanı olmadığım, o lisanı konuşamadığım halde bana itimat eden bu şahsiyetler beni her zaman onurlandırmışlardır.
Gene onlar sayesinde ben ülkemin sarı basın kartı taşıyan ilk fahri Başkonsolosu sıfatını elde ettim.
Bar şehri Belediyesi ile Küçükkuyu Belediyesi’nin kardeş şehir olmasında önemli bir rol oynadım.
Hâsılı geride bıraktığımız yıllar içinde Kotor’dan Plav’a, Bar’dan Ulsinj’e, Budva’dan Berane’ye gitmediğim şehir, çıkmadığım dağ kalmadı. Bütün bunları Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’in döneminde gerçekleştirdim. Mütevazı bir kişiliğin sahibi olan Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’le beraber İzmir’e de geldim. İzmir Ticaret Odası’nın o zaman ki Başkanı Ekrem Demirtaş’ın başında bulunduğu Ekonomi Üniversitesi’nde verdiği konferansta bulundum. Lütfettiler, başında bulunduğum Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin cumhurbaşkanları oturumunun müdavimlerinden oldular. Beraber Bakü seyahatlerimiz oldu. Bakü Humanitarian Forumu’na çeşitli yıllarda birlikte katıldık.
Türkiye ile mükemmel ilişkiler içinde olan ve hem Abdullah Gül, hem de Recep Tayyip Erdoğan ile dostlukları bulunan Karadağ’ın (Montenegro) bu iki müstesna insanı öyle sanıyorum ki, yarınlarda Balkanlar’ın barış galerisinin devlet adamları olarak anılacaklardır. Karadağ’ın örnek bir barış ve istikrar ülkesi olmasında emek ve pay sahibi olan bu iki devlet adamına sağlık ve esenlikler diliyorum.
