banner565

banner472

banner458

banner457

İSO, açıkladı: İmalat sektöründe iyileşme var

İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI™ İmalat Sanayi Raporu, Aralık ayı başında açıklandı ve ‘İmalat Sektörü’nün faaliyet koşullarının Kasım’da iyileşmeye başladığını gösterdi.

İMALAT SANAYİ 01.01.2016, 08:40 02.01.2016, 21:18
4248
İSO, açıkladı:  İmalat sektöründe iyileşme var

PMI, 2015 yılının en yüksek değeri olan 50.9’a yükseldi. Üretim, yeni siparişler ve istihdamda Ekim ayına göre artış kaydedildi. Enflasyonist baskılar son dört ayın en düşük düzeyine geriledi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Markit’ten elde edilen son PMI™ anket verileri, Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarının 2015 yılının sona çeyreğinde iyileştiğine işaret etti. İyileşme hem seçimlerin sona ermesinden hem de iç ve dış pazarlardaki toparlanmadan kaynaklandı. Türk imalatçılar tarafından alınan yeni sipariş hacmi 2015 yılı boyunca ilk kez Kasım’da artış kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesi. 50.0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret ediyor. Bu bilgiler ışığında İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, Kasım’da kritik eşik değer 50.0’nin üzerine çıkarak 50.9’a yükselerek iyileşme yaşandığını gösterdi.
Alınan yeni siparişlerdeki büyüme hızı yavaş olmakla birlikte 2014 yılının Kasım ayından beri ölçülen en yüksek değerde kaydedildi. Firmalar, yurtdışından alınan yeni iş hacmindeki artışın Türk lirasındaki değer kaybının sağladığı rekabet gücü artışına bağladılar. Yeni siparişlerdeki toparlanma imalat üretimine de yansıdı. 2015 yılının başından beri daralan üretim, Kasım ayında ılımlı ve uzun dönem  ortalamasına yakın düzeyde artış kaydetti. Türk imalatçılar iki ay aradan sonra Kasım ayında satın alma faaliyetlerini artırdılar. Üstelik Kasım’da ölçülen artış hızı Mayıs’tan beri görülen en yüksek düzeyde gerçekleşti. Girdi stokları önceki aya kıyasla değişmezken bazı firmalar bunun verimlilik artışından kaynaklandığını ifade ettiler.
İstanbul imalatçılarınınsorunları ise varlığınısürdürdü
Anket verilerine göre İstanbul imalatçıları 2015 yılının sonlarına doğru faaliyet koşullarında bozulma yaşandığını ifade ettiler. Birikmiş işlerdeki düşüş, hız keserek de olsa devam etti. Yeni siparişlerdeki gerilemenin bir yansıması olarak İstanbul imalatçılarının satın alma faaliyetleri Kasım da dahil olmak üzere üst üste 11 aydır daraldı. Bu da imalat sektörünün üretim öncesi stoklarında düşüşe neden oldu. Kasım anketinde ortaya çıkan olumlu gelişme ise imalatçıların istihdamı son üç ay içerisinde iki kez artırmaları oldu. Üstelik istihdamdaki artış Şubat’tan beri gözlenen en yüksek düzeyde gerçekleşti. Son dönemde Türk Lirası’nda yaşanan değer kazancının yansıması olarak girdi fiyatları enflasyonu Kasım ayında belirgin bir şekilde yavaşladı ve son iki buçuk yılın ikinci en düşük düzeyine geriledi. İstanbul İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Ekim ayında 47.2 olarak ölçülürken Kasım’da 49.3’e yükseldi. Endeks, son 11 aydır kritik eşik değer 50’nin altında bulunmakla beraber Kasım ayında yılın en yüksek düzeyine yükselerek imalat sektöründeki bozulmanın marjinal düzeyde yaşandığına işaret etti. PMI endeksinin yıl başından beri ortalaması 48.2 düzeyinde bulunuyor. Girdi fiyatları enflasyonu Kasım ayında Ocak ayından beri gözlenen en düşük seviyeye geriledi.
Çin, üretici ünvanını Malezya’ya kaptırdı Türkiye ise Avrupa’nın üretim üssü oldu
Gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Cushman & Wakefield, hazırladığı son raporla ülkelerin üretimdeki çekiciliğini ortaya koydu. Rapora göre; Asya, küresel endeksin ilk on sırasının yedisinde yeralıyor. Dünyanın en büyük üreticisi olan Çin, artan işçilik ve işletme maliyetleri ile çekiciliğini nispeten kaybetmeye başlarken Malezya, Endonezya ve Vietnam gibi düşük maliyetli bölgeler daha çekici hale geliyor. Ancak pazar işletme koşullarına daha fazla odaklanan şirketler için en yeni ve son teknoloji imalat uygulamalarını kullanan Singapur, birinci sırada yeraldı. Singapur’un elde ettiği büyümenin en güçlü lokomotifi, en son bilim ve teknoloji temelli imalat sanayi oldu.
Altyapı yatırımları ve coğrafi konumu Türkiye’yi güçlendirdi
Rapora göre; Türkiye, üretimde daha önceki konumunu güçlendirerek Avrupa’nın en önemli, dünyanın 8’inci önemli üreticisi oldu. Cushman & Wakefield Yönetici Ortağı Tuğra Gönden; Avrupa, Asya, Rusya ve Afrika’nın kesişim noktası olan Türkiye’nin hem coğrafi konumunun avantajını kullandığını hem de son dönemde ortaya koyduğu önemli altyapı yatırımlarından faydalandığını belirtti. Gönden, “Bu rapor objektif kriterlerle bakıldığında Türkiye’nin üretim ve lojistik üssü olma potansiyelini çok net ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu. Rapora göre, artan küresel işletme maliyetleri ve bazı ürünlerin yerel pazarlarda üretilmesinin çekiciliği, ABD ve Avrupa’da üretim süreçlerinin bazı aşamalarını ülkeye geri döndürdü. Gönden, “Son yıllarda Çin, birçok alanda olduğu gibi üretim alanında özellikle de tekstil ve otomotiv sektörlerindeki üretimde Türkiye ile rekabet etti. Çin’in çoğu zaman tek avantajı, maliyetlerin ciddi oranda düşük olmasıydı. Ancak Türkiye, konum ve potansiyelini doğru değerlendirerek uzun vadede üretimde parlayan bir yıldız olmayı başarabilir” yorumunda bulundu. Raporun ortaya koyduğu bir başka gerçek ise üretici firmaların, üretim üslerini seçerken değerlendirdikleri unsurlar oldu. Buna göre, büyük üretici firmalar, ülkelerdeki koşullara yani yetenekli işgücü, lojistik, iş ortamı, tedarik zinciri, sürdürebilirlik, kurumsal sorumluluk gibi unsurlara, en az ülkelerdeki maliyetler kadar önem veriyor.
Maliyet kalemlerini işçilik maliyeti, endüstriyel koşullar ve inşaat maliyeti gibi unsurlar oluşturuyor. Büyük firmalar için üretim üssü olacak ülkenin; doğal afet, ekonomik risk, enerji riski ve kurumsal risk gibi sahip olduğu riskler yüzde 20 oranında önem arz ediyor. Türkiye’nin üretim süreçlerinde inovasyon ve teknolojiye yatırım yaparak büyük üretici firmaların stratejik planlamalarında yeralabileceğinin altını çizen Gönden; “Üretimle beraber lojistik gayrimenkul pazarı da aynı şekilde beslenecektir ve bu gayrimenkul pazarına yeni dinamikler kazandırıp çok önemli bir ivme ortaya koyacaktır”  dedi.

Yorumlar (0)
banner557