banner565

banner472

banner458

banner457

“Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, OSB 4.0’a dönüşen ilk OSB olacak”

Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB), Türkiye’deki tüm OSB’lere örnek olacak yeni hamlesiyle farklılaşıyor. GEPOSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan, “Türkiye sanayisinin odağındaki GEPOSB’un yeni projeleri; internet teknolojileri, ses ve data hizmetlerinin bir merkezde toplanarak, OSB 4.0 dönüşümünü sağlamak ve sanayinin odağındaki GEPOSB’u kültür, sanat ve üretimin merkezi haline getirmek” diyor.

OSB TANITIM 01.12.2017, 08:56 29.03.2021, 16:22
12448
“Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, OSB 4.0’a dönüşen ilk OSB olacak”

Sektörünün lideri olarak kurulan ve altyapı yatırımlarını tamamlayan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, katılımcılarının ihtiyaçları ve gelişen teknolojiler doğrultusunda hizmetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kişi başına düşen üretim miktarının en yüksek olduğu İstanbul ve Kocaeli sınırının kesiştiği noktada, Gebze’de yer alan GEPOSB, yeni projeleriyle Türkiye’deki tüm OSB’lere örnek olacak.

OSB 4.0 dönüşümü hedefi
Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan, yeni projelerini; “İnternet teknolojileri, ses ve data hizmetlerinin bir merkezde toplanarak, OSB 4.0 dönüşümünü sağlamak ve sanayinin odağındaki GEPOSB’u kültür, sanat ve üretimin merkezi haline getirmek” diye açıklıyor.

Osman Erkan, ulaşım kolaylığı, pazara yakınlığı, teknolojik altyapısı, tedarik kolaylığı ile “Türkiye sanayisinin odağında” olan GEPOSB’un yerli ve yabancı sermayenin cazibe merkezi olduğunu söylüyor.

Endüstri 4.0 yaklaşımının OSB versiyonu; OSB 4.0 dönüşümünü hayata geçireceklerini açıklayan Osman Erkan, şunları dile getiriyor: “Bütün OSB’lerin Endüstri 4.0 uygulamasına geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bölgeye iyi, etkin ve zamanında hizmet vermek için OSB 4.0 dönüşümü önemli.

OSB 4.0’ın başlangıç noktası GEPOSB olsun istiyoruz. Türkiye’deki tüm OSB’lere örnek olmak istiyoruz. Sanayinin teknolojik yöne bükülmeye, sanayinin yazılımla desteklenmeye, sanayinin iletişim çağına geçmeye ihtiyacı var. Bölgesel anlamda da Türkiye’nin gerçekten sanayisinin kalbindeyiz, içindeyiz, damarlarına kadar hissedildiği noktadayız. Arsa maliyetlerinin yüksekliğinden bahisle mutlaka mekansal olarak küçülmeye teknoloji olarak büyümeye ihtiyacı var. Bunun için de yükte hafif, pahada ağır; katmadeğerli ürünler üretmeliyiz. Bu yüzden Ar-Ge yatırımlarını çok önemsiyoruz, Bölgemiz’de şu anda 3 adet Ar-Ge tesisi mevcut, 3 firmamız da Ar-Ge tesisi kurma çalışmaları yürütüyor.

Sanayinin Ar-Ge boyutuna geçmesi bizi son derece memnun edecek noktada. Bunun daha da artmasını istiyoruz. Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerinin yüzde 10’u Kocaeli’de, yüzde 1’i de bizim bölgemizde.”

GEPOSB’un gelişim potansiyeline inanan Osman Erkan, verdikleri birçok hizmete katılımcıların daha rahat ulaşabilmesini, OSB  4.0 dönüşümünün sağlayacağına dikkat çekiyor: “GEPOSB’da kullandığımız her sistem kendi içinde akıllı ama bütün sistemleri birbirine entegre ederek OSB 4.0’a dönüştürmek istiyoruz.

GEPOSB’u yaşayan, yönetilen, denetlenebilir, kontrol edilebilir noktaya taşımak istiyoruz. Aynı zamanda sistem her katılımcı için uzaktan da erişilebilir olmalı. Önümüzdeki 2 yıl içinde projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

“GEPOSB, kültür, sanat ve üretimin merkezi haline gelecek”
Osman Erkan, “GEPOSB’u kültür, sanat ve üretimin merkezi haline getirmek” projesinin en önemli adımlarından birinin de “GEPOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri” olduğunu ifade ediyor: “GEPOSB’un akıllı bina olarak tasarlanan 7.900 m2 kapalı alana sahip yeni yönetim merkezi, üyelerinin tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacak şekilde planlandı. Yönetim merkezinde 250 kişilik seminer konferans salonu 900 m2 kapalı alana sahip 500 kişilik restoran, 20 kapalı olmak üzere açık alanla birlikte 60 araç kapasiteli otopark ve katılımcı ürünlerinin sergilendiği 300 m2 kalıcı bir fuar alanı bulunuyor. Kültür ve sanat eserlerinin sergileneceği salonların da bulunduğu, firmaların ürünlerinin tanıtımını yapabileceği, üyelerin müşterilerini ağırlayabileceği ve önemli toplantılarını gerçekleştirebileceği VIP salonlar da yer alıyor.

GEPOSB, kapalı futbol sahası, halı sahası, tenis kortu, voleybol ve basketbol sahalarıyla 1 km’lik bir yürüyüş kulvarı, restoran, kır kahvesi bulunan mesire alanına 5.000 ağaç dikerek meyve bahçesinin oluşmasına imkan sağladı.”

GEPOSB’un gurur tablosu firmalarından da sözeden Osman Erkan, “İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan ilk 500 firma arasında; 120. sırada Sofra Yemek Üretim ve Hizmet A.Ş. , 473. sırada Anadolu Cam Sanayi A.Ş. yer alıyor. Bölge firmalarımızdan Hidropar Hareket Kontrol, Kocaeli’de  Şahabettin BİLGİSU Çevre Ödülü 2016 Kobi Ödülü’nü aldı. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden 86. sıradaki Anadolu Cam Sanayi A.Ş. Türkiye vergi rekortmenleri arasında. Ayrıca Sağlıklı Kentler Birliği’nin Kasım ayı içinde düzenlediği törende verilen Kocaeli’nin dört ‘Çevreci Tesis Ödülü’nün ikisini; GEPOSB’dan Hidropar Hareket Kontrol Tekn. Merk. San. ve Tic. A.Ş. ile KBS Kalıp Bağlama Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. firmaları aldı” diyor.

Osman Erkan anlatıyor: “GEPOSB, Türkiye’nin sanayi kümelenmesine öncülük edecek şekilde, 1989 yılında plastik sektörünün önde gelen 115 sanayicisinin ortak kararı ile kuruldu. 2001 yılında 44 sicil numarasıyla ‘Karma OSB Tüzel Kişiliği’ kazanan GEPOSB’da, plastik, kimya, petrokimya, gıda, tekstil, elektrik-elektronik, makine, otomotiv, metal, madeni eşya, cam, sağlık ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar yer alıyor.

140 hektar alan üzerine kurulan GEPOSB’da, 146 adet sanayi parseli, 57 adet KSS alanı içerisinde toplam 171 adet işletme üretim yapıyor. Bu işletmelerden 13 adedini yabancı sermayeli kuruluşlar oluşturuyor. GEPOSB, fiziki altyapısı ve sunduğu hizmetleriyle yabancı sermayeli kuruluşların tercih nedenidir.  Bu kuruluşlar arasında; İtalya, Amerika, İsviçre, Almanya, İspanya, Avusturya, Yunanistan, İsveç, Suriye ve Japonya’dan katılımcılar bulunuyor. ”

Osman Erkan, 2017 yılı itibarıyla 12.500 kişiye iş olanağı sağlanan ve yüzde 95 doluluk oranına sahip GEPOSB’da, inşaatları devam eden 13 firma tamamlanarak yüzde 100 doluluk sağlandığında toplam çalışan sayının 14.000 kişiye ulaşmasının hedeflendiğini kaydediyor: “2017 yılı itibariyle toplam yatırım miktarımız 525 milyon dolara, toplam ihracat bedelimiz ise 1 milyar 200 milyon dolara ulaştı.”

Osman Erkan, GEPOSB’un lider yönlerini şöyle özetliyor:

- Türkiye’ de ilk olarak ISO 50001:2011 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi’ni alan,
- Türkiye’de ilk kez ihtisasına yönelik sektörel eğitim kurumu oluşturan,
- Türkiye’de ilk kez fiberoptik ‘Kampüs Network’ünü oluşturan,
- Türkiye’de OSB’ler arasında ‘En Çevreci OSB’ yarışmalarında İkincilik ve Jüri Özel Ödülleri’ni alan,
- Türkiye’deki OSB’ler arasında, ilk olarak yangın yeterlilik belgesi verme yetkisine sahip,
- Kocaeli’de ilk kez Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi’ni kuran ve işleten,
- Kocaeli’deki OSB’ler arasında, Selçuklu mimarisinin modern yorumuyla tasarlanmış ilk camisini kurarak katılımcılarına hizmet sunan OSB’dir.”

Osman Erkan, GEPOSB’un OSB 4.0 dönüşümünü sağlama ve bölgeyi kültür, sanat ve üretimin merkezi haline getirme projelerinin hayata geçirilmesinde yeni göreve gelen GEPOSB Bölge Müdürü Güher Türker’in önemli katkısının olacağına inandığını da sözlerine ekliyor.

İstihdam merkezi açma hedefi
“İyi işler, iyi ilişkiler oluşturmak” hedefiyle yola çıktıklarını aktaran GEPOSB Bölge Müdürü Güher Türker, sürdürülebilir, nitelikli bir çalışma yürütmeyi hedeflediklerini açıklıyor. Türker, diğer OSB’lerle ilişkilerinin güçlendirilerek artırılmasıyla GEPOSB’un daha güçlü hissettirilmesini amaçladıklarını söylüyor.

Üniversite-sanayi işbirliğine inanan bir ekip olduklarını vurgulayan Güher Türker, göreve geldiğinde ilk yaptıkları toplantının KOSGEB’in KOBİGEL duyurusu olduğunu kaydediyor: “Gebze Teknik Üniversitesi’nin genç ve dinamik Rektörü Prof.Dr. Haluk Görgün her zaman yanımızda. Birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kocaeli Üniversitesi ile de birlikte hareket etmeye devam ediyor olacağız. Her iki üniversitemizle daha güçlü ve hissedilen işbirlikleri yapacağız. Sanayinin büyük sorunlarından biri istihdam, üniversite-sanayi-kamu işbirliği ile eski yönetim binamızda bir istihdam merkezi kurmayı düşünüyoruz. Kadın istihdamı da son derece önemsediğimiz bir konu, ancak kadın kadar erkek istihdamını da önemsiyoruz.”

Tek durak ofis yaklaşımıyla hizmet veren OSB
Güher Türker, GEPOSB’un tek durak ofis yaklaşımıyla yerli ve yabancı katılımcılarına yüksek performansta ve etkin hizmetler sunduğunu belirtiyor. Bu hizmetlerin başında, ruhsat ve izinler geliyor. Türker, bu kapsamda; imar durumu, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, itfaiye yangın yeterlilik belgesi, arıtma tesis onayı, deneme izni, kanal bağlantı izin belgesi, deşarj kalite kontrol ruhsatı, işyeri açma ve çalışma ruhsatı hizmetlerini sunduklarını aktarıyor.

GEPOSB’un girişine metro bağlantısı geliyor
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte üzerinde çalıştıkları metro projesinden de söz eden Güher Türker, OSB’leri besleyen metro ile ilgili şunları açıklıyor: “Bu projeyle bağlantılı olarak ticaret alanlarımızı planlayacağız. GEPOSB, sanayinin kalbi olmuş durumda. Metro bağlantısının tamamlanmasıyla ulaşımın da sanayinin kalbine doğru akması sağlanacak. 2018 yılında çalışmalarına başlanacak proje, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin hedefine göre 2023 yılında tamamlanacak.”

“GEPOSB’u kültür, sanat ve üretimin merkezi haline getirmek” projesinin önemli adımlarından birinin de metro bağlantısı olduğuna dikkat çeken Güher Türker, bu kapsamda 10 bin metrakere civarında bir ticaret alanı planlayacaklarını dile getiriyor: “İçinde otopark bağlantıları, bankalar, market, restoran, kafe, kuru temizleme, noter gibi bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak bir AVM düşünüyoruz. Bankalar ve marketler ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz.

Bu yıl ki yatırımlarımız kapsamında eski yönetim binamızı aktif hale getiriyoruz, yaptığımız yeni düzenlemeyle GEPOSB’a PTT Bölge Müdürlüğü geliyor. Kargo, bankacılık ve posta hizmetlerinin hepsi GEPOSB’da verilebilecek. Bankaların ATM’lerini oraya alıyoruz, küçük bir fuar alanı ayarlıyoruz, bir taksi durağı planlıyoruz. Önümüzdeki 1-2 ay içinde bu hizmetlerin hepsini vermeye başlayacağız.”

“GEPOSB, Türkiye’nin en çevreci OSB’lerinden”
GEPOSB’un Türkiye’nin en çevreci OSB’lerinden biri olduğunu vurgulayan Güher Türker, endüstriyel atık su çıkışı bulunan katılımcılarının atık su ölçümlerini 7/24 kontrol altında tutarak, tehlikeli atık bertarafı ile altyapı sistemlerinin işletilmesini ve bakımını düzenli olarak yaptıklarını anlatıyor.

Güher Türker, GEPOSB’un altyapı hizmetleri hakkında ise şu bilgileri paylaşıyor:

“Elektrik: GEPOSB’un elektrik hizmeti; Scada uzaktan kumanda sistemine uygun OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) ile destekleniyor ve bölgeye 7 gün, 24 saat hizmet veriyor.

Su: İSU ile Yuvacık Barajı’ndan karşılanan bölgenin su ihtiyacı 2.600 m3 su deposu ile destekleniyor. GEPOSB tarafından finanse edilerek yapılan Denizli Göleti de GEPOSB’un alternatif su kaynağıdır.

Doğal gaz: 6-19 barlık iletim ve 2-4 barlık dağıtım hatları, basınç düşürme ve ölçüm istasyonları ile doğal gaz hizmeti veren GEPOSB’da, yılda 12 milyon m3 doğal gaz tüketiliyor.

İletişim ve Güvenlik: GEPOSB, Türkiye’de ilk kez ‘Kampüs Network’ünü oluşturarak fiberoptik altyapı şebekesi ile sayaçlarının otomasyonunu yapıyor, bölge trafiği PTS (Plaka Tanıma Sistemi) ile izleniyor ve IP kameralar ile bölge güvenliği 7/24 kesintisiz sağlanıyor.  GEPOSB, 5188 Sayılı Kanuna göre 21 kişiden oluşan ‘Özel Silahlı Güvenlik Teşkilatı’ ile korunuyor.

İtfaiye: Türkiye’deki OSB’ler içerisinde ilk yangın yeterlilik belgesi verme yetkisini İçişleri Bakanlığı’ndan alarak hizmet vermeye başlayan GEPOSB İtfaiyesi, 2003 yılında kuruldu.  Yangın ve patlamalara karşı alınacak önlemler konusunda personel eğitimleri teorik ve uygulamalı olarak veriliyor.

Yollar ve Ulaşım: GEPOSB’da, bölge yolları her zaman bakımlı ve temiz olup, her türlü kötü hava koşullarında ulaşımın kesintisiz yapılabilmesini sağlayan teknik ekip ve ekipmanlara sahiptir.”

Kısaca GEPOSB;

GEPOSB Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erkan:

“- Yatırımlarını katılımcılarının finansmanı ile kredi kullanmadan gerçekleştiren,
- 15 metre genişlikteki caddeleri, 12 metre genişlikteki sokakları ve 18 kilometre bakımlı asfalt yolları, yeşil alanları, ayrık sistemde inşa edilmiş olan atıksu ve yağmur suyu altyapılarının bulunduğu,
- OSB bünyesinde bulunan tüm katılımcılara hizmet veren Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi’nin bulunduğu,
- 4562 Sayılı OSB Kanunu’na uyum sürecini tamamlayarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan 44 nolu sicil numaralı OSB tüzel kişiliği ile tescillenen,
- Özel güvenlik ve itfaiye teşkilatına sahip,
- ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi ve Türkiye’de ilk olarak ISO 50001:2011 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi’ni alan,
- Deprem kuşağında olmasına rağmen zemin yapısı nedeni ile Marmara Depremi’nden etkilenmeyen,
- Bünyesinde yeni girişimcilerin desteklenmesine yönelik Küçük Sanayi Sitesi barındıran,
- Spor kompleksinin yer aldığı mesire alanı bulunan,
- Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri ile örnek teşkil eden bir OSB’yiz.”

Kamu-üniversite ve sanayi, Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde buluştu
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kocaeli İl Müdürlüğü’nün organizasyonunda, “Kamu- Üniversite- Sanayi İşbirliği Bilgilendirme Toplantısı”, Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.  Toplantıya Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kocaeli İl Müdürü İlhan Aydın, kamu üst düzey yöneticileri, üniversiteler, ticaret ve sanayi odaları temsilcileri ile Kocaeli’deki OSB Bölge Müdürleri ve sanayiciler katıldı.

Evsahipliğini GEPOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Deniz Hüseyin İlgün ve Bölge Müdürü Güher Türker’in yaptığı toplantının açılış konuşmalarını Deniz Hüseyin İlgün, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler,  Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü İlhan Aydın yaptı.

Deniz Hüseyin İlgün, bu kadar geniş katılımlı bir toplantının GEPOSB’da gerçekleştiriliyor olmasından duyduğu memnuniyeti belirterek, Ar-Ge’nin rekabet gücünü arttırdığını ve katılımcılarına bu konuda teşvik sağladıklarını ve desteklediklerini söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ar-Ge Uzmanı ve Proje Yürütücüsü Recep Uzungil ve KÜSİP Proje Yürütücüsü Mithat Kaya tarafından KÜSİP hakkında katılımcılar bilgilendirildi. GEPOSB’da yer alan ve Ar-Ge Merkezi kurarak araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdüren sanayicilerden; PİMTAŞ Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz, Kimteks Poliüretan A.Ş. adına Yener Rakıcıoğlu, RTA Laboratuvarları A.Ş. adına Bilgen Ultav Yusufoğlu’na “Onur Plaketi” verildi.

Toplantının sonunda Kocaeli Üniversitesi Genel Sekreteri Fatih Akbulut da 18 Aralık’ta “endüstriyel işgücü ve istihdam” konusunda gerçekleştirecekleri çalıştaya toplantıya katılan tüm katılımcıları davet etti.

Pimtaş Plastik, katmadeğerli üretimle büyüyor
Pimtaş Plastik, 2017 yılını Ar-Ge yılı ilan etti. Asıl hedeflerinin inovasyon ürünleri üretmek olduğunu vurgulayan Pimtaş Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz, Bakanlık onaylı bir Ar-Ge merkezleri bulunduğunu ve yılda yaklaşık 10-25 arası Ar-Ge projesi gerçekleştirdiklerini söylüyor. Asıl hedeflerinin bir Ar-Ge merkezi oluşturmaktan ziyade bir mükemmeliyet merkezi kurmak olduğunu belirten Tahmaz, bunun için çalışmaya devam ettiklerini ifade ediyor.
Üniversite-sanayi işbirliğine de önem verdiklerini vurgulayan Tahmaz, Okan Üniversitesi ile yaptıkları anlaşmaya göre rektörlüğe bağlı bir master programları bulunduğunu aktarıyor: “Kendi Ar-Ge merkezimiz içinde 30’a yakın öğrencimiz var ve bu öğrenciler civar firmalarda çalışan arkadaşlarımız. Farklı firmalarda çalışan arkadaşlarımız haftanın 3 günü gelip burada iş çıkışı işletme master derslerini alıyorlar. Büyük bir sinerji yakaladık. Master programının ilk dönemi bitti, ikinci dönemi başladı. Çalışmamız, üniversite-sanayi işbirliğinin canlı bir örneği haline geldi. Kurguladığımız Ar-Ge merkezi ve mükemmeliyet merkezi sadece Pimtaş ekibine hizmet eden bir unsur değil, sektörün ihtiyacına cevap veren bir yapı üzerine inşa edilmeye çalışıyor.”
Şamil Tahmaz, 2019’da hayata geçirmeyi planladıkları yeni yatırımlarını da açıklıyor: “2019’da işletmemizi teknoparka dönüştüreceğiz. Bu Türkiye’de bir ilk olacak. Projeyle birlikte savunma sanayi, sağlık ve yerli otomotiv sektörlerine adım atacağız. Tekponapark’ta  özellikle yazılım ve elektronik alanlarında 8-10 yeni firma daha bize katılacak. Teknopark konusunda 5 firma ile görüşüyoruz.
Ayrıca 2019’a da Gebze Sanayi Üniversitesi adıyla sektörün ihtiyacı olan bölümleri bünyesinde barındıran bir üniversite kurma hayalimiz var. Bunu gerçekleştiriyoruz, isim haklarını da almış durumdayız. Bunun büyük bir avantajı var. Örneğin; polimerler ile ilgili plastik mühendisliği, kalıp bölümü, kimya gibi sektörün ihtiyacına yönelik mesleklere yoğunlaşma arzusundayız. Buraya gelecek öğrenciler iş kaygısı olmadan, sektörün ve sektörün OSB’si içerisinde beyinler yetiştirmeye çalışıyoruz. Biz işletme içerisinde pratikte tecrübeleneceği, kendi inovasyonunu yaratacağı Ar-Ge merkezinin olduğu bir kurguda sanayi ile üniversitenin iç içe geçmiş, aynı yapı içinde bir yaşam-eğitim sağlamaya çalışıyoruz. Biz sanayi-üniversite işbirliği konusunda kendi bölgemizde öncü olmaya çalışıyoruz.  Bugün bir üniversite kurmak gerçekten zor. Bir vakıf kurmanız ve aynı zamanda kurmuş olduğunuz vakfın bir mütevelli heyeti ve sürdürülebilirliği olması gerekiyor. Tabi ki bunlar önemli unsurlar ancak sektörel bir yapı oluşturacağımız için harici bir vakıf kurmak yerine mevcut bir üniversitenin farklı bir kampüsü statüsünde bir yapı kurmaya çalışıyoruz.”
Temelleri 1977 yılında atılan Pimtaş Plastik, iki aileden oluşan bir organizasyon. Bugün ailenin ikinci kuşak temsilcileri tarafından yönetilen Pimtaş Plastik, kuruluşundan bu yana plastik inşaat malzemeleri imalatı yapıyor. Tarım, turizm, endüstri ve yapı-inşaat gibi birçok sektöre yönelik ürünleri bulunan Pimtaş Plastik, son 5 yıldır otomotiv yan sanayisine odaklanıyor.  Pimtaş Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz, “TS belgesini almamız itibariyle de otomotiv sanayisinin önde gelen kuruluşları Ford, Toyota gibi firmalara da hizmet veren bir yapı içerisine girmiş olacağız. Toyota’nın farlarının yaklaşık 35 parçasını imal ediyoruz. Ford kamyonlarının da filtrelerini imal ediyoruz. Bu operasyon da işletmemizin imalatının yaklaşık yüzde 35’ine tekabül ediyor. Diğer tarafta da yapı grubu, havuz ekipmanları, arıtma tesisleri, su parkları, akvaryumların detayları gibi imalatlarımız var. Tarım sektöründe noktasal sulamaya kadar varız. Ortalama olarak da 8 bin 500-9 bin çeşit ürün imal eden bir yapı var. 2015 sonu, 2016 başı itibariyle yaptığımız yatırımlarla da aynı zamanda içme suları, doğalgaz hatlarındaki boru ve ekipmanlarını da üreten bir yapıyı da kurmuş durumdayız Üretim yelpazesini geniş tutarak, herhangi bir sektörel kriz durumunda diğer sektörlerden oksijen alabilen Pimtaş Plastik, üretimimizin yüzde 55-60’ını yaklaşık 90 ülkeye ihraç ediyor” diyor.
Şamil Tahmaz, 2018’de hedeflerinin 120’nin üzerinde ülkeye ihracat yapmak olduğunu dile getiriyor: “Yıllık ortalama yüzde 35 büyüyoruz, önümüzdeki yıl yüzde 30 büyümeyi hedefliyoruz. Hem Avrupa’da serbest dolaşımı sağlamak hem de marka değerimizi artırmak için kendi sektörümüzle ilgili Avrupa’da bilindik markaları satın almak istiyoruz.  3 firmayla görüşmelerimiz devam ediyor.”


Hürmak Makina, 2018 yılında talaşlı imalat yatırımıyla büyüyecek
Temelleri 1969 yılında atılan ve plastik enjeksiyon makinesi üreten Hürmak Makina,  alanında Türkiye’nin en köklü kurumları arasında yer alıyor. 100 ton ile 2500 ton aralığında çok çeşitli donanımlara sahip plastik enjeksiyon makineleri üretebildiklerini belirten Hürmak Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burç Angan, “2000’li yılların başında hayatımıza giren Uzak Doğu tehdidine karşı ileri teknoloji hamlesi ile kendimizi koruduk ve bugün üretimimizin yüzde 80’e yakın bir kısmını ihraç eder hale geldik. Ülkemize korunmasız ve kontrolsüz gelen Uzak Doğu menşeili makinelere karşı ilk başta rekabetçi olmaya çalışarak direnmek istedik. Fakat gördük ki ölçek ekonomisi ile bu kulvarda yarış kazanmamız çok zor. Biz de 2011 yılı itibari ile yüzümüzü ileri teknolojiye sahip makineler üretmeye çevirdik” diyor.

Burç Angan,  2012 yılında kamu destekli ilk Ar-Ge projelerini başarıyla tamamlayarak Türkiye’de ilk defa iki-plaka mengene sistemli plastik enjeksiyon makinesinin üretimini gerçekleştirdiklerini anlatıyor: “Bu ve bundan sonra gelen diğer Ar-Ge projeleri bize pek çok farklı kapı açtı ve daha yüksek teknolojiye sahip makinelerin üretiminin hem firmamıza hem de ülkemize daha büyük bir katkı ve katmadeğer getireceğimizi gösterdi. 2010 ve 2013 yıllarında büyüme hızımız ile o dönem TOBB ortaklığında Allworld Network adlı kurumun düzenlediği Türkiye 100 projesinde ülkemizin en hızlı büyüyen ilk 100 firması arasında gösterildik.”

Sonrasında devletin ithalat politikalarında attığı doğru adımların da Hürmak’ın büyümesini desteklediğini ifade eden Angan, şunları kaydediyor: “İleri teknoloji makine kullanan firmalar eğer alım güçleri yüksek ise yeni Avrupa menşeili makineler, yüksek değil ise ikinci el Avrupa menşeili makineleri tercih ediyorlardı. Bu durum yerli üretimin burada bir alternatif olmasının önünü tıkıyor ve yerli üreticiyi Çin ile rekabet etmeye, düşük teknolojili makineler üretmeye hapsediyordu. Son yıllarda yapılan mevzuat değişikliği ile ülkemize kullanılmış makine ithalatı büyük ölçüde önlendi ve bu yerli üretici olarak bizlere Avrupa menşeili makinelere uygun fiyatlı alternatif olacak ileri teknoloji makineler üretebilmek için bir fırsat sundu. Böylece daha nitelikli makineler üretmeye başladık ve bunun sonucunda aynı sayıda makine üretmemize rağmen ciromuzu yüzde 80 arttırdık. Geçmişte 6 USD/kg olan ihracat birim rakamlarımızı 14 USD/kg’a kadar yükselttik. Tek başına bu veriler bile ileri teknolojiye yatırım yapmanın ve bu yatırımların önünü açacak politikalar izlemenin ülkemize ne derece bir katmadeğer sağladığının göstergesidir. İşin halk arasında ‘hammaliye’ diye tabir edilen düşük karlı kısmını Asyalılar’a bırakıp, Avrupalılar’ın bunca zamandır hüküm sürdüğü yüksek karlılığa sahip ileri teknoloji ürünler üretmek hem firmalarımız özelinde hem de ülke sanayimiz genelinde atmamız gereken bir adımdır.”

Burç Angan, 2017 yılının Hürmak için ihracata yönelik yaptıkları yatırımların ve Ar-Ge çalışmalarının meyvelerini topladıkları bir yıl olduğunu dile getiriyor: “Ciro artışının yanı sıra bu cironun büyük kısmını ihracat ile elde ettik. Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız pek çok pazarda önemli yerlere gelmeye ve kabul görmeye başladık. Bu ivmenin önümüzdeki yıllarda da artarak devam edeceğine inanıyorum. Orta Avrupa pazarına daha iyi hitap edebilmek için Hürmak Polonya branşının kuruluşunu gerçekleştirdik ve bu bize, bu ülke ve çevresindeki pazarlarda büyük saygınlık getirdi. 2018 yılında büyümemizi devam ettirerek talaşlı imalat alanında yatırımlar yapmayı ve firmamızın üretim kabiliyetini arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2018 yılının ikinci çeyreğinde ülkemizde şu ana dek üretilmiş en büyük plastik enjeksiyon makinesi olacak olan 2500 ton mengene sıkma kuvvetine sahip bir makinemizi de Körfez ülkelerinden birindeki müşterimize teslim ederek bu alanda da bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşayacağız.”


Arimpeks, globale açılıyor
İstanbul’da 1987 yılında kurulan Arimpeks Alüminyum San. İç ve Dış Ticaret A.Ş., 2005 yılının Ağustos ayından itibaren Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde inşaa edilen yeni tesisinde üretim yapmaya başladı. Kurulduğu ilk yıllarda öncelikli olarak ilaç sektörüne yönelik üretim yapan Arimpeks, yaptığı çalışmalarla her geçen gün kapasitesini artırmaya devam ediyor. Arimpeks, ağırlıklı olarak alüminyum folyo kullanarak tek katlı ve çok katlı baskılı, baskısız esnek primer ambalaj malzemesi üretiyor.
Bugün yıllık 2.500 ton üretim kapasitesine ve 70 kişi istihdam rakamına ulaştıklarını belirten Arimpeks Kalite Direktörü Zeynep Kansak,  “Arimpeks, 30 yıllık tecrübesi ve ilk günkü heyecanı ile müşterilerine en kaliteli ürün ve hizmeti sağlamak için azimle çalışmaya devam etmektedir. Öncelikli olarak ilaç sektöründeki yerel markette büyük bir tedarik yüzdesine sahip olan Arimpeks, ihracata yönelik çalışmalarına hız verme kararı doğrultusunda bu yıl Irak’a yaptığı satış hacmiyle önemli bir başarı elde etmiştir” diyor.

Arimpeks’in uzun vadeli hedefi; ihracatını artırmak
Zeynep Kansak, Türkiye’nin geleceği, istihdam ve kalkınması için de son derece önemli olan ihracat gelirini arttırmak hedefinin, Arimpeks’in en önemli 2018 yılı ve uzun vadeli hedefleri arasında yer aldığını söylüyor. Bu hedeflere ulaşabilmek için kalite konusunda geçtiğimiz yıllarda sürekli iyileşme ve sertifika çalışmalarına yönelik yatırımlar gerçekleştirdiklerini anlatan Kansak,  “Öncelikli hedefimiz ihracat potansiyelini ortaya çıkarmak ve ihracat gelirinde artışı sağlamaktır. Böylelikle her yıl yüzde 5-10 arasında değişen büyüme, yeni yatırım imkanları ve personel istihdamında  daha yüksek artış sağlama hedeflerimize de ulaşabileceğimize inanmaktayız” diye konuşuyor.
Zeynep Kansak, Arimpeks’in başarısını sağlayan özelliklerini şöyle özetliyor: “30 yıllık deneyimimizle çözüm ve müşteri odaklı, zamanında, güvenilir hizmet anlayışımız, kalite ve ürün güvenliği odaklı üretimimiz, kolay iletişim ve hızlı geri bildirim özelliğimiz, özel spesifikasyonlara yönelik çözümlerimiz nedeniyle müşterilerimiz bizi tercih ediyor.”
İhracata yönelik çalışmalarında potansiyel müşteri görüşmelerinde sıklıkla yerli ürün kalitesinin düşük olduğu önyargısıyla karşılaştıklarını ifade eden Kansak, şunları dile getiriyor: “Bu önyargı Çin ve Hindistan ürünleriyle Türk ürünlerini karşılaştıran müşteride otomatik olarak çok düşük fiyat beklentisi yaratmaktadır. Bu durum potansiyel ihracat görüşmelerinin oluşmasında veya görüşmelerin ilk ayağında önemli derecede olumsuz etkiye sahiptir. Kalite anlayışının yerli tedarikçi müşteri ilişkisi zinciri içerisinde standart bir noktaya getirilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz.

Ürün, hizmet, firma yönetim kalitesi anlamında ortak standartların ortaya konması, vurgulanması,  ülke genelinde denetlenmesi ve böylece ülke imajının iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yüksek kaliteli Türk malının imajının kirlenmesine neden olacak faktörlerin elimine edilmesinin, tüm yerli tedarikçileri güçlendireceğine ve rekabet gücünü arttıracağına inanıyoruz.”

GEPOSB’da olmaktan çok memnun olduklarını belirten Kansak, “Bölgedeki Ortak Sağlık ve İş Güvenliği Birimi, itfaiye ve güvenlik teşkilatları, sorunsuz enerji tedariki, tüm altyapı hizmetleri, çeşitli ulaşım yollarına yakınlığı, doğalgaz şebekesi gibi olanaklar bizim için önemli avantajlardır” açıklamasını yapıyor. 

Yorumlar (0)