banner565

banner472

banner458

banner457

Müşterisine özel ekibi olan tek ajans sloganıyla hizmet sunan; İz İletişim

İz İletişim Ajans Başkanı Nedim Özkan,  pandemi sürecinin hedeflerine engel teşkil etmediğini vurguluyor: “İyi fikir her şartta yerini bulur.

AJANS 01.07.2020, 00:14 29.07.2020, 20:46
19250
Müşterisine özel ekibi olan tek ajans sloganıyla hizmet sunan; İz İletişim

İz İletişim’i; “Müşterisine özel ekibi olan ve işini tutkuyla yapan tek ajans” olarak tanımlayan İz İletişim Ajans Başkanı Nedim Özkan, “Biz bir iletişim ajansıyız. Halkla ilişkiler bizim taşıyıcı kolonumuz. Fakat teknolojiyle birlikte iletişim sektöründeki dönüşüm sebebiyle mesajı hedef kitleye nasıl ulaştırmak gerekiyorsa o şekilde ulaştırıyoruz. İşimizin odağında doğru mesajları doğru kitlelere ulaştırmak olduğundan, bunu halkla ilişkiler disiplinleriyle de yaptığımız oluyor, dijital iletişimle veya reklamla…” diyor.
Özkan, ajansın rakiplerinden farkını oluşturan özelliklerini açıklıyor: “Farkımızı oluşturan en önemli özelliklerimizden ilki yapılanma modelimiz dersek, ikincisi entegre çözümler sunmamız. Türkiye’deki iletişim ajanslarının yapılanmasına baktığımızda; markaların müşteri ilişkileri grupları olduğunu görürüz. Bu durum İz İletişim’de de böyle ama bizim farkımız, her müşteriye özel bir ekip oluşturmamız. Markanın yapısına uygun profesyonel iletişimcileri bir araya getiriyor ve o markaya iletişimin tüm disiplinlerinde bir iletişim tasarımı yapıyor, uyguluyoruz.”
İz İletişim’in, 2010 yılında Turkcell’in iletişim danışmanlığını yapmak üzere kurulduğunu anlatıyor: “Üç yıl boyunca sözleşmemiz gereği sadece Turkcell’e hizmet verdik. Ardından Turkcell’in yanına yeni markalar eklendi. 10 sene önce 11 kişiyle başladığımız yola 46 arkadaşımla devam ediyoruz. Ağırlıklı olarak telekomünikasyon, otomobil, enerji, ağır sanayi alanlarında, 41 ana marka altında 100’den fazla şirketin iletişim danışmanlığını yapıyoruz. Gelişerek ve büyüyerek yolumuza devam ediyoruz.”
Nedim Özkan, Altın Pusula, Felis, Prida, Marketing Türkiye Social Media Awards gibi Türkiye halkla ilişkiler sektörünün gözde ödül programlarından pek çok ödül aldıklarını da aktarıyor: “Bizi en gururlandıran ödül ise 2018 yılında aldığımız Great Place To Work sertifikamız.”

“İyi fikir her şartta yerini bulur”
Nedim Özkan, İz İletişim’in hedeflerini şöyle açıklıyor: “10’uncu yıl hedeflerimizden biri sosyal medya hesap yönetimi konusunda hizmet verebilir bir ölçeğe sahip olmaktı. 2019 yılında bu alana yatırım yaptık ve hedefimize sağ salim ulaştık. Bugün büyük ve yetkin bir ekiple dijital iletişim ve sosyal medya danışmanlığı hizmeti sağlayabiliyoruz. 2021’de bu alandaki gücümüzü artıracağız. Pandemi süreci bu hedeflerimize engel teşkil etmiyor. İyi fikir her şartta yerini bulur.”

“İtibar” tanımının yeniden yazılacağı dönemin başlangıcı
İletişimin her türlü büyük krizde ilk etkilenen sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Nedim Özkan, “İlk defa pandemi yaşıyoruz ve bu durum sektöre nasıl yansıyacak şimdilik kestirmek güç. Fakat bu dönemin bir ekonomik karşılığı da olacak. Pek çok ekonomik kriz görmüş bir sektör temsilcisi olarak; halkla ilişkiler sektöründe bir daralma yaşanacağını görmek için kahin olmaya gerek yok diyebilirim. Yine de umutsuz değilim ve önümüzdeki ekonomik resesyonu en az etkiyle atlatacağımıza inanıyorum” değerlendirmesini yapıyor.
Nedim Özkan, pandemi sürecinin, her sektörü olduğu gibi iletişim sektörünü de derinden etkilediğini ve dönüştürdüğünü vurguluyor: “Paradigma değişiyor, öncelikler sıralaması sorgulanıyor; küreselleşmenin yeniden modelleneceği, insan ve doğa sağlığı odağında kamusal hayatın yeniden şekilleneceği şimdiden konuşuluyor.”

“Başarının anahtarı; doğru zamanda doğru kararlar almak”
Güven, empati, proaktif olmak: Nedim Özkan, markalara; yeni düzenin habercisi olan bu dönemde, güncel riski analiz ederek geleceğe bir bakış sunabilen ajanslarla işbirliği yapmalarını öneriyor: “Sorumluluğumuz olan ‘iletişim danışmanlığı’ gereği; yeni bir ‘çağ kırılımına’ şahit olduğumuz bu dönemde, ülke stratejilerini yakından takip ediyor, iş dünyasının nasıl pozisyon alması gerektiği üzerinde kafa yoruyor, halk sağlığı uzmanlarını, sosyologları, felsefecileri, antropologları okuyor, planlamalarımızı toplam bir bakışla yapıyoruz. Salgın ortamının yarattığı koşulların hızlı değişkenliği ve küresel krizin dinamik yapısı, sağlıklı bir risk analizi yapmayı zorlaştırsa da erken hareket edenler ile harekete geç kalanların ayrışacağı bir sürecin içindeyiz. Öte yandan, bu dönem, kurumların da duruşlarını yeniden belirleyeceği, ‘itibar’ tanımının yeniden yazılacağı bir dönemin başlangıcı. İdari ve operasyonel kararların doğru zamanda ve şeffaflıkla ele alınması, doğru kanallarla paylaşması her zamankinden daha önemli. İletişimin temel unsuru olan ‘güveni’ yeniden tesis etmeli, paydaşlarımızda empati uyandırmalıyız. Bir diğer önemli konu proaktif olmak. Doğru zamanda doğru kararlar almayı başarının anahtarı olarak görüyoruz.”
“İletişimi daha etkili yönetmek önemli”: Nedim Özkan, markaların, toplumla ‘empati’ yaparak onları anladıklarını ifade etmelerinin değerinin çok artacağını söylüyor: “Bu dönemde toplumla/yığınsal halk gruplarıyla aynı ruhsal boyuta gelebilen markalar dikkat çekecek ve fark yaratacak. Bu noktada iletişim yaklaşımımızı da değiştirmemiz, vizyonumuzu genişleterek ‘meseleyi’ konvansiyonel medya iletişimi odağından çıkarmamız, iletişimin tüm disiplinlerinden etkin bir şekilde faydalanmamız gerekecek. Ekonomik durgunluk dönemlerinde çoğu şirket önce iletişim ve pazarlama harcamalarını kısıp ‘sipere çekilme’ stratejisini/tutumunu uygulasa da doğru olan, iletişimi ‘normale göre daha etkili’ yönetmek olacak.”
“Samimi olan, toplumla empati yapan markalar öne çıkacak”: Nedim Özkan’a özellikle pandemi sürecinde bir kampanyanın başarılı olabilmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini soruyoruz. Yanıtı şöyle: “Pandemi sürecinde bir kampanyanın başarılı olabilmesi için en önemli şart ‘gerçek’ olması. Bunu her anlamda söylüyorum. Samimi olmayan, toplumla empati yapmayan markaların eleneceği bir dönemden geçiyoruz. Buna dikkat ettikten sonrası kolay.”

Yorumlar (0)