banner565

banner472

banner458

banner457

Stratejik ve sürdürülebilir iletişim, yalın mesajlar, hedef odaklı çözümler; ATENA İletişim

Hedeflerinin “sürdürülebilir bir büyüme yakalamak” olduğunu açıklayan ATENA İletişim Kurucu Ortakları; Leyla Karakoç ve Yeşim Kasap ile ajansın kuruluş öyküsü, gelecek hedefleri ve Pandemi sürecinde markalara önerilerini konuştuk.

AJANS 01.08.2020, 00:01 28.08.2020, 10:07
19937
Stratejik ve sürdürülebilir iletişim, yalın mesajlar, hedef odaklı çözümler; ATENA İletişim

ATENA İletişim Danışmanlık uluslararası ve ulusal markalara stratejik iletişim danışmanlığı hizmeti veriyor. “Yenilikçi, vizyoner ve şeffaf iletişim” yaklaşımları geliştirme hedefiyle ilerleyen ATENA İletişim’in verdiği başlıca hizmetler arasında “stratejik medya ilişkileri, özgün içerik üretimi ve yönetimi, sözcü ve kanaat önderliği iletişimi, stratejik kriz iletişimi ile medya eğitimi” yer alıyor.
ATENA İletişim Kurucu Ortağı Yeşim Kasap, “Markaların iş hedeflerini göz önünde bulundurarak kendilerini etkili ve anlaşılır biçimde ifade edebilmelerini sağlıyoruz. Müşteri portföyümüzde farklı sektörlerden şirketler bulunuyor. Halihazırda, enerji, yenilenebilir enerji, sigorta, bankacılık sektöründen müşterilerimize hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra düşünce kuruluşları, enstitüler ve STK’larla çalışıyoruz” diyor.
Yeşim Kasap, ATENA İletişim’in Kurucu Ortağı Leyla Karakoç’la birlikte ajansı kurma öykülerini de paylaşıyor: “Her ikimiz de hem Türkiye’de hem yurtdışında 20 yıla yakın gazetecilik yaptık. Ayrıca hem PR (halkla ilişkiler) ajanslarında ve hem de kurumsal tarafta çalıştık. Bu birikimle de kendi yolumuzu belirlemek istedik. İsmimize gelince, tanrıça Athena Yunan mitolojisinde birçok özelliğinin yanı sıra zeka, ilham ve stratejiyi temsil ediyor. Biz de bu özelliklerden yola çıkarak ajansımızın adını ATENA İletişim koyduk.”
“Farkımız; hedef odaklı, hızlı çalışma”: Yeşim Kasap, ajansın farkını şu sözlerle aktarıyor: “Ajansta çekirdek ekibimizin yanı sıra müşteri ve projeye göre freelance çalıştığımız ekip arkadaşlarımız da var. Böyle çalışmayı tercih ediyoruz, çünkü hem sektörümüzün yapısı gereği editörler ve kreatifler freelance çalışmaya meyilli hem de dünya böyle esnek bir sisteme doğru gidiyor. Nitekim pandemi de ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösterdi. ATENA İletişim olarak sadece kıdemli, habercilik geçmişi olan kişilerle çalışıyoruz. PR’da müşteriyi anlamak kadar medyayı tanımak, haberi bilmek de önemli. Bir müşteriyle birçok kişi değil, en fazla iki kişi ilgileniyor. O kişiler de tüm süreçleri yönetiyor. İşimizin gerektirdiği gibi çok hızlı karar alıyor, hedef odaklı çalışıyor ve hızlı iş çıkarıyoruz.”
Sürdürülebilir büyümede iletişim ve markalaşmanın önemi: Yeşim Kasap, Türkiye’de sürdürülebilir büyümenin yolunun markalaşmaktan geçtiğine dikkat çekiyor: “Marka, stratejik ve sürdürülebilir iletişim, yalın mesajlar ve hedef odaklı çözümlerdir. Türkiye’de sürdürülebilir büyüme, markalaşma üzerine düşünmekten ziyade hızlı büyümeye odaklanılıyor. Üretimin devam edebilmesi ve büyüme için öncelikle iletişim ve markalaşma gerekiyor. Türkiye’de büyük bir özveri ile kurulan KOBİ’lerin önemli bölümü kuruluşundan sonraki ilk 5 yılda kapanıyor.  Bunun önüne geçmek için kısa ve orta vadeli stratejilerinin içinde muhakkak sürdürülebilirlik, iletişim yer almalı. Bunlar kalıcı büyüme ve markalaşmayı beraberinden getirecektir. Ülkemizde KOBİ’lerin yaşadığı temel sorunların başında bu geliyor.”
“Kriz dönemlerinde dikkatle iletişim yapmak önemli”: Yeşim Kasap, halkla ilişkiler (PR) çalışmalarının amacının ürün satışı değil, markanın tanıtımı ve itibar yönetimi olduğunu vurguluyor: “Bu da uzun soluklu bir çalışma gerektiriyor. Bir kampanyanın başarısı ise ne kadar farkındalık yaratabildiğinize, mesajlarınızı doğru aktarıp aktaramadığınıza bağlı. Markanızla ilgili doğru bir algı yaratabilmeniz belirleyici oluyor. Pandemi ve normalleşme süreci ise kriz dönemi. Kriz dönemlerinde gerektiğinde sessiz kalarak ya da bu süreçlerin fırsatları kullanarak ama dikkatle iletişim yapmak; hassasiyetleri bilmek, olası sorunları öngörebilmek ve yönetebilmek, gündemi çok iyi takip etmek, resmin bütününü görebilmek gerekiyor.”

Hedef; sürdürülebilir büyüme
ATENA İletişim Kurucu Ortağı Leyla Karakoç, ajansın hedeflerini dile getiriyor: “Geçtiğimiz yıl yüzde 20 büyüdük. Hedefimiz agresif bir büyüme değil, amacımız işimizi layıkıyla yaparak sürdürülebilir bir büyüme yakalamak. Agresif büyüme planımız yok ama birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın sayısını, yani istihdamı artırmak istiyoruz. Basında özellikle son dönemde işsizlik çok arttı, çok sayıda nitelikli, deneyimli, donanımlı arkadaşımız işsiz kaldı. Ayrıca enerji, yenilenebilir enerji, iklim ve çevre alanlarında büyümek, daha fazla müşteriye hizmet sunma hedefimiz var. İklim krizi, çevre sorunları ve enerji dönüşümü hem dünyanın hem Türkiye’nin gündeminde. Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler enerji dönüşümü, yenilenebilir enerji konularında dikkat çekici yatırımlar yapıyor. Biz de bu alanda yapılan çalışmalara destek olabilmeyi umut ediyoruz.”
“KOBİ’ler kriz dönemlerinde iletişime daha fazla önem vermeli”: Leyla Karakoç, verimli ve etkili PR çalışmaları yürütmek için çok büyük bütçeler gerekmediğine dikkat çekiyor: “İletişim, KOBİ’lerin yüksek bütçeli olduğu düşüncesiyle biraz mesafeli durduğu bir konu. Oysa özellikle kriz dönemlerinde KOBİ’lerin en fazla üzerine eğilmesi gereken alan. Sağlık analizi yapıldığında proje bazlı ya da yıllık iletişim çalışmaları, KOBİ’lerin büyümesine önemli oranda katkı sağlar. Bizim tavsiyemiz KOBİ’lerin sürdürülebilir büyüme için PR yapması yönünde. Çok büyük bütçeler ayırmadan da verimli, etkili PR yapılabilir, proje bazlı iletişim çalışmaları yürütülebilir.”
Leyla Karakoç, şunları söylüyor: “İletişim uzun soluklu bir çalışma ve elbette kriz anında değil, krizden önce temel atmış olmak, markayla ilgili bir algı oluşturmuş olmak önemli. Bir de bazı markalar kriz dönemlerinde ilk olarak iletişim kalemini gözden çıkarıyor, bu ise uzun vadeli düşünüldüğünde büyük bir stratejik hata.  İletişim sektörü tüm sektörler gibi pandemiden etkilendi. Aynı zamanda medyadaki dönüşüm de PR üzerinde belirleyici. Ama sektör yapısı gereği yeniliklere ve gelişmelere çok hızlı ayak uyduruyor.”
“Dijitalleşme kaçınılmaz”: Karakoç, pandemi ve normalleşme sürecinin kriz süreçleri olduğunu hatırlatarak, dijitale yatırımın öneminin altını çiziyor: “Bunlar kriz süreçleri. Ve itibar yönetimi de kriz süreçlerinde yapılır. Bu süreçte, dijitalleşme kaçınılmaz. Önemli olan markaların bu sürece doğru şekilde adapte olabilmeleri.”
KOBİ’lere ve markalara öneriler: Leyla Karakoç, bu süreçte KOBİ’ler ve markalara, ajans seçiminde dikkat etmeleri gerekenleri paylaşıyor: “Faaliyet gösterdikleri sektörlerde deneyimli ajansları tercih etmeleri önemli. Karşınızdakiler ne kadar gerçekçi bir de ona bakmaları gerek. Bazen ajanslar işi alabilmek için gerçekçi olmayan vaatlerde bulunuyor. Sonra da müşteri hayal kırıklığı yaşıyor. Ajans size baştan ‘Bu yapılabilir, bu yapılamaz’ diyebilmeli.”

Yorumlar (0)