KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Ülkemizin güçlü potansiyeline güvenerek yolumuza devam etmeliyiz"

DOSYA

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Pandemi etkisiyle belirsizliklerle dolu bir dönemde, ülkemize ve ülkemizin güçlü potansiyeline güvenerek yolumuza devam etmeliyiz” dedi.

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 39’uncu kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı online olarak gerçekleştirildi.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 büyümesini umut verici bulduğunu belirterek, “Pandemi etkisiyle belirsizliklerle dolu bir dönemde, ülkemize ve ülkemizin güçlü potansiyeline güvenerek yolumuza devam etmeliyiz” dedi.
Dünya mal ticaretinin de yüzde 12’lik bir daralmayla 2020 yılını kapatacağını belirten Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, “Dünya mal ticaretinde 16 trilyon doların biraz üzerine gelmiş durumdayız. Neredeyse 2008’deki küresel krizde yaşadığımız dünya mal ticareti büyüklüğüne döndük. Burada iyi bir haber var; üçüncü çeyrekte ekonomik büyümeyle paralel olarak dünya mal ticaretinde de hızlı bir toparlanma yaşandı. Bu Türkiye’nin ihracatına da pozitif yansıdı. Üçüncü çeyrekte dünyada 4.47 trilyon dolarlık bir ihracat oldu ve bu rakam birinci çeyreğin de üzerine çıktı. Daralma da yüzde 4.5’te kaldı. Covid-19 salgınının ikinci dalgası endişesiyle öne çekilen ve genişleyen siparişlerle mal ticaretinin yeniden önemli ölçüde canlandığını görüyoruz” diye konuştu.
Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise dünyanın en büyük ekonomileri arasında ilk 10’a girmek için her sene yüzde 7 büyüme gerektigini bunun için de reformlara ihtiyaç olduğunu paylaştı: Sadece kendi kaynaklarımızla, tasarruflarımızla büyüyemeyeceğimiz ortada. Ekonomik büyüklüğü ile ilk sıralarda bulunan 10 ülkenin rekabet endekslerine baktığımızda; Singapur 1, ABD 2, Hong Kong 3, Hollanda 4, İsviçre 5, Japonya 6, Almanya 7, İsveç 8, İngiltere 9 ve Danimarka 10’uncu sırada yer alıyor. Biz rekabet endeksinde 61’inci sıradayız. Bu 61’in bileşenlerinde kurumsal yapılanmadan inovasyon kabiliyetine, makroekonomik ortamdan mali sisteme kadar her şeyin ciddi şekilde elden geçmesi gerekiyor. Bu adımların atılmasına acil ihtiyacımız var.”

“Temelde biz varız gelecekte de biz olacağız”
Türkiye çimento sektöründe toplam 66 tesisi temsil eden, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB), bundan sonra Türk Çimento markası ile yola devam edecek. Türk Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, logo değişimine ilişkin şunları söyledi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı kalkınma hamlesinde başta gelen sektörlerden biridir çimento. Ülkemizin ilk çimento fabrikası 108 yıl önce kuruldu. Cumhuriyetimizin ilanından sonra da Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur’ vizyonuyla Cumhuriyet dönemizin ilk fabrikası Ankara Çimento 1928 yılında kuruldu. İşte bu yüzden biz Türk Çimento olarak diyoruz ki, bu ülkenin temelinde biz varız, geleceğinde de biz olacağız.”
Yeni vizyonla hayata geçirilecek önemli projeleri bulunduğunu aktaran Saka, “Öncelikle bir kent vizyonu belgesi hazırlıyoruz. 2050 yılında kentler nasıl olmalı, bunun belgesini açıklayacağız. Şehir planlamacılığı ve sosyo-ekonomik gibi farklı perspektiflerden ele aldığımız farklı kesimlerden katılımcıların katkısıyla oluşturulacak ve geleceğimize yönelik bir belge olacak. Önümüzdeki yıl Mimarlık Ödülleri projesini başlatacağız. Hem deneyimli mimarları hem de üniversite öğrencilerini ödüllendirmeyi hedefliyoruz. Yeni KSS ve dijitalleşme projelerini hayata geçirilmesini planlıyoruz” diye konuştu.
Türk Çimento Yürütme Kurulu Üyesi Cenker Mirzaoğlu: “Kalite ve teknolojimiz dünya ölçeğinde. Kapasitemiz bugün Türkiye’nin başoyuncu olabilmesini sağlayacak noktaya gelmiş vaziyette. İnşaat sektörü bugün Türkiye’de GSYİH’nın yüzde 7’sine tekabül ediyor” diye konuştu.
Türk Çimento Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Pastonoğlu: “Türk çimento sektörünün insan kaynağı son derece dinamik ve güçlü. Sermaye gücü, know-how’ı ve girişimcilik ruhumuzu da bunun içine katınca dünyada çok etkin bir oyuncuyuz” dedi.
Türk Çimento Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir, “Çimento sektörü olarak mart ayından itibaren büyük endişe duyduk. Birçok fabrikamız üretimi durdurdu. Türk çimento sektörü sadece Türkiye’de değil dünyada etkili bir sektör. İhracatta dünya ikincisiyiz. Bunu gayet iyi değerlendirdik ve ihracata saldırdık” bilgisini verdi.
Türk Çimento Yönetim Kurulu Başkan Vekili Adil Sani Konukluğu: “Dünya Covid-19 ile birlikte dijital ortama hızlı bir giriş yaptı. Şu anda kullandığımız sistemlerin çoğu son 10 yıldır hayatımızdaydı ama kimse kullanmak istemiyordu. Ama bir salgınla dijital ortama hızla geçmeye başladık. Bütün sanayiciler yeniliğe ayak uydurup geleceğin teknolojinin kullanmanın yoluna bakalım” açıklamasını yaptı.
ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Suat Çalbıyık: “Covid-19 salgını bize doğaya savaş açmadan, onunla uzlaşmamız gerektiğini bir kez daha anımsattı. Bundan sonra tüm sektör olarak doğaya ve çevreye verdiğimiz zararları minimize edecek sıfır karbon ayak izini gerçekleştirmek için gayret göstereceğimize inanıyorum” dedi.

“Gayrimenkul sektörü değişime uyum sağladı büyümeye devam etti”
Gayrimenkul sektörünün alt segmentlerini üçer aylık dönemler halinde irdelediği GYODER Gösterge, Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2020-3. Çeyrek Raporu’nu yayınladı. Sektörün geleceğine dair öngörülerin aktarıldığı rapora göre: üçüncü çeyrek konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 49’luk bir artış gösterdi ve verilerin açıklanmasından bu yana çeyreklik bazda en yüksek seviyesine ulaşarak 536 bin 509 adet olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan satışlarda ise bir önceki döneme göre yüzde 259.2 oranında artış görüldü ve üçüncü çeyrekte yabancılara 11 bin 903 adet konut satışı gerçekleştirildi. Üçüncü çeyrekte yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırada yüzde 42.5 pay ile İstanbul, ikinci sırada yüzde 20.3 pay ile Antalya yer aldı.
Mevcut veriler itibarıyla, birincil lojistik pazarları olan İstanbul-Kocaeli bölgesinde yaklaşık 10.41 milyon metrekare toplam depo stokunda 6.64 milyon metrekare ticari kullanım amaçlı lojistik arzı yer alıyor. 2020’nin üçüncü çeyreği itibarıyla yüzde 12 oranında bir boşluk bulunuyor. İnşaat halindeki projelerin hacmi ise yaklaşık 558 bin metrekare olarak kayıt altına alındı ve söz konusu projelerin tamamına yakını ticari kullanım amaçlı lojistik arzı olarak görülüyor.

Mehmet Kalyoncu: “SPK’nın mevzuat değişikliği ile GYO’ların önü açıldı”
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yayınlanan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na (GYO) İlişkin Esaslar Tebliği ile halihazırda yürürlükte olan mevzuatta önemli değişiklikler yapıldığını söyleyen GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, gayrimenkul sektöründe finansmana ulaşma noktasında çeşitliliğin çok önemli olduğunu belirtti.

SPK’nın düzenlemesi ne sağladı:
• GYO’lar diğer halka açık şirketlerde uygulanan hükümlere bağlı hale getirildi.
• ‘Yatırım faaliyetleri ve yatırım faaliyetlerine ilişkin sınırlamalar’ değişti.
• ‘Yapamayacakları işler’ başlıklı maddede GYO’lara, fon kullandırma imkanı getirildi.
• ‘Portföy sınırlamaları’ başlıklı maddede yatırım enstrümanları konusu düzenlendi.
• ‘İpotek, rehin ve sınırlı ayni hak tesisi’ ile ilgili sınırlamalar kaldırıldı.
• ‘İnşaat hizmetleri’ konusunda önemli kolaylık sağlandı.
• Ekspertiz değerindeki her değişimde KAP’a açıklama yapma zorunluluğu kalktı.
• ‘Bilgi verme ve kamuyu aydınlatma’ sadeleştirildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.