KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

6 dilde 7 ülkede faaliyet gösteren TIRPORT, globalleşme hedefini yükseltti; TIRPORT, 2025’e kadar lojistikte, Doğu Avrupa, Asya ve Afrika’nın en önemli dijital platformu olmayı hedefliyor

HABER

Lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştiren TIRPORT, kamyonculara yönelik Tırport yükCEPte ve şirket /kurumlara yönelik Tırport Kurumsal uygulamalarıyla günde binlerce operasyonu olan dev bir lojistik firmasından 3-5 kamyonu olan küçük bir şirkete kadar her ölçekteki şirketin tüm lojistik operasyonunun uçtan uca yönetilmesini sağlıyor. TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, 2025 yılına kadar Doğu Avrupa, Asya, Afrika’da, 1.5 milyon kamyona evsahipliği yapan lojistikte  bölgenin en önemli dijital platformu olmayı amaçladıklarını söyledi.

Yükü olan ve taşıtmak isteyen, yük verenlerin hızla uygun kamyonları bulmalarını sağlayan, kamyoncuların ve yük taşıyan nakliye firmalarının ise aradıkları yüke, aradıkları zaman ve yerde bir an önce ulaşmalarına imkân yaratan yeni nesil bir dijital platform olan TIRPORT, 2016’da Dr. Akın Arslan, Burcu Kale ve Hakan Özçubukçu tarafından kuruldu.
TIRPORT kurulmadan önce 2011’de global lojistik sektörünün büyük bir dijital dönüşüm yaşamaya başladığını söyleyen TIRPORT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, 2014’te lojistik sektöründe hem bir ERP hem de pazaryeri olarak çalışabilecek bir SuperApp (süper uygulama) üzerine çalışmaya başladıklarını ve Türk pazarını, dinamiklerini daha yakından mercek altına aldıklarını anlattı. 2.5 yıllık bir yazılım geliştirme süreci sonunda 2018 yılı ortasında iş modellerini test etmeye başladıklarını belirten Arslan, “Kendimizi pazarda kabul ettirmek, yeteri kadar kamyonu içeri alabilmek için 2020’ye kadar lojistik firmalarını uçtan uca dijitalleştiren, tüm taşımaları ve dokümantasyonu dijital olarak kayıt altına alan, izlenebilirlik kavramını yapay zeka ile güçlendiren, dünyadaki en iddialı iş modellerinden birisini yarattık. Bu süreçte gelir endişesi olmadan işe yatırım yaptık. İşimizi 2020 itibariyle Pandemi’nin etkisi ve globalde artan izlenebilirlik baskısının kaldıraç etkisiyle hızla büyüttük” dedi.

6 dilde 7 ülkede faaliyet gösteriyor
Arslan, 70 kişilik bir ekiple Türkiye’nin en büyük lojistik firmasından daha büyük bir operasyonu yönetir hale geldiklerini ifade etti: “6 dilde, 7 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Üye kamyoncu sayımız 90 bini, sisteme üye bireylere ait kamyon sayısı 55 bini geçti. Her ay 4 binin üzerinden yeni kamyoncuyu ‘TIRPORT’lu’ kamyoncular arasına dahil ediyoruz. 3 binin üzerinde üye KOBİ’ye, önde gelen lojistik firmalarına ve üreticilere hizmet veriyoruz.”
Dr. Akın Arslan, TIRPORT’un iki ana iş modeliyle çalıştığını açıkladı: “Lojistik firmaları ve yük sahiplerine lojistik operasyonlarını uçtan uca tüm dijital platformlardan yönetebilecekleri bir ERP gibi TMS (Transport Management System) olarak çalışıyoruz. Bu süreçte tüm taşımaları anlık olarak izliyor, teslimat raporlarını gerçek-zamanlı, konum-tabanlı verebiliyoruz. Dünyada 20’si unicorn olmuş 200’ün üzerindeki önde gelen rakibimiz arasında tüm lojistik operasyonları yapay-zeka destekli olarak cepteki bir kurumsal uygulamadan yönetebilen üç teknolojiden birisi konumundayız.
Dünyadaki en ileri teknolojilerle kamyonlara hiçbir cihaz takılmasına gerek kalmadan sadece cep telefonu teknolojileriyle bunu yapabiliyoruz. Kamyoncu teslimat performanslarını ve sürüş performanslarını izleyebiliyor. Entegre ödeme sistemleriyle farklılaşıyoruz. Diğer tarafta ise tıpkı Uber mantığında dijital pazaryerimizde yük sahipleri ile kamyoncuları platformumuzda bir araya getiriyoruz. Tamamen akıllı sıralama ve önceliklendirmelerle; doğru yerde, doğru zamanda, birbirinin ihtiyaçlarına tam olarak uyan tarafları eşleştiriyoruz. Elektronik para altyapılı TIRPORT Kart ve ödeme sistemlerimizle, Güvenli Ödeme Sistemi çözümlerimizle de süreci destekliyoruz.”
Türkiye’de taşımaların üçte ikisinin kontratlı taşıma olmadığını vurgulayan Arslan, TIRPORT’un sahip olduğu teknolojilerle spot markette güvenin ve hızın bir numaralı adresi olma yolunda ilerlediğini, kamyoncunun yükünü teslim ettikten ve dijital olarak onaylandıktan sonra sadece 24 saatte parasını alabildiğini aktardı. Arslan, yük sahiplerinin de TIRPORT sayesinde performansı yüksek ve güvenilir kamyonlara yüklerini birkaç saat içinde emanet edebildiklerini belirtti.
Arslan, Tırport’un iki uygulaması olduğuna değindi: “Kamyonculara yönelik Tırport yükCEPte ve şirket/kurumlara yönelik Tırport Kurumsal. Günde binlerce operasyonu olan dev bir lojistik firmasından 3-5 kamyonu olan küçük bir şirkete kadar her ölçekte şirketin tüm lojistik operasyonunun uçtan uca yönetilmesine imkan sağlayan Tırport Kurumsal, dünyada emsalsiz uygulamalardan birisi.”
Günde 4 binin üzerinde FTL operasyon yönettiklerini ve 90 bini aşan kamyoncu sayılarını 2 yıl içinde 200 binin üzerine çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Arslan, 2022 yılı ve uzun vadeli hedefleri hakkında şu bilgileri verdi:
“• 1 Mart itibariyle spot pazara girdik. Artık binlerce KOBİ’nin bir numaralı güvenilir kamyon tedarikçisi olmaya adayız. Yıl sonunda, yurt içinde günde 2.5 milyon TL’nin üzerinde bir ciroya ulaşmayı, yurt dışında ise günde 500 bin doların üzerine çıkmayı hedefliyoruz.
• TIRPORT’ın gelecek planları arasında; Avrupa-Çin-Afrika arasındaki lojistik hareketin bölgesindeki en önemli ‘dijital hub’ı haline gelmek ve pazaryeri olmak, 1.5 milyonu aşkın uluslararası kamyoncuya ev sahipliği yapmak da yer alıyor. TIRPORT, 2025 yılına kadar, Doğu Avrupa, Asya, Afrika’da, 1.5 milyon kamyona evsahipliği yapan lojistikte  bölgenin en önemli dijital platformu olmayı hedefliyor.
• Türkiye-Avrupa arasında güçlü bir LTL ve Parsiyel köprü kurmak ve 2023 itibariyle faaliyete başlamak istiyoruz.
• Mevcut global yatırımcılarımızla yaptığımız değerlendirme sonucunda 2023 ilk yarısı içinde şirket merkezimizi Hollanda’ya taşıma ve global operasyonumuzu artık oradan yönetmeye karar verdik.
• Türkiye’nin lojistik avantajları ve üretim altyapısının uygunluğu nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye’ye 500 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye yatırımı gelebilir. Biz de bu süreçte bölgenin en büyük dijital aktörü olarak önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye-Avrupa arasındaki FTL, LTL ve Parsiyel trafiğinin yüzde 20’sini tek başımıza üzerimize çekebilmeyi amaçlıyoruz.
• Afrika pazarını çok önemsiyoruz. 2030’dan sonra büyük bir tüketim odağı olacak. Oradaki mevcut rakiplerimizden hem teknoloji hem de iş modeli olarak çok üstünüz. Dubai merkezli bir operasyon yönetimi ile 2025’e kadar Afrika’nın bir numaralı dijital operatörü olma arzusundayız.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.