KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
2021-07-01 00:01:00

Şirketlerde Yönetim Kurulu Herşeydir!

Haluk Ünaldı

01 Temmuz 2021, 00:01

Günümüzün küresel ve yoğun rekabet ortamında başarılı olmak isteyen şirket patronlarına tavsiyem; öncelikli olarak şirketin yönetim kurulunu etkinleştirmek, profesyonel ve bağımsız üyeler ile zenginleştirmek ve fonksiyonel bir şekilde çalışmasını sağlamaktır.

Şirketler canlı varlıklardır. Bütün canlı organizmalar gibi doğarlar, büyürler, hasta olurlar, iyileşirler ve hatta ölürler. Şirketleri hayatta tutmak için adı ‘strateji’ konmasa bile patron ve yöneticilerinin strateji üretmeye ve üretilen bu stratejileri başarılı bir şekilde hayata geçirmeye ihtiyaçları vardır. Şirketlerde hedef ve bu hedeflere ulaşacak stratejileri belirlemekten sorumlu olan kurumlar; yönetim kurullarıdır. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, dernekler, birlikler ise ‘cansız’ varlıklardır. Strateji üretemediği için yok olan bir dernek veya birlik olmadığı gibi, başarılı olamadığı için kapısına kilit vurulan bir kamu kurumu, örneğin; bir devlet üniversitesi de yoktur. Zarar ettiği için iflasını açıklayan bir kamu iktisadi kuruluşuna da rastlayamazsınız. İhtiyaçları olmadığı için ‘cansız’ kurumların hayatta kalma ve strateji üretme refleksleri gelişmemiştir. Bu nedenle cansız kurumların yönetim kurulu üyeleri kendilerini çok rahat hisseder. Çünkü üyesi oldukları kurumun hayatta kalma sorunu yoktur. Bu tür ‘ölümsüz’ kurumların başarısı daha çok kurum liderinin bireysel vizyonuna, yetkinliğine ve temel değerlerine bağlı kalır. Bu tür kurumlarda başarılı bir lider kurumdan ayrıldığında kurum eski durumuna hızla geri döner.

Hedef ve stratejilerini belirleme sorumlulukları nedeni ile bütün kurumların en temel organları yönetim kurulları olduğu halde, şirketlerimiz de dahil, yönetim kurullarına yeterli önemi göstermediğimizi gözlemlemek zor değildir.

Hayatta kalma refleksi olmadığı için cansız varlık olarak nitelediğim kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, dernek ve birliklerin yönetim kurumlarına yeterli önemi göstermemelerini anlayışla karşılıyorum. Ancak hayatta kalabilmesi için stratejiler üretmek zorunda olan şirketlerimiz de yönetim kurullarına yeterli önemi göstermez. Şüphesiz, kurumsallaşma sürecini tamamlamış şirketlerimizi bu yorumumdan hariç tutuyorum.

Anadolu’ya yayılan onbinlerce şirket ve KOBİ’mizin yönetim kurullarını incelerseniz farklı nedenlerden dolayı son derece zayıf ve etkinliği olmayan, genelde aile üyelerinden oluşan yönetim kurulları ile karşılaşırsınız.

Bu davranış biçiminin özellikle şirketin patronlarından kaynaklanan farklı nedenleri vardır. Şirket patronu veya patronları yönetim kurulunun fonksiyon ve önemini fark etmemiş, yetkileri ve yönetme gücünü paylaşmak istemiyor veya hesap vermek istemiyor olabilirler.

Şirketlerimizde yönetim kurullarına yeterli önemin gösterilmemesinin bir başka nedeni de şirket patronunun kendisini günlük operasyonlara aşırı derecede angaje etmesidir. Şüphesiz, bir şirketin kısa dönemde hayatta kalabilmesi için günlük operasyonların başarılı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir ama bu faaliyetler için şirketin beyaz yakalıları vardır. Bir patronun günlük operasyonlara aşırı yoğunlaşması şirketin geleceğini ipotek altına alır. Bu nedenle patronların asli görevi, genel müdür liderliğinde beyaz yakalılarla yürütülen günlük operasyonları kontrol ederken, şirketin yönetim kurulunu etkin bir şekilde yönetebilmektir.

Pandemi krizi ile beraber sadece kuralları değil oyunun kendisinin de değiştiği günümüz ekonomik dünyasında yönetim kurulu yapılanmaları içinde bağımsız ve yetkin profesyonel yönetim kurulu üyelerinin de çok önemli fonksiyonları vardır.

Günümüzün küresel ve yoğun rekabet ortamında başarılı olmak isteyen şirket patronlarına tavsiyem; öncelikli olarak şirketin yönetim kurulunu etkinleştirmek, profesyonel ve bağımsız üyeler ile zenginleştirmek ve fonksiyonel bir şekilde çalışmasını sağlamaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.