KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ebru Ural: “Çıktı odaklı bir üniversite olacağız” 

ÜNİVERSİTE

Eğitim sektöründe 21 yılını deviren Doğuş Üniversitesi, nitelikli akademik kadrosu ve çıktı odaklı eğitim felsefesiyle yeterli ve yetkin öğrenci yetiştirmeye odaklanıyor.

Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ebru Ural, “Bilim dünyasına nitelikli katkı sağlamayı misyon edinmiş bir üniversiteyiz. Bundan sonra gerek teknoloji transfer ofisimiz gerek kuluçka merkezimizle bu iddiamızı daha da güçlendireceğiz” diyor.
Kuruluşu 21 yıl önceye dayanan Doğuş Üniversitesi, 2018-2019 akademik yılında 5 fakülte 31 lisans programı, meslek yüksekokulunda 19 ön lisans programı, 2 enstitüde 14 yüksek lisans ve 7 doktora programıyla yükseköğretimin her kademesinde nitelikli mezun veriyor. Doğuş Üniversitesi’nin bugün lisans, yüksek lisans ve doktora dahil toplam 8 bin 764 öğrencisi ve 267 akademik personeli bulunuyor. Doğuş Üniversitesi, mütevazı öğrenci ve akademisyen sayısının aksine eğitim ve öğretimde iddialı bir kurum.
Doğuş Üniversitesi Rektörlük görevine Kasım ayında atanan Prof.Dr. Ebru Ural, “Seçkin akademik kadromuz ile kaliteli eğitim verip donanımlı öğrenciler yetiştiriyor, bilim dünyasına nitelikli katkı sağlıyoruz” diyor. Doğuş Üniversitesi’nin en önemli varlığının iyi yetiştirdiği öğrenciler olduğunu aktaran Ural, “Doğuş adını en iyi şekilde temsil eden mezunlarımız, bizim en değerli varlığımızdır. Bundan sonraki süreçte bu değerimizi yükseltmek gayesiyle ‘Doğuşlu’ olmak bizim en önemli gelişim vizyonumuz olacaktır, bu gönül bağını oluşturmaya çalışacağız” diye konuşuyor.

Doğuş’un lokomotifi mühendislik
Doğuş Üniversitesi, Web Of Science verileri ve URAP raporlarına göre dünyanın en iyi ilk 2 bin üniversitesi arasında yer alıyor. Aynı zamanda tıp fakültesi olmayan okullar arasında da İstanbul’un en iyi ilk 3 vakıf üniversitesi arasında bulunuyor. Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) Doğuş Üniversitesi’nin mühendislik alanındaki eğitimlerini akredite ederek başarısını tescillerken Avrupa’daki yüksek kaliteli mühendislik programlarını tanımlamak için kullanılan standartların bütününü ifade eden EUR-ACE etiketi sertifikasını sunuyor. Ebru Ural, dünya standartlarında eğitim verdiklerinin bir ölçüsü olan akreditasyonu diğer bölümlere yaymak istediklerini kaydediyor.
Doğuş Üniversitesi’nin mühendislik alanındaki çalışmaları aynı zamanda üniversite-sanayi işbirliğindeki başarılarının da bir yansıması. Ulusal ve uluslararası birçok projenin yürütücüsü olan üniversitede teknik alanda ciddi çalışmalara da altyapı imkan veriyor. 2015 yılında kurulmuş olan Makine ve İleri Teknolojiler Laboratuvarı (MİT LAB); akıllı sistemler, ileri güvenlik ve savunma teknolojileri alanında tasarım, Ar-Ge, yenilikçilik, üretim ve ticarileşme sağlayan bir platform niteliğinde. Ayrıca süreç uygulamaları için MİT Atölye imkanlarıyla kompozit proses, kısıtlı imalat, deneysel geliştirme çalışmaları da sürdürülüyor. MİT LAB’da enerji, çevreye duyarlı kompozit, beton ürünler, nanoteknolojiik işlevsel kaplama tasarımı, tekstil gibi birçok alanda ileri teknoloji ürünlerin üretilmesi amaçlanıyor. Üniversite sanayi işbirliğinin önemli olduğunun altını çizen Ebru Ural, yürüttükleri çalışmaları şöyle sıralıyor: “Söz konusu firmalardan hizmet alımı, firmalara özel uzmanlık konularında eğitim verme, firmaların yenilikçi ürün arayışlarında danışmanlık, gereksinimlere uygun proje geliştirme, proje başvuruları hazırlama ve doğrudan firmalarla birlikte endüstriyel projeler geliştirme.”
Yürüttükleri birçok çalışmada üniversiteler arasında işbirliğine de imza attıklarını kaydeden Ural, “Dünyada ortaklaşa rekabet denilen bir kavram var. Herkes işbirliği adı altında rekabet ediyor. Ülkemizde eğitim alanında işbirlikleri çok gelişmemiş. Üniversite olarak bu kanıyı kırıyor ve daha büyük bir değer üretmek adına ortak çalışmalara yoğunlaşıyoruz. Örneğin; İSTKA-İstanbul Kalkınma Ajansı projelerini Akdeniz Üniversitesi, Gedik Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi işbirliğiyle yürüttük. Ayrıca farklı üniversitelerin öğrencileri de bizim laboratuvar altyapımızdan faydalanabiliyor. Disiplinler arası işbirliği de bunu gerektiriyor” diye konuşuyor.

DİTTO’dan sonra sıra Kuluçka Merkezi’nde
Doğuş Üniversitesi kuruluşundan bu yana bilim üretiyor. Öğrencilerin patent aldığı birçok proje var. Laboratuvar altyapısının yanısıra üretilen ürünün ticarileşmesi, önümüzdeki dönem en önemli öncelik olacak. Bunun için hayata geçirilen Doğuş İnovasyon ve Teknoloji Transfer Ofisi (DİTTO); üniversitenin akademik bilgi birikimine dayalı olarak üretilen bilginin iş dünyasında özellikle sanayide kullanılması, ulusal ve uluslararası finansal destek programlarından yararlanılması, üretilen bilginin topluma yayılması ve ticari ürüne dönüştürülmesi, fikri ve sınai mülkiyet haklarının yönetilmesi, akademik girişimciliğin teşvik edilmesini amaçlıyor.
Ebru Ural, ayrıca ön-kuluçka merkezi açmak istediklerini, bunun altyapı çalışmalarına yoğunlaştıklarını belirterek, “Teknoloji kuluçka merkezi niteliğine uygun girişimci kuruluşlara, kira karşılığı ofis alanları tahsis edilerek Ar-Ge projelerinin üniversite-sanayi işbirliği anlayışı ile yürütmelerini sağlamak üzere gerekli alt yapı tamamlanacaktır” bilgisini veriyor.
Öğrenci ve akademisyen sayısı ile butik bir üniversite olan Doğuş, nitelikli eğitimi sürdürebilmek adına bu özelliklerini korumak istiyor. Önümüzdeki dönem öğrencilerinin niteliğini daha da artıracak bölümlere ağırlık vereceklerini kaydeden Ural, “Üniversite olarak disiplinler arası çalışmaları çok önemsiyoruz. Dünyayı bu alandaki araştırma ve çalışmaların kurtaracağına inanıyoruz. Yüksek lisans ve doktora programında bilim dünyasına katkıyı felsefe edindiğimiz için bu alana yoğunlaşacağız. Farklı alanlarda birarada çalışabilecek akademisyenleri yetiştirerek öğretim üyesi kadromuzu genişletiyoruz” diye konuşuyor.
Fen Edebiyat Fakültesi içinde görülen İletişim Bilimleri Bölümü’nü de bu minvalde ele aldıklarını açıklayan Ural, “Gelecek robotların. Ama robotların yapamayacağı şey iletişim becerisi olacaktır. Çünkü kişiler arası iletişim gücünün yerini alacak bir teknolojik gelişim yok. Dolayısıyla bu alan bizim için önemli. İletişim Bilimleri Bölümü’nü klasik bir iletişimden sıyıracağız. Değişen ve dönüşen dünyaya uygun olarak dijitalleşme müfredatta ağırlık kazanacaktır” diyor.

Doğuş Üniversitesi çıktıya odaklanacak
Doğuş Üniversitesi’nin eğitim felsefesinde yeni bir dönem başlıyor. Rektör Ural, artık girdinin değil çıktının kontrol edileceği bir eğitim sisteminin uygulanması gerektiğini dile getiriyor. Mezunların iş hayatındaki başarısının bu felsefeye bağlı olduğunun altını çizen Ural, konuya ilişkin şu bilgileri veriyor: “Çeşitli üniversitelerde hocalık yaptım. Eğitim verdiğim birçok öğrencinin daha sonra farklı iş kollarında istihdam edildiğini maalesef üzülerek görüyorum. Artık Doğuş Üniversitesi olarak yetiştirdiğimiz öğrencinin niteliğini mezun etmeden göreceğimiz bir sistem kurgulayacağız. Yetkinlik ve yeterlilik sağlamak birinci önceliğimiz olacak. Müfredatı da bu gözle oluşturacağız.”
Yetkinlik kontrolünün üniversite içinde sağlanarak eksikliklerin yine eğitim içinde giderileceğine dikkat çeken Ural, öğrenciyi portfolyolarıyla mezun edeceklerini açıklıyor. Çalışma deneyimini okulda kazandırmanın +1 anlamına geleceğini dile getiren Ural, “Müfredatı oluştururken sektör danışmanlarını davet ediyoruz. Ayrıca mezun görüşlerini alıyoruz. Bunlar büyük katmadeğer kazandırıyor. Sektörden gelen geri bildirim ile sektörün ihtiyacı olan nitelikli işgücünü sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca Öğrenci Dekanlığı kurduk. Sektörde başarılı olanların katıldığı atölye çalışmaları yürütüyoruz. Bu gibi çalışmalarla iddialı eğitim sistemimizi daha da yukarı taşıyacağız” açıklamasını yapıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.