banner565

banner472

banner458

banner457

Endüstride enerji tasarrufunun gizli kahramanları; ‘Pompa ve Vana Sanayi’, 2022-2023’te ivmelenecek

Dünya’da kamusal, ticari, endüstriyel binalarda ve sistemlerde, konutlarda; tıptan sanayiye, enerjiden tarıma birçok önemli endüstride; kullanılan pompalar ve vanalar, enerji tasarrufunda kilit rol oynuyor. POMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Nurdan Yücel, ‘Pompa ve Vana Sanayi’ sektöründe 2022-2023’te de iç pazarda ve yurtdışı taleplerde canlılık beklentisi öngördüklerini  söylüyor.

DOSYA 01.02.2022, 00:00 14.03.2022, 17:02
26137
Endüstride enerji tasarrufunun gizli kahramanları; ‘Pompa ve Vana Sanayi’, 2022-2023’te ivmelenecek

Sanayinin boyut olarak küçük ama değer olarak en önemli gizli kahramanlarından biri de ileri teknoloji ürünleriyle dünya kaynaklarının korunmasını sağlayan yeni nesil ‘Pompa ve Vana Sanayi’ ürünleri. Dünya’da kamusal, ticari, endüstriyel binalarda ve sistemlerde, konutlarda; çamur ve kanalizasyon bertarafından atık suya ve yangın söndürmeye su yönetiminin her alanında, tıptan sanayiye, enerjiden tarıma kadar birçok önemli endüstride; kullanılan her ölçekteki pompalar, vanalar, armatürler ve komponentler; enerji tasarrufunda dolayısıyla sürdürülebilir bir Dünya, sanayi ve yeşil ekonomide önemli bir rol oynuyor.
Pandemi ile ekonomi ve iklim krizlerinin derinleştiği günümüzde işletmeler için harcanan her kuruş, daha da değerli hale geldi. Dolayısıyla işletmeler üzerindeki en büyük yüklerden biri olan enerji maliyetlerinin azaltılması ve enerji verimliliği noktasında doğru pompa ve vana seçimi bu nedenle kritik önemde. Uzmanlara göre; Dünya genelindeki enerji tüketiminin yüzde 10’u pompalardan kaynaklanıyor ve günümüzde kullanımda olan pompaların yaklaşık yüzde 90’ı eski ve verimsiz çalışıyor. Uzmanlar, akıllı pompa teknolojisine geçiş yapılarak dünyadaki enerji tüketiminde yüzde 4 oranında azalma sağlanmasının mümkün olduğuna işaret ediyor. Bu oranın da yaklaşık 1 milyar insanın evinde tükettiği elektriğe eşdeğer olduğu belirtiliyor.

Sektörün ihracatı 2021’de arttı
POMSAD (Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Nurdan Yücel, “Türkiye’de pompa ve vana imalat sektörünü iki grupta inceleyebiliriz: orta-büyük ölçekli, fiyat ve kalite ekseninde rekabet edecek kurumsallaşmış ve ağırlıklı olarak ihracat yapan yerli firmalar ile küçük ölçekli firmalar; daha çok atölye boyutunda faaliyet gösteren kuruluşlar olarak görebiliriz. Bu nedenle iç piyasada yoğun bir fiyat odaklı rekabet yaşanmaktadır. Bu rekabeti besleyen bir diğer unsur ise tüketici ve kullanıcıların yeterli bilinçte olmamasıdır” diyor.
Daralan iç piyasada ‘ölçek farklılıkları’nın rekabeti iyice güç hale getirdiğini belirten Nurdan Yücel, “Sektörde normale dönerek çalışmalarımızı yürütsek de belirsizliklerin devam etmesi, Pandemi’nin uzaması sektör için çok rahat olmayan bir yıl geçmesine neden oldu. Artan hammmadde fiyatları, enerji maliyetlerinin yükselmesi, döviz kurlarındaki belirsizlikler tüm sektörler gibi pompa ve vana sektörünü de çok etkilemiştir. Bu sebeple firmalarımız uzun vadeli öngörülerde zorlanmaktadır” diye konuşuyor.
İç ve dış pazarlara bakıldığında; iç pazarda özellikle su ile ilgili yeni yatırımların olmaması, belediyelerin ödeme yapamaması gibi problemlerin yurtiçindeki satış faaliyetlerini sekteye uğrattığını aktaran Yücel, ancak, Pandemi ile gelişen yeni tedarik zincirlerinin oluşmasının 2021’de ihracatlarında artışa neden olduğunu ifade ediyor: “Çok zor şartlarda geçen, hatta bazı aylarında tüm faaliyetlerimizi minimum kapasite ile gerçekleştirdiğimiz 2020 yılının herhangi bir verisinin 2021 yılı karşılaştırması için kullanması bizi aldatacağı için; 2019 yılı ile karşılaştırma yapmayı daha uygun buluyoruz. Henüz elimizde yılsonu verileri yok ancak 2019  ve 2021 yılı 10 aylık dönemine baktığımızda, vana ve armatür ihracatımız 649.0 milyon USD’a ulaşmıştır. 2019 yılına göre miktar olarak yüzde 13.7 ve birim fiyat değerinde yüzde 21.0 artış görülmüştür.
Pompa ihracatımız bu dönemde 689 milyon USD olmuş ve pompa ve kompresörlerde miktar olarak yüzde 18.7, değer olarak yüzde 32.2 artış yaşanmıştır. Ancak yerli imalatçıyı yeterince koruyamadığımız ve önünü alamadığımızın göstergesi olan ithalat verilerine göre 10 aylık dönemde pompa-vana ticaret dengesindeki dengesiz durum toplam ihracatımızın ithalatın yüzde 67’sine denk gelmesi ile de görülmektedir.”

2022-2023’te iç pazarda ve yurtdışı taleplerde canlılık beklentisi: Nurdan Yücel, sektörün 2022-2023 yılına ilişkin öngörülerini de paylaştı: “Devam eden belirsizlikler, ülkenin bir anlamda seçim ortamına girmiş olması, belediyelerin içmesuyu, kanalizasyon ve sulama sektörüyle alakalı yatırımlarının durmuş olması ve yeterli ödeneğinin olmaması, ilgili üreticilerimizde pazar kaybına sebep olacaktır. Hammadde ve enerji fiyatlarındaki artış sektörün temel girdisi olan döküm malzeme üreticilerini de zorlamakta, belirsizlik onları da etkilemektedir. Önümüzdeki 2 yıl için bu durumun devam edeceği görüşündeyiz. Ancak enerji sektöründeki yenileme projeleri, yeni maden alanlarının açılması, DSİ projelerinde görülen ufak hareketlilikler, alüminyum sektörü gibi büyük endüstri kuruluşlarında hızlanan yatırımlar; iç pazarda 2021 yılına göre canlılık yaratacaktır. Pandemi sonrası üretim ekseninin Çin’den uzaklaşma eğiliminde olması ve coğrafi konum avantajımız sebebiyle yurtdışından talep artışının olacağı, dolayısıyla üretimde artışın görüleceği beklenmelidir. Özellikle, sanayileşmiş ülkelerdeki üretim maliyeti yüksekliği ve firmaların işbirliği arayışları da önümüzdeki dönemde olumlu olarak sektöre dönecektir. Bu da bizi 2022 ve sonrası için umutlandırmaktadır.”
Su yönetiminde problemlerin çözümü; sektörü ivmelendirecek: Dünyada artan kuraklık tehlikesi nedeniyle su yönetiminin önem kazandığına dikkat çeken Nurdan Yücel, en önemli problemlerden birinin de önümüzde bizi bekleyen beslenme sorunu olduğunu vurguluyor: “Bunun için tüm politikaları değiştirmemiz; yeni yaklaşımla konuyu ele almamız lazım. Tarım ve hayvancılıkta verimlilik çok ön plana geçti. Yeni teşviklerle özellikle tarımsal sulamada altyapı iyileştirmelerine gidilmelidir. Bu talepler de ancak köyünü terkeden insanların tersine göçüyle doğabilir. Bu problemin çözülebilmesi için verilecek teşvikler de pompa ve vana sektörü için önemli bir ivme olacaktır.”
Katmadeğerli ve yeşil üretimin önemi: Yücel, sektördeki katmadeğerli üretim ve yeşil ekonominin önemine de değiniyor: “Ayrıca sektörde her geçen gün katmadeğeri yüksek ürünlerin üretiminin artıyor olması, bu bilincin ilerlemesi bizi  daha da ileriye götürecektir. Yeşil Mutabakat ile karbon salınımı ve gümrüklerdeki karbon vergisi konularında bilinç düzeyinin sektörde ivedilikle artması gereklidir. Özellikle ürünlerin döngüsel ekonomi çerçevesinde değerlendirilmesi, ürünlerin hammadededen, üretime, nakliyesinden verimli kullanılmasına ve hurdaya ayrılmasına kadar geçen süreçlerin değerlendirilerek geliştirilmesi önemli olacak ve ilgili standardların kriterlerine uymayan ürünler rekabet etmekte zorlanacaklardır.”
“Yerli sanayi korunmaya devam edilmeli”: Bütün bu konuların sağlam finansman kaynağıyla yapılabileceğinin altını çizen Yücel, “Sanayicilerimizin finansman problemlerinin Eximbank kredileri gibi kredilerle yeniden desteklenmesi, yeniden açılması gereklidir. Yerli sanayiyi koruyacak politikalardan vazgeçilmemelidir. Sanayinin korunması için ilave gümrük vergileri sanayiciyi koruyacak oranlara çıkarılmalıdır.”

Pompa nedir? Pompa çeşitleri nelerdir?
İlk pompalardan birisi M.Ö. 3. yüzyılda Arşimet tarafından tasarlanmış; mekanik kuvvetlerin fiziksel kaldırma ve sıkıştırma kuvveti ile maddeyi itmesi prensibini kullanarak çalışıyor. “Pompa genelde elektrik enerjisinin hidrolik enerjiye çevrilerek sıvıyı mekanik güçle hareket ettiren bir makine” olarak tanımlanıyor. Sıvıyı hareket ettirmek için kullandıkları yönteme göre pompalar üç ana gruba ayrılıyor: ‘direkt kaldırma’, ‘yer değiştirme’ ve ‘yerçekimi’ pompaları. Pompa genelde piston hareket veya dönme hareketiyle belirli bir enerji tüketerek sıvı taşıma işi yapıyor. Pompalar, kas gücü, elektrik, içten yanmalı motor veya rüzgar enerjisi dahil olmak üzere birçok enerji kaynağıyla çalışıyor. Pompalar, tıbbi uygulamalarda kullanılan mikro pompalardan, büyük endüstriyel pompalara kadar birçok boyutta olabiliyor. Mekanik pompalar kuyulardan su çekmek, akvaryum ve havuzlarda filtreleme ve havalandırma, otomobillerde soğutma ve yakıt enjeksiyonu, enerji sektöründe petrol ve doğalgaz pompalama veya soğutma kulesi ve iklimlendirme sistemlerini çalıştırmak gibi çeşitli uygulamalarda, tıpta pompalar ise; ilaç geliştirme ve imalatındaki biyokimyasal işlemlerde ve özellikle yapay kalp vb. olmak üzere çeşitli yapay organlarında da kullanılıyor.
Uzmanlara göre; mekanik pompalar, pompaladıkları akışkanın içine ‘daldırılabilir’ veya akışkanın ‘dışına’ yerleştirilebilir. Pompalar yer değiştirme yöntemlerine göre; pozitif deplasmanlı pompalar, impulse pompaları, hız pompaları, yerçekimi pompaları, buhar pompaları ve valfsiz pompalar olarak tiplere ayrılıyor. Uzmanlar 3 temel pompa türü bulunduğunu ifade ediyor: Pozitif deplasmanlı, santrifüj ve eksenel akış pompalar. Santrifüj pompalarda akışkanın akış yönü çark üzerinden akarken doksan derece değişir, eksenel akış pompalarında ise akış yönü değişmez.
Pozitif deplasmanlı pompalar ve çeşitleri: Döner, pistonlu ve çeşitli pozitif deplasmanlı pompalar olarak çeşitlere ayrılan pozitif deplasmanlı pompalar; sıvıyı hareket ettirmek için kullanılan mekanizmaya göre de ayrıca sınıflandırılabilir: ‘Döner tip pozitif yer değiştirme: iç dişlili, vidalı, mekik bloklu, esnek kanatlı veya kayar paletli, çevresel piston, esnek pervane, helis bükülmüş roots (örneğin; Wendelkolben pompa) veya sıvı halkalı pompalar. ‘Pistonlu tip’ pozitif deplasman: pistonlu pompalar (kuyulardan su çekmeye yarayan el pompası veya bisiklet pompası gibi), dalgıç pompalar veya diyaframlı pompalar. Doğrusal tip pozitif yer değiştirme: Halatlı pompalar ve zincirli pompalar. Çeşitli pozitif deplasmanlı pompalar çeşitleri; döner loblu pompa, aşamalı boşluk pompası, ilerleyen boşluk pompası, döner dişli pompa, pistonlu pompa, diyaframlı pompa, basınçlı hava ile çalışan diyaframlı pompalar, vidalı pompa, dişli pompa, hidrolik pompa, döner kanatlı pompa, roots-tip pompalar, peristaltik pompa, pistonlu pompalar, tripleks tarzı dalgıç pompalar, ip pompası, esnek çark pompa olarak sıralanıyor.
Halatlı pompalar: Zincir pompa olarak tasarlanan bu pompalar çok basit malzemelerden yapılabiliyor. Darbeli pompalar (impuls): Gaz (genellikle hava) tarafından oluşturan basıncı kullanan geleneksel darbeli pompalar; hidrolik ram pompalar, hidrolik akümülatör, darbe pompaları, hava ikmal pompaları olarak sıralanıyor. Hidrolik şahmerdan pompaları; (hidroelektrikte çalışan su pompası), hız pompaları; rotodinamik pompalar veya dinamik pompalar, radyal akışlı pompalar (santrifüj pompa), eksenel akışlı pompalar (sıvı pompaları), rejeneratif türbin pompaları, edüktör-jet pompası, yerçekimi pompaları, buhar pompaları, valfsiz pompalar da kullanılan pompalar arasında belirtiliyor.

POMSAD’ın açıkladığı ‘Türk Pompa, Vana ve Armatür Sanayi (2020)’ pazar verileri:
İç pazar büyüklüğü:
Pompalar: 1.55 milyar dolar
Vana ve armatürler: 1.68 milyar dolar
Toplam: 3.23 milyar dolar
İhracat:
Pompalar: 651.2 milyon dolar
Vana ve armatürler: 602.84 milyon dolar
Toplam: 1.254 milyar dolar
İstihdam (2020): Toplam 15000 kişi.
Makine sanayi içinden alınan paylar (2020):
Üretim değeri yüzde 12.4
Toplam 16 milyar TL
Katmadeğer yüzde 11.9
Toplam 4.25 milyar TL

Vana nedir? Vana çeşitleri nelerdir?
Vana, “Valf, akışkan içeren tesisatlarda koşula bağlı olarak açılıp kapanan bir çıkış öğesidir. Genellikle akışkan basıncının önem arz ettiği sistemlerde basıncın yükselmesi halinde sistemden dışarıya akışkan tahliye ederek basıncı düşüren ya da acil bir durumda akışkan iletişimini kesen emniyet araçlarıdır. Hidrolik sistemlerde -özellikle uçaklarda olduğu gibi tek bir hidrolik sistemle farklı kontroller kumanda edilen hidrolik sistemlerde- şarta bağlı olarak hidrolik basıncın hangi kumandaya iletileceği de valfler aracılığıyla belirlenir” diye tanımlanıyor.
Valfler; hava valfleri ve hidrolik valfler olarak ayrılıyor. Kontrol biçimine (pnömatik kontrollü valfler, manyetik kontrollü (solenoid) valfler, elektrik kontrollü valfler); yapısına göre (globe valf, gate valf, kelebek valf, iğne valf, küresel vana); çalışma pozisyonlarına göre (çift yollu valfler, üç yollu valfler) de sınıflandırılıyor.





“Yoğun Ar-Ge faaliyeti sınıf atlayan ürünlerin sayısını artırıyor”

Pompa ve vanalar, ana ve yardımcı fonksiyonları bakımından makine ve tesislerin mutlak unsurları olduklarından, dünyada en yaygın kullanılan makineler... Öyle ki dünya elektrik enerjisinin yüzde 22’sini tüketiyorlar. Homojen talep, her teknoloji sınıfında olmasa da dünyanın her köşesinde üretilmelerini gerektirmiş ve özellikle su temini ve sıhhi tesisatta kullanılanlar için küresel talebin fevkinde yatırım yapılmıştır. Oluşan kapasite fazlası ise hem ürünlerin fiyatını ve katma değerini eksiltmiş, hem de bu alandaki firma el değiştirmelerini sık görülür hale getirmiştir.
Yatırım fazlası olan alan, su temini, sıhhi tesisat ve kanalizasyon sektörüne üretilen pompa vana ve armatürlerin imalatıdır. Nispeten daha düşük teknolojili ürünler gerektiren bu sektörler 175 milyar dolarlık toplam pazarın sadece yüzde 15’ini oluştururlar. Ne var ki, hemen bütün makine segmentlerinde olduğu gibi teknoloji basamakları birer birer mas edilip çıkıldıkça, daha az oyuncunun bulunduğu ürün segmentlerinde daha pahalı malları üretebilmek mümkün hale gelir. Pazardaki payı yüzde 10 olan enerji sektörünün, yüzde 15 olan kimya sektörünün, yüzde 18 olan petrol-gaz-rafinasyon sektörünün ihtiyaçları böyledir. Türkiye’nin pompa ve vana imalatçıları arasında bu yükselmeyi başarıyla gerçekleştirenler vardır.

“Pompa ve vanalar makina imalatçıları için büyük ihtiyaç”
İçinde pompa ve vana kullanılmamış bir makine veya tesis görmek olanaklı değildir. İş makineleri, mobil vinçler, traktörler vs. makinede hareket eden mekanizmalar tahrik gücünü hidrolik düzeneklerden alır.Kağıt, gıda, marin sektörlerinin ihtiyaçları hayli özelliklidir. Bir başka deyişle, endüstri ve üretim nerede gelişmiş ise, makine nerede yapılıyor ise o ülkeler en büyük pompa ve vana kullanıcılarıdırlar. Küresel talebin yüzde 31’i bu sebeple Avrupa’da, yüzde 17’si ABD’de ve yüzde 10’u Japonya’dadır.
Türk pompa ve vana sektörü, 2021 yılında ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 31 artırarak 1,6 milyar dolar seviyesine taşıdı ve yaklaşık 150 milyar dolarlık küresel pazardan yüzde 1 dolayında pay aldı. 2021 yılında pompalardan verdiğimiz açık 300 milyon dolar oldu. Eğer İtalya ve Çin’e karşı 300 milyon dolardan fazla açık vermeseydik, başa baş bir denge sağlayabilirdik. Vanadan verdiğimiz açık ise 515 milyon dolardı. Maalesef bunun da 370 milyon doları İtalya ve Çin’e karşı verdiğimiz ticaret açığından kaynaklandı.

“Yeter ki rekabet haklı olsun”
Aslında, pompa-vana-armatür sektörümüzün sorunu makina imalatının diğer dallarından pek de farklı değil. Teknolojisi yüksek veya küresel marka olmuş pahalı mallar ile teknolojisi düşük ucuz mallar arasında fon yaratmaya çalışıyor. Hızla yükselen ithalat karşısında iç pazarını kaybetmemek için uğraşırken, sektörün belki de en yaygın Ar-Ge faaliyetlerini yürütüp sınıf atlayan ürünlerinin sayısını artırıyor. KOBİ yapısına rağmen, yabancı fonların sektöre artan ilgisi ve el değiştirmeler, rekabet gücümüzden küresel arenada yararlanmak amaçlı. Türkiye’nin makinacıları doğru işler yapıyor, yeter ki rekabet haklı olsun.

Yorumlar (0)