banner565

banner472

banner458

banner457

İhracatta hedef yükselten; ‘Türkiye Otomotiv Endüstrisi’ Dünya’da ilk 10 yarışında

Dünya otomotiv üretiminde güçlü ve güvenilir üretim üssü Türkiye, 14.’lükten 13.’lüğe çıktı. 2 milyonluk kapasitesiyle ‘Otomotiv Endüstrisi’, kapasitesini 2030’da 2.5 milyona, Dünya üretiminden aldığı yüzde 1.6 payı, yüzde 2’nin üzerine çıkarmayı ve Dünya sıralamasında ilk 10’a çıkmayı hedefliyor. Otomotiv Endüstrisi, Avrupa 4.’lüğünden ilk 3’e çıkmak, ihracatını da 30 milyar dolardan 45 milyar dolara çıkarmak istiyor.

DOSYA 01.06.2022, 00:01 24.06.2022, 10:44
23416
İhracatta hedef yükselten; ‘Türkiye Otomotiv Endüstrisi’ Dünya’da ilk 10 yarışında

Pandemi ile birlikte küresel ekonominin yüzde 4’ünü tek başına oluşturan otomotiv endüstrisi, çip krizi, hammadde fiyatlarındaki hızlı yükseliş, küresel üretimdeki daralma ve yaşanan ekonomik kriz, iklim krizi, ve çevresel sorunlar nedeniyle ciddi bir darboğazdan geçiyor. İhracat şampiyonu sektör, yeniliklere hızla uyum sağlayabilme gücüyle tüm krizleri fırsata çevirmek için var gücüyle çalışıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci ise otomotiv sektörünün üretiminde devrim niteliğinde bir dönüşüm geçirmesini hızlandırıyor. Dünya karbon emisyonunun büyük kısmını oluşturan fosil yakıtlı araçların yerini daha çevreci, hibrit ve elektrikli araçlar hızla alacak. Karbon emisyonlarını azaltmak, hibrit ve elektrikli araçlara hızlıca geçiş yapmakla mümkün. Bu nedenle ‘Otomotiv Endüstrisi’, hibrit ve elektrikli otomotiv çağına tam gaz girdi. Yakın gelecek ise mobilitenin de yükselişiyle e-mobilite, otonom araçlar ve uçan otomobillerin olacak.
‘Otomotiv Endüstrisi’nde binek otomobil üretimi düşmesine rağmen ağır ticari araç sektöründe elektrikli dönem başladı. Tesla, Scania Mercedes, Volvo Truck ve Türkiye’de geliştirme çalışmalarını sürdüren Ford Truck gibi uluslararası markalar, konsept elektrikli kamyonlarını hazırladı. Bütün hazırlıkların öncelikli hedefi; Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın gerektirdiği emisyon kurallarına uyarak, milyarca avroyu bulacak cezalardan kurtulmak ve Avrupa’ya ihracatı sürdürebilmek. Avrupalı ağır ticari araç üreticileri, elektrikli kamyon talebinin desteklenmesinde şarj istasyonu ağının genişletilmesi için Avrupa Komisyonu’ndan talepte bulundular. 2025’te 11 bin, 2030’da 42 bin kamyon şarj istansyonu talebinde bulunan Avrupalı kamyon şirketleri taleplerinin karşılanmasını bekliyor.
Türkiye’de elektrikli araçlara geçişte en önemli faktörlerden biri milli proje TOGG (Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu). Ayrıca gelen teşviklerle birlikte şehirlerarası yollarda hızlı şarj istasyonlarının hızlıca artması bekleniyor. Uzmanlar, şu anda yaklaşık 7 bin olan elektrikli otomobil sayısının 3 yılda 100 binin üzerine çıkacağını öngörüyor. Bunun için ‘Otomotiv Endüstrisi’nin otonom ve elektrikli araçların bakımına da şimdiden hazırlanması ve otomotiv yan sanayisinin de yeniden şekillenmesi gerekiyor.

TOGG’un etrafında gelişen ekosistem de çok değerli olacak
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, iklim değişikliğiyle mücadelede TOGG’un önemli bir hamle olduğunu belirterek, “TOGG için artık hep birlikte geri sayımdayız” dedi ve son TOGG’u yollarda görebilmek adına son 12 ay içinde olduğumuzu aktardı: “Türkiye’nin otomobili, bir yönüyle tüm otomotiv ekosisteminin hatta mobilite ekosisteminin dönüşümüne hız kazandıracak bir öncü proje. Yeşil kalkınmanın odağında olan TOGG, karbon emisyonunu sıfırlama noktasında da çok kritik bir adım.”
Kacır, şunları ifade etti: “Dünyada elektrikli araçlar hızla yaygınlaşıyor. 10 yıl sonra satılan araçların en az yarısının elektrikli, sıfır emisyonlu araçlar olacağı öngörülüyor ve TOGG doğuştan sıfır emisyonlu, doğuştan elektrikli bir araç olarak tasarlandı, yollara çıkmaya hazırlanıyoruz. TOGG'un etrafında gelişecek ekosistem de çok değerli olacak. Batarya yatırımlarımız hız kazandı. TOGG, kurduğu SIRO şirketiyle batarya yatırımı yapıyor olacak ve Bakanlığımızın desteğiyle bu yatırım da hızla gerçekleşecek. Çok önemli bir kapasite ortaya çıkmış olacak. Başka batarya yatırımlarını destekleme konusunda da Bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürütüyoruz.”

‘Çip’te pozitif sinyalle otomotivci hedef büyüttü
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, Mart ayında göreve gelmesinin ardından düzenlediği ilk basın toplantısında, 2022’nin ilk 4 ayındaki kayıplara rağmen, gelecek dönemden umutlu olduklarını ve yılsonu hedefini yükselttiklerini açıkladı. Yılın ilk 4 ayındaki verilerin yüzleri güldürmediğini aktaran Eroldu, “Çipteki malzeme sorunundaki durumun biraz daha iyileşeceğini varsayıyoruz. Firmalar kendi ürün tarihlerini çipi kullandığı başka yerden alıp başka yere koyma gibi iyileştirmelerle bunu yapmayı hedefliyor. Türk otomotiv sanayiinin tek başına çip sorununu çözmesi söz konusu değil elbette. Ancak çip tedariki konusunda negatif ayrışmamız azalıyor, diyebiliriz. Üyelerden gelen sinyaller olumlu. Yılın ikinci yarısının daha iyi olmasını bekliyoruz.”
İhracatta fiyat arttı, adet azaldı: Cengiz Eroldu, toplam otomotiv ihracatında adetsel bazdaki azalmaya karşın döviz bazında aynı oranda kaybın olmamasının sevindirici olduğunu kaydederek, “Bu da aslında yaşadığımız maliyet artışlarını ihracata da yansıtmamızın bir göstergesi” dedi. Yaşanan tüm zorluklara rağmen yine de Nisan ayı sonuçlarını iyi bulduğunu ifade eden Eroldu, en kötü günlerin geride kaldığına inandıklarını, Türkiye’deki otomotiv üretiminin ve ihracatının önümüzdeki aylarda ilk çeyreğe göre daha olumlu sonuçlar vermesini beklediklerini, OSD üyelerinin 2022 başında yaptığı yılsonu tahminlerini yukarı çektiğini söyledi: “2022’nin başında yılsonu için yüzde 11-12 olan ihracat artış öngörümüzü, yüzde 14-24 aralığına yükselttik. Yılsonu için yüzde yüzde 8-15 aralığında tahmin ettiğimiz üretim artışı oranının yüzde 10-18 aralığına yükseleceğini düşünüyoruz.” 2021’de otomotiv üretimi geçen yıla göre yüzde 2 azalarak 1 milyon 276 bin 140 adet olmuş, ihracat ise 30 milyar dolara yaklaşmıştı. Eroldu, Türkiye’de üretici enflasyonunun yüzde 120 artmasına karşın döviz sepetinin yüzde 80 yükselmesinin ise ihracatta rekabet kaybına yol açtığını bildirdi.
Otomobilin fabrikadan çıkışına yüzde 15 zam: Cengiz Eroldu, maliyet artışlarının fiyatlara yansıtıldığını, Türkiye’de Ocak’tan bu yana otomobillerin fabrikadan çıkış fiyatının ortalama yüzde 15 arttığını söyledi. Ağırlıklı Euro girdisi olması nedeniyle bunun 5 puanının Euro kuru artışı, yüzde 10’unun hammadde malzeme olduğunu vurgulayan Eroldu, enflasyon etkisiyle birlikte yurtiçi lojistikte de ciddi artışlar yaşandığına dikkat çekti: “Yüzde 100’lere geldi bu artışlar. Diğer taraftan özellikle Uzak Doğu menşeili malzeme taşımalarında da yüzde 600’lere varan maliyet artışları var.”
Düşük maliyetli ülkelere yönelim büyük fırsat ama…: Eroldu, Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının dünyada yeniden ‘düşük maliyetli ülke’ye yönelim hareketini başlattığını, bu durumun Türkiye’ye yeni yatırım gelmesi konusunda fırsat sunduğuna işaret etti: “Düşük pazarlara yönelim Türkiye gibi ülkeleri olumlu etkileyecek. Yalnızca Türkiye değil, Romanya, Sırbistan, Fas, Slovenya gibi ülkeler arasında bir rekabet oluşacak. Bu mühendislik alanında da böyle. Buna paralel olarak Türkiye mühendislik anlamında da çok ön plana çıkıyor. Türkiye’de 20-30 senedir yeni yatırım yok. Türkiye’nin yeni yatırımı çekmesinde önemli bir kriter kuvvetli bir iç pazarının olması. Biz bunu başaramadıkça Türkiye’de yeni yatırım zor. Yalnızca yüzde 100 ihraç edeceğin bir aracı Türkiye’de yapmanın da büyük bir anlamı olmuyor”
Türkiye, ticari araç üretiminde lider: Cengiz Eroldu, Türkiye’nin ticari araç üretiminde 2021’de bir sıra atlayarak birinciliğe yükseldiğini, otomobilde ise 6’.sırada bulunduğunu,  Dünya otomotiv üretiminde de Türkiye’nin 14.’lükten 13.’lüğe çıktığını paylaştı: “Şu anda tüm Türkiye’de 2 milyonluk bir kapasite var, bu kapasiteyi 2030’da 2.5 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Dünya üretiminden yüzde 1.6 payımız var. Bunu yüzde 2'nin üzerine çıkaracağız. Dünya sıralamasında ilk 10’a çıkmak istiyoruz. Avrupa’da 4.’yüz, ilk 3’e çıkmak istiyoruz. İhracatımız 30 milyar dolar bunu da 45 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Önemli bir hedefimiz de yeni pazarlara ihracat yapmak. Avrupa baş ağrısı gördük. Avrupa bağımlılığını azaltmak lazım.”
OSD’nin verilerine göre; Nisan’da otomotiv üretimi yıllık bazda yüzde 3.2 arttı, otomobil üretimi yüzde 15.9 azaldı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 2.5 azalırken, otomobil ihracatı yüzde 23.7 geriledi. 2022 Ocak-Nisan döneminde otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 azalarak 409 bin 903 adet, otomobil üretimi yüzde 20 azalarak 229 bin 200 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 426 bin 617 adede ulaştı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı 426 bin 617 adedi buldu. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 63, kamyon grubunda yüzde 90, otobüs-midibüs grubunda yüzde 28, traktörde ise yüzde 63 olarak gerçekleşti.
Ağır ticari araç üretimindeki artış sürüyor: Ocak-Nisan döneminde ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artış gösterdi. Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 22, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 10 arttı. Aynı dönemde, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 180 bin 703, traktör üretimi de 16 bin 714 adet olarak gerçekleşti. Pazara bakıldığında ise Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ticari araç pazarı yüzde 9, hafif ticari araç pazarı yüzde 10 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 5 azaldı.
Toplam pazar 222 bin 574 adet düzeyinde gerçekleşti: Ocak-Nisan döneminde toplam pazar geçen yıla göre yüzde 18 azalarak 222 bin 574 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı yüzde 21 daraldı ve 162 bin 398 adet oldu. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, 2021 Ocak-Nisan döneminde toplam pazar yüzde 1, otomobil pazarı da yüzde 1, ağır ticari araç pazarı yüzde 4 artarken, hafif ticari araç pazarı paralel seviyede gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 38 olurken, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı yüzde 59 gerçekleşti.
Traktör ihracatı yükselişte: Yılın ilk dört ayını kapsayan dönemde otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 11 azalarak 301 bin 722 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı ise yüzde 21 azalarak 167 bin 795 adet oldu. Aynı dönemde, ticari araç ihracatı yüzde 5,  traktör ihracatı da yüzde 22 artarak 6 bin 56 adet olarak kayıtlara geçti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, otomotiv sanayi ihracatı Ocak-Nisan döneminde toplam ihracattan aldığı yüzde 12.2 pay ile sektörel ihracat sıralamasında ikinci sırada yer aldı.
Toplam otomotiv ihracatı Euro bazında ise yüzde 8 arttı: Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam otomotiv ihracatı dolar bazında paralel seviyede gerçekleşirken, Euro bazında ise yüzde 8 arttı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 10.3 milyar dolar olurken, otomobil ihracatı yüzde 19 azalarak 2.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 12 azalarak 2.6 milyar Euro oldu. Ocak-Nisan döneminde dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 6 azalırken, tedarik sanayi ihracatı ise yüzde 9 arttı.

Türkiye, Avrupa otomotiv satışlarında 6., ticari araç satışlarında 5. ülke
Otomotiv Distrübütörleri Derneği (ODD) Makroekonomik Değerlendirme Mart 2022 Raporu’na göre; 2022 yılı Ocak-Şubat döneminde Türkiye geçen yıla göre yüzde 13.9 azalışla Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke, aynı dönemde Türkiye yüzde 4.5 azalışla Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında 5. ülke oldu.
ODD Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı (Nisan, Ocak-Nisan 2022) raporuna göre; 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 18.5 azaldı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2022 Nisan’da yüzde 2.4 ve otomobil pazarı yüzde 5.8 azalırken, hafif ticari araç pazarı yüzde 10.4 arttı. Otomobil pazarı segmentlere göre; Pazarın yüzde 89.8’i vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 76.091 adetle yüzde 46.9 pay, B segmenti otomobiller 68.737 adetle yüzde 42.3 pay aldı. Otomobil pazarı gövde tiplerine göre; Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller (yüzde 40.5 pay, 65.720 adet) oldu. SUV otomobilleri; yüzde 34.5 pay ve 56.069 adet satış ile Sedan, yüzde 23.1 pay ve 37.434 adet satış ile H/B otomobiller takip etti. Otomobil pazarı motor tipine göre; Benzinli otomobil satışları 115.094 adetle yüzde 70.9 pay, Dizel otomobil satışları 25.576 adetle yüzde 15.7 pay, Hibrit otomobil satışları 16.606 adetle yüzde 10.2 pay, otogazlı otomobil satışları 3.734 adetle %2.3 pay aldı. 1.388 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
Otomobil pazarı motor hacmine göre; 1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 22.5 azalarak yüzde 88 pay, • 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışları yüzde 49.9 azalarak yüzde 0.8 pay, 2000cc üstü otomobil satışları yüzde 45.3 azalarak yüzde 0.2 pay aldı. Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre; 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 63.924 adetle yüzde 39.4 pay, 120-140 gr/km arasındaki otomobiller 42.310 adetle yüzde 26.1 pay aldı. Otomatik şanzımanlı otomobiller; 128.663 adetle yüzde 79.2 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 33.735 adetle yüzde 20.8 pay aldı.
Hafif ticari araç pazarı (Ocak-Nisan 2022) gövde tipine göre; Van gövde tipi yüzde 75.8 pay ve 37.644 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; kamyonet gövde tipi yüzde 12.6 pay ve 6.256 adetle 2. sırada yer aldı.
İkinci El Pazarı Raporu: ODD Makroekonomik Değerlendirme Mart 2022 Raporu’nda belirtildiği üzere; TÜİK verilerine göre, 2022 Şubat sonu itibarıyla Türkiye ikinci el otomotiv pazarı yüzde 8.2 artarak 1.038.745 adetle yeniden el değiştirdi. 2022 Şubat sonunda toplam otomobil ve ticari araç ikinci el pazarı yüzde 7.4 artarak 918.167 adet seviyesinde gerçekleşti. Otomobil pazarı yüzde 73.6 pay ve 675.510 adetle ilk sırada yer aldı onu yüzde 19.8 pay ve 181.947 adetle kamyonet pazarı izledi.

Otomotiv, ‘lokomotif sektör’
ODD-Otomotiv Distribütörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “2021 yılında da pandemi etkisiyle yaşanan çip, hammadde ve lojistik sorunlarının olumsuz etkileri sebebiyle, otomotiv iç pazarı 800 bin adet seviyesinin de altında kapandı. Otomotiv sektörü iç pazar adetleri, sektörümüzde 2015 yılında yakalanan bir milyon adetlik iç pazar seviyesinin altında kalmaya devam ediyor” dedi.
Bozkurt, şu bilgileri verdi: “2022 yılı Nisan ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarına baktığımızda, 2021 yılı Nisan ayına göre yüzde 2.4 azalma görülüyor. Bu dönemde yapılan satış adedi ise 60 bin 35 adet olarak gerçekleşti. Bu toplam satış içinde otomobiller 45 bin 464, hafif ticari araçlar ise 14 bin 471’lik satış adedine ulaştı. Otomobil satışları, 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yıla göre yüzde 20.7 oranında azalarak 162 bin 398 adetle, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 10.2 azalarak 49 bin 687 adetlik satış ile ilk dört ayı tamamladılar.”
Bugün Türkiye otomotiv ekosistemine bakıldığında ‘lokomotif sektör’ tanımlamasının rakamlara reel bir şekilde yansıdığının görüldüğünü belirten Bozkurt, “Sektörün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya katkısı yüzde 4-5 aralığında bulunuyor. Ülkemizin 1 numaralı ihracat yapan sektörü olarak öne çıkan otomotiv, 2021 yılı sonunda 29.8 milyar dolarlık ihracatıyla gurur vesilesi olmaya devam ediyor. Bu rakam ülkemizin toplam ihracatın yüzde 13.3’ünü oluşturuyor. 500 bin istihdamıyla da dikkat çeken sektörümüz, son 16 yılda 69 milyar dolarlık dış ticaret fazlası da vermiş durumda” diye konuştu.
Ali Haydar Bozkurt şunları ifade etti: “2022 yılına baktığımızda ise her çeyreğin bir öncekinden daha iyi olabileceği, çip krizinin etkisinin azalacağı beklentisi oluşmuştu. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı durumu tamamıyla değiştirdi. Bugün baktığımız zaman arz ve lojistik kaynaklı problemlerin daha da arttığını görüyoruz. Bu problemler daha kompleks, karmaşık ve büyümüş durumda. Bu sene Dünya genelinde yapılan tahminler normal şartlara göre 3-5 milyon adet aracın üretilememesi sonucunu gösteriyor. Böylelikle arz kaynaklı problemlerin önümüzdeki seneye de sarkacağını söylemek sanırım yanlış olmaz. Bunun yanında tüm dünyada enflasyonist bir ortamla da karşı karşıyayız. Keza enerji fiyatlarında yukarı yönlü ciddi sıçramalar da mevcut. İçerisinde bulunulan ortam, lojistikteki sorunlar ve birden fazla sayıdaki belirleyici etmen nedeniyle 2022 yılında arzı etkileyen durumların devam edeceği görünüyor. Tüm bu veri ve gelişmeler ışığında 2022 yılı iç pazar tahminlerine göre ise geçen seneki iç pazar adetlerini yakalamak büyük başarı olacaktır. 2023 yılı için ise arzı etkileyen faktörlerin tamamı yönünden normalleşme yılı olmasını umuyoruz. Ancak şu an için net bir şey söylemek ne yazık ki zor. İçerisinde bulunduğumuz durumda daha uzun vadeli öngörüler ise yanıltıcı olacaktır. Geçerliliğini halen koruyan bu durumun enflasyon artış trendinin devam etmesine neden olması bekleniyor. FED her ne kadar hızlı bir faiz artırımı döngüsüyle bu enflasyonist ortamı dizginlemeye çalışsa da gerek ülkemizde gerek dünyada enflasyonist ortam 2022’de de devam edecek gibi görünüyor. Bu da ister istemez sektörleri oluşturan bütün firmaların, markaların maliyetlerini artıracaktır. Otomotiv sektöründe ise maliyetlerin artması gerek sıfır km araçlarda gerek ikinci el araçlarda fiyatların yükselecek olma ihtimalini kuvvetlendirdi.”

“Yeni yatırımların ileri yeni teknolojilerle ülkemize gelmesini önünü açmak önemli”
Ali Haydar Bozkurt, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarının sorunlarına çözüm önerilerini de paylaştı: “Bildiğiniz gibi otomotiv sektörü yarattığı önemli istihdam da dahil olmak üzere çok ciddi bir kaynak yaratıyor. Bu kaynağı korumak ve desteklemek üzere Dünya’da meydana gelen değişimlere uyum sağlamak üzere sürdürülebilir orta vadeli plan çerçevesinde gerekli adımları hep beraber atmamız gerekiyor. Buna vergilendirme sistemlerinin yapısı, şehirlerimizin yeni teknolojilere hazırlanması da dahildir. Ekonomiye paralel hareket eden otomotiv sektörü yönünden de gelişmeler oldukça önemli. Otomotiv sektörü yatırım ve faaliyet alanlarının büyüklüğü, ürünün kendine has özellikleri ve değeri bakımından uzun vadeli öngörü ve önemli yatırımlar gerektiren bir sektör. Bunun yanında; küresel arenada rekabet üstünlüğümüzü koruyarak daha da geliştirmek adına, yeni yatırımların ileri yeni teknolojilerle birlikte ülkemize gelmesinin önünü açmak açısından iç pazarın büyüklüğü de önem taşıyor. Bu durumda vergilendirme sistemimizin günün koşullarına göre yeniden değerlendirilip devreye alınması yerinde olacaktır. Bu kaynağı korumak ve desteklemek üzere dünyada meydana gelen değişimlere uyum sağlamak üzere sürdürülebilir orta vadeli plan çerçevesinde gerekli adımları hep beraber atmamız gerekiyor. Böylelikle, ülkemizin lokomotif sektörlerinden otomotivin iç pazarının yeni teknolojileri de göz önüne alarak yeniden 1 milyon seviyelerine taşıyacak politikaların geliştirilmesinin de önü açılacaktır. Bu bakımdan yeni teknolojileri dikkate alarak, yakın geleceğe gerek alt yapı gerekse bir yandan mevzuat düzenlemeleri, uygulamalar ile hazırlıklı olmamız ve küresel arenadaki rekabetçi gücümüzü mutlaka korumamız gerekiyor. Kısa vadede ise özellikle kurlar sebebiyle fiyatların gelmiş olduğu noktada, neredeyse tüm modeller yüzde 80’lik ÖTV dilimine girmiş durumda. En alt vergi dilimine yani %45 ve %50’lik vergi dilimine giren modelin neredeyse kalmadığını görüyoruz. Tüketiciler yönünden bu baremlerin hepsinde seçenekler olması önemli. Bundan sonraki adım olarak, matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili beklentimiz halen devam etmektedir. Umarız ki, bu konuda da yakın zamanda bir güncelleme bilgisi alırız.”

“Türkiye’de çevreci araç pazarı desteklenmeli”
Günümüzde dünyada üretilen araçların halen yüzde 98'inin konvansiyonel içten yanmalı motorlardan oluştuğunu, sadece elektrikle çalışan araçların sisteme entegrasyonun zor olduğu bu dönemde, Avrupa başta olmak üzere refah seviyesi yüksek ülke insanlarının çevreci araçlara yöneldiğinin görüldüğünü kaydeden Bozkurt, Green Deal (Yeşil Mutabakat) kapsamında tüm paydaşlara da büyük bir sorumluluk düştüğünü vurguladı: “Ülke olarak Paris Anlaşması’na imza attık. Anlaşma ile hedefimiz 2053'te sıfır emisyon. Bunun için otomotiv sektörüyle birlikte hükümetlerin, yerel yönetimlerin, enerji şirketlerinin ve tüketicinin de çeşitli adımlar atması gerekecek. Öte yandan ülkemizin Paris İklim Anlaşması imzalamasıyla birlikte hibritler ve elektrikli araçlara devletimiz ek teşvikleri gündeme getirebilir. Bu bakımdan da Türkiye otomotiv sektörüne uygulanan vergilendirme yapısının yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacının bir kere daha ortaya çıktığı da görülmektedir. Bu iki anlaşma için ülkemizdeki çalışmalara hızla başlanmalı düşüncesindeyim. Öncelikle uygulamaya yönelik yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Tüketicilerin ülkemizde de dünyadaki gelişmelere paralel yeni teknolojileri tercih edebilmeleri için konu her yönüyle ele alınmalı ve gerekli hazırlık çalışmaları sonrasında revizyon uygulamalarına başlanmalıdır. Türkiye’de tüketicilerin yeni ve çevreci teknolojilere ilgisi yüksek görünmekle beraber, tüketici tercihleri noktasında pazar paylarını artırmak üzere AB ülkelerindekine benzer çeşitli teşvik mekanizmaları da gerekiyor.”

“Çevreci araçlar yüzde 11’lik pazar payına sahip”
Türkiye’de 2021 yılı sonu itibariyle ODD üyelerinin ODD’ye bildirdiği adetler doğrultusunda yaklaşık 100 bin adet hibrit ve yaklaşık 5000 adet elektrikli otomobil bulunuyor. Ocak-Mart 2022 dönemi otomobil satış adetlerine bakıldığında ise çevreci araçların %11’lik bir pazar payına sahip olduğunu belirten Bozkurt, şu değerlendirmeyi yaptı: “Otomotiv endüstrisi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli sanayilerinden biridir ve sektörümüz ülke sanayisinde de önemli bir rol almaktadır. Bu noktada sektörümüz adına söylemek istediğim, konuyu çevreci araçlar bakış açısı ile ele almamız gerekmektedir. Avrupa ülkelerinin koyduğu hedeflere benzer altyapı hedefleri, hazırlıkları, teşvik mekanizmaları kurulmalıdır. Çevreci araç pazarının ülkemiz iç pazarında desteklenmesi, yeni teknolojilerin pazarda yaygınlaşması, gelişimi, hem tüketici alışkanlıklarının bunun etrafında oluşmasının teşvik edilmesi hem de otomotiv ekosisteminin dünyadaki gelişmelere paralel bu yönde gelişmesi açısından çok değerli. Elektrikli otomobillere baktığımızda ise ‘yaygınlaşma’ kelimesinin sık kullanıldığını görüyoruz. Yaygınlaşmanın sağlanması bakımından alt yapı hazırlıkları çok önemli. Avrupa ülkelerinde şarj altyapılarına dair yapılan öngörülere bağlı olarak önemli hazırlıklar mevcut. 2030 hedefi ile birçok Avrupa kentinde karbon nötr olmak üzere yeni ve çevreci teknolojilere doğru önemli teşvikler ve hazırlıklar söz konusu. Bu bakımdan değerlendirecek olursak ülkemizde de 2 Nisan 2022 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan Şarj Hizmeti Yönetmeliği oldukça önemli. 02 Şubat 2021 Tarihli ve 31383 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Oranları Hakkındaki Ekli Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar ile elektrikli otomobillere uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranlarında artışlar olmuştu. AB’de 2030 yılında toplam yeni elektrikli araç satışının da 10 milyon adede ulaşacağı düşünülmekte. Yapılan çalışmaların sonuçlarına dayanarak enerji politika yapıcıları, piyasa düzenleyicileri, dağıtım şebekesi operatörleri, otomotiv endüstrisi, şarj teknolojisi geliştiricileri ve yatırımcıları, şehir planlamacıları ve araştırmacılar için önemli olabilecek yedi öncelik alanı ana hatlarıyla belirtilmiştir.” Bozkurt, bu alanları şöyle sıraladı:
1) Elektrikli araç piyasasının, şarj altyapısı gelişimiyle birlikte hızlanması
2) Yük yönetimi için akıllı şarj mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması
3) Şebekede aşırı yüklenme ve gerilim düşüşlerinden kaçınmak için bölgelere özgü önlemlerin alınması
4) Elektrikli araçların şarjı için yeni iş modellerinin değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması
5) Elektrik talebindeki artışla paralel olarak dağıtım şebekelerinde planlanmış yatırımların sürdürülmesi
6) Elektrikli araçların şarjında, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve enerji depolama arasındaki sinerjilerden yararlanılması
7) Elektrikli araç gelişiminin faydalarından diğer sektörlerle ortaklaşa biçimde yararlanmak için değerlendirme ve planlama yapılması.

2030 hedefiyle bazı Avrupa şehirlerinde otonom sürüşe de imkan tanıyacak akıllı şehirlere dair hazırlıkların kamu desteğiyle yoğun bir şekilde devam ettiğini kaydeden Bozkurt, “Şarj istasyonları, akıllı hız destek sistemlerine uygun yol ve levhalar gibi birçok hazırlık yapıldı ve yapılıyor. Güvenlik de dahil ilgili mevzuatlar da görüşe açılmak ve devamında geçiş süreci vererek yayımlanmak suretiyle yeni teknolojilere uygun hale getiriliyor. Ülkemizdeki hazırlık ve uygulamaların da son gelişmelerle beraber hızlanmasını umuyoruz” açıklamasını yaptı.

ODD verileriyle otomotiv endüstrisi
2022 Nisan sonu itibariyle Türkiye’de;
• Benzinli otomobil satışları %70.9 pay
• Dizel otomobil satışları %15.7 pay
• Hibrit otomobil satışları %10.2 pay
• Otogazlı otomobil satışları %2.3 pay
• Elektrikli otomobil: yaklaşık %1 pay.


“Otomotivde dünyanın güçlü ve güvenilir üretim üssüyüz”
Otomotiv ihracatı Nisan’da yüzde 11.5 artışla 2.7 milyar dolar oldu: Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre Türkiye ihracatının 16 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotiv endüstrisinin Nisan ayı ihracatı yüzde 11.5 artışla 2.7 milyar dolar oldu. Aylık bazda bu yılki en yüksek ihracat rakamına ulaşan sektörde, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ve otobüs-midibüs-minibüs ürün gruplarında çift haneli artış kaydedildi. Ülkeler arasında ise ABD, Slovenya ve İsrail’e yüksek oranlı ihracat artışları dikkat çekti. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Dünya ticaretinde olumsuz gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Nisan ayı performansımızla bu yılki en yüksek ihracat rakamına ulaşarak otomotivde dünyanın güçlü ve güvenilir üretim üssü olduğumuzu bir kez daha gözler önüne serdik. Bu yılın Ocak-Nisan döneminde Euro / Dolar paritesi kaynaklı 700 milyon dolarlık ihracat kaybımız oluştu. Buna rağmen ilk dört ayda otomotiv endüstrisi ihracatımız yüzde 0.4 artışla 10.2 milyar dolar oldu. İlk dört aydaki ortalama aylık ihracatımız ise 2.55 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti” dedi.
Tedarik endüstrisi ihracatı yüzde 9.5 arttı: Nisan’da en büyük ürün grubunu oluşturan tedarik endüstrisinde ihracat yüzde 9.5 artarak 1 milyar 151 milyon olurken, binek otomobil ihracatı yüzde 10 azalarak 807 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 54 artarak 462 milyon dolar, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 21.5 artarak 100 milyon dolar oldu.
Almanya’ya ihracat yüzde 5 azaldı, AB’ye ihracat yüzde 7 arttı: Ülke bazında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 5 azalarak 396 milyon dolar oldu. İkinci büyük pazar Birleşik Krallık, üçüncü büyük pazar Fransa. Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine Nisan’da ihracat yüzde 7 artışla 1 milyar 781 milyon dolar olurken, AB ülkeleri ihracattan yüzde 65 pay aldı. Geçen ay Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’ne yüzde 87, Ortadoğu ülkelerine yüzde 40, diğer Avrupa ülkelerine yüzde 21 ihracat artışı görüldü.

Automechanika İstanbul 2022, 2-5 Haziran’da
Otomotiv satış sonrası endüstrisinde dünyanın lider fuar markalarından Automechanika’nın bölgedeki en büyük uluslararası ticaret fuarı Automechanika Istanbul, Messe Frankfurt Istanbul ve Hannover Fairs Turkey işbirliğiyle; 2-5 Haziran 2022’de, İstanbul TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. Türkiye ihracatının lideri konumundaki otomotiv sektörünün en önemli buluşma platformu Automechanika Istanbul 2022, sergilenen yeni ürün ve hizmetlere ek olarak otomotiv endüstrisi profesyonelleri için teknolojik gelişmeler ve trendlerin de karşılıklı olarak paylaşılacağı bir ortam sunuyor. Bu yıl 24 farklı ülkeden katılımcı firmanın ve 6 ülke pavilyonunun yer alacağı fuarın yeni katılımcıları arasında Renault ve Peugeot gibi küresel çapta dev firmalar dikkat çekiyor. Fuar, mobilite ve lojistik teknolojilerinin geleceğine de odaklanacak.

Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Hibe Programı başladı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’de elektrikli araçların şarj altyapısını oluşturmak ve girişimcilerin hızlı şarj istasyonu yatırımları yapmasını sağlamak üzere ‘Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Hiber Programı’nı başlattı. Program TOGG’un şarj altyapısına da destek olacak. Türkiye’nin 1560 farklı noktasına yüksek hızlı şarj istasyonları kurulması için 300 milyon TL bütçeli hibe programı başvuruları 15 Haziran 2022’ye kadar devam edecek. Yatırımcılar, sarjdestek.sanayi.gov.tr adresinden programa başvurabilecek ve programdan istasyon başına 250 bin liraya kadar destek alabilecek. Yerli malı ünitelere artı yüzde 20 destek verilecek.

Yorumlar (0)