banner565

banner472

banner458

banner457

Türkiye veri merkezinde bölgesel üs haline gelecek

Uzmanlar, son yıllarda veri merkezlerine olan yatırımların artmasıyla Türkiye’nin bölgesel bir üs haline geleceğini öngörüyor. Türkiye’de veri merkezi sektörünün desteklenmesi amacıyla yakın zamanda çok büyük teşviklerin açıklanması da bekleniyor.

DOSYA 01.12.2021, 00:39 26.12.2021, 21:10
20800
Türkiye veri merkezinde bölgesel üs haline gelecek

Bilgi, eğlence, iletişim, finansal hizmetler, kamu yönetimi, enerji transferi, güvenlik gibi güncel hayatı tamamlayan birçok alanda üretilen veriler dijital ortamda toplanıyor. Milyarlarca bilgi ve verinin saklanması, transferi ve işlenmesi tüm sektörler için büyük önem taşıyor.
Veri merkezi sayısı 10 milyona yaklaşıyor: Bilgi ve verilerin toplanması, depolanması, işlenmesi ve dağıtılması çok sayıda bilgisayar ve ağ donanımlarının bir araya geldiği fiziksel veri merkezleri ile mümkün oluyor. Dünya’da veri trafiğini saklayan, yönlendiren irili ufaklı merkez sayısının 10 milyona yaklaştığı ve bu merkezlerin 2 milyar metrekareye yakın fiziki bir alanı kapladığı tahmin ediliyor.
Türkiye son yıllarda veri merkezi sektöründe dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biri haline geldi. Avrasya Bölgesi ile birlikte Türkiye, mevcut veri trafiğinin yüzde 95’ini dışarıdan sağlıyor. Uzmanlar, son yıllarda veri merkezlerine olan yatırımların artmasıyla Türkiye’nin bölgesel bir üs haline geleceğini öngörüyor.

Veri merkezleri için büyük teşvikler geliyor: TÜSİAD tarafından çevrimiçi düzenlenen ‘Kişisel Verilerin Korunması Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için ülkeyi veri depolama ve işleme faaliyetleri açısından bölgesel anlamda bir merkez olarak konumlandırmak istediklerini vurguladı. Türkiye’de veri merkezi sektörünün desteklenmesi üzerine çalışma başlattıklarını açıklayan Koç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yakın çalıştıklarını, veri merkezleri konusunda çok büyük teşvikler yayınlayacaklarını ifade etti.
Teşvikler sektör için büyük önem taşıyor: ‘Türkiye’nin Verisi Türkiye’de Kalacak’ mottosu ile Ortadoğu, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Afrika’dan 29 ülkenin bilişim teknolojisi profesyonellerini bir araya getiren DCF Veri Merkezi Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi.

DCF Data Center Expo Proje Müdürü Savaş Kemal Burkay,  Türkiye’de mevcut veri merkezi beyaz alanının 100.000 metrekare civarında olduğunu, kamu ve özel yatırımlarla birlikte 5 yıl içerinde 400.000 metrekareye ulaşılmasının hedeflendiğini söyledi.  Pandemi öncesinde veri merkezlerinde Ankara’da doluluk oranının yüzde 85, İstanbul’da yüzde 80 olduğunu belirten Burkay, şunları söyledi: “Pandemi’den sonra veri merkezlerinin stratejik öneminin daha da anlaşılması ile bu oranlar arttı. Bu anlamda, kullanım miktarları açısından şirket sistem odaları ve kamu kuruluşları ilk sıralarda yer alırken ardından veri işletmecileri ve bankalar geliyor. 5 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı’nın Dijital Dönüşüm Ofisi’nde yayınladığı rapor ile Türkiye’nin bölgede veri merkezi üssü olması ve veri merkezi sektörünün güçlendirilmesi adına atılması gereken adımları belirlemesi sektör için büyük önem taşıyor. Bu anlamda, açıklanacak teşvik de bizim için çok kıymetli. Kamu ve özel sektör işbirliği ve dayanışması sayesinde Avrasya bölgesindeki sektörel yapılanmada aktif rol oynayabilir, deneyimlerimizi hizmet ve ürün ihracatına çevirebiliriz.”

Fuarda ilgi çeken tasarımlardan bazıları ise şöyle: Deprem esnasında verileri çalıştırmaya devam eden Sistem odaları için Deprem Koruma Sistemi-SP6000 Sismik İzolasyon Tablası. Dünya’da ilk olma özelliğine sahip teknolojisiyle deprem etkisini azaltan sistem; Sismik Yüzer Döşeme olarak ün kazanan SP9000 ürünü, orta ve büyük ölçekli veri merkezi, deprem önlemleri için çözüm getirme kategorisinde yer alıyor. Türkiye’nin ilk ve tek seri üretimi olan yüzde 100 yerli ve milli Akü İzleme ve Yönetim Sistemi (AİS), kendi alanı çerçevesinde Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’dan ithal edilen ürünlerin yerini alıyor. Sistem, geliştirdiği teknolojisiyle kritik enerji altyapılarının (Veri merkezi, havalimanı, endüstriyel tesis, marin, petrokimya) akü kesintisinden kaynaklı kayıpların önüne geçiyor.

Yorumlar (0)