Türkiye’nin en önde gelen bağlantı elemanları üreticilerinden Enka Cıvata, 1987 yılında kuruldu. Geniş ürün yelpazesiyle Enka Cıvata, inşaat, otomotiv, elektrik-elektronik, tersaneler, demiryolu gibi birçok sektöre 86 bin çeşit bağlantı elamanı ve 40 bin çeşit hırdavatla hizmet veriyor.

Bağlantı elemanı üretiminin yanısıra Alcoa Fastening System (ABD) gibi dünya devleriyle işbirliği yaparak pazarlama faaliyetlerini de hızlı bir şekilde devam ettirip büyüten ENKA Grubu, ayrıca İsviçreli Egro Coffe System’in Türkiye distribütörü, kahve makinası ve kahve sektörüne de hizmet sunuyor.

ENKA Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, 2013 yılının Mart ayında devreye giren yeni fabrikalarıyla bu yıl yüzde 100’e yakın büyüdüklerini söylüyor. Yıldırım, "Enka olarak önümüzdeki dönemde uluslararası bir firmayla işbirliği yaparak elektrik, elektronik ve savunma sanayi sektörüne adım atmayı düşünüyoruz" diyor. Türk Cumhuriyetleri, Almanya ve Avusturya’ya direkt ve dolaylı ihracatları bulunduğunu kaydeden Yıldırım, yeni pazarlara açılmayı hedeflediklerini dile getiriyor. Enka’nın sektöründe ilk 10’un içinde yer aldığını vurgulayan Yıldırım, Enka Grubu’nun uzun vadeli hedefini ise “global bir marka olmak” diye açıklıyor.

Vahit Yıldırım şu bilgileri veriyor: “Enka Civata, 24 bin metrekaresi kapalı, toplam 36 bin metrekare alana sahip 2 fabrikasında 240 çalışanla faaliyet gösteriyor, bağlantı elamanları ve sac parçaları üretiyor. Kavurma ve paketleme tesisinde yıllık 200 ton espresso, 5 ton civarında Türk kahvesi üreten Enka Civata, Türkiye kahve tüketiminin yaklaşık yüzde 10’unun gerçekleştiği IKEA mağazaları başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışına Egro markalı kahve makineleri; filtre, Türk kahvesi espresso ve aramolı Egro kahvelerinin satışlarını gerçekleştiriyor.

Otomotiv ve beyaz eşya sektörüne özel kendi bünyemizde tasarımlarını yaptığımız sac parçalar da üretiyoruz. Ar-Ge çalışmalarına önem veriyoruz, özellikle güneş enerjisi bağlantı elemanlarına yönelik yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor.

Egro Cafe Restaurant’ta ise pişmiş, yarı pişmiş dışarıdan bir ürün almıyoruz, her ürün kendi imalatımız. Özel şef sunumları, mimarisi, VIP salonu özellikleriyle fark yaratan bu konsepti Türkiye’de franchise ile yaygınlaştırmak istiyoruz. . GOSB’da 9 bin metrekarelik bir yerimiz daha var, burada yeni yatırımımız devam ediyor.”

GOSB’da yer almanın tartışmasız çok güzel olduğunu, avantajlarının oldukça fazla olduğunu söyleyen ve aynı zamanda GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Vahit Yıldırım, bölgede sosyal anlamda yeni yatırımların devam ettiğini söylüyor: “Şu an GOSB’un en büyük sorunu ulaşım ve yol sorunu. Bu sorun çok acil halledilmeli, bu konu sadece GOSB ya da bölgedeki OSB’lerin tek başlarına halledebileceği bir konu değil, mutlaka Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi’nin bu sorunu çözmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü hem bakanlık hem belediyenin yetki ve sorumluluklarına giren alanlar bunlar, bu sorun bize ciddi maliyet oluşturmaktadır.

OSB Kanun ve yönetmelikleri gelişmiş OSB’lerin yönetilmesi için çok yetersiz kalmaktadır günün şartlarına göre yeniden revize edilmesi ve bu düzenlemeler yapılırken mutlaka OSB’lerin ve OSB’lerin bağlı bulundukları derneklerin de görüşlerinin alınması şart” diyor. Kocaeli’deki OSB’lerin tamamının yüzde 80 doluluğa ulaşmadan yeni bölgelerin açılmasına izin verilmediğini anımsatan Yıldırım, bu kuralın GOSB gibi doluluğunu tamamlamış OSB’lerde sıkıntıya yol açtığını da kaydediyor: “GOSB’un  3. Genişleme Bölgesi açılmalı, GOSB standartında yeralmak isteyen bölge ve bölge dışındaki birçok firmanın talepleri karşılanmalı. Organize sanayi bölgelerinde yatırım yapılması için teşviklerin artırılması gerekmektedir. Mevcut kanun ve yönetmelikler tam tersi; OSB’de yatırımı teşvik etmekten çok uzak ve ciddi yaptırımlar içeriyor. Ayrıca OSB’lerde endüstri meslek ve Anadolu meslek liseleri, meslek yüksek okulu, eğitim vakfı, kreş mecburiyeti getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. En büyük sorunumuz olan katmadeğeri yüksek ürünler üretmek için OSB A.Ş. kurulması teşvik edilmeli ve bu OSB A.Ş.’den katılımcı firmalar hisse alarak sermaye birikimi  ve konusunda güçlü işletmelerin bilgi birikimlerinin biraraya getirilmesi ile marka değeri ve katmadeğeri yüksek ürünler üretilebileceğini düşünüyorum.”