banner565

banner472

banner458

banner457

11. Rekabet Kongresi’nin ana fikri: ‘Değer yaratmada dijital dönüşüm’

SEDEFED’in düzenlediği 11. Rekabet Kongresi’nde ekonomik ve dijital gelişmeler ışığında sektörel rekabetçilik politikaları ele alınarak, rekabetçilik için ekonomide dayanıklılık, verimlilik ve değer yaratmanın detayları dile getirildi.

HABER 01.12.2019, 07:54 26.12.2019, 15:32
17386
11. Rekabet Kongresi’nin ana fikri: ‘Değer yaratmada dijital dönüşüm’

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ev sahipliğinde düzenlenen 11. Rekabet Kongresi, “Ekonomik ve Dijital Gelişmeler Işığında Sektörel Rekabetçilik Politikaları” ana teması ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) desteği ile gerçekleştirilen Kongre, iş, kamu ve akademi dünyası ile sivil toplum kuruluşlarını buluşturdu. 11. Rekabet Kongresi’nde sürdürülebilir kalkınma yolunda daha etkin bir dijitalleşme süreci hedefiyle hayata geçirilecek yeni politikalar masaya yatırıldı.

“KOBİ’ler dönüşümün parçası olmalı”
TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin omurgasını oluşturan dijital teknolojilerin alışageldiğimiz birçok olguyu hızla dönüştürdüğünü belirterek, “Bu süreç rekabetin temellerini oluşturan taşları da yerinden oynattı. Yeni dünya düzeninde ülkeler ve şirketler arasındaki rekabet dinamikleri artık geleneksel yöntemlerle korunamıyor” dedi.  “Rekabete, rekabet öncesi işbirliği ile hazırlanma” kültürünü geliştirmek gerektiğini söyleyen Kaslowski, TÜSİAD SD2-Sanayide Dijital Dönüşüm Programı’nı başlattıklarını, iş dünyasının ihtiyaçlarını, dinamiklerini yakından gözlemlemeye fırsat sağlayan bu programa 1300 teknoloji tedarikçisinin katıldığını aktardı. Kaslowski, Batı’nın üretim maliyetleri düşük olan Doğu’ya karşı rekabet gücünü dijitalleşmeye yatırım yaparak geri kazanmaya çalıştığını anlattı: “Bizim de Türkiye olarak fırsatları ve riskleri doğru analiz ederek harekete geçmekten başka bir alternatifimiz yok. Ekonomik büyümeyi ele aldığımız çalışmalarda gerek ihracat gerek sanayi verileri bize son yıllarda orta-yüksek teknolojiye doğru bir sıçrama yaptığımızı gösteriyor. Yüksek teknoloji bağlamında hala kaydedilecek uzun bir yol var. Öte yandan yüksek teknolojili sektörlerde gördüğümüz verimlilik artışını ne yazık ki orta teknolojili sektörlerde göremiyoruz. Bu durum da maalesef genel verimlilik artışını kısıtlıyor.”

“Yeni bir büyüme hikayesi yazılmalı”
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, zor bir yılın geride bırakıldığını ve önümüzdeki dönemde ev ödevlerini eksiksiz yapmaktan başka çıkış yolu bulunmadığını söyledi: “Ülkemizde birçok sektör talep daralması kaynaklı ciro küçülmesi yaşıyor. Bankacılık sektörünün yeni kredi verebilmesi için ödenmeyen krediler ile ilgili sorunun 2020 yılı içinde çözülmesi, finansmana erişimde özellikle KOBİ’lerimize nefes aldıracak bir adım olacaktır. Elbette stratejik sektörlerimizi, çağın gerektirdiği bilgi-birikim ve teknoloji ile donatırken finansmana erişimden ihracata KOBİ’lerimizin kapasitelerini de geliştirmeliyiz. Yaşadığımız yeni çağın ekonomik gücü; verimlilik ve değer yaratma üzerine inşa edilirken; ekonomimizin kırılganlığını azaltmak ve dayanıklılığını artırmanın da öncelikli ev ödevlerimiz arasında yer aldığını düşünüyoruz.”  Turan, ekonomide son 10 yılda verimlilik yaratmada ciddi sorunlar yaşanıldığını iddia etti: “İhracatımız 2019 yılının ilk 9 ayında 132 milyar dolara yaklaştı. 2019 yılını iyimser bir büyüme rakamıyla kapatacak gibi görünüyoruz. 2018 yılının ilk 9 ayında enerji hariç ihracatımız 114 milyar dolarken 2019 yılının aynı döneminde sadece yüzde 0.7’lik bir artışla 115 milyara yaklaştı. İhracatımız ve ihracatçı sayımız artıyor ancak katmadeğer yaratmada bir ‘orta gelir tuzağı’ döngüsü de burada karşımıza çıkıyor. Nicelik kadar nitelikli ihracatçı firmalarımız için yeni bir ekosistem inşa etmemiz acil ihtiyaç olarak görülüyor.”
Turan, yüzde 5 ve üstünde sürdürülebilir bir büyüme için “sanayi odaklı”, “kalkınma ve üretim odaklı” yeni bir hikâye yazılması gerektiğini dile getirdi: “Bu hikâyenin topluma, ekonomiye, uluslararası yatırımcılara ve piyasalara güven verebilmesi için de ülkemizin 3 önemli tuzaktan kurtulması gerektiğini düşünüyoruz. ‘Orta Gelir-Orta Demokrasi ve Orta Eğitim Tuzakları’ndan kurtulmuş bir Türkiye’nin sürdürülebilir, rekabetçi ve kapsayıcı bir kalkınmayı sağlayacağına inanıyoruz.” Turan, dijital yeni bir dünya kurulduğunu ve ekonomilerini dönüştüren ülkelerin rekabetçilikte öne geçtiğini kaydetti: “Kaybedecek bir saniyemiz dahi yok. Çünkü artık; ekonomilerin, sektörlerin ve işletmelerin rekabetçiliği dijitalleşme çerçevesinde belirleniyor. Dünya Ekonomik Forumu 2019 yılı Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde 141 ülke arasında 61. sıradaki yerimizi koruyoruz. Endeksi oluşturan 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisinde yer alan ülkemiz, sadece 13. sırada olduğu pazar büyüklüğü bileşeni ile öne çıkıyor. Kalkınmanın ve rekabetçiliğin bir veri yönetme meselesi haline geldiği çağımızda, dijitalleşmeyi amaç değil, araç olarak kullanmaya başlamanın tam zamanı.”

“Sektörlerin büyümesi inovasyondan geçmeli”
SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, Türkiye’nin sektörlerin büyümesinin ancak inovasyonla, doğru yatırımlarla ve veri temelli yaklaşımlarla mümkün olacağını aktardı. Avcı, “Ekonomimizin, teknoloji odağında değişen pazar koşullarında yükselmesi; öngörülebilir bir iş ortamı oluşturmaktan, istikrarlı ve dengeli makro politikalardan ve etkin bir tedarik zincirinden geçmektedir” açıklamasını yaptı.

Özel Konuk Konuşmaları (Keynote Speeches)
“Dijitalleşme bir zihniyet değişimi gerektiriyor”: ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Argüden, dijitalleşmenin bir teknolojik değişim değil, bir zihniyet değişimi gerektirdiğini söyledi. Kamunun kararlarının tüm hayatımızı etkilediğini, her alınan kararın da aynı zamanda bir maliyet içerdiğini, alınan kamu kararının nasıl uygulanacağının da önemli olduğunu vurgulayan Argüden, dijital dönüşümün temel konusunun açık devlete geçmek olduğunu kaydetti. Kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının önemine dikkat çeken Argüden, sadece yolsuzlukların değil, verimsizliklerin de önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Veri yönetiminin önemine de değinen Argüden, şirketlerin de yalnızca içini değil, çevresini de yönetebilmesi gerektiğini dile getirdi.
“KOBİ’lerin değişimi ve dönüşümü çok önemli”: Siemens Türkiye Dijitalizasyon ve Endüstri 4.0 Pazarlama Müdürü Derya İren, çağımızın petrolü “veri”nin değere çevrilemediği sürece veri çöplüğü olduğunu söyledi. Çağımıza “VUCA Times” dendiğini anımsatan İren, dijitalleşmede teknolojiyi uygulamak değil, “nasıl değer yaratabiliriz”in önemli olduğunu dile getirdi. Odaklanmış dikkat sürelerinin 8 saniyeye indiği bir dünyada yaşadığımızı belirten İren, “Her şirket artık bir teknoloji şirketi olmak zorunda” dedi. Donanım ve yazılımın kol kola ilerlediği günümüzde robotik yazılımların en ileri olduğu ülkelerin Doğu’da bulunduğunu aktaran İren, tarımdan sağlığa “akıllı” her şeyin konuşulduğu, dünyada kartların yeniden dağıtıldığı, hiçbirimizin kaçamayacağı bir dönüşümün ortasında olduğumuzu söyledi. Geleceğe ilişkin raporlarda quantum bilgisayarlar ve humanaid robotların (insan robotlar) konuşulduğunu kaydeden İren, bugünün trendlerini de sıraladı: “Veri kullanımı, platformlar, bulut bilişim ve edge computing ve işbirlikleri.” Bu noktada KOBİ’lerin değişim ve dönüşümünün çok önemli olduğuna dikkat çeken İren, büyük lokmaları yutmadan önce küçük lokmalara çevirmenin önemine de değindi.

“Temel reformlara ihtiyaç var”
“Rekabet Gücü ve Sanayi Politikalarının Gelişimi İçin Kamu Sektörü 4.0” panelinin moderatörlüğünü SEDEFED Ekonomi Danışmanı Haluk Tükel yaptı.
TÜSİAD Baş Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, Türkiye’nin kriz sonrası geldiği noktanın önemli olduğunu belirtti: “Çok borçlu bir özel sektörden ve dış kaynaklı fonlanmış projelerden bahsediyoruz. Geçmişte bu projelere yoğunlaştı; enerji ve altyapı. Daha kısıtlı bir kısmı sanayiye gitti ve hizmetler sektöründe hızlı bir gelişim gördük. Hepimiz hemfikiriz ki Türkiye’nin dijital dönüşüme, dünyayı yakalamaya ihtiyacı var. Bu da eğitim alanında, insan kaynağı alanında hem de sanayide üretim yapısı tarafına ciddi yatırımlar gerektiriyor.”
İmamoğlu, kaynakların kullanım alanlarını değiştirmek gerektiğinin altını çizdi: “Yurtdışından daha fazla borçlanmak finansal kırılganlığı arttırıyor. Kırılganlıkları azaltmak ve yeni açılacak kaynakları da yeni alanlara sağlıklı şekilde sunmak gerekiyor. Sonraki aşamada KOBİ’ler başta olmak üzere yarı kayıtlı yapısını değiştirmek ve dijitalleşme ile kayıtlı haline getirmek zorundayız. Bu dönüşümü yapınca ancak yeni alanlara adapte olabiliriz. Hem finansal hem teknolojik olarak. Bu adımları atmak kolay değil. Bunun bir maliyeti var. Vergi ve işgücü düzenlemelerini içine alan reformlar sağlanmalı ve kayıtlı olmanın maliyeti düşürülmeli.”
UiPath Türkiye CEO’su Tuğrul Cora, dijital transformasyonun en önemli faydasının katmadeğeri ve verimliliği artırmak olduğunu söyledi: “Robotik süreç otomasyonu bu süreçler için önemli. Zira insan gibi çalışan yazılımla verimliliği artırabiliyoruz. Bugün robotik süreç otomasyonu yüzde 60’ın üzerinde büyüyor. UiPath Türkiye olarak 100 müşteriye ulaştık. Kamuda 4 müşterimiz var. Kamuda katmadeğerli üretim çok az.”
Konfidas Limited Kurucusu ve CEO’su Ram Levi, uzmanlık alanının siber güvenlik olduğunu belirterek, 2013 yılında İsrail’de başlayan Dijitalleşme Projesi’ni anlattı. Gelinen aşamada alanında dev kuruluşların inovasyon kültürü için İsrail’e geldiğini belirterek, ülkede siber güvenlik şirket sayısının 462 olduğunu kaydetti. Levi, bu alanda yapılması gerekenleri sıraladı: “Mevzuat düzeltilmeli. Regülasyonlar yapılmalı. En iyi uygulamaları ücretsiz sunmalıyız. Bu aynı zamanda veri açığı yaratabilir. Ama bu konuya fazla önem vermemeliyiz. Mahremiyeti korumak yerine hayatları korumaya odaklanmalıyız.”
UNDP Türkiye Özel Sektör Programı Yöneticisi Hansın Doğan, UNDP tarafından oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ilişkin bilgi verdi. Doğan, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri iyi anlaşılmalı. Şu anda 50’den fazla ülkede çalıştık. Hedeflere ulaşmada iş dünyasının platformları var. Bu alan sadece Kurumsal Sosyal Sorumluluk ile çözülecek bir konu değil” dedi.

Çağımızın en kıymetlisi; veri
“Özel Sektörde Dijitalleşme, İnovasyon ve Ar-Ge’ye Güncel Bir Bakış” panelinin moderatörlüğünü Gazeteci Hakan Güldağ gerçekleştirdi; panelde konuşmacılar, dijital dönüşüm süreçlerine ilişkin tecrübelerini paylaştı.
Koç Holding Dijital Dönüşüm Danışmanı Murad Ardaç, Koç Topluluğu’nun 25 ana şirketinin her birinde bir dijital dönüşüm lideri belirlediklerini söyledi. “Bizim gözümüzde yeni petrol artık veri” diyen Ardaç, Koç Sistem’e ek olarak Koç Dijital’i de kurduklarını anlattı.
Reeder Kurucusu Sezen Sungur Saral, Reeder firmasını 2009’da Türkiye’ye e-kitap satmak için kurduklarını, 2016-2017’de akıllı telefon piyasasına girdiklerini, Çin’den aldıkları yatırımla da Samsun’da bir üretim tesisi hayata geçirdiklerini anlattı. Samsun’daki fabrikayla Türkiye’nin tek yerli cep telefonu üreticisi olduklarını belirten Saral, ürettikleri yazılım ve cihazlarla şu anda Türkiye’de belli başlı sektör, kurum ve firmalara kurumsal çözümler sunabildiklerini anlattı.
Hemen her sektörden firmaların müşteri portföylerinde yer aldığını aktaran Chain & Chain Technologies Kurucu Ortak Cüneyt Yetgin, yapılan araştırmalara göre; blokzincir teknolojisi ile hareket edilirse yüzde 14.3 tasarruf elde edilebileceğinin ispatlandığını söyledi.
Artık verinin sınır ötesi hareketinin kurallara bağlanmaya başladığı bir döneme girildiğini belirten Yetgin, veri standartlarını belirleyecek bir üst akla ihtiyaç bulunduğuna da dikkat çekti.

Yorumlar (0)