banner565

banner472

banner458

banner457

KobiEfor ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ etkinliklerine yeniden start verdi

Desteklerle fırsatları değerlendirmeliyiz Dergimiz KobiEfor’un, KobiEfor 23. Yıl Etkinlikleri kapsamında İstanbul Dudullu OSB, İMES Sanayi Sitesi, DES Sanayi Sitesi ve KADOSAN Oto Sanayi Sitesi işbirliği ve güçbirliğinde, Paynet çözüm ortaklığı ve sponsorluğunda, İstanbul Dudullu OSB Yönetim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlediği, ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ toplantısında; Paynet’in hızlı ve kolay tahsilat çözümleri, KOSGEB, TÜBİTAK ve KGF Destekleri anlatıldı.

HABER 01.04.2022, 00:00 25.04.2022, 09:29
22112
KobiEfor ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ etkinliklerine yeniden start verdi

Dergimiz KobiEfor, 20. yıl etkinlikleri kapsamında, KOBİ’leri bilgilendirme ve bilinçlendirme misyonuyla düzenlediği ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ etkinlikler serisine Pandemi nedeniyle ara vermişti. Bu yıl etkinliklerine kaldığı yerden devam ediyor. KobiEfor, 23. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlediği, ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ toplantısını, İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi (İstanbul Dudullu OSB), İMES Sanayi Sitesi, DES Sanayi Sitesi, KADOSAN Oto Sanayi Sitesi işbirliği ve güçbirliğinde, Paynet çözüm ortaklığı ve sponsorluğunda, İstanbul Dudullu OSB Yönetim Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi.
Toplantıya KobiEfor Dergisi Sahibi-Editörü ve Kocaeli Alikahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sönmez, İstanbul Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay, İMES Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar, Kocaeli Alikahya OSB Müteşebbis Heyet Başkan Vekili Sultan Hamit Velioğlu, KobiEfor Genel Koordinatörü Nurdan Sönmez, İşadamları; Barış Kandiş, Turgut Arıcı ile sanayiciler ve iş insanları katıldı.

“Tüm paradigmalar kökten değişiyor”
KobiEfor Dergisi Sahibi-Editörü ve Kocaeli Alikahya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sönmez, açılış konuşmasında; sıkıntılı zorlu günlerden geçtiğimizi belirterek, Pandemi’nin henüz etkisinden kurtulmadan iklim kriziyle karşı karşıya kaldığımızı, sonrasında finansal dengesizlikten kaynaklanan ekonomik sorunlar yaşadığımızı, devamında ise iyi ilişkilerimiz olan Ukrayna ve Rusya’daki gerilimin savaşa dönmesinin olumsuz etkilerinin baskısı altında  olduğumuzu söyledi. Sönmez, Pandemi’de ivmelenen dijitalleşmeyle ilgili gelişmelerin, iş ve insan ilişkilerindeki tüm paradigmaları kökten değiştirdiğini aktardı ve oyunun sadece kurallarının değil kendisinin değiştiğini vurguladı.
“Riskler kadar fırsatlar da var”: Sönmez, “Bu değişimin doğal olarak riskleri sözkonusu iken diğer taraftan fırsatlar içerdiğini görüyoruz” dedi ve  şunları ifade etti: “Bugün burada sponsorumuz olan Paynet, bu yeni döneme ilişkin iş yaşamamıza giren ürünlerden birini bize aktaracak. Kamu kurum ve kuruluşlarımız bu süreci atlatabilmemiz adına desteklerle bize yardımcı olmaya çalışıyor. Ama bunların ne kadar etkin ve verimli kullanıldığını gözden geçirmemiz de gerekiyor. Kurumlarımızdan bugün burada Kredi Garanti Fonu (KGF) var, güncel olduğu için söylüyorum; daha önceki fonlamasına baktığımız zaman piyasaya 350 milyar TL civarında bir kaynak aktarımı sözkonusu oldu. Bu kaynakları belki ihtiyacı olmayan kullanıcıların kullanması bugün hepimize  bir boyutuyla fatura da çıkarttı denebilir.  Şimdi 60 milyar TL’lik bir kaynak sözkonusu. Devletimiz amaç dışı kullanımı kısıtlayacak gerekli önlemleri aldı.”
Yalçın Sönmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de 23 yıldır yayın hayatında olan dergimizle bu süreçlerde uyaran, bilgilendiren, ufuk açan, sizlerin destek ve teşvikleri etkin, verimli kullanması için yardımcı olmaya çalışan bir medya kuruluşuyuz. Bugün burada bize bu imkanı sağlayan başta İstanbul Dudullu OSB olmak üzere İMES Sanayi Sitemiz’e, DES Sanayi Sitemiz’e, Kadosan Oto Sanayi Sitemiz’e teşekkür ediyoruz. Dilerim bundan sonraki süreçte bu tip işbirlikleri ve süreci olumsuz etkilerinden az hasarla atlatabilmemizi sağlayacak imkanlar çoğalır. Bu toplantımız da buna vesile olur.”

“KobiEfor’la her taraftan bilgi sahibi oluyoruz”
İMES Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar, KobiEfor’un kurulduğu günden itibaren 23 yıllık sürecine tanıklık ettiğini vurgulayarak, KobiEfor Genel Koordinatörü Nurdan Sönmez ve KobiEfor Sahibi Yalçın Sönmez’i sürdürülebilir başarılarından dolayı kutladı: “Güzel bir dergi, hepimiz istifade ediyoruz. Her taraftan bilgi sahibi oluyoruz.‘Küresel dönüşümde KOBİ’lerin gücüne güç katmak’ misyonuyla 1999’da yayın hayatına başlayan KobiEfor Dergisi, bugüne kadar ki tüm sayılarıyla ülkemiz için alın teri akıtılan her fabrikaya ulaştı. Ülkemizin en önemli sanayi ve ekonomi mecmualarından biri haline geldi. Türkiye’nin ilk dijital e-dergisi olarak da bizleri gururlandırdı. Biz de İMES olarak KobiEfor Dergisi’ni her zaman ailemizden bir parça olarak gördük, destekledik. Desteklemeye de devam edeceğiz. Kuruluşundan bugüne  kat ettiği mesafeyi gördüğümde KobiEfor’un gelecekte daha da iyi yerlere ulaşacağına gönülden inanıyorum.”
2020’den bu yana Dünya’yı, Türkiye’yi, her alanı, iş yaşamını ve alışkanlıkları da etkileyen Pandemi sürecinin çizdiği sınırlar dahilinde mesai yapmaya, çalışmalarını tedbirler kapsamında sürdürmeye gayret ettiklerini, üretimin Türkiye için öneminin farkında olduklarını kaydeden Akar, gelişen teknolojinin yeni ufuklar kazandırmaya, yeni iş yapış biçimleri sunmaya devam ettiğini, Dünya’nın artık bilgi toplumuna, yüksek teknolojiye doğru hızlıca geçtiğini, bu yeni düzende bilgiyi üretime dönüştürebilen ülkelerin uluslararası rekabette avantaj kazandığını, bilgiden uzak kalanlarınsa yarışın dışında kalma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını anlattı: “Günümüz dünyasında güçlü olanı ‘bilgi ve teknoloji’ tayin etmektedir.”

“Devletin ve sanayinin güçlü olması lazım”
İstanbul Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay, zor günlerden özellikle Türkiye olarak ekstra zor günlerden geçtiğimizi, yanıbaşımızda olan savaşın bizi oldukça etkileyeceğini, karda, kışta, kıyamette donmamamız için Rusya ile aramızın bozulmamasını umut ettiklerini söyledi.
Önay, ısınmamızın yaklaşık yüzde 70’inin Rusya’dan geldiğini anımsatarak, korktuklarını, gazın kesilmesi halinde hem evlerde donacağımızı, hem de sanayimizin çökeceğini ifade etti: “Devletin ve sanayinin güçlü olması lazım. Şimdi devlet, birtakım krediler vererek sanayiyi desteklemeye çalışıyor, gayret ediyor.” Önay, ancak krediyi alanların çoğunun  o krediye çok ihtiyaçları bulunmadığını, işleri kötü, bozuk giden, sıkıntıda olan insanların da maalesef bu kredilerden yararlanamadığını ifade etti: “Ama aslında krediler tam sanayiye, dinamizme götürecek, yerini de bulmuyor diye düşünüyoruz ama bunu çözmek de çok zor. ‘Biz başta olsak biz ne yaparız?’, bizim de yapacak çok birşeyimiz yok. Çünkü olayın Türkiye yönünden çok farklı durumları var. Umut ediyoruz ki Türkiye hem kendi savaşından hem bu Dünya’daki savaştan en az zararla çıkar. Mutlaka birtakım zararlar göreceğiz.  KGF bize biraz destek verirse; dijitalleşme yolunda da maliyetlerimizi düşürecek birtakım bilgiler edinebilirsek bu savaştan biz de ayakta çıkacağız.”

KOSGEB’in hedef kitlesi KOBİ’ler
KOSGEB İstanbul İMES Müdürlüğü KOBİ Uzmanı Mehmet Anıl Aygün, ‘KOSGEB Destek Programları’ başlıklı sunumunda, 1990’da kurulmuş Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu KOSGEB’in 81 ilde 88 müdürlükle hizmet verdiklerini aktardı: “Bizim hedef kitlemiz KOBİ’ler. Anlık olarak yıllık 250’den az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasilatı veya mali bilanço toplamı 125 milyon TL’yi  aşmayan işletmeleri KOBİ olarak tanımlıyoruz. KOBİ’lerin tüm işletmeler içindeki payı yüzde 99.8, dolayısıyla hedef kitlemizin oldukça geniş olduğunu söyleyebilirim. TÜİK verilerine göre; toplam istihdamın yüzde 75’ini, toplam yatırımların yüzde 58’ini toplam ihracatın da yüzde 56’sını KOBİ’lerimiz gerçekleştirmekte.” KOSGEB’in imalat, hizmet ve ticaret sektöründe de faaliyet gösteren yaklaşık 4 milyon işletmeye destek sağladığını kaydeden Aygün, işletmelerin bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlarının desteklenmesini amaçlayan Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı’nda destek üst limitinin 750 bin TL, destek oranının yüzde 75 olduğunu açıkladı. Hamle portalı üzerinden başvurulan, yüksek teknoloji düzeyinde yer alan ürünlerin yerli ve milli imkanlarla üretilmesini amaçlayan Stratejik Ürün Destek Programı’nda 1.8 milyon TL’si hibe, 4.2 milyon TL’si geri ödemesiz faizsiz kredi olmak üzere destek üst limitinin 6 milyon TL olduğunu paylaşan Aygün, KOBİ Teknoyatırım Destek Programı ile işletmelerin Ar-Ge projeleri sonucunda ortaya çıkan ürünlerin ticarileşmesini amaçladıklarını, destek üst limitlerinin; düşük ve orta düşük teknoloji firmalar için 1 milyon TL, orta yüksek ve yüksek teknoloji firmalar içinse 6 milyon TL olduğunu anlattı.
Aygün, İşletme Geliştirme ve Uluslarasılaşma Destekleri’nden; KOBİGEL Destek Programı’nda 1 milyon TL (300 bin TL’si hibe, 700 bin TL’si 2 yıl geri ödemesiz faizsiz kredi) destek üst limitini 1.5 milyon TL’ye (450 bin TL’si hibe, 1 milyon 50 bin TL’si geri ödemeli) çıkardıklarını, OSB içerisinde oldukça uygulanabilir olan İş Birliği Destek Programı’nda, proje konusuna göre 5 milyon TL’ye kadar destek sağlayabildiklerini, halihazırda ihracat yapan veya yeni ihracata başlayacak firmaları desteklemeyi amaçladıkları Yurtdışı Pazar Destek Programı’nın üst limitinin 300 bin TL, destek oran, yüzde 70’inin hibe, yüzde 30’unun geri ödemeli destek olduğunu paylaştı.
Paynet ile Nasıl Hızlı ve Kolay Tahsilat Alabilirsiniz?
Paynet Ürün Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kocatürk, Dünya’da nüfusa göre 19’uncu büyük ülke olan Türkiye’nin kredi kartı sahipliğinde adet bazında 7’nci, işlem adedinde 9’uncu sırada geldiğini kaydediyor ve şu bilgileri veriyor: “Yaklaşık 280 milyon kartın bulunduğu ülkede kartların 50 milyona yakını ön ödemeli kart, 150 milyona yakını da debit karttan oluşuyor. Toplamda 80 milyonun üzerinde de kredi kartı bulunuyor. Özellikle taksit kullanımıyla ön plana çıkan Türkiye, dijital ödeme teknolojilerine adaptasyonu en yüksek ülkeler arasında. Avrupa’da ilk temassız ödeme yöntemini kullanan, internet alışverişinde 3D Secure üzerinden SMS ile gelen doğrulamayı dünyada ilk uygulayan Türkiye, Pin girişinde de ilk 3 ülkeden biri. Son yıllarda dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte Türkiye, dünya liginde halihazırda üst sıralardaki konumunu bu kez dijital ödeme teknolojileri kullanımıyla daha da sağlamlaştırdı.”
Gelinen noktada kart döngüsü ve kredi kartıyla ödeme alışkanlığının tüm toplumda yaygınlaştığını belirten Hakan Kocatürk, dijitalleşen yapıda bankalara dokunmadan da ticaret yapıldığını söylüyor ve “Paynet olarak dijitalleşen dünyada tahsilatı daha hızlı, kolay ve güvenilir hale getirmek için çözümler üretiyoruz” diyor.

Paynet ile ‘Tak, çalıştır’
Paynet, Arena Bilgisayar’ın ödeme kuruluşu olarak 2015’ten beri hizmet sunuyor ve işlemlerini TC Merkez Bankası lisansı ile yürütüyor. Paynet ile “Tak, Çalıştır” çözümlerinin tek bir noktadan tek bir anlaşmayla Paynet üzerinden hizmet alan tüm şirketlere ister kendi tahsilatları ister son kullanıcılara yapacakları satışlar için kredi kartı da dahil olmak üzere tüm ödeme enstrümanlarını tek noktadan alıp, dağıtabilmelerini sağladıklarını belirten Kocatürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu sayede tahsilatlarını garanti altına alarak ticareti daha rahat yönetebilmelerini sağlayan bir çözüm sunuyoruz. Tek bir anlaşmayla tüm kartlara, kredi unsurlarına, cüzdanlara, fiziksel POS çözümlerine dair tüm çözüm paketi bir arada. Ticarette, genelde tek tek bankalarla anlaşılır, arayüz satın almaları, aplikasyon geçişleri yapılır ama bizim burada sunduğumuz fayda şu: Biz buna ‘Tak, çalıştır’ diyoruz. Herhangi bir portala, yazılıma veya bir aplikasyona gerek olmadan var olan yapımızda tüm bu modelleri çalıştırmak mümkün. Şirketlerin kendi tahsilatı için olabileceği gibi, bir dağıtım zinciri ya da tedarik zinciri içindelerse onlarla birlikte çalışan tüm paydaşlar da bundan faydalanabiliyor.”

Çok kanallı çözümler
Paynet hem sanal hem fiziksel POS çözümü de sunuyor. Sanal POS ile Tahsilat çözümleriyle tek sözleşmeyle tüm kartlara taksit imkanı sağladıklarını belirten Hakan Kocatürk, sundukları diğer tahsilat çözümleriyle ilgili de şu bilgiyi veriyor: “Kredi ile Tahsilat çözümümüzle kredi kartına alternatif krediyle ödeme alma imkanı yarattık. Tek bir noktadan şirketlerin tüm tahsilatlarını yönetebildiği bir iş modeli yürütüyoruz. Bizimle çalışan şirketler portalımızla Portal ile hemen tahsilat ve aplikasyonumuzla Paynet App ile POS cebinizde çözümümüz üzerinden işlem yapabiliyorlar. Paylink ile uzaktan bir müşteriyle tahsilat yapıldığı zaman müşterinin kart bilgilerini istemeden karşı tarafa gönderilen bir SMS veya e-posta ile ödeme talebini almak mümkün oluyor. Yurt içinde veya yurt dışında müşterilerin olduğu her noktada bu çözüm kolay ve hızlı ödeme alınmasını sağlıyor. Şirketler sadece bizim yapılarımızı kullanmak zorunda da değil. Kendilerine ait herhangi bir mobil uygulama, tahsilat yapısı, e-ticaret sitesi ya da kendi sipariş uygulamaları üzerinden tüm bu yapıları güçlü API’lerimizle rahatlıkla entegre edebiliyoruz. Hatta bunu da Paynet API ile kolay entegrasyon aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Paynet API ile Paynet’in güçlü teknik altyapısına ulaşmak ve ihtiyaçlara göre özelleştirmek mümkün oluyor. Tüm platformlarla uyumlu esnek bir yapıya sahip olan Paynet API, ödeme ve tahsilat gibi finansal süreçlerin dijitalleştirilmesiyle sorunsuz bir deneyim sunma konusunda geliştiricilerin en büyük yardımcısı konumunda. Paynet üye iş yerleri, Paynet’in tüm ürünlerini Paynet API ile şirketlerinin ihtiyaçlarına göre uyarlayıp müşterilerine sunabiliyor. Paynet web sitesi üzerinden açık API’lere kolayca ulaşılabiliyor.”

Nakit akışını dijitalleştiriyor
Paynet ödeme sistemleriyle bayi ağında da güçlü bir oyuncu. Özellikle Paynet Bayi Ağım çözümleriyle binlerce bayinin müşterilerine eşit davranabilmesi, son kullanıcıların rahatlıkla alışveriş yapabilmesi ve yapılan tahsilatın bayi kanalında dağıtılabildiği bir organizasyon oluşturmak üzere yola çıktıklarını ifade eden Kocatürk, “Biz bu çözümle tüm tarafların tahsilatta kendilerine ait hak edişlerini aldığı ve ticaretin daha rahat ilerlediği bir modeli kurguluyoruz. Biz oyuna son halkayı da içeri alarak hem ana firmanın hem bayinin yani yapının içindeki tüm herkesin tahsilatını garanti altına almaya çalışıyoruz. Paynet ile hizmet sunulan iş yerlerinin Sanal POS üzerinden aldıkları ödemelerin anında dağıtımı sağlanıyor. Paynet Bayi Ağım çözümü ile Paynet ürünleri üzerinden bayilerin aldığı ödemeler; bayi, toptancı, distribütör ve ana firma arasında önceden belirlenen oranlarda dağıtılıyor. Böylece tüm tedarik sürecinde nakit akışı dijitalleşiyor. Ayrıca firmalar ve bayiler arasındaki nakit akışı hızlanıyor, vade süresi kısalıyor. Bayiler bir satış yaptığında, önceden belirlenen oranlara göre tüm paydaşlar arasında anında dağıtım yapılıyor, mutabakat süreci kolaylaşıyor” diyor.
Sektör ve segment fark etmeksizin en küçükten en büyüğe her işletmeye tahsilatla ilgili çözümler sunabildiklerini, her bir sektör ve segmente göre farklı ürünler konumlayabildiklerini belirten Kocatürk, 2021 yılını 6.5 milyar TL işlem hacmiyle kapattıklarını, bu yıl da 13 milyar TL’lik bir işlem hacmine ulaşmayı hedeflediklerini açıklıyor. Önümüzdeki dönemde gömülü finans, dijital bankacılık, servis modeli bankacılığı, açık bankacılık gibi birçok farklı ve katmadeğerli çözümün hayatımıza gireceğini ifade eden Kocatürk, “Bugünden daha farklı olarak herhangi bir uygulamanın herhangi bir çözümün herhangi bir ticaretin içinde tüm bankacılık enstrümanlarının kullanılabildiğini göreceğiz. Biz de bu büyük dönüşümün öncüsü olacağız” diyor.

1501 ve 1507’de yılda 2 kez çağrıya çıkılıyor
TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı Bilimsel Programlar Uzmanı Nedim Altan Yılmaz, 1995’te TÜBİTAK TEYDEB’in kurulduğunu ve bu amaç doğrultusunda destek programları tasarladıklarını ve yürüttüklerini belirterek, şu bilgileri verdi: “1501 Sanayi Ar-Ge Programı, sadece KOBİ’lerimiz için açık olan bir programımız, destek süresi 36 aya kadar. Bütçe sınırı yok, destek oranımız; yüzde 75. 1507 KOBİ Ar-Ge programımıza sadece KOBİ’lerimiz başvurabiliyor. Burada destek süresi; 18 aya kadar. Maksimum bütçe 600 bin TL.”
Yılmaz, bu destek programlarında yapılan yeniliklere de değindi: “Proje yürütümü sırasında KOBİ olan firmamız, yerli malı alet / teçhizat / yazılım alırsa buna yüzde 15 ek destek veriyoruz. 1501, 1507 Programlarında proje başına 150.000.-TL’ye kadar senet karşılığı transfer ödemesi, ön ödeme yapabiliyoruz. Ayrıca 1501 ve 1507 Programlarına ilişkin son çağrımızda proje başvuru sayısı üst limiti kuruluş başına en fazla 2 proje önerisi olarak belirlenmiştir. Bir çağrıda en fazla 2 proje önerilebilir, ortaklı başvurular için böyle bir sayı sınırı yok. Yeniliklerimizden birisi de kuruluş bazlı ön kayıt uygulamasına geçtik. Proje başvurularında firmalarımızın şimdiye kadar yalnızca yeminli mali müşavirler tarafından yapılan harcama ve giderlere ait mali raporların denetim ve incelemesi, artık serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından da yapılabilecek. 1 Ocak 2021’den itibaren, biz TEYDEB olarak evrak gönderim işlemi KEP üzerinden yapılması uygulamasına geçtik. 1501 ve 1507’deki en önemli değişiklik, çağrılı sürece geçmemiz. Yılda 2 kez yayınlanan çağrılarla başvuruda bulunabiliyor.”
Projenin yeşil dönüşüme, Avrupa Yeşil Mutabakat’a uygunluğunun veya Ar-Ge projesinin ticarileşmesinin önemine değinen Yılmaz, 1501 ve 1507 programları için başvuruların Nisan’da sonlandırıldığını, Temmuz-Ağustos’ta ikinci dönem çağrıların başlayacağını duyurdu. Yılmaz, TÜBİTAK olarak ticarileşecek yani bilginin ekonomik değere dönüşebileceği projeleri desteklediklerini vurguladı: “Ürün yeniliği ve süreç yeniliğini destekliyoruz. Ürün yeniliği, ülke kapsamında ve firma içinde, Dünya için de yenilik olabilir. Proje başvurularında, fikirden ürün tasarıma, prototip ürün ve pilot üretime kadar safhaları destekliyoruz ama yatırım ve pazarlama aşamaları Ar-Ge ve yenilik kısmına girmediğinden sadece Ar-Ge ve yenilik kısmını destekliyoruz.”
Yeni Hazine Destekli Kefalet Paketleri
Kredi Garanti Fonu (KGF) Marmara Bölge Müdürü Şaban Buyan, KGF’nin 1991’de Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş KOBİ’lerin finansmana erişimine kolaylık sağlayan bir kurum olduğunu (özellikle daha çok teminat yetersizliği çeken KOBİ’ler) söyledi: “Ne gibi teminatlar alıyoruz? Özkaynak kefaletimizde; makine rehini, ikinci üçüncü derece ipotek, bunun yanında arsa, tarla, bağ, bahçe, hisseli arazi. Bir şekilde 3 milyon TL’ye kadar kefalet verip, bankada 3 milyon 750 bin TL’ye kadar özkaynak kefaletimize başvurulabiliyor.”
Talepleri bankalar aracılığıyla veya protokol yaptıkları KOSGEB, TÜBİTAK, TTGV, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere kurumlar aracılığıyla doğrudan başvuru alabildiklerini, firmalara, uygun maliyetli, uzun vadeli, uygun teminatlı finansman erişimi sağladıklarını paylaşan Buyan, özkaynak kefaletlerinde KOBİ banka aracılığıyla başvuru yapacaksa önce taleplerini bankaya ilettiğini, teminatı yeterli değilse KGF özkaynağına başvurduğunu, Hazine kefaletlerinde KOBİ veya KOBİ dışı firmanın bankaya başvurduğunu, doğrudan başvuramadığını paylaştı.  Hazine kefaletiyle kullandırılan kredilerde herhangi bir teminat talep etmediklerini, sadece bankaların aldığı teminatlara kefaletleri oranında ortak olduklarını aktaran Buyan, “Kurulduğumuz günden bu yana sadece özkaynak kefaletiyle yaklaşık 54 bin başvuruya 18.7 milyar TL’lik bir kefalet verdik. Hazine kefaleti; 1.3 milyon ticari KOBİ ve KOBİ dışı firmaya, 635 milyar TL civarında bir kefalet sağlamışız. Normalde bireysel kefalet vermememize rağmen Pandemi döneminde 7 milyon adet bireysele de yaklaşık 5.5 milyon TL civarında kefalet verdik. Bankacılık sektöründeki KGF payı yüzde 5’lerde.”
Şaban Buyan, Hazine kefaletli kredilerde yeni açıklanan 3 pakete de değindi: “Yatırım Destek Paketi. İhracat Destek Paketi. İşletme Harcamaları Destek Paketi. Yatırım Destek Paketi’nde KOBİ’lerde 35 milyon TL’ye kadar, KOBİ dışı firmalarda 100 milyon TL’ye kadar 24 ay ödemesiz, toplamda 120 ay vadeye kadar çıkan kredi taleplerini değerlendiriyoruz. Aynı zamanda yatırım yapan firmaların kullandıkları kredilerin yüzde 25’ine kadar olan kısmı için de işletme sermayesi olarak kullandırım yapabiliyoruz. İhracat Destek Paketi’nde sadece KOBİ’lere destek veriliyor, 25 milyon TL’ye kadar. Burada ihracatçı ve potansiyel ihracatçı firmalar da sözkonusu, 22 milyon-25 milyon TL’ye kadar kredi talebinde bankalar bulunabiliyor. Bu 3 paketin toplamı 60 milyar TL gibi bir rakam; 25 milyar TL yatırım harcamaları, 25 milyar TL ihracat finansmanı için, 10 milyar TL’si ise işletme harcamaları için ayrılmış durumda.” Bizzat takip ettikleri işletme harcamalarında hem ciro kriteri bazında, hem de kartlı ödeme sistemleriyle harcamaların yapılması konusunda bir takım kısıtlamalara gidildiğini belirten Buyan, bu kartlarda eğlence, döviz büroları, tatil bölgeleri gibi yerlere kapatılmış durumda bulunduğunu bildirdi.
Şaban Buyan, ‘Devam Eden Hazine Destekli Kefalet Paketleri’ hakkında şu bilgileri verdi: “İlave İstihdam Destek Paketimiz. Çalışan sayısı 50 kişinin altında olan firmaların yeni istihdam yaratmasıyla ilgili 500 bin TL’ye kadar taleplerini almaya devam ediyoruz, burada genellikle kamu bankaları kullandırıyor. Yine Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla kullandırılan yatırım kredileri mevcut (TKYB Kredi Destek Paketi). KOBİ firmalarda 44 milyon, KOBİ dışı firmalarda 312 milyon TL’ye kadar değişen rakamlar var. TURWIB Programı Destek Paketi: Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle ihracatçı, imalatçı kadın girişimcilere 12 milyon TL’ye kadar, diğer kadın girişimcilere 6 milyon 250 bin TL’ye kadar bir destek verebiliyoruz.  İmalata Dayalı İthal İkamesi Destek Paketi halen devam ediyor, yine yatırımla ilgili bir destek paketi ancak İstanbul dışındaki yatırımlar için ve burada mutlaka yatırım teşvik belgesi aranıyor. Yine özel bir destek paketi; Soğuk Hava Ünitesi ve Frigorifik Araçlar Destek Paketi.  7.5 milyon TL’ye kadar KOBİ firmaları kapsıyor, vadeler azami 6 ay ödemesiz, toplamda 36 ay vadeli, kullandıran kurumlara baktığımızda genellikle leasing firmalarını görüyoruz.”

Yorumlar (0)
banner557