banner565

banner472

banner458

banner457

Pandeminin Ekonomi Raporları

Pandemi sürecinin yansımaları raporlar ve araştırmalarla günyüzüne çıkıyor. Biz de Pandeminin Ekonomi Günlüğü’nü tutmaya devam ediyoruz.

HABER 01.12.2020, 00:01 30.12.2020, 09:42
26099
Pandeminin Ekonomi Raporları

Dünyayı derinden etkileyen Pandemi, devam ediyor. Yeni Normal’de ekonomiyi sürdürülebilir kılmayı deneyimleyerek öğrenen iş dünyasına raporlar ve araştırmalar ışık tutuyor. Biz de bu süreçte Pandeminin Ekonomi Günlüğü’nü tutmaya devam ediyoruz.

Krizleri yönetirken hedef: Toplumsal cinsiyet eşitliği
İş dünyası Covid-19 Salgını’nda eşitlikçi uygulamalar için harekete geçiyor. TÜSİAD, TÜRKONFED ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye işbirliğinde, 339 şirketin katıldığı anketle  Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Emel Memiş’in yürütülen “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırması açıklandı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Sorunlarla mücadele etmezsek toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinleşecektir. Kadın hakları konusunda büyük mücadeleler ve toplumsal dönüşümle elde edilen kazanımları daha ileriye taşımak gerekirken, krizin bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin veremeyiz. Hiçbir krizden, toplumun yarısını geride bırakarak çıkamayız” dedi.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Kadınların hayatın her alanına yüzde 100 tam eşitlikçi katılımı şart! Pozitif ayrımcılık değil toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde adil bir sistemin inşası ile kadın-erkek birlikte hayatı dönüştürme gücüne sahibiz” diye konuştu. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova açılış konuşmasında, salgının işgücü piyasasındaki var olan eşitsizlikleri derinleştirdiğini, Nisan 2020 verilerine göre; kadınların 1.1 milyon iş kaybı yaşadığını anlattı. UN Women Stratejik Ortaklıklar Direktörü Dan Seymour, “COVID-19 hepimiz için bir uyanış çağrısı, var olan sorunları düzeltmemiz için bir fırsat” dedi.
Araştırmanın önemli bulguları: Covid-19 döneminde kadın ve erkek çalışanların yaşadıkları temel sorunlar birbirinden ayrışıyor: Kadınların yüzde 99’u artan ev işleri ve bakım sorumluluğu, yüzde 97’si uzaktan/evden çalışma ile artan iş yükü, yüzde 95’i endişe, psikolojik stres ve tükenmişlikten, erkeklerin ise yüzde 74’ü salgın döneminde ücret/gelir yetersizliği, yüzde 69’u iletişim ve bilişim teknolojilerine kısıtlı erişim ve yüzde 65’i psikolojik stres ve tükenmişlikten sözediyor.
Kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunlarda en büyük fark ev-iş dengesi ve artan şiddet bağlantılı. İşletmelerin neredeyse tamamında (yüzde 99) kadın çalışanların ortak sorunları; artan ev işleri, çocuk/yaşlı/hasta bakımı nedeniyle karşılaşılan zorluklar, erkeklerin yüzde 25’i de bu sorunları iletmiş. İşletmelerin yüzde 89’unda kadın çalışanlar ev içi şiddetin arttığını belirtirken, yüzde 19’unda erkekler tarafından bu soruna işaret edilmiş.
Covid-19 döneminde kadınların karşılaştığı sorunlara yeterli önlem alınamıyor. Eşitlik endeks değeri yükseldikçe önlem alma eğilimi yükseliyor.
Toplumsal cinsiyete duyarlı müdahaleler için öneriler: Kriz etkilerinin görünür kılınması. Şirketlerin krize dayanıklı eşitlikçi ve dönüştürücü (stratejik) müdahaleler planlaması. “Eşitlik Endeksi”nin kullanımının yaygınlaştırılması: (WEPs taahhüdü, kadın yönetici sayısı vb.). İşbirliklerinin artırılması. Toplumsal cinsiyete duyarlı destek mekanizmaları ve politikalar konusunda mevzuatın gözden geçirilmesi. Toplumun cinsiyet eşitliği konusunda harekete geçilmesi ve kamuoyu farkındalığının artırılması.
Ulusal mevzuat ve politikalara yönelik öneriler: Ulusal politika ve stratejileri belirleyen temel belgelerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir hedef olarak yer alması. Salgın sürecinde ve genelde kriz dönemlerinde hazırlanan teşvik ve destek paketlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi. Çalışma modellerinde kalıcı değişiklik kararlarının toplumsal cinsiyet eşitliğine etkileri bakımından değerlendirilmesi. Ev ve bakım yükümlülüklerinde eşitsizlikle mücadele konusunda uluslararası başarılı uygulamalar incelenerek bütüncül politika adımlarının oluşturulması ve hedefler belirlenmesi. İş ve aile yaşamını uyumlaştırma hedefi kapsamında başta çocuk bakım kurumları olmak üzere bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması.

CFO’lar ekonomik toparlanma konusunda ihtiyatlı iyimser
Deloitte’nin, 18 farklı ülkede, Türkiye’den 63, toplamda 1.758 CFO’nun görüşlerini içeren Avrupa CFO Anketi Sonbahar 2020’ye göre; CFO’lar pandeminin başladığı dönemle kıyaslandığında daha iyimser bir tablo çizseler de tam anlamıyla bir toparlanmanın gerçekleşmesi için önlerinde uzun bir yol olduğunudüşünüyor. Türkiye ve Avrupa’daki CFO’ların hemen hemen yarısı önümüzdeki üç aya daha umutlu bakıyor. Önümüzdeki bir yılda Türkiye’deki CFO’ların yüzde 67’si şirket gelirlerinde, yüzde 55’i faaliyet karında artış yaşanacağı görüşünde.
Deloitte Türkiye Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, pandeminin ilk dönemlerine göre CFO’ların artık duruma daha iyimser yaklaştığını, stratejilerini de birçok yönden farklı durumlara kolay adapte olmak üzerine kurduklarını belirtti.
Şirketlerin risk iştahı: Türkiye’den CFO’ların yüzde 43’ü,  Avrupa’da yüzde 37’si yatırımlarını azaltacak. Toparlanma: Türkiye’deki CFO’ların, yüzde 17.2’si şu an gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi seviyeyle aynı düzeyde veya üzerinde olduğunu, yüzde 13.8’i 2020 sonuna kadar toparlanmayı beklediğini; yüzde 15.2’si 2021’in 2. çeyreğinin sonuna kadar gelir yaratma düzeylerinin kriz öncesi düzeye döneceğini bekliyor. Yüzde 53.5 ile çoğunluk, 2021 2. çeyrek sonrası ve daha ilerisinde kriz öncesi seviyeye dönüleceğini düşünüyor.  CFO’ların iyileşme konusunda en olumsuz olduğu sektörler inşaat ve profesyonel hizmetler.

Türkiye’de çalışanların dörtte üçü salgın öncesindeki geleneksel çalışma modellerine dönmek istemiyor
Kaspersky tarafından çeşitli sektörlerden 8.000 KOBİ çalışanıyla yaptırılan yeni küresel araştırmaya göre; çalışanların yüzde 53’ü artık eskiden olduğu gibi işe geri dönmek yerine sevdikleriyle daha fazla zaman geçirmek, yüzde 39’u tasarruf etmek veya yüzde 38’i uzaktan çalışma gibi fırsatlarla iş dünyasının geleceğini kendi şartlarına göre şekillendirmek istiyor. Her beş çalışandan neredeyse ikisi (yüzde 42) 9-5 çalışma yapısını geride bırakmak istiyor, yüzde 43’ü  sabit ofis masalarının arkasını görmeye hazır ve yaklaşık üçte biri yüzde 37 beş günlük çalışma haftasının sonu gelsin istiyor. Kurumların esnek iş güçlerini güvende tutmalarına yardımcı olmak için Kaspersky şunları öneriyor: Çalışanlarınızın siber farkındalığının artmasını sağlayın. İşgücünüzün siber bilgisini artırın. Kurumsal verileri ve cihazları korumak için tüm veri koruma önlemlerini alın. Ofis içinde ve dışında güvenliği tesis edin.

Perakendede güven azaldı, tüketici ‘önce sağlık’ diyor
KPMG’nin hazırladığı, 12 ülkede 70 bin katılımcıyla yapılan ‘Tüketici ve Yeni Gerçeklik Araştırması’na göre; Covid-19’un başlangıcında gıda perakendesi ve market sektörüne duyulan yüksek güven erozyona uğradı. Perakendecilerin eksiye düşen tüketici güvenini yeniden inşa etmek için kişisel güvenlik ve hijyeni ciddiye aldıklarını göstermeleri gerekiyor. Gıda perakendecileri, yeni normalde ‘güvenlik’ barajına takıldı. Kalabalık marketler, mesafesiz sıralar, herkesin dokunduğu ürünler tüketiciyi memnun etmedi. KPMG Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Gökhan Kaçmaz, market ve market dışı perakendede tüm ülkelerde net güvenin ciddi ölçüde aşındığını ve tüketici güveninin ekside olduğunu söyledi.
Araştırmaya göre azalan güvene rağmen market harcamaları arttı, Covid-19 öncesine göre yüzde 11 daha fazla net harcama yapılıyor ancak tüketiciler daha az sıklıkta (yüzde 17 düşüş) alışveriş yapıyor, alışveriş yapacakları yeri seçerken daha dikkatli davranıyor, market dışı harcamalarda yüzde 34 düşüş var. Beş katılımcıdan biri (yüzde 21) zorunlu olmayan harcamalarını durduğunu söylüyor. İnternet alışverişleri artmış. Market alışverişinde (yüzde 50, market dışı alışverişlerde yüzde 56) katılımcılar online kanallarını seçme nedenlerini ‘güvenlik/herhangi biriyle temas etmeme’ diye açıklıyor. Yalnızca üç katılımcıdan biri yakın gelecekte mağazalardan alışveriş yapmak için istekli. Katılımcılar fiziksel alışverişe geri dönmek için kişisel güvenlik önlemlerinin detaylı uygulanması, temasın en aza indirilmesi, mağaza içi etkileşimin azaltılması gibi konularda önlem alındığını görmek istiyor.

Yorumlar (0)