banner565

banner472

banner458

banner457

TBD, KOBİ’leri “Akıllı üretimle küresel rekabete” taşıyor

TBD, TİM, İSO, İTO ve KOSGEB işbirliği, dergimiz KobiEfor’un basın ve medya sponsorluğu ile düzenlenen “1. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi”,“Akıllı Üretimle Küresel Rekabet” ana temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinliği sanayi, iş dünyası, bilişim ve girişimcilik ekosisteminden çok sayıda katılımcı izledi.

HABER 01.06.2018, 08:50 01.06.2018, 17:52
3620
TBD, KOBİ’leri “Akıllı üretimle küresel rekabete” taşıyor

Türkiye ekonomisinin dinamik gücü KOBİ’lerin dünyada rekabet gücünü arttırmak amacıyla; Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve KOSGEB işbirliği, dergimiz KobiEfor’un basın ve medya sponsorluğu ile gerçekleştirilen “1. İstanbul KOBİ’ler ve Bilişim Kongresi”, “Akıllı Üretimle Küresel Rekabet” temasıyla İstanbul’da düzenlendi.

Yüksek katmadeğerli ürün üretimine destek
Zirve’nin açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Ali Çelik, Bakanlık olarak sanayi üretime yönelik desteklere ağırlık verdiklerini söyledi:“KOBİ’ler çok sayıda varlık ifade ediyor ama ciroda o ölçüde güçlü durumları yok. İstihdamda güçlü yapıları görünmüyor. Bir tarafı önemli, bir tarafı önemsiz olarak görmüyoruz. KOSGEB üzerinden KOBİ’lere yapılan desteklerle stratejik ürünler ortaya çıkıyor. Yüksek katmadeğerli ürünlerin ortaya çıkmasını arzu ediyoruz. Dünya durmuyor. Küresel bir rekabet içindeyiz. Akıllı üretimde küresel rekabeti öngören bir isimle bu kongrede yola çıkmışız. Talep edileni üretmek gibi yollara başvurmayı küresel rekabette öncü olmanın gereği olarak görüyoruz.”
Çelik, Sanayi 4.0 çalışmalarına KOBİ’lerin ilgisi olmadığını gördüklerini paylaştı: “Bakanlığımız bu anlamda Sanayi Devrimi’nin yönetilmesini sağlayacak bir platform oluşturdu. Hangi dallarda çalışılacağına dair çalışmalar yürütülüyor. İşletmelerin dijital dönüşüm sürecinde kamudan beklentilerini sorguluyoruz. Dünya güçlü bir rekabet içerisinde, biz de fabrikamızı adapte edelim demenin dışında farklı bir şey yapmalıyız. Bu yeni sistemde sadece tüketen değil üreten olalım diyoruz. KOBİ’ler aile şirketinin üzerine çıkmak istemiyorlar, bir dış göze itibar etmiyorlar. Çözümde daha çok aktif olmanın yollarını aramalıyız. Girişimciler para konusunda kaynak sorunu da yaşıyor. Girişimci stratejik ürün üretiyor ama parası olan bildiğim işe girerim diyerek destek olmuyor. Bu konularda zorluklar olduğunu görüyoruz. Bakanlığımız bunun için de çalışma yapıyor.”

Türkiye bilişimle kalkınacak
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, girişimciliğin desteklenmesi ve yeni iş fikirlerinin hayata geçirilmesinin ekonomide dönüşümü sağlayacak en etkili yol olduğunu söyledi: “Türkiye, girişimcilikte hızlı yol aldı. Girişimcilik kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılmasında farkındalık her geçen gün artıyor. Bu ruhun korunması, yeni iş fikirlerinin hayata geçirilmesi ve hızlı bir dönüşümle başarıya ulaşılması için rekabet edilebilir bir alt yapıya sahip olmak gerekiyor.”
Rahmi Aktepe, KOBİ’ler için rekabet edebilirliğin hayati bir konu olduğuna değindi: “KOBİ’ler rekabete etki edecek her konuyu takip etmeye zorunlu. Bu takibi, izleme ve değerlendirme olarak görmek yeterli değil! Takip eden değil, takip edilen olmak, Ar-Ge, inovasyon ve yeni tasarımlarla ürün, hizmet ve pazarlama olanaklarını geliştirmek, pazarda var olmak çok daha önemli. Rekabet gücüne sahip olmanın en etkili yolu; bilim, teknoloji ve bilişimden geçiyor.”
KOBİ’lerin bilişimle entegrasyonunu sağlamak için çok daha etkili yollar bulmak zorunda olduğunun altını çizen Aktepe, “KOBİ’leri iş süreçlerine dahil edebildiğimiz, rekabet gücü açısından değerlendirebildiğimiz bilişim çözümlerine ihtiyacımız olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum” dedi.
KOBİ’ler dönüşümü tek başına gerçekleştiremez: KOBİ’lerin Sanayi 4.0 ile ortaya çıkan değişim ve dönüşümü tek başına gerçekleştirmesinin beklenemeyeceğini dile getiren Aktepe; kamu, üniversite, finans kuruluşları ve her biri sektöründe öncülük eden sivil toplum kuruluşlarının değişimin ve dönüşümün ana aktörleri olarak KOBİ’lere yol göstermesi ve desteklemesi gerektiğini savundu.
Aktepe, “İçinde bulunduğumuz dönem daha karmaşık ve çok hızlı teknolojik gelişmelerin olduğu baş döndürücü bir dönemdir. 4. Sanayi Devrimi kapsamında telaffuz edilen; nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, karmaşık gerçeklik, büyük veri, bulut bilişim, robotlar ve akıllı fabrikalar gibi kavramlar her geçen gün daha da gelişiyor. KOBİ’lerimiz buna hazırlıklı olmalı, farkındalık çabası içinde olmalılar. KOBİ’ler uyarlamacı yaklaşımları değil, özgün ve milli uygulamaları öncelikli olarak tercih etmeliler. Bu süreçte, bilişimcilerle, işletme sahipleri ve yöneticileri arasında yeni bir iletişim biçimi geliştirilmesi sağlanmalıdır” bilgisini verdi.
Rahmi Aktepe, insan gücünün en iyi şekilde yetiştirilmesi ve eğitilmesi için ilköğretimden üniversiteye kadar etkili, kaliteli ve sektörün ihtiyaçlarına cevap veren eğitim programlarının ortaya konmasının gerektiğini vurguladı: “Bu kapsamda, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi ve niteliklerinin sürekli olarak geliştirilmesinin yanı sıra bugün orta ve yükseköğretimde yaklaşık yüzde 5 olan nitelikli insan gücünün ülke içinde iyi değerlendirilmesi ve ayrıca beyin göçünün önlenmesi gerekmektedir.”

TİM’den KOBİ’lere pozitif ayrımcılık
TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkcıoğlu, KOBİ’lerin firma sayısı, istihdam ve ihracat açısından Türkiye için çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı: “KOBİ’lerin güç ve potansiyeli dünya ekonomilerinde ilgi görmektedir. Ülkemizde son yıllarda KOBİ’lerin gelişmesi için önemli adımlar atıldı. Biz ihracatçının temsilcisi olarak KOBİ’lere ayrı önem veriyoruz. İhracatımızın sürdürülebilir artması için KOBİ’lere pozitif ayrımcılık yapıyoruz.”
Çıkrıkçıoğlu, TİM olarak da KOBİ’lere özel bir önem verdiklerini belirterek, 2017’de 10 milyon dolardan az ihracat yapan 67 bin, 1 milyon dolardan az ihracat yapan ise 57 bin firma olduğunu açıkladı. Çıkrıkçıoğlu, Almanya’daki firmalar Sanayi 4.0, Japonya’daki firmalar bulut bilişimi tartışırken; Türkiye’deki KOBİ’lerin finansman sorunlarını konuştuğunu dile getirdi: “KOBİ’ler için özellikle finansmana ulaşmaları için çalışmalar yapıyoruz. Firmalarımızı büyütmek, geleceğe taşımak en önemli görevimiz. En önemli aracımız ise bilişim olacak. KOBİ’lerin dünyadaki teknolojik gelişmelerden geri kalması, dünyadan da geri kalmasına neden oluyor. KOBİ’lerin sadece bugünü değil, yarını düşünmesi önemli. Günün teknolojik gelişmelerini takip etmeli, hatta yön vermeliyiz.”

Girişimcilikte nitelik önemli
İSO Başkan Vekili Adnan Dalgakıran, girişimcilikte nicelikten ziyade niteliğe odaklanmak gerektiğini kaydetti:“Biz hep daha fazla girişimci diyoruz ve burada yanlışlık yapıyoruz. Nitelik ve nicelik meselesini kaçırıyoruz. Biz aslında girişkeniz. Makine sektöründe 13 bin üretici 15 milyar dolar ihracat yapıyor. Almanya ise 300 milyar dolar ihracatı 6 bin makine girişimcisi ile yapıyor. Burada bir tuhaflık var. Örnek vermek gerekirse Türkiye’de 63 firmanın üretimi, Almanya’da 3 firmanın üretimine denk değil. Biz hamallık yapıyoruz.”
Yenilikçilik ve pazarlamanın yeni yüzyılın değeri olduğunun altını çizen Dalgakıran, gelişmiş Batı ülkeleri ile sofistike üretimde makasın açıldığına dikkat çekti: “Biz insan yetiştirmeliyiz. Cumhuriyet tarihinin en büyük teşvikleri veriliyor. Ama İsrail 47 milyar dolar ‘start-up’ satış gerçekleştirirken biz 1 milyar dolarlık satış gerçekleştirmişiz. Burada bir tuhaflık var. Orta gelir tuzağına düşmüşüz ve insanlar değişim olması gerektiğini hissetmiyor. Daha becerikli ve çalışkan insanları daha iyi yerlere getirmeliyiz. Profesyonel girişimcilik diye hızla yayılan bir kavram var. Bu girişimciler önemli şirketlere alınıyor ve kar payı veriliyor. Biz de ise karasabanı yeniden bulmuş, yeni bir şey keşfettim diye düşünüyor.”
Girişimcilikte nicelikten çok niteliğe odaklanılması gerektiğini anlatan Dalgakıran, Ar-Ge konusunda Cumhuriyet tarihinin en büyük desteklerinin verilmesine karşın iş yapma kültürü değişmediği için bu teşviklerden yeterince faydalanamadıklarını belirtti.
Dalgakıran, hükümet, KOBİ’ler ve iş dünyasının kendi eksiklerini analiz etmesi ve bunları samimiyetle ortaya koyması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulamadığını, insanların değişim ihtiyacını tam anlamıyla yaşamadığını kaydeden Dalgakıran, bunun için ya dibi görmesi ya da nitelikli yüzde 5’lik bir kesimi iyi eğiterek sistemin önüne koşulması gerektiğini ancak böyle değişim sürecini başlatabileceklerini anlattı. KOBİ’lerin önümüzdeki dönemde büyük bir eleme ile karşı karşıya kalacağına işaret eden Dalgakıran, ölçek ekonomisini yakalamak için konsolidasyonlara hazır olunması gerektiğini ifade etti. Dalgakıran, İSO olarak dijitalleşme yönünde önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı ve firmaların dijitalleşmenin neresinde olduklarını analiz ettiklerini dile getirdi.

“KOBİ’lerin en büyük sorunu dijitalleşememek”
İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, entegre ve tam otomasyona ait sistemlerin yaygınlaşması gerektiğini, nitelikli işgücüne ihtiyacın ise her geçen gün arttığını dile getirdi: “Dijital gelişmelere ayak uyduracak nitelikli işgücü yetmiyor. Üst düzeyde yer alan yöneticilerin dönüşüm anlayışı ve yeni stratejilere ihtiyacı var. Türkiye’nin yüksek katmadeğerli ürünlerini arttırmaya öncelik vermelidir. Hedeflere ulaşmamızın yolu buradan geçiyor. Nitelikli insan kaynağını önceden hazırlamalıyız. KOBİ’lerin küresel pazarda rekabet etmeleri ve girdi maliyetlerini düşürmeleri için yoğun bir trafik içindeyiz. KOBİ’lerin en büyük sorunu kurumsallaşamamak ve bilişimden uzak kalmak. Başkalarının oluşturduğu zeminde yerli ve milli olamayız. O yüzden kendi zeminimizi oluşturmalıyız. Kısa vadede çözümümüz ise eğitimdir.”

“Dijitalleşme tercih değil, önceliktir”
TBD’nin faaliyetleri hakkında bilgi veren TBD İstanbul Şubesi Başkanı Deniz Tiryakioğlu, ekonominin temel taşının KOBİ’ler olduğunu ifade etti: “TBD kamu yararına çalışan bir dernek olup kurucuları ve gönüllüleri ile birlikte sektör ve bireyleri teknolojik gelişmelerden haberdar etmek ve Türkiye’nin bilişim hedeflerine ulaşması için mücadele ediyor. Ekonomimizin temel taşı KOBİ’lerdir ve önceliğimizdir. Dijitalleşme tercih değil, Türkiye için önceliktir. KOBİ’lerin dijitalleşmesi de işlerinin daha verimli yapılması ve sürdürülebilir olması açısından önemlidir.”
Konuşmaların ardından gün boyunca “Özel Oturum: Dijital Dönüşümde Yeni Fırsatlar ve KOBİ’ler”, “Yarına Hazır Olmak: Robotlar ve Bilişim Güvenliği” ve “KOBİ’ye Güç Veren Çözümler, Finans Olanakları ve Destekler” başlıklı oturumlarda KOBİ’lerin bilişim ve dijitalleşme konularında nasıl kendilerini geliştirecekleri ele alındı.

ÖZEL OTURUM: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE YENİ FIRSATLAR VE KOBİ’LER
Oturum Yöneticisi; TOBB ETÜ Rektörü Prof.Dr. Adem Şahin, iki önemli konunun öneminin altını çizdi; nitelikli istihdam ve nicelikli üretim. Toplum 5.0’da eğitimin önemine değinen Şahin, bu noktada üniversite-iş dünyası iletişimi ile vatandaş, kamu-siyaset kurumu arasındaki iletişimin gerekliliğine işaret etti ve bir iş ne kadar karmaşık olursa olsun, yıkarken de yaparken de prensibin aynı olduğunu vurguladı.
Deloitte Türkiye Şirket Ortağı Cem Yılmaz, “Endüstri 4.0 ve KOBİ’ler” konusunda şunları söyledi: KOBİ’ler ancak geleceği şekillendirmekte olan teknolojileri benimseyerek, odaklı Ar-Ge çalışmalarını arttırarak ve yarattıkları katmadeğer içerisindeki yüksek teknolojili ürün oranlarını yükselterek rekabet edebilecektir.”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Bakanlığın oluşturduğu Girişimci Bilgi Sistemi’ne göre KOBİ’lerin ekonomide oranının yüzde 99’un üzerinde ama ciro açısından yüzde 50’nin biraz altında olduğunu söyledi. KOBİ’lerin ekonomik büyüklük anlamında çok yer tutmadığını belirten Yılmaz, patentlerde de KOBİ’lerin yüzde 50 payı bulunduğunu ifade etti. Ar-Ge ve ihracat yapan, patent ve faydalı modeli olan KOBİ’lerin diğerlerine göre daha karlı olduğunu kaydeden Yılmaz, uygulamalı hizmtemler sunan eğitim ve danışmanlık merkezi olan; “Model Fabrika” projesini anlattı. “Anında sonuç görmeye imkan veren bir fabrika modeli” diyen Yılmaz, Türkiye genelinde; 2’si İstanbul’da ve 8 ilde 1’er tane olmak üzere toplam 10 model fabrika kurulmasının planlandığını açıkladı. İlk merkezin Ankara’da açılmak üzere olduğunu aktaran Yılmaz, “Ankara Sanayi Odası (ASO) ve ASO 1. OSB ortaklığında OSB içinde toplamda 15 milyon TL yatırımla kuruldu. Biz kamu olarak bu yatırımın yüzde 35’ini karşıladık. Haziran sonunda merkez hizmete açılacak” dedi. Model Fabrika’da dijital dönüşümle ilgili uygulama örneklerinin gösterildiğini kaydeden Yılmaz, Ankara ve çevresindeki imalatçı KOBİ’lere ulaşmayı amaçladıklarını söyledi. Yılmaz, ayrıca İzmir, Mersin, Gaziantep’te projenin başladığını, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Kayseri’de planlama aşamasında olduklarını sözlerine ekledi.
Logo İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan, dünyada ve Türkiye’de internet kullanımıyla ilgili rakamları anlattı: “Dünyada 7 milyar insanın 4 milyarı internet kullanıyor, bunların 3 milyarı ise aktif sosyal medya kullanıcısı. Avrupa’da 843 milyon insanın 674 milyonu internet kullanıyor, 448 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı. Türkiye’de toplam 81 milyon nüfusun 54 milyonu internet bunun ise 51 milyonu aktif sosyal medya kullanıcısı. Özellikle mobil kullanıcı.” Sertcan, Türkiye’deki şirketlerin dijital gündeminin de Endüstri 4.0, yapay zeka ve chatbotlar, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve kurumsal mesajlaşma olduğunu söyledi. KOBİ’lerin ekonominin temel yapıtaşı olduğunu vurgulayan Sertcan, “Logo olarak işletmelerin dijital dönüşümünde çalışıyoruz” dedi. Sanayi 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarından söz eden Sertcan, siber güvenliğin önemine de dikkat çekti.
Abas Türkiye Satış Yöneticisi Ali Çatak, “Bütün devrimlerde olduğu gibi bu devrimde de kazananlar ve kaybedenler olacak” dedi. Geleceğe yönelik iş modelleri geliştiren, zamanında doğru teknolojiye yatırım yapan, üretimini dijitalleştiren ve ağ haline getirenlerin kazanacağına işaret eden Çatak, dijitalleşmede başarı için anahtar faktörleri; “müşteri odaklılık, süreç mükemmelliği, inovasyon ruhu” olarak sıraladı ve “Başarı ölçüsü; müşteri memnuniyetidir” diye konuştu.
ASELSAN Lider Mühendis Muammer Aydınlı, insan kaynağına ve üniversite işbirliğine çok önem verdiklerini söyledi. ASELSAN’ın yan sanayi işbirliği hakkında bilgi veren Aydınlı, 651’i KOBİ toplam 770 alt yüklenici ile çalıştıklarını belirtti. KOBİ’lerin ASELSAN ile tedarikçi portal üzerinden iletişime geçebildiğini ifade eden Aydınlı, tedarikçi seçme ve değerlendirme süreçlerini anlattı. “Sadece nicelik değil, niteliğe de bakıyoruz” diyen Aydınlı, ASELSAN’ın yan sanayi geliştirme konusunda da büyük katkı sağlayan bir firma olduğunu söyledi. Aydınlı, bu konuda OSB’lerle işbirliği yaptıklarını da aktardı.

Yorumlar (0)
banner557