Teknopark İstanbul devlerin evsahibi
Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve İstanbul Ticaret Odası ana ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul, ilk etap yapılanmasında 120 firmaya ve bin 500 personele ulaştı. Hedef ise 2023’te 650 bin metrekarelik kapalı ofis alanında 1000 şirkette 30 bin personele ulaşmak.
HABER
01.12.2015, 08:45 30.11.2015, 18:11
6354
Terli ve yabancı girişimcilerin Türkiye’nin teknoloji geliştirme kapasitesine katkıda bulunabilmesi amacı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve İstanbul Ticaret Odası ana ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul, 2023 yılına kadar 650 bin metrekarelik kaplı ofis alanında 1000 şirkette 30 bin personele ulaşmayı hedefliyor.
Şu an 120’ye yakın firmaya, bin 500 personele 62 bin metrekarelik kapalı ofis alanı sağladıklarını açıklayan İstanbul Teknopark Genel Müdür Dr. İsmail Arı, “Teknopark İstanbul olarak amacımız sunduğumuz hizmetler ile ‘Havacılık ve Uzay’, ‘Savunma Sanayii’, ‘Enerji’, ‘Sağlık Bilimleri’, ‘İleri Malzeme’, ‘İleri Elektronik’ ve ‘Endüstriyel Yazılım’ alanlarında Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren şirketlerin desteklendiği, bunların da doğrudan girişimciliği ve ekonomiyi tetiklediği bir ekosistem yaratmaktır. Bu ekosistemi yaratırken de ülkemiz için kritik teknolojilerde kurulacak Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezleri’nin adresi olmayı hedefledik” diyor.
Teknopark İstanbul projesinin etap etap gelişen bir yapıda olduğunu aktaran Arı, ikinci etap yapıların inşaat ihalesinin de tamamlandığını ve inşaatlara başlandığını duyuruyor. Arı, “2017 yılına kadar ikinci etap inşaatta, Ar-Ge firmalarına ayrılacak yeni ofis alanlarının yanısıra tam donanımlı sosyal tesisler de yeralacak. Yerleşke üzerinde ayrıca bir adet otel ve kongre merkezi inşa edilmesi ve bu yapının da yap-işlet-devret modeli ile ihale edilmesi planlanıyor. Havaalanı yolunda cephe oluşturan hatta bir adet de fuar ve sergi alanı ile sosyal merkez inşa edilmesi de yine gündemimizde” bilgisini veriyor.
Türkiye’nin ‘en’leri orada
İsmail Arı, odak teknoloji alanlarında Türkiye’nin önde gelen firmalarına evsahipliği yaptıklarını duyuruyor. Arı, şunları söylüyor: “Örnek olarak Aselsan, Roketsan, Kale Havacılık, TEI ve Yaltes gibi firmaları verebiliriz. Onun dışında Teknopark İstanbul’da ulusal firmalarımızın dışında GE, Siemens, Accenture ve SAP gibi büyük yabancı firmalar da yeralıyor. Burada kaçırılmaması gereken nokta saymış olduğumuz şirketlerin doğrudan Ar-Ge merkezlerini buraya taşıyor olmaları. Burayı bir satış ofisi değil, mevcut ve yeni ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak önemli bir merkez olarak gördükleri için Teknopark İstanbul’u tercih ettiler.” Türkiye’nin önde gelen 20’ye yakın üniversitesi ile kapsamlı ve verimli bir işbirliği sürecine girdiklerini anlatan Arı, “Böylece üniversite ve sanayi kuruluşlarını biraraya getirerek sektörel kümelenme faaliyetlerini hayata geçirerek proje esaslı olarak ortaklıklar kuruyoruz. Özellikle kendi ‘Mükemmeliyet Merkezleri’ni açmak üzere Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu’ndan kabul kararı alan bazı üniversitelerimizin de kampüsümüze yerleşmesiyle birlikte etkinliklerin ve eğitimlerin sayısının hızla artmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
Teknopark İstanbul’dan savunma sanayiye öncelik
Teknopark İstanbul, özellikle savunma sanayiinde Türkiye’ye ciddi katmadeğer sağlayan projelere evsahipliği yapıyor. Arı, “Bildiğiniz gibi milli savunma sanayii ağırlıklı olarak Ankara’da yeralıyor ancak bununla birlikte İstanbul ve çevre illerdeki savunma sanayiinde çalışan veya çalışma potansiyeli olan firmalar ile üniversiteler arasındaki işbirliği ve iletişimin arttırılmasını sağlamak Teknopark İstanbul’un önemli hedeflerindendir” diyor.
Arı, ayrıca SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği gibi benzer hedeflerle kurulmuş platformlara, Aselsan, Roketsan, TEİ, STM gibi ana yüklenici olan firmalarla birlikte sektörde yeralan yaklaşık 40 firmaya evsahipliği yaptıklarını belirterek, “MOSHİP gibi özel dizaynlar, ‘Hava Harekatı Analiz ve Eğitim Simülasyonları’, ‘Askeri Hava Araçları’ ve ‘Uzay Araçları’ için ileri güç elektroniği devreleri tasarımı ve üretimi, savaş gemileri için ‘Entegre Platform Yönetim Sistemi’ gibi yüksek katmadeğerli projeler yine Teknopark İstanbul’da gerçekleşmektedir” bilgisini veriyor.
Ar-Ge ve inovasyon Türkiye’nin gelişimine katkı sağlıyor
Teknopark İstanbul, Ar-Ge ekosisteminin tamamını kucaklayan; Türkiye’deki tüm üniversite ve sanayii kuruluşlarını biraraya getirme misyonu taşıyan çoğulcu bir anlayışa sahip. Dolayısıyla Teknopark İstanbul’da yer alsın veya almasın tüm Ar-Ge firmalarının yöneticileri, Teknopark’ın firmalar için düzenlemiş olduğu etkinliklere katılarak işbirliklerini artırabiliyor.
Arı, “Bu durumun Teknopark İstanbul aracılığıyla firmalarımızı daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Eğer Türkiye’nin GSMH’sinde Ar-Ge’ye ayrılan payı yüzde 3 seviyesine çıkarmak istiyorsak, rekabet öncesi işbirliği adı verilen bu duruma aracılık etmemizin ülkemiz için gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda, Teknopark İstanbul’un ilk bloklarında birçok toplantı odasının yanısıra 160 kişilik Konferans Salonu da yeralmaktadır. Düzenli yapılan etkinliklerin büyük bir kısmı dışarıdan katılıma açıktır” açıklamasını yapıyor.
Teknopark İstanbul, firmalarına 4691 Sayılı Kanun’un getirdiği vergisel teşvik ve muafiyetlerin dışında iş eşleştirme, sektörel kümelenmeler, ücretsiz kuluçka merkezi imkanı, risk sermayesi fonuna erişim, iş geliştirme danışmanlığı, fikri mülkiyet hakları konularında hukuki danışmanlık, ortak ve GMP laboratuvarı konularında destek veriyor.
Arı, Ar-Ge ekosisteminde yeralan tüm paydaşların Teknopark İstanbul’da kendisini ilgilendiren bir konu bulabileceğinin altını çiziyor.
Teknopark yönetmeliği biran önce tamamlanmalı
İsmail Arı, sektörel sorunları bitiremeden yenilikçi ve sıradışı fikirler geliştirilemeyeceğinin farkında olduklarını belirtiyor.
“Ancak, Türkiye’deki teknoloji geliştirme bölgeleri olarak bir an önce teknolojiye yön veren mekanizmalar haline gelmek zorundayız” diyen Arı, bu doğrultuda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çalışmalarına hız vererek teknoloji geliştirme bölgeleri ile ilgili hazırladığı yönetmeliğin tamamlanmasına öncelik vermesi ve birtakım sorunları çözüme kavuşturmasının önemli olduğunun altını çiziyor.
Şu an 120’ye yakın firmaya, bin 500 personele 62 bin metrekarelik kapalı ofis alanı sağladıklarını açıklayan İstanbul Teknopark Genel Müdür Dr. İsmail Arı, “Teknopark İstanbul olarak amacımız sunduğumuz hizmetler ile ‘Havacılık ve Uzay’, ‘Savunma Sanayii’, ‘Enerji’, ‘Sağlık Bilimleri’, ‘İleri Malzeme’, ‘İleri Elektronik’ ve ‘Endüstriyel Yazılım’ alanlarında Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren şirketlerin desteklendiği, bunların da doğrudan girişimciliği ve ekonomiyi tetiklediği bir ekosistem yaratmaktır. Bu ekosistemi yaratırken de ülkemiz için kritik teknolojilerde kurulacak Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezleri’nin adresi olmayı hedefledik” diyor.
Teknopark İstanbul projesinin etap etap gelişen bir yapıda olduğunu aktaran Arı, ikinci etap yapıların inşaat ihalesinin de tamamlandığını ve inşaatlara başlandığını duyuruyor. Arı, “2017 yılına kadar ikinci etap inşaatta, Ar-Ge firmalarına ayrılacak yeni ofis alanlarının yanısıra tam donanımlı sosyal tesisler de yeralacak. Yerleşke üzerinde ayrıca bir adet otel ve kongre merkezi inşa edilmesi ve bu yapının da yap-işlet-devret modeli ile ihale edilmesi planlanıyor. Havaalanı yolunda cephe oluşturan hatta bir adet de fuar ve sergi alanı ile sosyal merkez inşa edilmesi de yine gündemimizde” bilgisini veriyor.
Türkiye’nin ‘en’leri orada
İsmail Arı, odak teknoloji alanlarında Türkiye’nin önde gelen firmalarına evsahipliği yaptıklarını duyuruyor. Arı, şunları söylüyor: “Örnek olarak Aselsan, Roketsan, Kale Havacılık, TEI ve Yaltes gibi firmaları verebiliriz. Onun dışında Teknopark İstanbul’da ulusal firmalarımızın dışında GE, Siemens, Accenture ve SAP gibi büyük yabancı firmalar da yeralıyor. Burada kaçırılmaması gereken nokta saymış olduğumuz şirketlerin doğrudan Ar-Ge merkezlerini buraya taşıyor olmaları. Burayı bir satış ofisi değil, mevcut ve yeni ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak önemli bir merkez olarak gördükleri için Teknopark İstanbul’u tercih ettiler.” Türkiye’nin önde gelen 20’ye yakın üniversitesi ile kapsamlı ve verimli bir işbirliği sürecine girdiklerini anlatan Arı, “Böylece üniversite ve sanayi kuruluşlarını biraraya getirerek sektörel kümelenme faaliyetlerini hayata geçirerek proje esaslı olarak ortaklıklar kuruyoruz. Özellikle kendi ‘Mükemmeliyet Merkezleri’ni açmak üzere Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu’ndan kabul kararı alan bazı üniversitelerimizin de kampüsümüze yerleşmesiyle birlikte etkinliklerin ve eğitimlerin sayısının hızla artmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
Teknopark İstanbul’dan savunma sanayiye öncelik
Teknopark İstanbul, özellikle savunma sanayiinde Türkiye’ye ciddi katmadeğer sağlayan projelere evsahipliği yapıyor. Arı, “Bildiğiniz gibi milli savunma sanayii ağırlıklı olarak Ankara’da yeralıyor ancak bununla birlikte İstanbul ve çevre illerdeki savunma sanayiinde çalışan veya çalışma potansiyeli olan firmalar ile üniversiteler arasındaki işbirliği ve iletişimin arttırılmasını sağlamak Teknopark İstanbul’un önemli hedeflerindendir” diyor.
Arı, ayrıca SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği gibi benzer hedeflerle kurulmuş platformlara, Aselsan, Roketsan, TEİ, STM gibi ana yüklenici olan firmalarla birlikte sektörde yeralan yaklaşık 40 firmaya evsahipliği yaptıklarını belirterek, “MOSHİP gibi özel dizaynlar, ‘Hava Harekatı Analiz ve Eğitim Simülasyonları’, ‘Askeri Hava Araçları’ ve ‘Uzay Araçları’ için ileri güç elektroniği devreleri tasarımı ve üretimi, savaş gemileri için ‘Entegre Platform Yönetim Sistemi’ gibi yüksek katmadeğerli projeler yine Teknopark İstanbul’da gerçekleşmektedir” bilgisini veriyor.
Ar-Ge ve inovasyon Türkiye’nin gelişimine katkı sağlıyor
Teknopark İstanbul, Ar-Ge ekosisteminin tamamını kucaklayan; Türkiye’deki tüm üniversite ve sanayii kuruluşlarını biraraya getirme misyonu taşıyan çoğulcu bir anlayışa sahip. Dolayısıyla Teknopark İstanbul’da yer alsın veya almasın tüm Ar-Ge firmalarının yöneticileri, Teknopark’ın firmalar için düzenlemiş olduğu etkinliklere katılarak işbirliklerini artırabiliyor.
Arı, “Bu durumun Teknopark İstanbul aracılığıyla firmalarımızı daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Eğer Türkiye’nin GSMH’sinde Ar-Ge’ye ayrılan payı yüzde 3 seviyesine çıkarmak istiyorsak, rekabet öncesi işbirliği adı verilen bu duruma aracılık etmemizin ülkemiz için gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda, Teknopark İstanbul’un ilk bloklarında birçok toplantı odasının yanısıra 160 kişilik Konferans Salonu da yeralmaktadır. Düzenli yapılan etkinliklerin büyük bir kısmı dışarıdan katılıma açıktır” açıklamasını yapıyor.
Teknopark İstanbul, firmalarına 4691 Sayılı Kanun’un getirdiği vergisel teşvik ve muafiyetlerin dışında iş eşleştirme, sektörel kümelenmeler, ücretsiz kuluçka merkezi imkanı, risk sermayesi fonuna erişim, iş geliştirme danışmanlığı, fikri mülkiyet hakları konularında hukuki danışmanlık, ortak ve GMP laboratuvarı konularında destek veriyor.
Arı, Ar-Ge ekosisteminde yeralan tüm paydaşların Teknopark İstanbul’da kendisini ilgilendiren bir konu bulabileceğinin altını çiziyor.
Teknopark yönetmeliği biran önce tamamlanmalı
İsmail Arı, sektörel sorunları bitiremeden yenilikçi ve sıradışı fikirler geliştirilemeyeceğinin farkında olduklarını belirtiyor.
“Ancak, Türkiye’deki teknoloji geliştirme bölgeleri olarak bir an önce teknolojiye yön veren mekanizmalar haline gelmek zorundayız” diyen Arı, bu doğrultuda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çalışmalarına hız vererek teknoloji geliştirme bölgeleri ile ilgili hazırladığı yönetmeliğin tamamlanmasına öncelik vermesi ve birtakım sorunları çözüme kavuşturmasının önemli olduğunun altını çiziyor.
