banner565

banner472

banner458

banner457

Türkiye bankacılık sektörü; Krizle savaşımın komuta karargahı

Türkiye’nin en dayanıklı sektörünü kriz koşullarında bir kere daha test ettik; dış kaynak kuruyunca ‘Türkiye’nin bankaları var.

HABER 01.11.2019, 07:59 30.11.2019, 10:55
11567
Türkiye bankacılık sektörü; Krizle savaşımın komuta karargahı

Türkiye Bankacılık Sektörü’nün durum değerlendirmesini Ağustos 2019 ayı verilerinden bakarak yaptık ve aşağıdaki sonuçlara ulaştık:
Bankacılık sektörümüzün dönem net karı 32 milyar 838 milyon TL olarak hesaplanmış. Sektör reel kesimi finansal faaliyetleri ile desteklemek suretiyle krizden sonraki bir yılda ekonomik dengenin yeniden sağlanmasına büyük katkı vermiş. Bankacılık sektörünün yatırımlara ve piyasa işleyişine sağladığı kredi destekleri aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak görülmektedir:
Bankacılık sektörünün fiziki hacmi: Banka sayımız 51 adettir. Yurt içi banka şube sayısı 11.367’de seyretmektedir. Yurt dışındaki banka şube sayımız ise 73’tür. Online sisteme dahil olan banka şubelerimizin sayısı 11.247’dir. Bankalarımızın işlettiği ATM sayısı 48.779 adettir. Yurt içinde çalışan banka personel sayısı 204.640, yurt dışında çalışan personel sayısının da 775 olduğu açıklanmıştır.
Temel veriler: Sektörün toplam aktif büyüklüğü 4 trilyon 270 milyar, 409 milyon TL iken özkaynakları 456 milyar 282 milyon TL olarak hesaplanıyor. Bankacılık sektörünün mevduat tutarı 2 trilyon 353 milyar 854 milyon TL olarak açıklanmıştır. Kredilerin toplam tutarı ise 2 trilyon 536 milyon 715 milyon TL’dir. Sektörün menkul değerler yekünü ise 606 milyar 818 milyon TL’dir.
Bankacılık sektörünün krize karşı destekler konusunda yoğunlaştığı alanlardan birinin değişik ölçeklerdeki KOBİ kredileri olduğunu aşağıdaki tablodan açıkça izlemekteyiz:
Bankacılık sektörümüzün Ocak-Ağustos 2019 döneminde kredi destekleri ile kirize karşı dirençli durumda tuttuğu sektörleri ve vade kategorilerinde sağladığı desteklerin dağılımını aşağıdaki tablodan izleyebilmekteyiz:
Sonuç-değerlendirme: Bankacılık sektörüne bakıldığında sermaye yeterlilik oranları hala iyi durumda görünüyor. Likidite konusunda sorun yok, hatta geçtiğimiz senelere oranla daha iyi. Bankalarda büyüme iştahı sürüyor. Talep de geldiği takdirde büyüme sürecek. 2020 yılında 2019 yılından daha fazla büyüme olacağı öngörülüyor. Kurdaki oynaklığın da düzeleceği varsayılıyor. Kamu otoritesi ile bankacılık sektörünün çözüm üretme gayretleri memnuniyet verici. Faiz beklentisi ileriye doğru olumlu seyrediyor. 2019’a bakıldığında düşen faizlerle talebin arttığı görülüyor; yılbaşından bu yana TL kredilerinde yüzde 10 civarında büyüme olmuş. YEP’te öngörülen yüzde 5 büyüme sektör görüşü olarak ‘olmayacak bir şey değil’ diye ifade ediliyor. 2020 üretim yılı olacak. Ülke nüfusunun genç olması ve tüketim eğiliminin yüksek olması sektörü motive ediyor. Dünya piyasalarında likidite kısıtlılığı varken bile Türk bankaları sendikasyon kredilerini yüzde 100 yenileyebildiler. Türk bankalarının sendikasyonlarına dünyadaki talep devam etti. Kur, faiz ve enflasyon dengesi iyi yönetilirse sektörün iyiye gidişi hızlanacaktır.
Bankacılık dışı finans sektörü üretimi destekliyor
Finansal Kurumlar Birliği (FKB), Faktoring, Finansal Kiralama ve Finansman Şirketleri’nin 2019 yılı 6 aylık konsolide verilerini açıkladı. FKB’nin temsil ettiği üç sektörün 2019 yılı ilk 6 ay konsolide verilerine göre;
• Aktif toplamı 129 milyar TL,
• Öz kaynak büyüklüğü 22 milyar TL,
• Net kârı 1.7 milyar TL,
• Müşteri sayısı 4 milyon olarak gerçekleşti.
Finansal Kurumlar Birliği’nin temsil ettiği üç sektöre yönelik değerlendirmelerde bulunan Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Aynur Eke, şunları söyledi: “Sektörlerimiz geçtiğimiz yıllara kıyasla 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan ekonomik dalgalanmaları daha fazla hissetti. Zorlu geçen yıla rağmen Birliğimizin temsil ettiği finansal kiralama, faktoring ve finansman sektörlerini daha verimli hale getirmek ve ekonomiye verdikleri katkıyı artırmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye ekonomisi her zaman için zorlu dönemlerde dersine çalışmasını bilen ve bu zorlukların üstesinden gelen bir anlayış içinde olmuştur. Bu zorlu dönemde herkese görev düşüyor. Bu görev bilinciyle hareket ederek reel sektöre daha faydalı olmak adına sektörlerimizle birlikte sık sık istişarelerde bulunuyoruz. Ekonomi yönetimimizin ortaya koymuş olduğu çalışmalarla birlikte verilerimizde, daralmalarda azalmalar olması gelecek adına hepimizi umutlandırdı.  Örneğin; otomotiv finansmanının önünü açan ÖTV ve KDV avantajları kısa süreli bir toparlanma yarattı. Yine aynı dönemde mikro kredilerde vadenin yeniden 12 takside çıkması bir canlanma yarattı. Bu gibi örnek çalışmaların devamının gelmesi önemli. Çünkü bu tarz çalışmalar sektörlerimize canlılık getiriyor.”
“FKB olarak ticareti, üretimi desteklemek adına çalışmayı sürdüreceğiz”
Banka dışı finans kesiminin üretime destek olmak istediğinin altını çizen Aynur Eke sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu ‘’Yeni Ekonomi Programı’’nı takiben, ticaretin ve yatırımların finansmanını desteklemek için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Birliğimiz reel sektöre sürdürülebilir büyüme için kaynak sağlamaya devam edecek. Birliğimizin geliştirdiği finansmana erişim yöntemleriyle KOBİ’lerimize, dolayısıyla ülke ekonomimize kattığımız değeri daha da artıracağımıza inanıyorum. Türkiye her yıl büyümesine devam etmek durumunda. Banka dışı finans kesimi de bu büyümeyi desteklemek adına var gücüyle çalışıyor. Bizler her zaman şunu söylüyoruz; bankaların üzerindeki fonlama sorumluluğunu paylaşarak, reel sektöre sağladığımız desteği büyütebiliriz. FKB olarak üyelerimizi daha yalın ve hızlı kredi süreçleri ve tüm süreçlerin dijitalleşmesi anlamında destekliyoruz. Dijital dönüşüm çerçevesinde finansmana erişimi kolaylaştırma yönünde Avrupa’daki uygulamaları örnek alarak sektörel çalışmalar yapıyoruz. Dijital platformlar üzerinden müşteriye finansman sağlayabilirsek, hem tüm Türkiye’ye ulaşma fırsatımız olacağını hem de sektörümüze yeni oyuncuların katılacağını düşünüyoruz. Böylelikle bu gelişmelerle birlikte, sektörün büyümesini umuyoruz ve stratejilerimizi dijital dönüşüm üzerine kuruyoruz.”
Aynur Eke, FKB çatısı altında temsil edilen üç sektörün finansal performansına ilişkin şu bilgileri verdi: “Finansal Kurumlar Birliği olarak finansmana erişim, ticaretin akışkanlığı ve teknolojik altyapının yenilenmesi, yaygınlaştırılması gibi önemli alanlarda şirketlerimizin ihtiyaç duyduğu en sağlıklı çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz. Sektörlerimizin rakamlarına baktığımızda ise 2019 yılının ilk yarısında ‘Finansal Kiralama’ sektörümüzün alacaklarının 52 milyar TL seviyesinde olduğunu görüyoruz. Sektörün aktif büyüklüğü de 63 milyar TL seviyelerini geçti. Faktoring sektörüne baktığımızda; işlem hacmi 59 milyar TL seviyelerinde, alacakları ise 29 milyar TL seviyelerini aştı. Sektörün aktif büyüklüğü 33 milyar TL seviyelerini geçerken; öz kaynakları ise 7 milyar 518 milyon TL seviyelerinde gerçekleşti. ‘Finansman Şirketleri’ne baktığımızda sektörün işlem hacmi 7 milyar 500 milyon TL seviyesinde. Aktif büyüklüğü 33 milyar TL seviyesine erişirken; mikro kredilerde pazara giren yeni üyelerimizle müşteri sayısı 3.9 milyon, sektörün alacak büyüklüğü ise 26 milyar TL’ye ulaşmıştır.”
TKBB Başkanı Metin Özdemir: Katılım Bankacılığı başarılı bir dönem geçirdi
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Metin Özdemir, 2019 yılı Haziran itibariyle temel finansal göstergelere bakıldığında katılım bankacılığı açısından başarılı bir dönem geçirdiklerini söyledi.
Metin Özdemir, sektöre ilişkin şu bilgileri verdi: “Katılım bankalarının toplam aktifleri 2018 yıl sonuna göre yüzde 15.8 oranında artışla bankacılık sektöründeki büyümenin (yüzde 9.5) üzerinde bir büyüme sergileyerek 239.6 milyar TL’ye ulaşmıştır. Özkaynaklar da 19.6 milyar TL’ye ulaşmış ve yıl sonuna göre yüzde 17 oranında büyüme kaydetmiştir. Bankacılık sektöründe bu oran yüzde 6.7’dir. Katılım bankacılığı sektörü yılın ilk altı ayında 1.249 milyon TL kar etmiştir. Katılım bankaları Haziran 2019 itibariyle 173.410 TL fon toplamış, yıl sonuna göre yüzde 26.4’lük bir büyüme kaydetmiştir. Toplanan fonların yüzde 56.4’ü yabancı para, yüzde 37.2’si Türk Lirası, yüzde 6.4’ü ise kıymetli maden türündedir. Kullandırılan fonlara baktığımızda katılım bankalarının 138.765 milyon TL fon kullandırdığını görmekteyiz. Katılım bankaları kullandırılan fonlarda da 2018 yıl sonuna göre  yüzde 11.2 ile sektörün üzerinde bir büyüme kaydetmiştir.”
KOBİ’lere destek sürüyor
Katılım bankalarının finansman sağlamış olduğu 124.243 milyon TL’lik kullandırımların yüzde 32.2’sinin KOBİ’lere yapıldığını aktaran Özdemir, “Bu da katılım bankalarının reel sektörle olan sıkı ilişkisini ortaya koymaktadır. İstihdama ve büyümeye önemli derecede katkı sağlayan KOBİ’lere destek olan katılım bankacılığı, standart ürünler sunmanın yanında KOBİ’lerin her türlü ihtiyaçlarına çözüm olacak yeni ürün ve hizmetler de geliştirmektedir. Yeni Ekonomi Programı’nda açıklanan; Enflasyon, Büyüme, İşsizlik, Cari Denge/ GSYH hedeflerinin yakalanması KOBİ’lerin sektördeki faaliyetleri ile doğrudan bağlantılıdır” görüşünü aktarıyor.
Leasing konjenktürden etkilendi
Yatırımların finansmanı olan leasing sektörü ekonomik konjonktürden en fazla etkilenen sektörlerden biri. 2018’in ekonomik zorluğunda maksimum daralma yaşayan sektör ekonomideki dengelenme süreci ve yapılacak düzenlemelerle toparlanma bekliyor. Rakamlarla ifade edersek; 2017 yılında 6.2 milyar dolar işlem hacmine ulaşan sektör, 2018’i 4.8 milyar dolarlık hacimle kapattı. Bugünkü tabloya bakarsak: 2019 yılı II. Dönem işlem hacmi 684 milyon 611 bin dolar olup, 2018 yılı II. Dönem işlem hacmi olan 1 milyar 504 milyon 209 bin dolara göre yüzde 54 daralma yaşandı. 2019 yılı 6 aylık kümüle işlem hacmi 1 milyar 94 milyon 455 bin dolar olup, 2018 yılı 6 aylık kümüle işlem hacmi olan 2 milyar 973 milyon 247 bin dolara göre yüzde 63 azaldı. 2019 yılı II. Dönem sözleşme adedi 2 bin 619, 2018 yılı aynı dönemde sözleşme adedi 5 bin 704 olarak gerçekleşmişti. 2019 yılı 6 aylık kümüle sözleşme adedi 4.800, 2018 yılı aynı dönemde sözleşme adedi 11.872 olarak gerçekleşmişti.
Sektörün beklentileri
• Yurtdışından yabancı para cinsi kredi kullanımlarında KKDF oranı, bankalara uygulandığı gibi sıfır olarak belirlenerek aracılık maliyetlerinin düşürülmesine yönelik düzenleme yapılması,
• Borç tasfiyesine yönelik teslimlere KDV istisnası,
• Teşvik belgesinin iptalinden ya da teşvik koşullarının kiracı tarafından ihlalinden kaynaklanan tüm sorumluluğun kiracıya ait olacağına ilişkin olarak 6361 Sayılı Kanun’un 35’inci maddesinde düzenleme yapılması,
• Finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçların ödenmesine ve tasfiyesine ilişkin kağıtların, kiracı tarafından yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde malın satıcı tarafından geri satın alınmasına ilişkin sözleşmelerin vergi, resim, harç istisnası ve finansal kiralama sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilişkin teminatların noterlerde düzenlenmesi durumunda değerli kağıt istisnası kapsamına alınması,
• Geçici KDV indirimi kapsamındaki malların finansal kiralama ile alınması durumunda indirimli oranın sözleşme süresi sonuna kadar uygulanmaya devam edilmesi.
Ekonomi toparlanırsa faktoring de toparlanır
Temmuz 2019 itibarıyla faktoring sektöründe 57 şirket faaliyet gösteriyor.  Uluslararası işlem yapan şirket sayısı 16. Sektörün toplam şube sayısı 350 iken çalışan sayısı ise 4 bin 261. Faktoring sektörünün toplam müşteri adedi 86.356. BDDK’nın Haziran raporlarına göre sektörün toplam cirosu 59.217 milyon TL. Ekonomik gelişmelerin yakından etkilediği sektörlerden biri olan faktoring sektörü kendi içinde de regülasyon geçiriyor. 2018 ve 2019’da dört faktoring şirketinin lisansları kendi talepleri doğrultusunda iptal edilmişken yine 2018 yılında yabancı ortaklı yeni bir faktoring şirketi kuruldu.
2018 yılının Ağustos ayındaki devalüasyon ve beraberinde yaşanan likidite krizi nedeniyle Türkiye ekonomisi resesyona girdi ve faktoring sektörü de bu daralmadan, reel sektörü finanse ettiği için doğrudan etkilendi. Krizin etkilerinin 2019 yılında da devam etmesi nedeniyle küçük çaplı faktoring şirketlerinin daralan piyasada ayakta kalmakta zorlanabilecekleri ve sektörde lisans iptallerinin devam edeceği düşünülüyor. BDDK’nın, Finansal Kurumlar Birliği üyelerinin ödenmiş sermayelerini 20 milyon TL’den 30 milyon TL’ye yükseltme çalışması nedeniyle de bazı faktoring firmalarının bu sermaye gerekliliğini karşılayacak güçte ve istekte olmamaları da lisans iptallerinin devamının geleceğinin bir diğer göstergesi.
Fon bulmada sıkıntı yaşayan sektörün net faktoring alacakları ilk 4 ayda yüzde 10.7, aktif büyüklüğü ise yüzde 7.6 azaldı. Son 8 yıldır bilançodaki payı yüzde 90’ın altına düşmeyen net faktoring alacaklarının payı ise Nisan 2019 itibariyle yüzde 89.5’e düştü. Devam eden resesyon, faktoring sektörünün ana müşteri segmenti olan orta ve küçük ölçekli firmaları olumsuz etkilemeye devam etti. 2019 Nisan ayı itibarıyla bankalarda karşılıksız işlemi yapılan çek adedi bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 82.3 artış gösterdi. Karşılıksız işlemi yapılan çekler / bankalara ibraz edilen çekler oranı 2019 yılında da artmaya devam etti. 2018 yılının aynı döneminde ortalama yüzde 1.9 olan bu oran yüzde 4.1’e yükseldi.

MELİKŞAH UTKU - Albaraka Türk Genel Müdürü
2019’da normalleşme bekleniyor
Etkileri hala devam eden kur şoku bildiğiniz gibi 2018 Ağustos’ta başlamıştı. 2019 yılına da bu şokun etkisiyle yüksek kur, yüksek faiz ve yüksek enflasyon koşullarında giriş yaptığımızı söylememiz gerekiyor. Bu tarihten itibaren geçtiğimiz yaza kadar maliyetler arttı, faizler yukarı tırmandı. Dolayısıyla kredi maliyetleri de çoğaldığı için kredi talebi ve arzı azaldı. Bu yüzden bankacılık sektörü zor bir dönemden geçti. Krediye çok bağlı bir büyüme performansımız olduğu için krediler büyümediği zaman ekonomi de büyümüyor. Bu açıdan 2018 yılı sektörün yara aldığı bir dönem oldu. Yaraları sarma dönemi olarak gördüğümüz 2019 yılı ise görece hareketlenmenin yaşandığı ve güvenin arttığı bir dönem olarak geçiyor fakat halen belirsizliğin yüksek, piyasaya güvenin düşük ve öngörünün zor olduğu bir dönemdeyiz. Kur şokunun ardından ihracat ve turizm odaklı sektörler diğerlerinden pozitif olarak ayrıştı. Son dönemde ise faizlerin inmesi ve enflasyonun da düşmesiyle kredi talebi hareketlenmeye başladı. Bankacılık ve büyüme için elzem olan krediler özellikle 3. çeyrekten itibaren canlanmaya başladı.
Ayrıca 2018’i olumsuz geçiren konut sektöründe ipotekli satışlar ve konut satışı artmaya başladı. Örneğin; Ağustos ayında bir önceki aya göre ipotekli konut satışlarında 21 bin civarı artış oldu. Öte yandan ticari kredilere bakarsak belli bir büyüme olduğunu söyleyebiliriz. Sektörümüze genel olarak baktığımızda, sermaye yeterlilik rasyoları, onca dalgalanmaya rağmen halen yönetilebilen NPL rakamlarını göz önüne aldığımızda Türk bankacılık sisteminin güçlü ve sağlam yapısıyla bu şokları atlatabileceğini söyleyebiliriz. Tüm bu pozitif gelişmelerin artarak devam etmesini umuyoruz. Ayrıca faizin azaldığı bu dönemde yatırımın dolayısıyla üretimin artmasını bekliyoruz. Fakat küresel ekonomiye baktığımızda özellikle ABD ve Euro bölgesi için ekonomik göstergeler çok olumlu değil. 2020 yılında küresel büyüme tahminleri de aşağı inmiş durumda. Türkiye gibi ticarete, ithalata ve ihracata büyük önem veren ülkeler bu durumlardan etkilenebilir. Özellikle küresel siyaseti (ticaret savaşları vs.) göz önüne alırsak bizi küresel manada belirsiz bir 2020’nin beklediğini söyleyebiliriz.
KobiEfor 20 yıldır önemli bir boşluğu dolduruyor
KobiEfor dergisi alanında saygın, 20 yıllık bir mazisi olan kıymetli bir dergimiz. Dergicilik sektöründe uzun yıllar devam etmenin zor olduğunu ve Türkiye’de finansal okuryazarlık alanında eksikliklerin de bulunduğunu göz önüne alırsak yapılan işin kıymeti daha iyi anlaşılır. Misyonunu “KOBİ’lerin gücüne güç katmak” üzerine kuran KobiEfor dergisinin reel ekonomiye olan katkıyı önemsemesi çok önemli. 20 yıldır sektörde olmanız önemli bir boşluğu doldurduğu gibi bazı eksiklikleri tespit etme noktasında da sektöre faydalı olduğu kanaatindeyiz. Örneğin; KOBİ’lerin son 20 yılda geçtikleri serüveni, yaşadıkları zorlukları ve bu zorluklar karşısındaki tepkilerini gördüğünüz için bu alanda doğal tecrübeli bir mevkidesiniz. Dolayısıyla sektörün ihtiyaçlarını, eksiklerini ve bunların nasıl aşılacağını bildiğiniz için kamuoyunu bu konularda bilgilendiriyor ve doğru yönlendirmelerle sektörün gelişimine katkıda bulunuyorsunuz. KOBİ ve girişimciliği teşvik etmek, bu sektörün sorunlarını duyurmak ve bu sorunlara çözümler aramak bizim de kurum ve katılım bankacılığı olarak üstünde durduğumuz bir mesele. İlk sayısının çıktığı 1999 yılından bu yana KobiEfor, ülkemizin kalkınması ve büyümesi için tüm işletmelerin ülkemize katkılarını en üst seviyeye çıkaracak ve kapasitelerini yükseltecek her türlü bilgi ve çalışmayı teşvik ediyor ve yapılan çalışmalardan kamuoyunu ve KOBİ’leri haberdar ediyor.
Bu açıdan katılım bankacılığının bir paydaşı olarak KOBİ’leri desteklerken yaptığınız işi de çok kıymetli buluyoruz. Özellikle KOBİ’ler için Ar-Ge ve inovasyon tasarım bilincini arttırmak amacını taşımanız çok memnun edici. Günümüz dünyasında inovasyonun ve Ar-Ge’nin önemi yadsınamaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Küçük işletmelerin orta segmente geçmesi ve orta segmentteki işletmelerin daha da büyümesi için bu kavramlar olmazsa olmaz. Biz de Albaraka Türk olarak reel sektörü, KOBİ’leri destekliyor, inovasyon alanında öncülük yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda birlikte daha da gelişerek ekonomiye faydamızın artacağı nice 20 yıllara…

METİN KARABİBER - QNB Finansleasing Genel Müdürü
QNB Finansleasing, 2019’u 300 milyon doların üzerinde yeni iş ile kapatacak

QNB Finansleasing Genel Müdürü Metin Karabiber, 2019 yılının leasing sektörünün önceki yıllarına göre önemli hacim kaybettiği bir yıl olduğunu kaydetti. Karabiber, “2018 yılı ikinci yarısındaki hızlı kur yükselişleri sonrasında hemen her sektörde yatırım taleplerinin ertelendiğini ve daha çok işletme sermayesi ihtiyacına yönelik sat-geri kirala ürününe yönelik talepte artış yaşandığını gördük. Ancak sat-geri kirala ürün talebi artmış olsa da genel anlamdaki ciro kaybını kapatacak kadar bir hacim oluşturamadığı için 2019 yılını tamamladığımızda bir önceki yıla göre anlamlı bir küçülme göreceğiz” bilgisini verdi. QNB Finansleasing’ın 2019 yılında yeni iş hacmindeki pazar payını ikinci yarıyıl sonunda yüzde 13.6 ya yükseltirken leasing alacaklarına göre pazar payında ise yüzde 9.86’da koruduklarının altını çizen Karabiber, şunları dile getirdi: “2019 yılının ikinci yarısından sonra dengelenen piyasalar ve faiz seviyelerinin aşağı yönlü hareketi ile tekrar canlanan yatırımlarda finansman çözümü sunan önemli oyunculardan biri olarak pazardaki yerimizi korumaya devam ediyoruz. 2019 yılı toplamında 300 milyon doların üzerinde yeni iş ile kapatacağız. 2020‘de de bu rakamın üzerinde yeni iş performansı gerçekleştirme hedefimiz doğrultusunda fonlama kaynaklarımızı oluşturmaya başladık. 2020 yılında bu yılın başında yaygınlaşmaya başlayan ve geliştirici mevzuatsal revizyonlar ile günden güne potansiyeli yükselen çatı üstü güneş enerjisi sistemi yatırımları önemli fırsat alanları arasında olacak.
QNB Finansleasing olarak biz de bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor, öncelikle mevcut müşterilerimizdeki yatırım potansiyeli olmak üzere bu alanda yapılan ve yapılması planlanan yatırımlarda finansal çözüm ortağı olarak yer almayı hedefliyoruz.”
Karabiber, ayrıca 2020 yılı için YEP’de açıklanan yüzde 5 büyüme hedefi doğrultusunda bir önceki yıl ertelenmiş olan taleplerin devreye gireceğini öngörerek bütçeleri yukarı doğru aldıklarını, tüm bu gelişmeler ışığında stratejiler oluşturarak 2020 yılını bu yılın üzerinde bir yeni iş performansı ile tamamlamayı hedeflediklerini açıkladı.
KobiEfor ilham veriyor
20 yıldır sektörün önde gelen dergilerinden olan KOBİ Efor, hem ürettiği içeriklerle hem de sektördeki tüm gelişmeleri yansıtarak tüm paydaşlarına ilham vermeye devam ediyor. KOBİ Efor ailesinin 20. yıl dönümünü yürekten kutluyor, başarılarının ve sektörümüze olan katkılarının artarak devam etmesini diliyorum.

ALTAN İYİGÜN - İş Leasing Pazarlama Müdürü
İş Leasing, müşterilerini desteklemeye devam ediyor

İstanbul’da TÜYAP Fuarcılık tarafından 13-16 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen “Mobilya Teknolojileri ve Ağaç İşleme Makinaları” fuarında İş Leasing etkin bir şekilde yer aldı. Fuar boyunca müşterilerinin yeni makina alımları ve iş ortaklarının potansiyel makina satışları için finansman olanaklarını görüşen İş Leasing yetkilileri yoğun ilgi gördü. Konu hakkında açıklama yapan İş Leasing Pazarlama Müdürü Altan İyigün, “ Mobilya, ahşap ve ağaç işlemeciliği sektöründe yer alan müşterilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Fuar boyunca müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın gerçekleştireceği yatırımları yüz yüze görüşme imkanımız oldu. İlgili şube ekiplerimizin de katılımıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen müşterilerimizle burada buluşma imkanı yakaladık” dedi.

KAAN GÜR - Alternatif Bank Genel Müdürü
“Sektörün üzerinde büyüme hedefliyoruz”

Ekonomimiz geçtiğimiz yıl kur ve faizler üzerinde ciddi bir hareketliliğin yaşandığı yakın geçmişin en önemli dalgalanmalarından birine şahit oldu. Ekonomi yönetimimizin ilgili paydaşlarla koordineli şekilde aldığı önlemlerle üçüncü çeyrek sonunda dengelenme sağlanmaya başladı. Bu yıl da tıpkı 2018 gibi oldukça yoğun ve hareketli geçiyor. Küresel belirsizliklerin yanında, politik ve jeopolitik süreçlerdeki dengelenmeyle beraber, finansal piyasalarda daha olumlu bir seyir gözlemliyoruz.
Tıpkı ülke ekonomimiz gibi bankacılık sektörü de güçlü kurumsal yapısı, yüksek sermaye yeterliliği, tecrübeli ve donanımlı insan kaynağı ile geçmişte de benzer süreçlerden geçti, hepsinin altından kalkmasını bildi, büyümesine devam etti.
Alternatif Bank’a bakacak olursak; kendimize çizdiğimiz 5 yıllık stratejik planımız ışığında emin adımlarla ilerliyoruz. Son iki senedir sektör ortalamasının üzerinde bir hızda büyümeye devam ediyoruz. Reel ekonomiye sunduğumuz destekleri yeni finansman kaynaklarıyla çeşitlendiriyoruz. Bu yıl IFC’den beş yıl vadeli 100 milyon dolar, Körfez bölgesinden ise 100 milyon dolar kaynak sağladık. Bu kredileri “Yöneten Kadına Güç Katan Paket”imiz kapsamında başta kadın girişimciler ve KOBİ’lerimiz olmak üzere iş ve ticaret dünyamızın kullanımına sunuyoruz.
Ticari bankacılık segmenti altında konumlandırdığımız KOBİ müşterilerimiz için katmadeğerli ürün ve hizmetlerle yanlarında uzun soluklu yol arkadaşı olmayı çok önemsiyoruz. ‘Danışman bankacılık’ anlayışımızla basiretli ticaret yapan firmaların ihracat hamlelerinde de destek olabilecek birikime sahibiz ve bu birikimi müşterimiz olsun veya olmasın bize başvuran tüm kurumlara sunmayı bir görev biliyoruz.
2019 yılı sonunda temel bankacılık göstergelerinde geçtiğimiz yıl olduğu gibi sektörün üzerinde bir büyüme oranı yakalamayı hedefliyoruz. Bunu da kredi portföyümüzün yüzde 90’ından fazlasını oluşturan KOBİ, ticari ve kurumsal kredilerle gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
KobiEfor, KOBİ’lerin rekabette güçlenmelerini destekliyor
KobiEfor, ülke ekonomimizin itici gücü ve kıymetli aktörleri olan KOBİ’lerin küresel arenada önemli roller üstlenmesi ve gelişmesi adına 20 yıl gibi uzun bir zamandır yayın hayatını sürdürerek önemli bir misyonu yerine getiriyor.
Türkiye’deki KOBİ ve girişimci ekosisteminin inovasyon, Ar-Ge, markalaşma, kaliteli ürün ve hizmet sunma potansiyelini ortaya koyan ve rekabette güçlenmelerine destek olacak yayınlarının yanı sıra hayata geçirdiği organizasyonlarla da önemli bir paydaş olarak varlığını her geçen dönem daha da fazla hissettiriyor. Böylesine değerli işlere imza atan KobiEfor dergisinin kıymetli ekibini tebrik ediyor ve başarılarla dolu nice yıllar diliyorum.

SERKAN ÜLGEN - Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı
KobiEfor, KOBİ’lerimizin ufkunu açıyor

KobiEfor, iş dünyasının gündemini şekillendiren gelişmeleri, farklı sektör ve ölçeklerden şirketlerin bakış açılarıyla sayfalarına taşıyarak ve yaptığı haberlerle ekonomimizin can damarı olan KOBİ’lerimizin ufkunu açarak yayın dünyasında önemli bir misyonu yerine getiriyor. Alanında fark yaratan KobiEfor’u kutluyor, tüm ekibine başarılarla dolu nice yıllar diliyorum.

BÜLENT OĞUZ - Akbank Perakende Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
“Dijital dönüşümde de KOBİ’lerimizin yanındayız”
Mobil bankacılık tüm dünyada ve ülkemizde mobil teknolojilerinin hızlı gelişimi ve oluşan talep nedeniyle çok hızlı büyüyor.
Akbank Perakende Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Akbank olarak mobil kullanımında kalıcı liderlik hedefimizle çalışmalarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Bizim için KOBİ'lerimiz çok önemli; 'KOBİ’ler Türkiye’nin, Akbank KOBİ’lerin Gücüdür' felsefesiyle hareket ediyoruz. Buradan yola çıkarak, KOBİ’lere verdiğimiz finansman ve danışmanlık desteklerinin yanında, onların gelişen teknolojiye ayak uydurabilmelerine de yardımcı oluyoruz. Biliyoruz ki KOBİ’lerin dijitalleşmesi, işlerini daha verimli yapabilme, müşteri taleplerini karşılama, maliyetlerini azaltma ve işletmelerinin sürdürülebilir olması açısından önemli” diye konuşuyor.
Kendi işini yöneten KOBİ’ler, bir mobil ve internet platformu olan Akbank Mobil İşim ile hem bireysel bankacılık hem de şirketleri ile ilgili bütün işlemlerini tek bir yerde yönetebiliyor.  Akbank Mobil İşim uygulaması ile KOBİ’ler nakit akışlarını kolaylıkla takip edebiliyor ve hesaplarına ait gelir ve giderlerini izleyebiliyorlar. Bülent Oğuz, “Dijital dünyanın hızla gelişmesi, KOBİ’lerin en temel bankacılık ihtiyacı olan kredilerin de dijital kanallardan kullandırılmasını sağladı.  KOBİ’lerimiz kredi limitleri dahilinde ticari kredilerini kolay ve hızlı bir şekilde, uygun faiz oranları ile Akbank Mobil’den kullanabiliyorlar.  Bunun için tek yapmaları gereken Akbank Mobil uygulamasına sahip olmaları” diyor.
KOBİ’lerin ihtiyaçlarına yönelik, verimliliklerini artıracak dijital uygulamalar geliştiren Fintech’lerle çözüm ortaklığı geliştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Oğuz, şu noktalara değiniyor: “KOBİ’lerimize artı değer katacak çözümler sunan fintech’lerle kuracağımız çözüm ortaklıkları ile ülkemizde fintech ekosisteminin büyümesine öncülük etmek istiyoruz. Bu alandaki ilk işbirliğimizi bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt ile gerçekleştirdik. Bu nedenle önümüzdeki dönemde de KOBİ’lerimizin insan kaynakları yönetimi, ödemelerin tahsilatı, pazarlama ve CRM gibi konulardaki günlük operasyonlarını kolaylaştıracak, rekabette öne çıkmalarını sağlayacak uygulamalardan oluşan bir ekosistem yaratmayı hedefliyoruz. Bu sayede dijital dönüşüme uyumlu bir şekilde KOBİ’lerimizin verimliliklerini artırmayı amaçlıyoruz.”
Küçük işletme ve girişimciler genellikle hesaplarını dışardan çalıştırdıkları muhasebeciler üzerinden yapıyorlar. Bir kısım işletme de ofis uygulamaları üzerinden takip etmeye çalışıyor. Genelde ayrı bir finansman departmanı olmayan küçük işletme sahipleri bir yandan işleriyle uğraşırken bir yandan da finansman konularını takip ederken oldukça zorlanıyorlar.  Bu da işletmelerinin finansal durumunu, borç alacak takibini, nakit yönetimlerini oldukça karmaşık hale getiriyor.
Bülent Oğuz, “Bu gerçekten hareketle özellikle küçük işletmelerin herhangi bir IT yatırımı yapmadan kullanabileceği bir muhasebe programı arayışımızda Paraşüt ile tanıştık. Tam da küçük işletmelerin ihtiyaçlarıyla örtüşen, içerik olarak basit, yalın, kullanıcı dostu bir çözüm olmasıyla bizi etkiledi. Paraşüt ile işletmeler fatura kesmekten ödeme takibine, online tahsilattan raporlamaya kadar tüm finansal operasyonlarını kolayca yönetebilecekler” açıklamasını yapıyor.
KobiEfor, önemli bir misyon üstleniyor
KOBİ’lerimizin seslerini duyurabilmeleri ve kamuoyunun faaliyetlerinden haberdar olabilmesi açısından KobiEfor Dergisi 20 yıldır önemli bir misyon üstleniyor. Ekonomimizin hedeflenen seviyelere gelebilmesi için KOBİ'lerin rolü çok büyük. Biz de Akbank olarak KOBİ'lerimizin ihtiyacı olan finansmanın yanı sıra, onlara büyümenin yolunu gösterecek danışmanlık hizmetini de veriyoruz. Bu anlamda bizleri KOBİ’lerimizle buluşturan KobiEfor Dergisi’ni 20. yılında kutluyoruz.

Yorumlar (0)
banner557