banner565

banner472

banner458

banner457

‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’ yükselişte

Pandemi döneminde hızlanan dijital dönüşümle birlikte ‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’, gündeme oturdu. Tercihten çok, zorunluluk halini alan ‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’nın pandemi sonrasında da kalıcı hale gelebileceği öngörülüyor.

HABER 01.06.2021, 00:01 21.06.2021, 10:04
17587
‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’ yükselişte

Dünyada ve Türkiye’de son bir yıldır, iş dünyasının çalışma stratejisi değişti ve ‘Uzaktan Çalışma’ ve ‘Uzaktan Eğitim’ ve ‘Hibrit Çalışma’ modelleri yükselen trend haline geldi. Pandeminin zorunlu hale getirdiği koşullar nedeniyle birçok çalışan ofis, fabrika veya işletmeye gitmek yerine ‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’ kullanarak evden çalışıyor. İşletme içi eğitimlerden kişisel eğitimlere kadar her alanda çalışanların, kişilerin ve çocukların eğitimleri bu uygulamalarla veriliyor.

Pandemide evden/uzaktan çalışma ve eğitim sürecinde; uzaktan çalışmaya ve eğitime yönelik teknolojiler, yazılımlar ve iletişim süreçleri de farklı bir boyut kazandı. Uzmanlar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kullanımı hızla yaygınlaşan ‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’nın pandemi sonrasında da kalıcı hale geleceğini öngörüyor. Öyle ki ulusal ve uluslararası birçok şirket, ‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’ sayesinde çalışanlarının şirket merkezinin bulunduğu ülkenin dışında farklı ülkelerde çalışabilmesine olanak tanımaya başladı.

‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’nın yararları
Çalışanlara yararları
Uzaktan çalışma sistemi, üretkenliği artırıyor.
Daha mutlu, daha az stresli bir iş-yaşam dengesi sunuyor.
Yerelden ve/veya uzaklardan iş bulma imkanları genişliyor.
Ofis çalışanlarına kıyasla daha fazla tasarruf sağlıyor.
Beslenme giderlerini düşürüyor.
Çocuklar için kreş giderini kaldırıyor.

İşverene yararları
Ofis kirası, ofis mobilyaları, aylık faturalar gibi maliyetler daralıyor.
Çalıştırılacak işgücü havuzu (pazarı) büyüyor.
İşyerinin zaman ve mekan bağımlılığını esnetiyor, zaman yönetimi işverene geçiyor.
Daha fazla ciro, daha fazla iş tutkusu ve daha yüksek iş tatmini doğuyor.
Fiziksel beyin göçünü azaltıyor.
Zaman yönetimi işverene geçiyor.
Daha yüksek çalışan bağlılığı oluşturuyor.
Çevreye, insanlara, dünyaya yararları: Uzmanlara göre; yılda 54 milyon ton sera gazı salınımını engelliyor. 640 milyon varil petrol tasarrufu yaratıyor. Otoyol kullanımını 119 milyar mil azaltıyor. Elektrik kullanımını 9 ila 14 milyar kilovat/saat azalıyor.

‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’nda dikkat edilmesi gerekenler
Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’nda, şirketler açısından doğacak riskler ortadan kaldırılmalıdır: Çalışanların üstlenecekleri, başta gizlilik olmak üzere tüm yükümlülükler sözleşmeye bağlanmalı, teknik önlemler alınmalıdır. Uzaktan çalışma ve eğitim, mümkünse şirket tarafından sağlanan bilgisayar, telefon ve benzeri teknolojik araç gereçler ile yapılmalı, şirket bilgileri açısından güvenlik zafiyetlerine izin verilmemelidir. Dışarıdan istenmeyen erişime karşı korumak için güvenilir bir VPN kurmalı ve aynı zamanda VPN olmadan harici ağlardan kurumsal kaynaklara olan bağlantıları yasaklanmalıdır. Kişisel e-postalar şirket içi yazışmalarda kullanılmamalıdır.
Çalışanların kullanıcı hesaplarının tahmini zor parolalarla korunması sağlanmalı, parola değiştirme sıklığı arttırılmalı.
Şirket sistemlerine erişimlerde ayrıcalıklı yetkilere sahip kullanıcı hesaplarının sayısı kısıtlanmalı.
Şirket onaylı uygulamalar kullanılmalı: Uzaktan çalışanlar için şirket tarafından onaylanmış depolama platformları, iletişim / video konferans araçları, eğitim uygulamaları, proje yönetim araçları gibi uygulamalar kullanılmalıdır.
Hukuki sorumluluk: Online ortamlarda gerçekleştirilen toplantılar için; toplantının bir bölümü yahut tamamına ilişkin katılımcıların rızası olmaksızın çeşitli vasıtalarla ses, video ve görüntü kaydı alınmasının, saklanmasının, ifşa edilmesinin ve bunların yapılmasına izin verilmesinin hukuki sorumluluğu unutulmamalı.

‘Uzaktan Çalışma ve Eğitim Uygulamaları’, teknolojileri, yazılımları ve çözümleri
Uzaktan çalışma teknolojik bir çözümdür, teknolojiye ihtiyaç alanları doğuracaktır. Özetle bu ihtiyaçlar şöyle: “İnternet bağlantısı yavaş olan hanelerin güçlü internet bağlantısı veya kablosuz ağ ekipmanı ile desteklenmesi, Wi-Fi alanının genişletilmesi, her yerden bağlanabilir güvenli bulut sistemleri, internet üzerinden toplantı ve eğitimleri gerçekleştirmek için kolay, hızlı, güvenli ve verimli Web Konferans Sistemleri, bayi, personel, tedarikçi, müşteri görüşmeleri, eğitimler, seminerler, toplantılar ve destek hizmetleri için çözümler, kullanılması gereken yazılımların uzaktan kullanılacak sistemlere kurulması, proje yönetim araçları ve toplu iletişim yeteneğine sahip araçlar, iş süreçlerine göre yazılım seçimi.”
Yapay zeka (Al)
Büyük Veri (Big Data)
Nesnelerin İnterneti (IoT) / Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT)
Bulut Bilişim / Kenar Bilişim veya Sınır Bilişim (Edge Computing) / Sis Bilişim (Fog Computing)
Sanal Gerçeklik (VR) teknolojileri / Sanal Gerçeklik (VR) Artırılmış Gerçeklik (AR), Karma Gerçeklik (MR), Genişletilmiş Gerçeklik (XR) teknolojileri
Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, akıllı cihazlar
Robotik Süreç Otomasyonu teknolojileri
Uzaktan Çalışma Uygulamaları
Web Konferans Sistemleri
Uzaktan Eğitim Uygulamaları
E-Learning / ELearning Platformları
Mobil Öğrenme
Eğitim Yönetimi, Kurumsal Eğitim Yönetim Yazılımları
İnsan Kaynakları (İK) Yönetim ve Çözümleri / Bulut İK Yazılımı / Bulut İK Programı / İşgücü Yönetimi / İK Analizi ve İşgücü Planlaması / Personel Bilgi Sistemi / Personel Takibi (PDKS) Personel Aktivite Takibi İzleme ve Performans Değerlendirme Yazılımı /
Sanal Asistan
Uzak Bağlantı Masaüstü Uygulaması
İş Süreçleri Yönetim Platformu
Projelerin ve ilgili dosya ve mesajların otomatik ayrıştırılması / Proje yönetimi ve iletişimi bir arada sunan çözümler
Siber Güvenlik Çözümleri / Yüksek Veri Güvenliği
E-İmza ve Mobil İmza Çözümleri
İnsan Kaynakları Yönetimi Çözümleri: Çalışan verimliliğinin ölçülmesi ve belirli periyotlarda analiz yapabilmeye, iş görev dağılımında iş atamaları yapılmasına, her iş günü sonunda çalışan ve ekipler özelinde verimlilik ölçümüne olanak sağlayan yazılımlar ve sistemler.

Pandemide her 4 işletmeden 3’ü uzaktan çalışma modeline geçti
Dell Technologies’in Akademetre ile işbirliği ile Türkiye’de hayata geçirdiği araştırmaya göre pandemiyle birlikte şirketler için işlerini normalden daha hızlı şekilde dijital ortama taşıma ihtiyacı doğdu. Araştırmada, pandemiden önce uzaktan çalışma sistemi ile işlerini yürüten şirketlerin oranı yaklaşık olarak yüzde 31 iken bu oranın 2020 sonunda yüzde 76.8’e yükseldiği görülüyor. Araştırma verilerine göre; uzaktan çalışma sistemine kalıcı olarak geçmeyi ve pandemiden sonra da devam ettirmeyi planlayan şirket sayısı azınlıkta. Bu sisteme kalıcı olarak geçiş yapmayı düşünmediklerini söyleyen şirketlerin oranı yüzde 72. Şirketlerin ofislere geri dönme isteğinin altında yüzde 28 oranında veri gizliliği ve güvenliği konusundaki endişeler ve şirket içindeki uzmanlık eksikliği yatıyor.

Pandemi teknolojik yatırım önceliklerini değiştirdi: Orta ve büyük ölçekli kurumsal firmaların C-Level yöneticileri ile yapılan 240 görüşme sonucu ortaya çıkan veriler, pandeminin aynı zamanda her 10 şirketten 5’inin yatırım önceliklerini de belirlediğini gösteriyor. Covid-19 sebebiyle şirketlerin öncelik verdiği teknolojik yatırımlar arasında yüzde 27.5 ile veri yönetimi ve analizine dair teknolojilerin yanı sıra siber güvenlik ve gizlilik ile ilgili yatırımlar ilk sırada, uzaktan çalışma sistemine geçiş ile doğru orantılı olarak çoklu bulut ortamı için yapılan yatırımlar üçüncü sırada. Bu döneme en az yatırım yapılan alan; 5G altyapısı, son sırada.

Çalışanların yüzde 81’i ofisin yolunu unuttu
Harvard Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve 1.500 çalışının dahil olduğu araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 81’i ofise dönmek istemiyor, yüzde 27’si tam zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. Araştırmaya göre, ofise iki ya da üç gün gitmek is teyenlerin oranı yüzde 61. İşlerin ev ortamına taşınmasıyla onay ve imza gerektiren işlemler artık dijitalde gerçekleşiyor.
Önce sağlık diyenlerin oranı yüzde 71: Katılımcıların sadece yüzde 18’i tam zamanlı çalışmayı benimseyerek ofise dönmek istiyor, yüzde 51’i aşı olmadan ofise gitmek istemiyor, yüzde 71’i aşılama sürecinin tamamen biteceği güne kadar ofise dönme konusunda tereddütlü.

Yüzde 33’ü evden verimli çalıştığını düşünüyor:  Araştırma sonuçları, verimlilik ve iş sürekliliği için ofiste çalışmanın zorunluluk olmadığını kanıtlar nitelikte. Evden çalışan profesyonellerin yüzde 98’inin işini koruduğunun belirlendiği araştırmada, her üç katılımcıdan biri hem iş performansının hem de iş kalitesinin bir önceki yıla göre daha iyi olduğunu düşünüyor. Uzaktan çalışma eğilimi yaygınlaştıkça dijital uygulamalara rağbet artıyor. Kurumsal ve bireysel hayatı kolaylaştıran, yasal geçerli işlem yapma avantajı sunan e-imza bu uygulamaların başında geliyor. İmza gerektiren işlemlerin dijital ortamda gerçekleşmesini sağlayan e-imza ve mobil imza çözümleri, verimliliğe ve iş sürekliliğine katkı sağlıyor. E-GÜVEN tarafından 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu’na uygun şekilde geliştirilen, elektronik ve mobil imza altyapısıyla imza süreçlerini kolaylaştıran LetSign ve İmzala-Gönder platformları, pandemi döneminde en çok rağbet gören çözümlerden.

Uzaktan ve hibrit çalışmanın Avrupa’daki işletmelere etkisi
Uzaktan ve hibrit çalışmaya geçişle birlikte Avrupa’daki işletmelerin 3’te 2’si 2021 yılı BT harcamalarını artırıyor: Dynabook Europe GmbH, Avrupa’da BT karar vericilerinin yüzde 65’inin uzaktan ve hibrit çalışmayı yaygınlaştırmak ve iş sürekliliğini desteklemek için bu yıl daha fazla BT bütçesine erişebildiklerini ortaya koyan ‘The Hybrid Shift: Managing an increasingly remote workforce’ araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Dynabook ve Walnut Unlimited işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya ve Hollanda’da çeşitli sektörlerden orta ve büyük ölçekli işletmelerde çalışan 1.000’in üzerinde üst düzey BT karar verici katıldı.

Araştırmaya katılan tüm bölgelerde işletmeler, BT harcamalarında artış olduğunu belirtti. İspanya’daki işletmelerin yüzde 71’i, Hollanda’dakilerin yüzde 70’i,  önümüzdeki yıl içinde teknoloji harcamalarını artıracak. Finans kuruluşlarının 4’te 3’ünden fazlası (yüzde 76) bütçelerin artacağını, imalat işletmelerinin yüzde 73’ü bütçede herhangi bir değişiklik olmayacağını belirtti. BT bütçesini artırma olasılığı en düşük olan işletmeler perakende sektöründe. Bu işletmelerin yarısından biraz fazlası (yüzde 54) BT harcamalarını artırmayı planlıyor.
Dynabook Europe GmbH Başkanı Damian Jaume’nın verdiği bilgilere göre; araştırma; Avrupa’daki işletmeler altyapılarının artan uzaktan ve hibrit iş gücü taleplerini karşılaması için büyük bir yarış verdiğini gösteriyor.

Türkiye İş Birimi Direktörü Ronald Ravel ise “Şirketlerin BT yatırımları Türkiye’de de artmaya devam ediyor. IDC Türkiye’ye göre 2021’de genel bulut hizmetlerine yönelik harcamaların 350 milyon doları, güvenlik harcamalarının da 260 milyon doları geçmesi bekleniyor” dedi. Tüm sektörlerin BT yatırımı tercihlerinde ilk 3’ü uzaktan BT desteği, bulut tabanlı çözümler ve siber güvenlik altyapısı oluşturuyor. Çalışanların yüzde 67’si her yerden çalışma modelinin benimsenmesini beklediğinden, dizüstü bilgisayar satın alma kararlarını önceliklendirildi. İşletmelerin yüzde 81’i güvenliği hayati bir noktada gördüğü için yatırımlar bu alanda hız kazandı.

Uzaktan çalışma yönelimi devam ediyor: Araştırmaya göre BT harcamalarındaki bu artışın en önemli nedeni çalışma modelleri ve konumlardaki değişiklik. Araştırma, çalışanların 3’te 2’sinden fazlasının (yüzde 67) pandeminin sona ermesinden sonra evden veya sabit olmayan bir konumdan çalışmayı beklediğini ortaya koydu. Pandemi öncesinde bu beklenti sadece yüzde 53’tü.

Büyüyen uzak iş gücünün üretkenliğini sağlama konusunda; işletmelerin yarısından fazlası (yüzde 51), çalışanlara uzaktan destek/yardım sağlamaya öncelik verecek. Şirketlere göre güvenli iletişim ve işbirliği araçları çalışanların üretkenliği açısından en önemli konulardan biri. BT karar vericilerinin yüzde 41’i güvenli iletişim ve işbirliği araçlarının çalışan performansını desteklemenin hayati bir noktada olduğunu, yüzde 37’si BT eğitiminin önemli bir faktör olduğunu belirtti.

Şirketlerin öncelikleri değişiyor: Araştırma ayrıca, Avrupalı işletmelerin dijital dönüşümü hızlandırmaya devam ettiğini ve yeni bir uzak ve hibrit işgücünü desteklemek için kendilerini sağlam bir BT altyapısıyla donattığını ortaya koydu. Çalışmaya katılan karar vericilerin yüzde 50’si bulut çözümleri ve uzaktan BT yardımı teknolojilerini en üst sırada gördüklerini belirtti. İngiltere’deki işletmelerin en çok uzaktan BT desteğine öncelik verdikleri ve bu işletmelerin yaklaşık 3’te 2’sinin (yüzde 63) bu konuyu ana odak noktası olarak aldıkları görüldü.
Önümüzdeki yıl için bir başka önemli teknoloji yatırımı önceliği olarak siber güvenlik altyapısı öne çıkarken, bunu çalışanlar için BT eğitimi (yüzde 40) ve çalışanların ihtiyaç duyacakları cihazlarla donatılması (yüzde 37) izliyor.
Salgın öncesiyle karşılaştırıldığında, işletmelerin yüzde 77’si güvenlik yazılımlarını daha önemli, yüzde 73’ü işbirliği araçlarını artık daha önemli görüyor. İşletmelerin yüzde 70’i için bulut platformları daha değerli.

2021’in teknoloji trendleri
Mikromobilite, uzaktan eğitim ve çalışma teknolojileri 2021’e damgasını vuracak: İncehesap.com Kurucu Ortağı Nurettin Erzen, uzaktan çalışma ile uzaktan eğitim, geniş bant 5G altyapısı, yapay zeka, sanal gerçeklik ve otonom, elektrikli araçların önümüzdeki dönemde öne çıkacağını öngördüklerini söyledi.

Uzaktan eğitim ve çalışma 5G teknolojisini yaygınlaştıracak: Nurettin Erzen, şunları ifade etti: “Geçtiğimiz dönemde yaşanan en büyük gelişmelerden biri uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim alanında oldu. Bu modelin 2021’de de devam edeceğini, buna paralel olarak dizüstü bilgisayar, video konferans araçları ve bu kapsamdaki yazılımların sayı ve niteliğinin arttığını göreceğiz. Daha yüksek çözünürlüklü görüntülü ve sesli görüşme imkanı sağlayan video konferans cihazlarına olan talep de bu gelişmeler paralelinde artacaktır. Aynı şekilde uzaktan eğitim, eğitim sisteminin bir parçası olmaya devam edecek ve buna bağlı olan teknolojilerde de yeniliklere tanıklık edeceğiz. Bu eğitim ve çalışma modelinin genişlemesine paralel olarak öne çıkan bir diğer trend ise geniş bant 5G altyapısının yaygınlaşması olacak, daha geniş bant genişliğinin getirdiği kullanım avantajıyla hayatımızın her alanında karşılaşacağız. Dördüncü nesil teknolojinin yaklaşık 10 katı veri iletim hızı sağlayan 5G teknolojisiyle; arabalar, ev eşyaları gibi akıllı sistemler birbirine bağlanarak tüm cihazları entegre etmek daha da kolaylaşacak. 2021’de hem sanal gerçeklik (VR) hem de artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerinin kullanımının da artacağını düşünüyoruz. Her iki teknoloji de; eğitim, sağlık, iş güvenliği ve eğlence alanlarında daha çok kullanılacaktır.”

Uzaktan çalışma nedir?
Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında işini evinde veya teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesidir. Teknolojik temelli bir gelişmedir ve iş hukukumuza girmiş bulunmaktadır. Uzaktan çalışanlar, işyeri dışından çalışma hakkı haricinde emsalleriyle aynı haklara sahiptir ve işverenin sorumluluğu altındadır.

Uzaktan eğitim nedir?
Uzaktan eğitim öğrenenlerin zaman ve mekan bağlamında birbirlerinden ve öğrenme kaynaklarından uzak olduğu eğitim modelidir. Akademisyenler, Avrupa Birliği Uzaktan Eğitim Harekât Planı’nda uzaktan eğitim sisteminin, “Eğitim faaliyetlerinin kalitesini artırmak için internet ve çoklu ortam teknolojileri kullanılarak kaynaklara erişim, bilgi değişimi ve işbirliğinin sağlanması” olarak tanımlandığını ifade ediyor.

E-öğrenme sektörü 2020’de 2 kat büyüdü
Yeni dünya düzeni İnsan Psikolojisi ve Liderlik eğitimlerine yönelimi artırdı: Dijital dönüşüm sürecinin hızlanması ile online eğitim ve danışmanlık hizmetlerine yönelimde büyük oranda artış kaydedildi. İş yapış şekillerinin yeniden yazıldığı yeni dünya düzeninde, 18-45 yaş aralığındaki bireylerin en çok ilgi duyulan alanlardan biri ise ‘İnsan Psikolojisi ve Liderlik Eğitimleri’ oldu.


“Türkiye e-öğrenme pazarının büyüklüğü 110 milyon dolara ulaştı”: Türkiye’nin canlı eğitim ve danışmanlık platformu Crowia kurucusu Adnan Hacıbebekoğlu, e-öğrenme sektörünün dünyada ve Türkiye’de hızlı bir ivmeyle neredeyse 2 katı büyüdüğünü anlattı:  “E-öğrenme sektörünün dünyadaki pazar payına bakarsak 2015’te 110 milyar dolarlık bir pazara sahipken 2020’ye geldiğimizde bu büyümenin 200 milyar dolar seviyesine çıkmış olduğunu görüyoruz.

Türkiye’ye baktığımızda ise 2015’te 50 milyon dolar olan pazar payı, 2020’de 110 milyon dolara ulaşmış durumda. Türkiye’de de 2 katı büyüme gözüküyor ancak Türkiye’nin aldığı pay dünya içerisinde son derece küçük bir paya sahip. Biz de bu fırsatı gördük ve E-öğrenme alanına yatırım yapmaya karar verdik.”

Dijital eğitim, öğrenci ve velilerin hayatının bir parçası olacak
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Pandemi sonrası dünyada dijital eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada yürütüleceği hibrit modelin yaygınlaşacağı öngörülüyor. Bundan böyle eğitimde dijital yöntem hayatımızın bir parçası olacak. Pandemi sona erse dahi eğitimde dijital dönüşüm aynı ivmeyle gelişim gösterecektir. Eğitimi sınıfın içinden çıkarmak, zaman mekân kavramını ortadan kaldırmak, aslında pek çok olanağı da beraberinde getiriyor. Bunun eğitimde bir özgürleşme hali olduğu tespitini yapmak yerinde olur. Eğitimdeki bu özgürleşmenin, daha iyi eğitim olanakları için giderek gelişeceğini düşünüyorum” dedi. Hibrit modelin kalıcı olacağını, hibrit öğretmenlerin de gündemde kalacağını ifade eden Dağ, dijital pedagojinin önemini vurguladı. 

Yorumlar (0)