banner565

banner472

banner458

banner457

Türk makine sektörünün yeni rotası uzakdoğu

‘Türk Makina Sektörü’,konjonktürden etkilenerek 2016’da büyümede ‘mevcudu korumak’ stratejisine odaklandı. Bunun için büyümede minimum yüzde 5 artış beklediklerini aktaran MİB Başkanı Ahmet Özkayan, sektör temsilcilerine daralan Avrupa pazarı yerine büyüyen Uzakdoğu pazarını işaret ediyor.

MAKİNA 01.11.2016, 08:57 28.10.2016, 18:28
16021
Türk makine sektörünün yeni rotası uzakdoğu

Türkiye makina sektöründe 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 27.94 milyar dolar, 29.1 milyar dolar, 27.6 milyar dolar imalat rakamlarına ulaşıldı. Sektörün 3 yıllık imalat artışı sırasıyla yüzde 7.11, yüzde 4.12 ve yüzde -5.18 şeklinde oldu. 2016 yılı için sağlıklı bir tahmin yürütmek zor olsa da sektörün ilk 6 aylık ihracat verileri yüzde 1.5, ithalat verileri ise yüzde 9 seviyesinde artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ahmet Özkayan, “Son yıllarda bu büyüme maalesef sektörün mevcut büyüklüğünü koruması olarak kabul edilebilecek yüzde 5 seviyelerine inmiştir. Hatta bazı yıllara bakıldığında sektörde küçülme izlenebilmektedir. Dikkate alınması gereken en önemli nokta, 2008 yılından sonra dünya makina ticareti yüzde 15 seviyelerinde azalmıştır. Ticaret, hem imalat hem de kullanım olarak Uzakdoğu’ya geçmiştir. Maalesef bizim için önemli bir pazar olan AB, yatırımcı ve kullanıcı olarak küçülmektedir. Doğal olarak bu eğilimin Türkiye sanayisinin büyümesine etkisi de olumlu olmamıştır. Firmalarımızın AB dışında yeni pazarlara, özellikle Uzakdoğu’ya ilgilerini arttırmaları zaman içinde önemini yükseltmektedir” diye konuştu.
Gelişmişliğin anahtarı: makina
Makina sektörü gelişmiş ülkelerin en önem verdiği sektörlerin başında geliyor. Tüm ticari sektörler içinde katmadeğer artışının en fazla sağlandığı sektörlerden biri olan makina imalat sanayisinin ilgi alanına girmeyen bir üretim alanı bulunmuyor. Makina imalat sektörü, zorluk derecesi yüksek çok disiplinli bir yapıya sahip. Dünyada ihracatta 2'nci sırada bulunan makina ve teçhizatı, ülke ekonomilerinin gelişmesinde büyük rol oynuyor. Makina üretimi ile birlikte teknolojiye geçiş hızlanıyor, sivilden, savunmaya, endüstriden, tıbba kadar çok geniş alanda yaygın bir imalat gücü ortaya çıkıyor.
Makina imalatçıları, içinde barındırdığı mühendislik ve Ar-Ge gücü sayesinde yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak ve geçiş yapabilecek tek sektör olma özelliğini koruyor. Rekabetçi ve yüksek teknolojili üretim yapabilen makina imalat sanayisi olmayan bir ülkenin dünya liginde gelişmiş ülkeler arasına girmesi mümkün değil. Dünya ticaretinde 1.2 trilyon dolar hacmi olan sanayi sektörü, küresel ihracattan yüzde 12.2 pay alıyor. Türkiye'nin 144 milyar dolarlık ihracatından da yüzde 8.25 seviyelerinde pay alan makina sektörü, bu oranı her dönem daha da artırmak için çalışıyor.
İmalatın katmadeğeri için Ar-Ge
MİB Başkanı Ahmet Özkayan, dünyada olduğu gibi makina imalat sanayinin Türkiye'de de firma büyüklüğü açısından KOBİ ağırlıklı ve aile şirketleri yapısında geliştiğini kaydediyor. 26 yıldan bu yana sektörü bir araya getiren Makina İmalatçıları Birliği olarak, 200 üye ile ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Özkayan, hedeflerini şöyle açıklıyor: “Ülke olarak 2023 yılı için hedefimiz dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak. Bizler Makina İmalatçıları Birliği olarak 2023 yılında ülkemizde en fazla ihracat yapan sektör olmayı hedefliyoruz. Bugün otomotiv sektörünün ardından ikinci sırada yer alan sektörümüzün bu hedefe, yüksek teknolojili ara bileşenlerinin üretimi ve yine bu bileşenlerin yerli üretim makinaları kullanılarak katmadeğer yaratılması ile ulaşabileceğine inanıyoruz.” Avrupa’nın en büyük 6. imalatçısı olan Türkiye’nin dünya ile rekabette nasıl bir strateji izlediğini Özkayan şöyle anlatıyor: “İmalatın katmadeğerini yükseltmek için Ar-Ge çalışmalarına ve bu çalışmaları destekleyen teşviklere önem veriliyor. Katmadeğer artırıcı faaliyetler hakkında bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Bu alanda en önemli gelişme olan Endüstri 4.0 ciddi olarak duyurulmaya, desteklenmeye ve firmalara önemi anlatılmaya çalışılıyor. Katmadeğerli imalat için temel gerek olan mesleki yeterlilikler ve eğitimlere daha fazla önem veriliyor. Ancak bu çalışmalar bugünden yarına meyvesini verecek faaliyetler değil. Azimle çalışıp, sabırla sonuçlarını görmek için beklemek zorundayız.”

Dalgakıran: “Makina sektörü ihracatını artıracak”

Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, yüksek katmadeğerli üretim yapmaya ve Türkiye’nin ekonomisindeki yapısal kilidi kırmaya en yakın sektörün makina sanayisi olduğunu söylüyor. Dalgakıran, “Yurtiçinde pek çok sektöre yatırım malı sağlayan makina sektörü, dışa bağımlılığı ve dış ticaret açığının azaltmasının yanısıra tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sanayileşmenin itici gücü olmayı sürdürüyor.  Sektörümüz geniş bir yan sanayi ağı oluşturması, teknolojiyle iç içe olması, başarılı yerli makinalarıyla Türkiye’deki yatırım maliyetlerini düşürmesi ve nitelikli personele yönelik istihdam alanı oluşturması nedeniyle ekonomide tetikleyici güce sahip lokomotif bir sektör olmaya devam edecektir” diyor.
Türkiye’nin ihracatında 2. sırada yer alan sektörü Dalgakıran rakamlarla değerlendiriyor: “Türkiye’nin makinacıları olarak 2015 yılında da ihracat pazarlarımızda güvenilir bir iş ortağı olmayı, Ar-Ge ve inovasyon alanında yaptığımız çalışmalarla takdir toplamayı sürdürdük. Dünya genelinde mal ihracatında yüzde 11 gerileme yaşandığı bir ortamda, veriler reel sektör beklentilerinin altında oluşsa da 2015 yılı itibarıyla makina sektörünün Türkiye’nin toplam ihracatı içinde aldığı pay, sektörün bugüne kadar elde ettiği en yüksek orana ulaşarak yaklaşık 10 olarak gerçekleşti. 2016 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı Eylül ayı sonu itibarıyla 103.7 milyar dolar olmuş ve 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 3.2 azalmıştır. Aynı dönemde 9. milyar dolar ihracat gerçekleştirerek Türkiye'nin toplam ihracatı içinde yüzde 9.5 pay alan makina sektörü ise yüzde 2.2 ihracat artışı gerçekleştirmiştir. Pazar payımızı yeniden artırdığımız bu dönemde, ikili ilişkilerimizin yeniden düzeldiği Rusya’nın yeniden hedef pazarlarımız arasına eklenmesi önemli bir gelişme oldu. Yılın ikinci yarısında bu ülkeyle geliştireceğimiz ekonomik işbirliğinin de etkisiyle makina sektörünün ihracat artışını daha da yukarı taşıyacağını düşünüyoruz.”
Türk makina imalat sanayisi, yarattığı yüksek katmadeğer, mühendislik becerileri ve rekabetçi fiyatlarla üretimi sonucunda uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttırarak, 200'den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Dalgakıran, “İmalat standartlarına hızlı uyumlaşma sürecimiz de ihracatımızın itici gücüdür. Sektörümüzün temel stratejisi, Türkiye'yi yurtdışından teknoloji ithal eden bir ülke olmaktan çıkarıp, teknoloji ve inovasyon konusunda üst sınıf bir ülke haline getirmektir” açıklamasını yapıyor.
“İkinci el makina talep etmiyoruz”
Adnan Dalgakıran, “Makine İhracatçıları Birliği olarak dünya teknolojik ürünler üretirken bizim ithalatını serbest bırakarak, ikinci el makinayı talep etmemiz, sağlıklı bir yaklaşım değil” diyor. Dalgakıran, Türkiye’de üretilmeyen makinaların ithalatına karışmadıklarını belirterek, görüşlerini şöyle aktarıyor: “Türkiye’nin ikinci el teknoloji çöplüğü haline getirilip onlarla kalkınma çabası içerisinde olmaya karşıyız. Bugün ülkemizde makina ithalatı yapılan ürünlerin yüzde 70’i Türkiye’de üretilebilen ürünler. İç pazarda yerli makina alımını teşvik edici önlemler alınması gerektiğine inanıyoruz. Kamu alımlarında yerli sanayiye yönelik mevcut destek, ihale şartnamelerinin istenildiği şekilde düzenlenmesi nedeniyle işe yaramamıştır. İhale şartnameleri bu alana yönelik olarak kurulacak bir birim tarafından denetlenmeli, orta yüksek ve ileri teknoloji alımları için Türkiye’de üretimi bulunması halinde yerli ürünün alımını zorunlu özel şartnameler hazırlanmalıdır.”
Kamu otoritelerinin sektörün geleceğine ilişkin düzenlemeleri olduğunu da hatırlatan Dalgakıran, “Başta finansal ortamı iyileştirmek olmak üzere; yerli makina üreticilerinin rekabet gücünü artıracak mekanizmaların oluşturulması ve her yıl 100 milyar TL’yi aşan kamu alımlarının yerlileştirmeyi ve yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürüleceğinin ifade edilmesi sektör olarak umutlandırıcı bulduğumuz taahhütler oldu” açıklamasını yapıyor.

MAKTEK Avrasya 2016’da 1300’ünüzerinde makina satışı yapıldı

TİAD ve MİB işbirliği ile T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB’in destekleriyle düzenlenen MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı’na 65 ülkeden ve 71 ilden sektör temsilcileri ile birlikte 60 bin 465 ziyaretçi katıldı. Fuarda 1.300’ün üzerinde tezgah ve makina satışı ile 1 milyar liralık iş hacmine ulaşıldı. Dünya makina devlerini “Endüstri 4.0 ve Geleceğin Akıllı Üretim Mühendisliği” sloganıyla buluşturan MAKTEK Avrasya 2016’nın açılışına Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Makina İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aydoğdu, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili Hasan Büyükdede ile İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Dursun Topçu katıldı.
Sektörün önündeki engeller kalkacak
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye'nin Avrupa'nın önemli bir makina üreticisi olma özelliğini sürdürdüğünü belirterek şunları söyledi: "Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Edilgen bir yapıda, katmadeğer üreten, teknoloji ağırlıklı bir ekonomik geçişin zorluklarını aşıyor. Gelişen teknolojiler yeni fırsatlar sunuyor. Sanayi 4.0 konusunu iyi kavrayıp, avantajlarımızın sürdürülebilirliğini sağlamalıyız. Makina üreten makinalar, takım tezgahları, ülkemizde sanayi gelişimine yön veren unsur olarak öne çıkıyor. Takım tezgahları sektörümüz ihracatımızda ciddi ivme gösteriyor. Önümüzdeki dönemde makina ve takım tezgahları sektörünün gelişmesine yönelik engelleri ortadan kaldırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kayıtdışılık, piyasa gözetimi, ikinci el makina ithalatının önlenmesine yönelik çalışmalarımız var. Sektörümüze zarar verecek ithalat yöntemi varsa bunun önüne geçeceğiz. Endüstri 4.0'a geçmede ara malların blokaj sorunu da gündemimizde. Yeni dönemde sadece 'Teşvik edelim' demeyeceğiz. O teşvikin etki analizini daha neticeli, yüksek katmadeğer ürettiğimiz bir modelde gerçekleştireceğiz."
Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aydoğdu ise şunları kaydetti: "Kol gücü yerine beyin gücünün yoğun olacağı yeni meslekler ile istihdam artışı yaratacak Endüstri 4.0, insan kaynaklı üretim hatalarını sıfıra indirecek. Hatta iş sağlığı ve güvenliği açısından yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Verimliliği, kaliteyi, esnekliği artıracak olan yeni sanayi devrimi ile 10 yıl içinde farklı iş kolları ve iş tanımlarını konuşmaya başlayacağız. MAKTEK bu anlamda üreticilerimize, katılımcı ve ziyaretçilerimize sanayi devrimine nasıl hazırlanmaları gerektiğine ışık tutacak."

 “Kullanılmış makina ile yatırıma teşvik verilmesin” 
Türk makina sektörünün iç piyasada yaşadığı en önemli sıkıntılardan birini ikinci el makinaya verilen teşvik oluşturuyor. MİB olarak bu konuya dikkat çekmek adına rapor hazırladıklarını ve konunun muhatabı Ekonomi Bakanlığı’na sunduklarını aktaran MİB Başkanı Ahmet Özkayan, “Kullanılmış makinada yaş ortalaması 24-25 seviyelerine kadar çıkmıştı. 2016 yılında uygulamaya alınan tebliğ çok yerinde kararlar içeriyor. Ancak teşvik uygulamalarında mutlaka ithal makinaya üst sınır ve yerli makinaya alt sınır yatırım toplam değeri üzerinden oran olarak getirilmeli diye düşünüyoruz.
Kullanılmış makina ile yatırıma teşvik verilmemeli görüşündeyiz. Kullanılmış olarak alınan makinaların yaş ortalamasına baktığımızda fiyatları yeni makinaların 1/10'u kadar ve kullanılmış makina ile yatırımda teşviğe ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz” diyor. Sektörün hızlı gelişimi ve büyümesi için kamu otoritelerinden beklentileri olduğunu dile getiren Özkayan, şunları söylüyor: “Yerli makinalara devlet ihalelerinde pozitif ayrımcılık uygulanmalı. Yabancı ülkelere yardımlarda makinalar için yerli imalat zorunluluğu olmalı. Yerli makinaların satışlarında KDV yüzde 8 olmalıdır. Makina imalatçısı olarak firma kurulması için zorunlu olan asgari standartlar belirlenmelidir.

Siemens, MAKTEK’te dijitalleşmenin adımlarını paylaşıyor
Siemens, "Endüstri 4.0 Yolculuğunda Takım Tezgahı Üretiminde Dijitalleşme" sloganıyla MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı’nda yerini aldı. Siemens'in odağında bu yıl, takım tezgahı dünyasında artış gösteren dijitalleşme yer alıyor. Siemens entegre yazılım ve donanım çözümlerinin yanısıra yenilikçi teknolojileriyle makina üreticileri ve operatörlerinin birer dijital kuruluş haline gelmelerine destek oluyor. MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı katılımcıları, Siemens'in takım tezgahına özgü çözümlerini tanıyıp tecrübe etme olanağı buluyor. CAD/CAM-CNC için tasarlanan sanal makina ve ağ kurulumu çözümleriyle takım tezgahları arasında, yönetim kademesinin de dahil olduğu ortak bir ağ kurulumu mümkün oluyor. Kesintisiz dijital üretim ve üretim kaynaklarının verimli kullanımını sağlayan Siemens Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (Product Lifecycle Management - PLM) ve SINUMERIK Integrate uygulamalarındaki en son yenilikler fuar katılımcılarıyla paylaşılıyor.
Siemens'in sunduğu pek çok yenilik arasında yer alan yeni kesim fonksiyonları, gelişmiş yüksek hızlı kesim gibi seçenekler sunuyor. Böylelikle örneğin; seri üretimde freze ve torna ile çalışırken ya da daha küçük miktarda JobShop ile üretim yaparken verimlilik ve kalitede artış sağlanıyor. Makinalarla çalışmayı daha basit ve verimli kılan akıllı operasyonlar, atölyede IT uzmanına ihtiyaç olmaksızın teknolojiyi kullanarak üretimi en iyi hale getirmeyi sağlıyor. smartOperate, operatör panelindeki üretim uygulamalarının dokunmatik arayüzle kolayca kontrol edilmesini mümkün kılıyor. smartPrepare makina operatörüne bir üretim planlama iş istasyonu sağlarken smartIT ise ağdaki belleklere planlı erişime izin vererek operatör paneli üzerinde sipariş dokümantasyonu sunuyor. Farklı teknolojileri çoklu görev konseptlerine oturtmak söz konusu olduğunda sektöre yön veren SINUMERIK CNC, ayrıca eklemeli ve çıkarmalı teknolojilerden de hibrit konseptler oluşturabiliyor. Materyalin bırakılması ve alınmasını sanal olarak simüle edebilen NX-CAM aracılığıyla yapılan programlama, parça üretiminde başarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor.  NX-CAM çözümü; yükleme, boşaltma ya da yeni makine tezgahlarında robot bazlı işleme uygulamaları için entegre programlama çözümleri sağlıyor.
Özka, ful otomasyona geçecek
Metal kesim alanında 1990 yılından bu yana faaliyet yürüttüklerini belirten Özka Ticaret Genel Müdürü Hayrettin Kağnıcı, “Zorlu bir yıldan geçiyoruz. Bunu fuarda da gördük. Firma olarak pazar payımızı kaybetmemek için çalışıyoruz. Ama her şeye rağmen Türkiye fırsatlar ülkesidir. İlgi alanımızda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Biz de bu dönemi fırsat olarak değerlendirebiliriz” dedi. Firma olarak sektörde ciddi bilgi birikimine sahip olduklarını aktaran Kağnıcı, makina olarak ful otomasyona geçme çalışmaları yürüttüklerini belirtti. Yatırımı bu yıl hedeflediklerini ancak konjonktürden kaynaklı olarak  hayata geçiremediklerini dile getiren Kağnıcı, “Önümüzdeki dönem bu yatırımımızı hayata geçirmek zorundayız. Makinayı bir kullanan olmadan kullanılır hale getireceğiz” diye konuştu.
Tezmaksan 4 kulvarda büyüyecek
Tezmaksan Pazarlama Müdürü Berna Şikel, bu yıl fuara yenilenmiş logolarıyla katıldıklarını ve logoda ki 4 çizginin 4 mesaj içerdiğini söyledi: “1. mesajımız; Tezmaksan teknolojiyi kiralar. 2. mesajımız; Türkiye’deki tüm tezgahlara servis ve yedek parça hizmeti veriyoruz. 3. mesajımız; tezgahlara bakım yapıyoruz. 4. mesajımız ise Tezmaksan Akademi ile ürünü kullanan ve kullanacak olan kişilerin eğitimini sağlıyoruz.” Şikel, şöyle aktarıyor: “Sadece 4. yenilikle sınırlı değiliz. Robotlu otomasyonu devreye aldık. Operatörsüz üretime geçişi sağlıyoruz. Ayrıca Endüstri 4.0’a ilişkin ‘kapasitematik’ adlı yazılımı gerçekleştirdik. Bu ürünle tezgahların uzaktan kontrolünü sağlamış bulunuyoruz.”
Dalgakıran Makina'dan Japonlar’la turbo yatırım
50 yılı aşkın bir süredir kompresör sektöründe hizmet veren Dalgakıran Makina, uluslararası ölçekte güçlü referansları arasına bir yenisini daha ekledi. Türkiye'nin en büyük kompresör üreticisi ve ihracatçısı Dalgakıran Makina, Osmangazi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin inşasıyla tanınan IHI Holding ile endüstriyel kompresör alanının en gelişmiş ürünleri olan turbo kompresörler üretecek. Köprü inşası ve altyapı sistemleri üretimi, enerji santralleri, uzay ve havacılık ekipmanları, gemi inşa, kompresör ve araç turboları üretimi gerçekleştiren IHI Holding, dünyanın önde gelen teknoloji kuruluşları arasında yer alıyor.
Türk-Japon ortak yatırımıyla günümüzün son teknolojisi kullanılarak üretilecek turbo kompresörlerin otomobil, gıda, kimya ve tekstil endüstrisi gibi geniş bir yelpazede en gelişmiş kompresör teknolojisi olarak kullanılacağını belirten Dalgakıran Makina Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran şunları söyledi: "Çevreyle ilgili tartışmaların başlıca gündem maddeleri arasında, küresel ısınma konusu ilk sıralarda geliyor. Bu da enerji verimliliğini kompresör konusunda en önemli parametre haline getiriyor. Turbo kompresör, büyük kapasitelerde basınçlı hava ihtiyacı için çok verimli ve ekonomik çözümler sunduğu için gelişmiş pazarlarda büyük ilgi gören bir ürün. Bu alandaki yatırımımızın önemli bir geri dönüşü olacak. IHI Dalgakıran Makina’nın ürünlerini Türkiye, Avrupa, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika pazarlarına sunacağız. Sektördeki gücümüzün ve itibarımızın bir yansıması olarak attığımız bu imzanın, doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusunda tüm şirketlere örnek olacağını umuyoruz."

2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi İstanbul’da yapıldı
Türkiye’de 3.5 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşan iş makinaları sektörü, Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) önderliğinde, İstanbul’da düzenlenen ‘2. Uluslararası İş Makinaları Kongresi’nde bir araya geldi. İş makinaları sektöründe dünyanın en hızlı büyüyen 3. ülkesi ünvanına sahip Türkiye, 2023 yılına kadar ticaret hacmini 30 milyar dolara, ihracatını ise 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Türkiye iş makinaları ve ekipmanları ihracatında Avrupa’da 4. sırada yer alırken sektör 127 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Tamer Öztoygar yaptığı açılış konuşmasında, “Bugün iş makinaları sektörünün yıllık 1.2 milyar dolarlık ihracatı bulunuyor. Hedefimiz olan yıllık 10 milyar dolarlık ihracat için Türkiye’de 13.5 milyar dolarlık üretim kapasitesi gerekiyor. Bu vesileyle yabancı iş makinaları firmalarını Türkiye’de yatırıma davet ediyoruz” dedi. Öztoygar ayrıca ihracat için yeni pazar arayışlarını da sürdürdüklerini belirterek, “İran, Rusya, Malezya, Singapur gibi yakından takip ettiğimiz pazarlar var. Aynı zamanda Hindistan, Güney Amerika gibi pazarlarda da heyetlerimizin görüşmeleri söz konusu. Tüm bunlarla beraber Afrika kıtası da ulaşmayı hedeflediğimiz noktalardan birisidir” bilgisini verdi.

Yorumlar (0)
banner557