banner565

banner472

banner458

banner457

Genç, dinamik, farklı; İstanbul Anadolu Yakası OSB (İAYOSB)

Türkiye’nin en genç yönetim kuruluna sahip İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi (İAYOSB) yeni dönem projeleriyle oldukça iddialı. Sabancı Üniversitesi ve Gedik Üniversitesi ile üniversite-sanayi işbirliğinde önemli projelere imza atacak İAYOSB, Borsa İstanbul Özel Pazar Projesi ve Ortak Satın Alma Projesi gibi projelerle farklılaşıyor.

OSB TANITIM 01.05.2015, 08:58 09.05.2015, 13:13
16833
Genç, dinamik, farklı; İstanbul Anadolu Yakası OSB (İAYOSB)
İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi (İAYOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çökmez, yönetim anlayışı ve uygulamalarıyla fark yaratacak ve bu yönüyle takip edilecek, örnek alınacak bir OSB hedefiyle yola çıktıklarını, tesislerin ve İAYOSB’nin değerini arttıracak, Bölge’yi cazibe merkezi haline getirecek projelere imza atacaklarını söylüyor. Çökmez, “Yemyeşil ağaçların sıralandığı ağaçlı yollarıyla 7 gün 24 saat yaşayan sosyal tesisleri ve yaşam alanlarıyla iş dışındaki zamanlarda da keyifli zaman geçirebileceğiniz, sağlıklı, modern bir ortamdan sözediyoruz. Mesleki eğitim faaliyetleri, seminerler, kurslar, üniversite-sanayi işbirliği, Ar-Ge, inovasyon gibi global dünyanın kabul ettiği uygulamaları hayata geçirmek misyonuyla Bölgemiz’de çalışan mavi ve beyaz yakalı personelimizle sanayicilerimizin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Devlete yük olmadan ‘kendin yap, kendin işlet’ modeliyle yatırım yapan sanayicinin her türlü ihtiyacının en kısa sürede karşılanması OSB’mizin, biz sanayiciler için cazibe merkezi haline getirilmesi, OSB’lere güçlü pozitif ayrıcalıklar sağlanması en önemli hedeflerimizdendir.”
Türkiye’de yaş ortalaması en genç 
OSB yönetimi olduklarını vurgulayan Çökmez, gelecekten umutlu olduklarını söylüyor. Hükümet’in açıkladığı yapısal dönüşüm programlarını, teşvik ve destek paketlerini olumlu bulan Çökmez, DEİK ve ilgili bakanlıkların programlarına daha fazla dahil olarak Bölge sanayicilerinin ihracatlarını artırmak için çalışacaklarını da ifade ediyor.

Danışma Kurulu: “İyi olan hepimiz için iyi olsun mantığıyla yola çıktık” diyen Çökmez, yeni yönetim kurulu olarak özyönetime geçtiklerini, 25 kişilik bir danışma kurulu kurduklarını anlatıyor: “Danışma kurulumuzun tamamı katılımcılarımızdan oluşuyor. Kurul içerisine İstanbul Sanayi Odası, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bölge Müdürlükleri’ni dahil ederek daha geniş bir danışma kurulu oluşturup, ortak akıl çerçevesinde değerlendirmeler yaparak bağlayıcı kararlar alınmasını amaçlıyoruz. Aldığımız her kararı enine boyuna tartışıp, fikirbirliğine varılmış kararlara imza atmak istiyoruz.”

Kurumsal çalışmalar: Murat Çökmez, paydaşları arasında etkin iletişim ve işbirliği sağlamak için kurumsal iletişim çalışmalarına hız vereceklerinden sözediyor.
Duayenlere davet: Çökmez, duayen sanayicileri İAYOSB’ye davet ederek, onların bilgi birikimlerinden Bölge sanayicilerinin faydalanmasını istediklerini dile getiriyor.

Gedik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi ile işbirliği

Öncelikli hedeflerinin sanayicinin istihdam problemini çözmek ve İAYOSB’nin altyapısını yenilemek olduğundan sözediyor. Üniversite-sanayi işbirliğine verdikleri önemi vurgulayan Çökmez, İstanbul Sanayi Odası ve üniversitelerle işbirliği yaparak sanayiciye daha rahat çalışma imkanı sağlamak ve onların istihdam sorununu çözmek için çaba gösterdiklerini ifade ediyor: “Gedik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi ile işbirliği yapıyoruz. Gedik Üniversitesi ile de vasıflı ara eleman yetiştirme konusunda bir proje yürütüyoruz. Üniversite bölgedeki bütün sanayicileri dolaşarak ihtiyaçlarını tespit edecek. Sahada çalışmaları devam ediyor. Gedik Meslek Yüksekokulu ve Halil Kaya Gedik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile işbirliği yapacağız. Bu işbirliğinden iyi bir sinerji doğacağını ümit ediyoruz. Sabancı Üniversitesi ile yapacağımız işbirliğiyle de Ar-Ge konusunda sanayicimize fayda sağlayacağımızı düşünüyoruz. Sabancı Üniversitesi’nin NanoTeknoloji Binası’nı sanayiciye kullandıracağız.” Üniversite-sanayi işbirliği için sonrasında diğer üniversitelerle de görüşeceklerini aktaran Çökmez, Okan Üniversitesi ile de görüşeceklerini kaydediyor.

Murat Çökmez, İAYOSB’nin yeni dönem projelerini şöyle özetliyor:
“Hedef: Yeni 
OSB: Marmara Bölgesi’nde İstanbul’a yakın bir bölgede, katılmak isteyen paydaşlarımızla yepyeni, rekabet gücümüzü artırabileceğimiz yeni bir Organize Sanayi Bölgesi kurmayı  planlıyoruz. Altyapısı ve konumuyla en iyi noktada olmasını hedefliyoruz.

İŞKUR ve İstihdam Masası Projesi:
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ve Tuzla Belediyesi ile işbirliklerimizi hızlandıracağız. Bölge’deki sanayici ve işadamlarının oluşturduğu şehir dernekleri yöneticileri ve diğer belediyelerle de görüşeceğiz. İAYOSB bünyesinde kalifiye elemanlar ve iş başvuruları konusunda bir bilgi bankası oluşturup bu veri havuzundan sanayicinin faydalanmasını amaçlıyoruz. Bölgedeki firmaların kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak için mesleki eğitim kursları ile İŞKUR ve İstihdam Masası Projesi ile sanayicilerimizin aradığı niteliklerde personel ihtiyacını karşılamayı hedefliyoruz.”

İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı: Tesislerimiz ve 
OSB’mizin gelişmesini sağlamak için işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilerek eğitim ve denetim ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamayı istiyoruz. Bunun için meslek odaları, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde olacağız.

Borsa İstanbul Özel Pazar Projesi: Halka açılmaksızın nitelikli yatırımcılarla görüşerek, şirketlere sermaye bulmalarını sağlayacak ‘Borsa İstanbul Özel Pazar Projesi’ ile talep eden paydaşlarımız için şirket evliliklerinin sağlanmasını amaçlıyoruz.

Prestij Caddesi: İAYOSB, sanayicisine daha iyi hizmet vermek amacıyla 25 yıllık geçmişi olan altyapısını da yenileyecek. İçme suyu, atıksu, yağmursuyu hatları, asfaltlar, bordürler, tretuvarlar, yeşil alanlar, trafik işaretleri, yönlendirmeler, firmaları gösteren tabelalar, aydınlatmalara kadar tüm şebeke suyu, yol ve peyzaj çalışmaları olmak üzere İAYOSB’nin bütün altyapısını yenileme çalışmaları devam ediyor.
Hedefimiz 2 yılda altyapı çalışmalarını tamamlamak. 
OSB’mizin girişi olan Gazi Bulvarı’nın yenilenmesine başlanmıştı, sonraki zamanlarda İAYOSB’nin tüm sokakları da yenilenecek. Asfalt, kaldırım, bordür, tretuvar, aydınlatma ve peyzajını yeniden düzenleyerek Gazi Bulvarı’nı prestij caddesi yapacağız. Giriş kapımızı da yenileyeceğiz.”

Eğitim faaliyetleri: Kişisel ve mesleki gelişimlere katkı sağlamak için eğitim faaliyetleri, mesleki eğitim kursları, sosyal ve sportif etkinlikler de gerçekleştireceğiz.

Mobese: Ana güzergah ve güvenlik zafiyeti bulunan noktalara kurulacak sistem ile kontrol sağlanabileceği gibi, ilgili mercilerden uygun noktalara mobese sistemlerinin kurulması için talepte bulunulacak.

Ortak Satınalma: OSB’mizin ve sanayicilerimizin ortak ekonomik menfaatlerini korumak, geliştirmek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla araç kiralama, portör, sağlık raporu, akaryakıt, kargo, GSM, internet gibi ürün ve hizmetler için OSB’mize özel toplu indirimler sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’deki her vilayette otellerden indirimler sağlayıp bu avantajı sanayicilerimize kullandırmak istiyoruz. Öncelikle akaryakıt, kargo, GSM, içme suyu ve araç kiralamada firmalardan teklifler almaya başladık. İnternet için Türk Telekom ile anlaşmamız sözkonusu.

İAYOSB’nin ulaşım avantajı
S.S. İstanbul Anadolu Yakası Mermerciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ortakları tarafından 1986 yılı Ağustos ayında, İstanbul Tuzla’da, Aydınlı köyü hudutlarında kalan 9 pafta, 4056 parsel sayılı, 722 bin metrekare yüzölçümlü arazi üzerinde kuruldu. Devletten kredi almadan kendi imkanlarıyla yapılaşması tamamlandı. 1998’de olağanüstü genel kurul kararıyla kooperatif alanının organize sanayi bölgesine dönüşmesi kararı alındı, 2000’da Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi (TMOSB) tüzel kişiliğini kazandı. Bölge’nin ihtisas OSB’den karma OSB’ye dönüşmesi nedeniyle ünvanı İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi (İAYOSB) olarak değiştirildi. İstanbul-Ankara TEM Otoyolu’nun Tuzla/ Orhanlı – Şekerpınar bağlantılı TEM yan yolu kuzeyinde bulunan İAYOSB’ye, İstanbul-Ankara E-5  Karayolu’nun Çayırova Gebze çıkışı veya İstanbul-Ankara  TEM Otoyolu’nun Kurtköy ve Bayramoğlu (Çayırova) çıkışlarından ulaşılıyor. 
İAYOSB’ye Pendik’ten dolmuş seferleri de mevcut.
İAYOSB Bölge Müdürü Ayla Dev, deniz, hava ve kara taşımacılığı yönünden stratejik bir konuma sahip Bölge’nin, Sabiha Gökçen Hava Limanı’na 7 kilometre, Tuzla Tren İstasyonu’na 15 kilometre, Dilovası Limanı’na 30 kilometre, TEM Otoyolu’na sınır, E-5 Karayolu’na 10 kilometre mesafede bulunduğunu belirtiyor.

Karma OSB: Yaklaşık 80 hektar üzerine kurulu ve yüzde 95 yapılaşması tamamlanmış 
İAYOSB’de bulunan 154 sanayi parselinden 146’sı üretimde, 2 tane boş parsel bulunuyor, 5’i inşaat, 2’si proje aşamasında. 134 firmanın faaliyet gösterdiği İAYOSB’de, 7400 kişi istihdam ediliyor. İAYOSB’den yapılan ihracat; 331.908.496,37 TL, ithalat ise 310.689.899,47 TL. Karma nitelikte hizmet veren İAYOSB’de metal sanayi, oto yardımcı sanayi, makine, plastik ve kimya sektörleri ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyor.
Bölge sanayicisinin ayağına giden hizmet: “Zorlaştıran değil, kolaylaştıran olacağız. Sanayicimizle elele çalışacağız, biz onların ayağına gideceğiz” diyen Ayla Dev, tesisleri tek tek ziyaret ederek OSB’nin ortak problemlerini çözmeye çalışacaklarını anlatıyor.

Kaliteye verilen önem: Kalite çalışmalarına önem verdiklerini de vurgulayan Ayla Dev, ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ne sahip olduklarını ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Belgesi almayı hedeflediklerini söylüyor.  Dev, sanayicilerin yönetimde yüzde 100 söz sahibi olmaları, altyapı çalışmalarına özen gösterilmesi, çevre düzenlemelerine verilen önem, ulaşım açısından yeterli imkanlara sahip olması nedeniyle yatırımcılar için 
İAYOSB’nin cazip hale geldiğini anlatıyor: “Artan arsa talebini karşılamak için Bölge’nin Batı’sındaki Sabancı Üniversitesi ile İAYOSB arasında kalan 7.5 hektar, sanayi imarlı alan OSB’ye katılmıştır.”

Altyapısı tamam: Altyapısı tamamlanmış 
İAYOSB’de yağmursuyu, atıksu, içme suyu, elektrik, doğalgaz, telekomünikasyon hizmetleri eksiksiz veriliyor. Telekomünikasyon Santral binası da Bölge içerisinde yeralıyor. Ayla Dev şu bilgileri veriyor:

Doğalgaz: Bölge’de doğalgaz altyapı çalışmaları tamamlanarak 2005’ten itibaren gaz verilmeye başlanmış, işletmesi İGDAŞ tarafından yapılıyor.

Elektrik: 
İAYOSB’ye Onaylı sınırları içerisinde 18.10.2007 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle   OSB  Elektrik Dağıtım  faaliyetini yürütmek  üzere 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve    ilgili mevzuat  uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 18.10.2007  tarih  ve  1344-7  Sayılı  Kararı ile Elektrik  Dağıtım Lisansı verilmiş. 1 adet ölçüm ve 34 trafo merkezi ile beraber toplam kurulu güç 51.460 MVA, Maksimum alınan güç 18 MW’dır. Bölge’nin elektrik tüketimi 2003 Ocak ayında 679 bin 650 kWh  iken 12 yılda 13 kat artışla 2015 Ocak   ayında 8 milyon 957 bin 754 kWh ulaşmış.

Su: Bölge, içme suyu şebekesi tamamlanmış, İSKİ’den aldığı suyun tüm parsellere ulaşımı sağlanmış. Bölge içi Su İşletmesi Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Aylık ortalama 20.000 m3 su kullanılıyor. İSKİ’nin belirlediği sanayi tarifesi uygulanıyor.

Çevre: Tesisler, kendi bünyelerinde biyolojik ve kimyasal ön arıtma tesislerine sahip. Sağlıklı ve kaliteli zaman geçirebilmek için bölgede yeşil alanların, sosyal tesislerin genişletilmesi çalışmaları başlamış.

Güvenlik: 
İAYOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri’nin güvenliğini sağlamak, İAYOSB’de bulunan diğer kuruluşların kendilerine ait güvenlik teşkilat ve görevlileriyle haberleşme içinde olmak ve onlara destek vermek, İAYOSB İtfaiyesi ile Bölge içinde meydana gelecek olaylarda koordineli çalışmak amacıyla devamlı olarak güvenlik devriye aracı İAYOSB içerisinde devriye görevini yapıyor.

Spor Kompleksi: Sporun insan yaşamındaki önem ve değerinden hareketle sanayicilerimizin ve çalışanlarımızın yararlanabilmesi amacıyla spor kompleksini hizmete kazandırdık. Spor tesislerimizde birer adet halı futbol sahası ile birlikte tenis, voleybol ve basketbol sahaları yeralıyor.
100 kişilik konferans salonu ve 50 kişilik eğitim salonu Bölgemize hizmet vermektedir. Sanayicimizin işlemlerini daha kısa bir sürede yaptırabilmeleri için binamızın giriş katına 2 adet, sosyal tesis alanında yapımı tamamlanan ticari hizmet binamızda 2 adet olmak üzere toplam 4 adet banka şubesi hizmete girmiştir.

İtfaiye: Birlik Organize Sanayi Bölgesi içerisinde son derece modern ve işlevsel bir İtfaiye Merkezi Binası yapılarak, İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından faaliyete geçmiştir. İtfaiye Merkezi’nde, en son teknoloji ile donatılmış 5 araç ve gereçleri ile 18 itfaiye personeli 7 gün 24 saat hizmet vermektedir.
Aynı anda bin 500-2 bin kişinin namaz kılıp ibadetini yerine getirebildiği İstanbul Anadolu Yakası OSB Camii ibadete açıldı. Camiimiz OSB sınırları içinde ve mülkiyeti OSB’ye ait, 2 bin 574 metrekare kapalı alana sahip.

Kaliteli lezzetin adresi TURKAŞ’ın hedefi
Kurucularının 2000 yılında yeni girişimleri olan Bahar Yemek işletmesi ile temeli atılan 
TURKAŞ Gıda A.Ş, istikrarlı büyüme ile markalaşmış, gelecek vadeden bir yatırım. TURKAŞ Gıda A.Ş., Tuzla’da İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nde 6000 metrekare kapalı alanda kurulu modern bir yemek üretimi işletmesi. Ülke çapında 1000’e yakın personeliyle 100.000’e yakın yemek üretimini gerçekleştiriyor. İstanbul ve Gebze’de müşterilerine taşıma yemek hizmeti sağlıyor. İstanbul, İzmir, Aydın, Muğla, Tekirdağ, Sakarya, Kocaeli’deki müşterilerinde yemek hizmetini yerinde üretim olarak gerçekleştiriyor. TURKAŞ,  ağırlıklı olarak demir-çelik, petrokimya, ilaç, lojistik, bankacılık, eğitim, metal, alüminyum, tekstil, otomotiv, inşaat sektörlerine hizmet veriyor. ISO 9001, ISO 14001, ISO 22000, OHSAS 18001, ISO 10002, TSE belgelerine sahip TURKAŞ’ta, tüm süreçler, tecrübeli ve dinamik bir ekip tarafından yürütülüyor.
TURKAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Çökmez’in anlatımıyla TURKAŞ, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini tam olarak karşılayacak ürünleri ve hizmeti sunarak, ilk tercih edilen marka olmak hedefiyle 2007 yılından beri aynı adreste üretime devam ediyor.
TURKAŞ’ta, yönetim ve çalışanların işletme felsefesi ortak: Sürekli eğitim, üretici ve tedarikçileriyle birlikte büyümek, karlılığı ve verimliliği arttırmak, toplam kalite yönetimi prensipleri ışığında hedefe ulaşılacağına inanmak...
TURKAŞ olarak, yasalara ve ahlaki kurallara uygun davranan, çevreye değer veren bir yaklaşımla üretim yapan, tüketicinin korunmasını ve bilinçlenmesini destekleyen ve toplum için yeni değerler oluşturan, katılımcı yönetim şeklini benimsemiş bir firma anlayışıyla varlıklarını sürdürdüklerini anlatan Çökmez, “müşteri memnuniyeti”ni taahhüt etiklerini vurguluyor.
Bülent Çökmez, 2015’te yeni projeleriyle istihdamı artırmayı hedeflediklerini açıklıyor: “Kurulu kapasitemizi daha teknik ve teknolojik sistemlerle revize ederek artırmayı planladık. Gelişimi devam ettirmek, ülke ekonomisindeki payımızı artırmak, daha fazla istihdam sağlamak için vargücümüzle ve tüm inancımızla çalışmaya devam ediyoruz.
Hedefimiz dünya çapında global şirketler arasında yeralmak, geçmişten bugüne nasıl özveri ile çalıştıysak gelecekte de ‘Canlı liderlikle yaşayan bir şirket olmaktır.’ Müşterilerimize güvenli ve sağlıklı ürünler sağlıyoruz. İşletmemizde 24 saat faaliyet devam etmektedir. Her öğün, o öğüne denk düşen vardiyada üretilmekte ve tazeliğiyle müşterilerimize ulaştırılmaktadır. Her vardiyada kalite ve hijyen sorumluları görev almakta, işletme hijyeni ve gıda güvenliği kontrollerle sağlanmaktadır.
Yemek çeşitlerimiz ile birçok damak tadına hitap ediyoruz. Bu lezzetlerin ortaya çıkmasında güçlü bir mutfak ekibine sahibiz. Ekibi eğitimler ve rotasyonlar ile teknik olarak besliyoruz. Farklı yemek çeşitleri için araştırmalar ve demolar yapıyoruz. 24 saat devam eden hizmetimizde olmazsa olmazımız sevkiyat ekibimiz. Genç, dinamik bir kadroyla yemeklerimizi geniş bir dağıtım ağı içerisinde plan dahilinde güvenle müşterilerimize zamanında ulaştırıyoruz.
Faaliyetlerimizde hızlı organize oluyoruz ve güçlü bir ekip ruhu içerisinde çalışıyor, faaliyetlerimizi müşterilerimizin gözü ile değerlendiriyoruz. Yemek üretiminde çevresel sorumluluklarımız ile her türlü yükümlülüğü yerine getiriyoruz. Faaliyetlerimizi, yönetim sistemlerimizi gözden geçiriyor, sürekli iyileştiriyoruz. Önce insan ilkesi ile çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini önplanda tutuyoruz.
Yemek hizmetimizin dışında müşterilerimizden gelen taleplerle şekillendirdiğimiz davet ve ikram hizmetimizi tecrübeli ekip, görsel ve lezzet zenginliğindeki davet menüleri, kaliteli ekipman ve güleryüzümüzle sağlamaktayız.”
Çökmez, İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunmanın da kendilerine büyük avantajlar sağladığını da sözlerine ekliyor.

Nazar Kimya Sabun ve Deterjan Sanayi A.Ş.; Green&Shine ile Avrupa ve Amerika pazarını fethedecek
Remzi Hatipoğlu ve Yusuf Kosif tarafından arap sabunu imalatı yapmak amacıyla 1982’de kurulan 
Nazar Kimya, bugün İstanbul Anadolu Yakası OSB’deki toplam 5500 metrekare kapalı alanda yeralan 3 fabrikasında; arap sabunu, çamaşır suyu, tuz ruhu, sıvı sabun, mineralli ve genel yüzey temizleyiciler, sıvı deterjanlar, bulaşık deterjanı, yumuşatıcı, ahşap temizleyici, soda-matik, soda, cam-sil, kireç-pas çözücü, şampuan olmak üzere ev temizliğinde ve kişisel temizlikte kullanılan tüm likit ürün gruplarında yıllık 25 bin ton kapasiteyle teknolojik makine parkuru ve bilgi birikimiyle hizmet veriyor.
Nazar Kimya Sabun ve Deterjan Sanayi A.Ş.’nin arap sabunu, sıvı arap sabunu ve derz temizleyici ürünlerinde sektör lideri olduğunu belirten Nazar Kimya Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Hatipoğlu, çamaşır suyu gruplarında ise sektördeki ilk 3 üretici arasında yeraldıklarını söylüyor. Ar-Ge projelerinin önemini ilke edindiklerini aktaran Hakan Hatipoğlu, bilimsel ve teknolojik tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade ediyor.
Hakan Hatipoğlu, 2016 yılının ortalarına doğru yeni bir fabrika yatırımı yapacaklarını kaydediyor: “Yeni yatırımımızla birlikte faaliyetlerimizi yürüttüğümüz kapalı alanı 10 bin metrekareye çıkarmayı düşünüyoruz. Kozmetik sektörüne yatırımımız sözkonusu. Yurtdışı müşterilerimize Risel markamızla şampuan, duş jeli, oda parfümü imalatı yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 5’ini Kuveyt, İran ve Katar’a ihraç ediyoruz. Yüzde 100 üretim kapasitesiyle çalışıyoruz. 2016’da, yeni tesisin devreye girmesiyle birlikte özellikle kozmetik ve doğal ürünlerimizle ihracatımızı, iç pazar payımızı ve yüzde 60-70 oranında üretim kapasitemizi arttıracağız. Ciromuzda ihracatın payını yüzde 25’e çıkaracağız.”
Yüzde 100 Türk sermayeli bir kuruluş olan 
Nazar Kimya’nın en büyük atılımı ise 2016’da gerçekleşecek. Hakan Hatipoğlu, katmadeğerli yeni ürünlerle ihracatlarını artırmayı hedeflediklerini açıklıyor: “Yeni markamız Green&Shine ile Avrupa ve Amerika pazarına yüzde 100 doğal ürünler sunacağız. Green &Shine ve birkaç farklı patent aşamasındaki markamızla üreteceğimiz Ar-Ge ürünlerimizle ilgili uluslararası standart ve sertifikaları alarak önce Avrupa pazarına açılacağız.”
Hatipoğlu, kendi markaları Nazar’ın yanısıra yurtiçinde ve yurtdışında “private label” (market markalı ürünler) denilen üretimle tüketicinin kaliteli ürüne, uygun fiyatla ulaşmasına katkı sağladıklarını anlatıyor: “Yıllık ciromuzun büyük bir kısmını, Metro, Migros, Tansaş, Real, Şok, Carefour ve Teközel olmak üzere Türkiye’deki bütün ulusal market zincirlerine sunduğumuz Nazar markalı ürünlerimiz ve private label ürünlerimiz oluşturuyor.”
Özel Markalı Ürünler Tedarikçileri Derneği (PLAT Türkiye) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Hakan Hatipoğlu, ‘private label’ın Avrupa’da yüzde 40-50, Türkiye’de ise yüzde 15 oranında  pazar payına sahip olduğu bilgisini veriyor. Dernek olarak Türkiye’de sektörün gelişmesi için ciddi çalışmalar yürüttüklerinden sözeden Hatipoğlu, önümüzdeki Kasım ayında Private Label Günleri adıyla bir organizasyon yapacaklarını açıklıyor. 
Nazar Kimya’nın Türkiye’nin en büyük 3 private label tedarikçisinden biri olduğunu belirten Hatipoğlu, “Nazar sıvı arap sabunu ve arap sabunu ve derz temizleyicide de sektör liderliğimizi devam ettireceğiz. Doğal ürünler serimiz piyasaya çıktıktan sonra yurtdışında da temsilciliğimiz olacak. İlk etapta 2 temsilcilik açmayı düşünüyoruz” diye konuşuyor.

A-Grup şirketlerinden, “Ar-Ge Merkezli” Akım Metal’den; Hızlı, ekonomik çözümler
A-Grup şirketlerinden 
Akım Metal, kardeş firmaları; Akplas ve Aksem ile birlikte İstanbul Anadolu Yakası OSB’de toplamda 35 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor. Akım Metal’in temeli 1974’te Yusuf ve Mustafa Böyet tarafından İstanbul Maltepe’de atılmış, Kartal ve Gebze’den sonra, 2004’te Anadolu Yakası OSB’ye taşınılmış.
Akım Metal, beyaz eşya, otomotiv, savunma sanayisi, havacılık ve endüstriyel sektörlere; talaşlı imalat, alüminyum enjeksiyon, montaj ve Ar-Ge hizmetleri veriyor. Akım Metal Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Ali Fazıl Böyet, teknolojik gelişmeleri içine alan makine parkı, laboratuvar cihazları ve eğitimli kadro ile müşterilerine hızlı, esnek ve özel çözümler sunduklarını söylüyor.
Şirketin makine parkı; CNC tornalar, CNC 3,4 ve 5 eksen işleme merkezleri, CNC puntalı ve puntasız taşlama tezgahları, CNC kayar otomatlar, transfer tezgahlarından oluşuyor.
Toplamda 1500 kişi istihdam eden A-Grup bünyesindeki şirketlerden 
Akım Metal’in ürünlerinin yüzde 50’si; Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Asya ülkeleri ve Rusya olmak üzere toplam 15 ülkeye ihraç ediliyor.
A-Grup şirketlerinden;
-  Akplas plastik enjeksiyon ile şekillendirme yapıyor, bunun yanında ev tipi klimalar için eşanjörü üretiyor. Şirket son dönemde özellikle otomotiv sektörüne odaklanmaktadır.
-  Aksem plastik ve alüminyum enjeksiyon için kalıp imalatı yapıyor.
-  Yeni kurulan YMB Teknolojik Ürünler Pazarlama Şirketi ise grubun kendi markasıyla oluşturduğu ürünlerini pazarlıyor.

Sektördeki tecrübesi ve bilinirliliğiyle tercih edilen, ISO 14001 ve ISO 16949 Kalite Yönetim Sistem Belgesi’ne sahip 
Akım Metal, 2016’da ISO 18001’i de almayı hedeflemektedir.
Ar-Ge merkezi: Ali Fazıl Böyet, Bölge’deki tek Ar-Ge merkezinin de bünyelerinde olduğunu vurguluyor: “2011 yılında kurulan Ar-Ge Merkezimiz’de 65 kişi istihdam ediyoruz. Ar-Ge Merkezimiz’de yardımcı sanayicilikteki tecrübelerimizi hem müşterilerimiz için hem de kendi markalarımızı oluşturmada kullanmak istiyoruz. Merkezimiz, mekatronik, medikal, komponent ve ticari ürünler, aydınlatma alanlarında faaliyet gösteriyor.
Ar-Ge ürünlerimiz arasında Fermada markasıyla üretmeye başladığımız yüzde 100 yerli LED aydınlatma ürünlerimiz, yaklaşık bir yıldır piyasada. Doğrusal LED aydınlatma, panel ve dekoratif kapaklar, slim lineer, downlight, ray spot ve sokak lambaları üretiyoruz.  Ürünler, standart aydınlatma ürünlerine oranla yüzde 70’e varan enerji verimliliği sağlıyor.

Servo motor:
SMB markasıyla endüstriyel uygulamalarda kullanılacak, yüksek hassasiyetli programlanabilir, enerji verimliliği sağlayan, Türkiye’nin ilk yerli seri üretim servo motorunu sürücüsüyle beraber 2015 yılı içerisinde piyasaya sunmayı planlıyoruz. Bunun yanında eş zamanlı tornalama özelliği olan torna tezgahı üretiyoruz.
Estia markasıyla beyaz eşya sektöründeki müşterilerimize kendi ürünlerinde kullanılan komponentleri ve küçük ev aletlerini, onlar adına tasarlayıp proje olarak sunuyoruz.
Ticari ürünlerde; fabrika içi, AVM’ler, havaalanları ve büyük fabrikalar gibi geniş mekanlarda ayakta kullanılacak elektrikli bisikletimiz prototip aşamasında, farklı tasarımlar üzerinde çalışıyoruz,  en kısa süre içerisinde piyasaya süreceğiz.

Medikalde Medigen markasıyla laparoskobik el aletleri, noter ve stimülatör üretiyoruz.
Türkiye'nin kendi markalarını, kendi ürünlerini oluşturup dünyaya olan bağımlılığını azaltmak zorunda olduğu bilinciyle hareket ederek yaptığımız Ar-Ge çalışmalarında İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, ODTÜ, Gebze Teknik Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile işbirliği yapıyoruz.”

Firmaların iş sağlığı ve güvenliği Bilgili OSGB’ye emanet
İş sağlığı ve güvenliği alanında 2006 yılından bu yana İstanbul Anadolu Yakası OSB’de faaliyet yürüten Bilgili Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (
Bilgili OSGB), 1 Şubat 2015 tarihi itibarıyla toplam 114 firmaya hizmet sunuyor. 7 gün 24 saat acil yardım müdahalesi için sağlık memuru bulundurup, ambulans hizmeti sunan Bilgili OSGB, talep olması halinde OSB dışındaki firmaların da ihtiyacını karşılıyor.
Bilgili OSGB Sorumlu Müdürü Dr. Bilgi Arslan, aynı zamanda bir tıp merkezi gibi faaliyet yürüttüklerini belirterek, çözüm ortakları Marmara Eğitim ile birlikte ilk yardım eğitimleri verdiklerini anlatıyor. Bilgi Arslan, “6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu gereği ilk yardım eğitimleri zorunlu. Bu alanda gerekli bilgi birikimine sahip bir kurum olarak ilgili kurumların onayını alarak bu alanda hizmet vermeye başladık. Eğitimlerimiz 1 yıldır devam ediyor. Firmaların talepleri doğrultusunda yangın ve hijyen eğitimleri de veriyoruz” diyor. 30 kişilik eğitim salonları bulunduğunu aktaran Arslan, Tuzla Halk Eğitim ile anlaşmaları bulunduğunu, hijyen eğitimi sonrası Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verdiklerini anlatıyor.
Firmaların iş sağlığı ve güvenliği alanında tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir OSGB olarak büyümeyi sürdüreceklerini kaydeden Arslan, geçen yıl yüzde 10 büyüdüklerini, bu yılda yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini açıklıyor. Büyüdükçe istihdamı da artırmayı planladıklarından sözeden Arslan, 
Bilgili OSGB’nin sunduğu diğer hizmetler arasında işe giriş muayeneleri, iş yeri hizmetleri, iş güvenliği hizmeti, risk analizi, acil eylem planları gibi kanunun gerektirdiği tüm iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yeraldığını anlatıyor.

Bilgili OSGB’den acil müdahale hizmeti
Bilgi Arslan, özellikle OSB’lerde faaliyette bulunan OSGB’lerin tam donanımlı bir yapıda hizmet vermesinin önemine dikkat çekiyor: “Gerek iş sahibi, gerek işçiler için iş kazaları kaçınılmaz oluyor. İstenilmeyen ancak kaçınılmaz olan bu tür iş kazalarında öncelikli olarak kolay ulaşılabilirlik önemlidir. Ayrıca tam donanımlı ambulanslarımız ve uzmanlarımızla uzuv kopmaları gibi durumlarda acil müdahale etmekteyiz.”
Bilgili OSGB, İstanbul Anadolu Yakası OSB’de hızlı bir gelişme süreci yaşıyor. İlk bölgede faaliyete geçtiğinde 20 firmaya hitap eden Bilgili OSGB, bugün 114 firmanın ihtiyacını karşılıyor. Dr. Bilgi Arslan, bölgedeki tüm firmalara ulaşmak istediklerini dile getiriyor: “Kalp krizi, yüksekten düşme, elektrik çarpması gibi acil vakaların tümünde mutlaka müdahale ediyoruz. Firmalar, üyemiz olsun veya olmasın, hatta OSB önünde bir trafik kazası olduğunda veya OSB dışında yakında acil bir durum olduğunda da mutlaka müdahale ediyoruz. Yeni bir ambulans aldık.  2 ambulansımız, 8 doktorumuz, 3 iş güvenliği uzmanımız, 3 sağlık personelimiz,  3 ambulans şoförümüzle hizmet sunuyoruz. Tıbbi teçhizatımızla tam donanımlı bir yapıda hizmet veriyoruz. Periyodik olarak göz muayenesine de başladık.”
Özellikle İstanbul Anadolu Yakası OSB’de sağlık hizmeti açısından önemli bir görev üstlendiklerini vurgulayan Arslan, firmalara sundukları avantajları ise şöyle sıralıyor: “OSB içerisinde yeraldığımızdan firmaların bize ulaşmaları daha kolay. 24 saat ambulans ve yardımcı sağlık personelimiz mevcut. Acil vakalarda firmalara bu kadar yakın olmak, onların her türlü sağlık ihtiyacında yanlarında bulunmamıza olanak sağlıyor. İş kazası raporları tutulurken biz yakın olduğumuz için anında olay yerinde tutanaklar tutulabiliyor. Firmalarımız bizi sürekli arayıp iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili soruları konusunda danışabiliyor ve  sorunları daha kolay çözülüyor.”
Bilgi Arslan, iş sağlığı ve güvenliği yatırımlarının öneminden de sözediyor: “İSG’yi bir yaşam şekli olarak görmek ve ne gerektiriyorsa yapmak temel avantajdır. İş sağlığı ve güvenliği yatırımı önemlidir. Sonradan cezai yaptırımlarla uğraşmak yerine baştan yapılması gerekenleri yapmak gerekir.”

İnka, Batı Avrupa, Orta Doğu ve Türkiye’de büyüyecek
İnka; 1986’da metal işleme sektöründe, bağlantı elemanları üretimine, 1995’te ise Avrupa’ya ihracata başladı. ISO 9001 belgesini alan İnka, daha sonra FM, UL, MPA, ISO 14001, OHSAS 18001, GOST ve TSEK belgelerini alarak sektörün önemli bir oyuncusu oldu. 2004’te tüm altyapısını ERP sistemiyle güçlendirdi, rekabetçi gücünü arttırdı.
İnka, ürünleri 8 ana gruptan oluşuyor: “Yapı ve Bağlantı Elemanları, Boru Destek – MSS, Atık Su Bağlantı Elemanları, Yangın Sistemleri, Solar Sistemleri, Otomotiv Ürünleri ve Özel Üretimler.”
İnka Genel Müdürü Haluk Arıcan, günümüzde İnka’nın sektörün kalite temsilcisi olarak ürünlerinin yüzde 75’ini Avrupa pazarlarına ihraç ettiğini söylüyor. İhracatın yüzde 80’i Batı Avrupa ülkelerine, yüzde 20’si de Orta Doğu, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar ve Kuzey Afrika ülkelerine yapılıyor.
Arıcan, yüzde 35’lik kadın istihdam oranıyla Türkiye’de metal işleme sektöründe bir ilki başardıklarının altını çiziyor. 
İnka Yapı’nın, çevreye olan duyarlılığı ve sosyal sorumluluk projelerine verdiği önemle farklılık yarattığını belirten Arıcan, “İnka, projelerde doğrudan yeralmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında birçok projeyi tamamladık ve bazıları hala devam etmekte. Projelerdeki mevcudiyetimiz dışında Batı Avrupa’da yerleşik sektörde bilinen firmalarla uzun yıllara dayanan stratejik ortaklığımız bulunmaktadır” diyor.
İnka’nın yurtdışı projelerinden bazıları: King Abdul Aziz International Airport-Cidde, Cairo International Airport-Kahire, El Fateh University-Tripoli, Amerikan Embassy-Erbil, King Faisal Medical City-Riyad, Sofia Airport-Sofya, Jumeirah Villages-Dubai..
Yurtiçi projelerinden bazıları: Marmaray Tüp Geçit, İstanbul Metrosu, Bolu Göynük Termik Santrali, Roche İlaç Fabrikası, Pirelli Kocaeli Fabrikası, Sabiha Gökçen Havalimanı, Türk Telekom Arena, Garanti Bankası Teknoloji Merkezi...
Arıcan, bugüne kadar içinde yeraldıkları projelerin ana başlıklarını şöyle sıralıyor: “Askeri üs, AVM, depo, fabrika, hastane, havaalanı, iş merkezi, konut, otel, raylı sistemler, resmi bina, stadyum, üniversite, iş merkezi-konut-otel-AVM kompleksi.”

Kasso’nun vizyonu; Dünya markası olmak
Kasso Mühendislik Prefabrike Yapı Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, metal işleme ve çelik konstrüksiyon alanında 32 yıllık tecrübesi mevcut. Şirket alüminyum, paslanmaz çelik, ayna yüzey paslanmaz, kompozit levha, bakır, pirinç, st 37-52, titanyum çinko ve Corten A gibi malzemelerle gerçekleştirdiği imalatıyla sektörün öncüleri arasında yeralıyor. 
Kasso, ürettiği delikli, genişletilmiş, parlatılmış ve desen kesimli levhalarla özellikle ikincil cephe olarak tanımlanan dış cephe ile asma tavan uygulamalarında yurtdışında da tanınıyor.
“Metaldeki hayalleriniz işimizdir” sloganıyla faaliyet gösterdiklerini belirten 
Kasso Mühendislik Genel Müdürü M. Sinan Kılıç; “Uzun vadeli sürdürülebilir hedefimiz; kaliteden ödün vermeyen vizyoner bakış açısına sahip bir yapıyla yurtdışı pazarlarında Kasso’yu güçlü bir Türk markası haline getirmektir” diyor.
Kasso 2015’te yüzde 40 büyümeyi, yüzde 30 istihdamı ve yüzde 20 oranında Ar-Ge yatırımlarını arttırmayı planlıyor. Kılıç, 5 patent ve 3 faydalı modelleri bulunduğunu ve yeni ürün ve patent sayılarını arttıracaklarını kaydediyor. Yurtiçi pazarın yanısıra ihracatı da önemsediklerini belirten Kılıç, yurtdışı pazarından tedarik ettikleri makinaların yanında bünyesinde gerçekleştirdikleri makine imalatlarıyla Kasso'nun kendisine güvendiğini vurguluyor.
Kılıç, CNC makinalarda imalatçının olmazsa olmazı, ‘computer numeric control’ olarak adlandırılan sistemi, imalat hassasiyeti ve toleranslar için özellik olarak tüm makinalarına adapte ettiklerini anlatıyor. Yatırım planları arasında ‘CNC Büküm Merkezi’ oluşturmak bulunduğundan sözeden Kılıç, genişletilmiş metal/mesh makinaları hakkında Ar-Ge çalışmaları yürüttüklerini anlatıyor.
Kasso’nun yapı sektöründe sayısız cephe ve tavan uygulamaları bulunuyor: Adnan Menderes Havalimanı, Rixos Eskişehir Oteli, Rönesans Tower Ataşehir, Kartal Ford Ar-Ge merkezi, Bakü Convention Center, YKB Bankacılık Üssü Ek Binası, Türk Telekom Arena, Bakü Haydar Aliyev Havalimanı, Galleria AVM, Kağıthane Bauhaus, Bakü JW Marriott Hotel, İstanbul Trump Towers, Varyap Meridian ve diğer....

Yorumlar (0)