banner565

banner472

banner458

banner457

01.06.2020, 08:05 14416

ŞİMDİ YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

Pandemi’de bazı eksiklerimiz olsa da toplum olarak başarılı bir mücadele yürüttük. Yavaş yavaş temkinli, kontrollü ve kademeli bir normalleşme süreci yaşıyoruz. ‘Yeni normal’ adını verdiğimiz bu süreç, çok kritik olacak. Pandemi’ye karşı toplumsal bağışıklık kazanana kadar ‘Sağlık’ ile ‘Ekonomi’ arasında, sağlık öncelikli bir dengeyi kurmak ve korumak, hem bireylerin hem de işletmelerin sorumluluğu altındadır.
Kamunun bizden istediği önlemleri alarak, konulan kurallara ve kısıtlara duyarlı ve özenle uyarak üretmek ve yaşamak zorundayız. Sağlık Bakanlığı toplumsal hayatımızdaki gelişmeleri ve yenilikleri bize günübirlik açıklıyor; açıklamaya devam edecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da önemli bir adım attı; Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha, Bilim Kurulu ve sektör temsilcilerinin katılımıyla ‘Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’ yayınladı.
Hizmet veya mal üretimi yapılan işyerlerine yeni bir çalışma sistemi getiren kılavuz, sektör farklılıklarını da kapsayarak bütün işletmelerde kolaylıkla alınabilecek maliyeti en düşük ortak önlemleri bilimsel bir ustalıkla önümüze koyuyor. Bu kurallara uyulması halinde; salgının üretime olan etkisi azalarak yok olacak, reel sektörün dayanıklılığı artacak. Dış talepte başlayan iyileşmeyle birlikte üreticilerimiz, Pandemi sonrası dönemde rakiplerinin önüne geçme avantajını yakalayacak. Pandemi döneminde uğradığımız kayıpların bir bölümünü geri kazanmanın etkili ve verimli yolu buradan geçiyor.
Pandemi sürecinde ‘Sağlık, Gıda, Tarım ve Teknoloji (Bilişim)’ sektörlerine duyulan ihtiyacın ve önemin artmasını yeni yatırım fırsatı olarak değerlendireceğiz. Dikkate almamız gereken gelişmelerden biri de Pandemi’nin dijital dönüşüm sürecini hızlandırması ve yeni boyutlar eklemesidir. Bu bağlamda endüstriyel dönüşümde insana ve çevreye duyarlılık zorunlu olacak. Mevlana’nın da vurguladığı gibi; ‘Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.’ Yaratıcı ve yenilikçi kapasitemizi ‘yeni normal’in okuryazarlığı ile açık inovasyonla verimli kılarak bu alana odaklanmalıyız.
‘Yeni normal’e adaptasyon için hem bireysel hem toplumsal olarak benimsenmesi ve yapılması gerekenler var. Pandemi süreci hayatımızın parçası olan tedbirlerle, bazen yoğunlaşarak bazen gevşetilerek devam edecek; hijyen, sosyal mesafe ve izolasyon önceliğimiz olacak. Ayrıca esnek çalışma, evden çalışma, temassız ticaret gibi bir yığın çalışma ve iş yapma yöntemleri hayatımıza girdi. Bu yöntemleri kullanacağız ve istihdam politikalarımızı buna göre düzenleyeceğiz.
Ekonomik büyüme oranları bütün dünyada düşecek ve bundan Türkiye ekonomisi de etkilenecek. Öncelikle yapılması gereken; kapanan işletmeler ve işsizler için çözüm üretmek. Beklenen yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmek bu arayışa yardımcı olacaktır.
Hükümetin bugüne kadar ithal ederek üretime kattığımız birçok ara malını içeride üretmemize yönelik yeni bir destek ve teşvik politikası geliştirdiğini biliyoruz. Bu amaçla ithalatta yeni bir düzenleme yapıldı. Bu yeni yaklaşım önümüzdeki süreçte girişimci ve yenilikçi işletmeleri harekete geçirecek, yatırımın ve sürdürülebilir rekabetçi yerli üretimin gelişmesini sağlayacaktır.
Yaşadığımız zor süreci, kendimizi koruyup çevremizdekileri ve başkalarını destekleyerek, işbirliğinin ve dayanışmanın iyileştirici gücüyle aşacağız. Pozitif gerçekçilikle, aklıselim, sağduyu ve vicdan temelinde oluşturacağımız sağlıklı üretim ortamı ve sağlıklı sosyal yaşamla hep birlikte kazanacağız.

Yorumlar (0)
banner557