banner565

banner472

banner458

banner457

30.09.2016, 09:00 24752

Sivil topluma iş düşüyor

Ekonomi OVP öngörüleri doğrultusunda iyiye doğru giderken 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle geçici bir belirsizlik dönemine girdi. “Belirsizlik dönemi”ni hızla geride bırakıp “normal”e geçmek için siyasetin ve iş dünyasının ortaklaştığı fikir, yeni bir “yatırım hamlesi” başlatmak yönünde oldu.
Ortaklaşılan bu fikir doğrultusunda Binali Yıldırım başkanlığındaki Hükümet, duraksamaksızın ilk adımları atmaya başladı. Bunlardan ilki, “Yatırım Ortamını İyileştirme”ye yönelik torba yasa oldu; bir dizi mikro-reform içeriyor. Ardından “Ar-Ge Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği” değiştirildi; yatırımcının  ve bilhassa KOBİ’lerin önünü açan bir dizi yeni düzenleme bulunuyor. Bunları “Proje Bazlı Teşvik Sistemi”nin duyurusu izledi; sıfır maliyetle yatırım yapabilme imkan ve kolaylıkları sağlıyor.
Diğer yandan Hükümet, Bölge’deki 23 il için 10 cazibe merkezi yaratılmasına yönelik, ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi”ni açıkladı. Paketin Bölge’ye 140 milyar TL hacminde bir ekonomik katkı sağlaması öngörülüyor. Bu paket yatırımcıya, devlet  alım garantisiyle “anahtar teslimi fabrika” sunmak dahil, şimdiye kadar görülmemiş imkanlar sağlıyor.
Açılan bu paketlerin kuramsal olarak yeni ve yoğun bir “yatırım dönemi” başlatması beklenmelidir.
Diğer yandan Hükümet, acilen attığı bu adımlarla yetinmiyor, 2016 yılı bitmeden açıklayacağı reformlar için titiz bir çalışma yürütüyor. Örneğin; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklarla ortaklaşa,  “Üretim Reform Paketi”ni hazırlıyor. Bu paketin getireceği yenilikleri okurumuz, bu sayımızın kapak konusu kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile yaptığımız röportajda bulacaktır.
Türkiye ekonomisinin kararsızlık dönemini geçip hızla sağlıklı büyüme dönemine girmesi için Hükümet’in aldığı ve alacağını açıkladığı bu önlemler yetmez mi?
Yetmez. Bize de çok iş düşüyor, yani sivil topluma. 15 Temmuz’dan sonra başvurulan zorunlu önlemler nedeniyle ekonomik kamu bürokrasisinde olağan bir kapasite eksilmesi yaşandığını Hükümet Sözcüsü sayın Numan Kurtulmuş ve diğer bir çok bakan dile getirdiler. Bu eksikliği sivil toplumun “gönüllü katkısı” telafi edebilir ve etmelidir. Misal; TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD, TOSYÖV, Ticaret ve Sanayi Odaları ve İhracatçı Birlikleri, ekonomik amaçlı dernek ve vakıflar ve Organize Sanayi Bölgeleri’nde binlerce uzman ve danışman çalışıyor. “Oturduğumuz yerde iş yapma” yerine “koşarak iş yapma” seferberliğini başlatabilir, yatırımcıya yardımcı olarak kamusal (sosyal) bir görevi hep birlikte ifa edebiliriz.
Ekonominin ve piyasanın canlanması, yapısal sorunların çözülmesi ve güvenin iyileşmesi için siyasetten daha çok sivil toplumun konuşmasına ve devletten daha çok iş yapmasına ihtiyacımız vardır.
Yorumlar (0)
banner557