KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri, dijitalleşen dünyada yeniden tanımlanıyor 

DOSYA

Lojistik ve taşımacılık sektöründe oldukça kritik bir role sahip ‘Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri’, şirketlere; verimlilik, hız, maliyet, çeviklik avantajlarını kazandırıyor. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, depo ve dağıtım merkezlerinin lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin ayrılmaz parçaları olduğunu vurgulayarak, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de depo uygulamalarında profesyonelleşme ve uzmanlaşma eğiliminin arttığına, depo ve dağıtım merkezlerinin rollerinin dijitalleşen dünyada yeniden tanımlandığına dikkat çekiyor.

Pandemi ile birlikte küresel tedarik zincirlerinin kırılması, derinleşen ekonomik kriz, Rusya-Ukrayna Savaşı, gıda ve enerji tedarik krizleri, iklim değişikliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci; lojistik ve taşımacılık sektöründe dijital ve yeşil dönüşümü hızlandırdı.  ‘Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri’ ise bu sürece en hızlı ayak uyduran sektör bileşenlerinden. Kahramanmaraş merkezli depremler bir kez daha depolama hizmetleri ve teknolojilerinin sektördeki kritik rolünün altını çizdi. Büyük bir dijital ve yeşil dönüşüm süreci yaşayan ‘Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri’, ulusal ve uluslararası ölçekte yenilikçi potansiyeliyle öne çıkıyor. ‘Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri’ne yatırım yapan şirketler ve ülkeler, küresel ticaretteki rekabette bir adım öne çıkmayı başarıyor.
Dünya Ticaret Örgütü’nün küresel mal ticaretinin 2023’te yavaşlayacağı öngörüsü devam ederken; lojistik ve taşımacılık sektöründe, tedarik zinciri yönetiminde; ‘Depolama Hizmetleri ve Teknolojileri’ne sahip olan ve süreci yönetebilen şirketler, geleceğe varlığını taşıyabilecek.
Sistemli bir şekilde gerçekleştirilen depolama sayesinde şirketlerin toplam operasyon maliyetleri büyük ölçüde azalıyor. Bu nedenle depolama hizmetleri; üretici, dağıtıcı ve tedarikçiler için oldukça önemli. Depolama hizmetlerindeki yeni nesil teknolojiler ise depolama hizmetlerini bir üst boyuta taşıyor, kullanılan yazılımlar ve teknolojiler depolama ve operasyon süreçlerini daha verimli hale getirerek, şirketlere hız, maliyet, esneklik, çeviklik, akıllılık kazandırıyor, rekabet güçlerini artırıyor, sürdürülebilirliklerine katkı sunuyor.

Akıllı depolamayla verimlilik artışı
UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, günümüzde depolama sistemlerinde yüz tanıma, sesli ve ışıklı yönlendirme sistemleri hâlihazırda kullanılırken ilerleyen süreçte kullanım hacimlerinde artış beklendiğini söylüyor: “İnsan-makine etkileşiminin sağlandığı bu depolarda otomatik olarak yönlendirilen stoklama araçları, akıllı stoklama sistemleri, akıllı raflar, kendi rotalarını belirleyen sistemlerin kullanımı her geçen gün artarken depolama faaliyetlerinde verimlilik ve etkinlik sağlanmaktadır. Lojistik sektörünün bir diğer önemli süreci olan taşıma sistemlerinde ise GPS teknolojisi yardımıyla talep yönetimi, dağıtım merkezi ve depolar arasında yüksek etkileşim sağlanarak işletmeler araçlarını rahatlıkla takip ederken nakliye hareketlerini izleyerek gönderiler hakkında sağlıklı bilgi edinebilmektedir.”
Lojistik sektörüne yönelik yazılım ve robot üreten şirketlerin derin öğrenme algoritmalarıyla mal tanımlama, analiz etme, sayma, seçme gibi süreçleri robotların yapabileceği hale getirdiğini belirten Ulusoy, yazılımlar sayesinde, bir robotun çok kısa sürelerde ürünü tanımlayabildiğini ve ürünün götürülmesi gereken yere ulaştırılmasını sağladığını aktarıyor. Yazılım şirketlerinin geliştirdiği yeni yazılımlarla tedarik zinciri ve elleçleme süreçlerinin daha hızlı ve az maliyetli olacağının beklendiğini ifade eden Ulusoy, “Depolama evresinde ürünleri yerleştiren, izleyen ve taşıyan robotlar bir insanın taşıyamayacağı kadar büyük paketleri kolaylıkla taşımalarıyla iş kolaylaştırıcı bir vasfa sahip olmaktadır. Böylece insan gücü, zaman alıcı fiziksel hareket gerektiren işlerde kullanılmamaktadır” diyor.

Son teknolojilerle çok daha etkin bir depo yönetimi
Ayşem Ulusoy, son yıllardaki teknolojik gelişmelerin depoların daha verimli bir şekilde kullanılmasını ve dolayısıyla envanter masraflarının büyük oranda azalmasını sağladığını, gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayar ortamında stok takibi yapılabildiğini, buna benzer metotlar kullanılarak etkin bir depo yönetim sistemi ile deponun yönetilmesinin mümkün olduğunu kaydediyor.
Ayşem Ulusoy, depolamanın temel amacının; ‘büyük miktarlarda ve müşteri siparişlerine göre düzenlenmiş mamullerin depoya ve depodan pazara olan hareketlerinde kolaylık sağlamak’ olduğunu aktarıyor: “Bu nedenle depolar sadece ürünlerin stoklandığı bir yer olmaktan ziyade müşterilerin taleplerinin tam zamanında karşılanması ve rekabette öne geçebilmenin önemli bir adımıdır da. Bu bağlamda depo takip sistemleri ve depo tasarımı, lojistiğin her geçen gün önemli ve odaklanılması gereken bir konusu hâline gelmektedir.”

“Teknolojik gelişmeler yakından takip edilmeli”
Depo ve dağıtım merkezlerinin lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin ayrılmaz parçaları olduğunu vurgulayan Ulusoy, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de depo uygulamalarında profesyonelleşme ve uzmanlaşma eğiliminin arttığına, depo ve dağıtım merkezlerinin rollerinin dijitalleşen dünyada yeniden tanımlandığına dikkat çekiyor: “Bu nedenle depolama faaliyetleri hem teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeli hem de tüm lojistik süreçlerde olduğu gibi ekonomik olma prensiplerine göre yapılmalıdır.”

UTİKAD’dan kaynak eser; Depo ve Dağıtım Merkezleri Yönetimi
Ayşem Ulusoy, UTİKAD olarak uzun bir dönemdir dijitalleşmenin önemini hem dernek çalışmalarında öncelediklerini hem de bu bilgileri üyelerimizle paylaştıklarını anlatıyor: “Pandemi’nin de etkileriyle sektörümüzdeki dijitalleşmenin hızlandığını da belirtmek isterim. Bu noktada İnovasyon ve E-Ticaret Odak Grubumuz, Üniversiteler Odak Grubumuz ve Kadın Odak Grubumuz bünyesinde çalışmakta olan Geleceğin Liderleri ve İnsan Kaynakları gruplarımızla da destekliyoruz. Üyelerimizin faaliyet yürüttüğü birçok alanda olduğu gibi depo yönetimi konusunda da faydalanabilecekleri Depo ve Dağıtım Merkezleri Yönetimi kaynak eserini UTİKAD yayınları arasına ekleyerek üyelerimizin ilgisine sunduk.”

Depolama hizmetlerinde dikkat çeken teknolojiler
Yapay Zeka (Al), Endüstri 4.0, Büyük Veri (Big Data), Nesnelerin İnterneti (IoT), Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT), Bulut Bilişim (Cloud), Bulut Tabanlı Sistemler, Dağıtılmış Bulut, Sanal Gerçeklik Teknolojileri (VR-Sanal Gerçeklik, AR-Artırılmış / Zenginleştirilmiş Gerçeklik, MR-Karma Gerçeklik, XR-Genişletilmiş Gerçeklik Teknolojileri), Simülasyon Teknolojileri, Dijital Modelleme, Dijital İkiz, 3D Teknolojileri, 3 ve 4 Boyutlu Yazıcılar (3D ve 4D Yazıcılar), Makine Öğrenmesi (Machine Learning), Derin Öğrenme (Deep Learning), Hiperotamasyon, Güçlendirilmiş Edge, Robot Teknolojileri, Otonom Robotik Sistemler, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA), Otonom Araçlar, Dronelar, 5G Teknolojileri, Blokzincir (Blockchain).
Siber Güvenlik, İş Zekası Çözümleri ve Uygulamaları, Mobil Uygulamalar, ERP (Kurumsal Kaynak Planlama), EDI (Elektronik Veri Değişimi), Otomatik Tanıma ve Veri Toplama Sistemleri (OT/VT Teknolojileri), CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), SCM /SCP Tedarik Zinciri Yönetimi / Planlaması, Tedarik Zinciri Mühendisliği, TMS (Taşıma Yönetim Sistemleri), Nakliye Yönetim Sistemi, Dağıtım Yönetim Sistemi, CMC (Konteyner Yönetim Birimi), CMS (Konteyner Yönetim Sistemleri), Dinamik Rotalama Sistemi, Yük Optimizasyon Sistemleri, GPS Sistemleri, Analiz Yazılımları, POD (Teslimat Yönetim Sistemi), APS (İleri Planlama Sistemleri), Stok Yönetimi, Depo Otomasyon Çözümleri, WMS (Depo Yönetim Sistemi) Bulut Tabanlı Depo Yönetim Sistemi, TOD (Tam Otomatik Depo), Akıllı Depo Sistemi, E-Ticaret Depolama Teknolojileri, Doküman ve Arşiv Yönetim Sistemleri, Elektronik Belge Yönetim Sistemleri, Elektronik Doküman Yönetim Sistemleri, E-Fatura, E-Arşiv, E-Defter, E-İrsaliye, Uzaktan Çalışma ve Web Konferans Sistemleri.

“Kontrol merkezlerini de kapsayan depo tesisi, İstanbul Havalimanı metrolarının beyni olacak”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Küçükçekmece (Halkalı)-Kayaşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı depo sahasının hizmete alınması törenine katıldı. Şehir içi raylı sistemler ile birlikte devam eden demiryolu yatırım bütçelerinin 27 milyar dolara ulaştığını belirten Karaismailoğlu, Türkiye Yüzyılı ile Türkiye’yi yepyeni ve tarihi başlangıca daha hazırladıklarını söyledi. Küçükçekmece (Halkalı)-Kayaşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı depo sahasını tamamladıklarını aktaran  Karaismailoğlu, “Depo sahasıyla birlikte sinyalizasyon sisteminin kurulumunu da burada yaptık. İstanbul Havalimanı Metro hatlarının kontrol merkezi fonksiyonunu da verdiğimiz depo tesisi, aynı zamanda İstanbul havalimanı metrolarının beyni olacak” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.