KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Türkiye sanayisinin önemli şehirlerinden; İzmir

OSB TANITIM

Türkiye turizmi ve sanayisinin en önemli şehirlerinden İzmir, ilçeleriyle birlikte yetişmiş kaliteli işgücü, ulaşım ve lojistik avantajları, OSB’leri, üretim, hizmet ve ticaretteki gücüyle sanayi, turizm, tarım, madencilik, ticaret alanlarında yatırımcılar ve iş insanları için cazip fırsatlar barındıyor.

Türkiye turizminin cennet köşelerinden İzmir, aynı zamanda 14 Organize Sanayi Bölgesi (OSB), 2 serbest bölgesi ve bu bölgelerde yatırıma hazır sanayi parselleri, 12 odası ve borsası, 9 üniversitesi, 4 teknoparkı, yetişmiş insan gücü, otoyol, limanlar, havalimanları, demiryolları, altyapısı bakımından zengin ulaşım ve lojistik avantajları ile iş dünyası için cazibe merkezi bir kent. 
Turizm, sanayi, tarım, madencilik ve ticaret gibi alanlarda güçlü olan İzmir, Türkiye sanayisi dendiğinde ilk akla gelen şehirlerden biri. Ülke sanayi üretiminin yüzde 7’si İzmir’de gerçekleşiyor. İstanbul-İzmir Otoyolu, Kemalpaşa Lojistik Köyü gibi tamamlanan ve yapım çalışmaları süren altyapı yatırımları, sanayicilerin İzmir’e ilgisini daha da artırdı.
İzmir’e yeni ihtisas OSB’ler ve serbest bölge
Küresel Covid-19 Salgını (Pandemi) sanayi üslerini de olumsuz etkiledi. Pek çok işletme üretimini yavaşlattı, kimileri durdurdu, bazıları tesislerini kapattı, tabii ki İzmir sanayisi de etkilendi. Ancak İzmir sanayicisi, ‘Yeni Normal’de geleceğe umutla bakmaya devam ediyor ve bu dönemde yatırım ve altyapı çalışmalarına ağırlık veriyor. İzmir’e yatırım taleplerinin artması İzmir ekonomisinin ana aktörlerini yeni sanayi alanları oluşturmak üzere harekete geçirdi, yeni ihtisas OSB’ler ve serbest bölgelerin kuruluş çalışmaları ve bazı OSB’lerin genişleme projeleri çalışmaları hızlandı.
İzmir’de 14 OSB, 2 serbest bölge, 4 teknopark, büyük sanayi firmalarının yoğunlaştığı bölgeler ve her ilçeye yayılmış çok sanayide küçük sanayi sitesi kentin imalat gücünü oluşturuyor. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) hazırladığı envantere göre Temmuz 2020 itibariyle toplam 4 bin 661 hektar alan üzerine kurulu İzmir OSB’lerinde 3 bin 202 sanayi parseli bulunuyor. Bunlardan 2 bin 679’u yatırımcıya tahsis edilmiş durumda. 2 serbest bölge ile 14 OSB’deki 1446 sanayi parselinde toplam 1782 fabrika üretim yapıyor, 334 sanayi parselinde ise inşaatlar sürüyor. 1095 boş parsel yatırımcılarını bekliyor.
• İzmir’de önümüzdeki dönemde en çok öne çıkan yatırım üsleri; tarıma dayalı ihtisas OSB’ler (TDİOSB). İzmir ekonomisine yön veren kuruluşlar hızla harekete geçerek 4 TDİOSB’nin kuruluşu için çalışmalara başladı.
• 3 milyon m2’lik Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera OSB’nin (Dikili TDİOSB) kuruluş çalışmaları kısa sürede tamamlandı. Dikili TDİOSB’de jeotermalle ısıtılan seralar ve burada üretilecek ürünlerin işlenmesi, depolanması için tesisler yer alacak. Bölge’nin 2022’de faaliyete başlaması hedefleniyor.
• Bayındır Çiçekçilik ve Süs Bitkileri TDİOSB, Kınık Tıbbi ve Aromatik Bitkiler TDİOSB ve Bergama Hayvancılık TDİOSB kurulması çalışmaları ise  sürüyor.
• İzmir’de TDİOSB’lerin yanı sıra yeni ihtisas OSB’ler de kurulacak. Bu projelerin başında; Torbalı’da Mobilya ve Mermer İhtisas OSB, Kemalpaşa’da Geri Dönüşüm İhtisas OSB geliyor.
• BASBAŞ’ın hedefi 20 bin kişi istihdam, 2.5 milyar dolar ihracat: Türkiye’de serbest bölgeler ticaret ağırlıklı çalışırken İzmir’de bulunan Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ve İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ) çok güçlü sanayi üsleri konumunda. Yakın zamanda bunlara bir de Bergama’da ESBAŞ tarafından 2.5 milyon m2 alanda proje çalışmaları sürdürülen Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ) eklenecek. 2022’de yatırımcı almaya başlanması planlanan BASBAŞ’ta 20 bin kişiye iş imkanı sağlanması, yıllık 2.5 milyar dolar ihracat hedefleniyor.
Oda ve borsa zenginliği: İzmir’deki sanayi ve ticaretin zenginliğini, ildeki sanayi, ticaret odaları ile borsaların zenginliği gösteriyor: Aliağa Ticaret Odası, Bayındır Ticaret Odası, Bergama Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Ticaret Odası, Menemen Ticaret Odası, Ödemiş Ticaret Borsası, Ödemiş Ticaret Odası, Selçuk Ticaret Odası, Tire Ticaret Odası, Torbalı Ticaret Odası.
Üniversite zenginliği: İzmir, 9 üniversitesi ve üniversitelere bağlı meslek yüksekokulları ile de oldukça zengin bir şehir. İzmir’de, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Bakırçay Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Milli Savunma Üniversitesi Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu, Yaşar Üniversitesi, İzmir Tınaztepe Üniversitesi yer alıyor.
4 teknoparkta 400 firma akıl teri döküyor: İzmir’de, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün akademik gücüyle İzmir iş dünyasını buluşturan 4 teknoloji geliştirme bölgesi (teknopark) bulunuyor: Ege Teknopark-Yaşam Bilimleri ve Sağlık Tematik Teknoparkı, DEPARK, İzmir Bilimpark ve Teknopark İzmir.
Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları, bilgi ve teknoloji transferi, üniversite-sanayi işbirliğindeki gücüyle ciddi bir ekosistem oluşturan İzmir’deki teknoparklarda toplamda 400’e yakın firma faaliyet gösteriyor.
İZQ Girişimcilik Merkezi Projesi destek sözleşmesi imzalandı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanan “İzQ Girişimcilik Merkezi Projesi” destek sözleşmesi, İzmir Valisi ve İZKA (İzmir Kalkınma Ajansı) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Selim Köşger ile İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in katılımıyla düzenlenen törende imzalandı.
İzmir Kalkınma Ajansı’nın güdümlü proje desteği kapsamında 5 milyon TL destek almaya hak kazanan ve toplam bütçesi 16 milyon TL olan proje ile İzmir yenilik ve girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu yıl içerisinde inşaatına başlanması öngörülen merkezin, 2021 yılı içerisinde hizmete alınması hedefleniyor. Bünyesinde girişimcilere yönelik paylaşımlı ofis ve ortak kullanım alanlarının da yer alacağı merkez, girişimcilerin desteklenmesine yönelik yürüteceği faaliyetler ile İzmir ekonomisinin rekabet gücüne olumlu yönde katkı sağlayacak.
Vali Köşger’den Proje’ye tam destek: İmza töreninde konuşan Vali Köşger, girişimcilerin iş fikirlerinin ürüne dönüştürülmesi ve ticarileştirilmesi sürecinde bu oluşumların çok önemli olduğuna değindi. Vali Köşger, projede İzmir Ticaret Odası’nın yanı sıra İzmir’in önde gelen resmi kurum ve sivil toplum kuruluşlarının da ortak olarak yer almasının, İzmir iş dünyasının projeye verdiği önemi gösterdiğini ve bunun da İzmir adına sevindirici olduğunu ifade etti.
İZTO’nun katkısıyla yaratıcı fikirler ticari ürüne dönüşecek: Projenin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle İzmir Ticaret Odası tarafından yürütülen “İnovasyon Merkezi” projesi ile birbirini tamamlayıcı niteliğine dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir’i “Girişimciliğin ve İnovasyonun Başkenti” olarak konumlandırdıklarını ve faaliyetlerini bu hedef doğrultusunda hayata geçirdiklerini söyledi. Özgener, İzQ Girişimcilik Merkezi ile İzmir’i, dünyanın her bölgesinden girişimciler için çekim merkezi haline getirmek için çalışacaklarını vurguladı. Özgener, aynı zamanda İzmir’deki tüm kurumların paydaş olmasının da kent açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
“Yoğun gündemin içinde bir olabilmeliyiz”
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, dünyanın yeni bir sürece doğru hızla evrildiğini, uzayda yaşamın izleri için yarışıldığını ve böyle bir ortamda ülke gündeminin de farklı konularda çok yoğun olduğunu söyledi: “Her bir başlık kendi içinde çok önemli. Ancak, en önemlisi,  nedir? derseniz, ‘kuşkusuz, Kurucu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, atalarımızın kanıyla sulanmış bu topraklarda, huzurla, birlik ve bütünlük içerisinde, her bireyin birbirine saygı duyduğu, tüm canlıların hakkının gözetildiği, şiddetin, kötülüğün, haksızlığın karşısında bir olunduğu, sağlıklı, müreffeh bir toplum olarak yaşamaktır’ derim. Bunu başardığımız takdirde, önümüze çıkan tüm güçlükleri aşmamamız için hiçbir neden yoktur. Çünkü, üzerinde yaşadığımız toprakların DNA’sında gerekli olan her şey var. Yeter ki, mirasımızın kıymetini bilelim.”
Yorgancılar ayrıca “Dünya Sağlık Örgütü Başkanı’nın; ‘Covid-19 salgınının karşılaştıkları en ciddi küresel sağlık sorunu’ olduğunu belirtmesi ve sürece ilişkin belirsizliğin artarak devam etmesi bugünlerde kendimiz ve sevdiklerimiz için neden çok dikkatli olmamız gerektiğini çok net açıklamaktadır” dedi.  Yorgancılar, “IMF, OECD, Dünya Bankası gibi birçok uluslararası kuruluş, Covid-19 ile birlikte yaşanan ekonomik krizin, yüzyılın krizi olduğunu belirterek, küresel ekonomiye dair büyüme beklentilerini negatif yönlü aşağı doğru revize ettiler. Zaten Covid öncesinde başlamış olan ticaret savaşları, salgın ile birlikte daha da keskinleşirken, sınırların kapanması ve korumacılık önlemleri ile yeni bir boyuta taşınmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Vietnam, yeni Çin olma yolunda: Yorgancılar, bu süreçte gümrük birliği anlaşmasının revize edilmesi ve Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın önemine dikkat çekti: “Özellikle çok önemsediğim ve her platformda altını çizmeye çalıştığım Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) açısından ihracatımızın yarısını yaptığımız Avrupa Birliği, ticaret savaşları sürecinde emin adımlarla öne çıkmaktadır. 2019’da Japonya ile imzaladığı dünyanın en kapsamlı anlaşmanın, ardından 2020 Mart ayında Vietnam ile 10 yıl içinde vergilerin yüzde 99’unun sıfırlanacağı bir STA’nın yaratacağı olumsuz etkileri iyi görmeliyiz. Geleceğin Çin’i olarak adlandırılan Vietnam, ihracatçılarımız için büyük bir risktir. O nedenle, bugün gündemimiz farklı konularmış gibi olsa da, Gümrük Birliği Anlaşması’nın revize edilmesi dünden daha elzem olmuştur.” 
Almanya’nın dönem başkanlığı: Bu süreçte Almanya’nın AB Dönem Başkanlığı’nın son derece önemli olduğunu hatırlatan Yorgancılar, “AB dönem başkanlığını devralan ve birliğin en güçlü üyesi Almanya ile olan diplomasi trafiğimizi arttırmalı ve iş dünyasını da bu sürece katarak daha hızlı hareket etmeliyiz. Zira, son yaptığımız ankette ilk 6 ay içinde üyelerimizin yüzde 73’ünün dış siparişlerinde, yüzde 80’inin iç siparişlerinde azalma gerçekleştiğini belirtmeleri daha stratejik yeni yolların acilen bulunması gerektiğini de ortaya koymaktadır” dedi.
Genç İZİKAD projelerine Soyer’den destek
İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) düzenlediği 8. Genç İZİKAD Girişimcilik Proje Yarışması’nda dereceye giren projelere İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden destek geldi.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, Yönetim Kurulu ve Girişimcilik Proje Yarışması’nda dereceye giren gençlerle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti. İZİKAD ekibi, projeler hakkında bilgi verdi ve Soyer’den projelerin hayata geçirilmesi konusunda destek istedi.
Genç İZİKAD’ın genç kadınlara girişimciliği aşılamak için kurulduğunu söyleyen Betül Sezgin, dereceye giren 3 projenin ikisinin hastane uygulaması, birinin de tarım ile ilgili olduğunu aktardı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, girişimci gençlerin her zaman desteklenmesi gerektiğini söyleyerek, projelerin uzman ekibi tarafından incelenerek uygulanabilirliğine göre mutlaka destek verebileceklerini söyledi.
“İzmir İstasyon” açılıyor;
“İzmir İstasyon,”, Facebook, TOBB, Habitat, İzmir Ticaret Borsası ve Bornova Belediyesi işbirliğiyle açılıyor. Facebook, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) ve Habitat Derneği’nin (Habitat) İstanbul’da faaliyete geçirdikleri topluluk merkezi “Facebook İstasyon”un, İzmir’deki uydu merkezi için açılış protokolü, Bornova’da Dramalılar Köşkü’nde imzalandı. 
Protokol imza törenine katılan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener, Türkiye’nin en önemli ekonomik merkezlerinden biri olan İzmir’de Facebook İstasyon’un uydu merkezinin açılmasının kentin girişimcilik potansiyelini güçlendireceğini söyledi. ;
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, törende İzmir İstasyon’un Türkiye’nin farklı şehirlerindeki insanları, toplulukları ve işletmeleri bir araya getirerek onların büyümek için ihtiyaç duydukları becerilere, kaynaklara ve bilgilere erişmelerine yardımcı olacağını belirtti: “KOBİ’lerin ve girişimcilerin dijitalleşme yoluyla ulusal ve uluslararası pazarda rekabetçi bir konuma erişmesine katkı koyacak eğitimlere ve etkinliklere ev sahipliği yapacak. İzmir Ticaret Borsası olarak bu projenin dijital eğitim alanında önemli bir fırsat eşitliği sağlayacağına inanıyoruz.”
Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “Teknoloji alanında önemli bir alt yapıya sahip Bornova, projeyle Ege Bölgesi’nin inovasyon merkezi haline gelecek” dedi.
Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departmanı Başkanı Çağatay Pekyörür, Facebook olarak, Türkiye’deki insanlara, topluluklara ve KOBİ’lere ihtiyaç duydukları dijital becerileri sunarak başarılı olmalarına yardımcı olduklarını söyledi.
Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır bir iyi niyet sözleşmesi olarak gördükleri bu protokolle temelde bölgedeki girişimciliğin desteklenmesini hedeflediklerini paylaştı.
Rakamlar ve öne çıkan projeleriyle İzmir OSB’leri
İzmir Atatürk OSB: 8 milyar dolar yıllık ciro, 4 milyar dolar ihracat, 1.5 milyar dolar ithalat, 7 milyon m2 alan, 4.5 milyon m2 toplam sanayi parseli büyüklüğü, 600 firma, 45 bin istihdam. 
İzmir Kemalpaşa OSB (KOSBİ): 1317 hektar alan, 1057 sanayi parseli, 513 firma, 27 bin istihdam. İzmir Kalkınma Ajansı’ndan enerji verimliliğiyle ilgili projesini hayata geçirmek için hibe destek aldı, çalışmalarına devam ediyor.
Aliağa Kimya İhtisas ve Karma OSB (ALOSBİ): 10 milyon m2 alan, 2 milyon m2 kimya parseli, 123 milyon Euro ihracat, 3 bin kişi istihdam, 200 milyon Euro altyapı yatırımı. İhracatını yılda 300 milyon Euro’ya, istihdamı 60 bin kişiye çıkarmayı hedefliyor. Proje çalışmaları devam eden ve 50.000 m2 alanda kurulacak ALOSBİ Teknopark; sanayinin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlayacak. Bağyurdu OSB (BAYOSB): 1468 dönüm alan, 67 sanayi parseli, 20 firma üretimde, 8 sanayi tesisi inşaat aşamasında. İkinci etap çalışmaları sürüyor. İzmir Kalkınma Ajansı’ndan aldığı hibe destekle projesini sürdüren BAYOSB, Yeşil OSB olma hedefiyle çalışıyor.      
Bergama OSB (BOSBİ): 1 milyon 747 bin 491 metrekare alan, 75 sanayi parseli. Kamulaştırma işlemleri tamamlandı. Bölge çevresinde uygun nitelik ve miktarda jeotermal enerji kaynakları var.
Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera OSB (Dikili TDİOSB):  302 hektar alan. Jeotermal enerji kaynakları ile ısıtılan, iyi tarım uygulamalarının yapıldığı TDİOSB’de 49 parselde modern teknolojik seralar kurulacak, bölgedeki seralara ürün verecek ve onlardan ürün alıp işleyecek 35 sanayi parseli oluşturuluyor. 
Buca Ege OSB (B.E.G.O.S.): 570 bin metrekare alan, 141 sanayi parseli, 100 firması üretim aşamasında, toplam 6 bini aşkın istihdam.
İTOB OSB: 248.8 hektar alan, 354 sanayi parseli.
Kınık OSB: 74.3 hektar alan, 41 sanayi parseli, 8 aktif fabrika, 5 inşaat halinde fabrika, 28 firma proje aşamasında. Fabrikaların tamamı faaliyete geçtiğinde toplam istihdam hedefi; 4 bin kişi.
İzmir Menemen Plastik OSB: 85.5 hektar alan, 41 sanayi parseli, faaliyette 5 fabrika, 1500 kişiye istihdam. Hedef: 6 bin kişi istihdam.
Ödemiş OSB: 97.4 hektar alan, 45 sanayi parseli, 45 firma, 3 boş parsel. Süt ve süt ürünleri başta olmak üzere birçok sektörde yatırımcısı mevcut.  Bölgedeki tüm firmalar faaliyete geçtiğinde yıllık 1 milyar lira üretim ve 1500 kişi istihdam hedefleniyor.
İzmir Pancar OSB: 130 hektar planlanan OSB’de ilk etap 95 hektarın tüm altyapı çalışmaları tamamlandı ve yatırımlar başladı. 95 sanayi parseli. 35 hektarlık ikinci etabın imar planı ve altyapı proje çalışmaları devam ediyor.
Tire OSB (TOSBİ): 410 hektar alan, 181 sanayi parseli, 75 firma faaliyet gösteriyor, toplam 4600 kişi istihdam.  
Torbalı OSB: Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ile Torbalı Ticaret Odası (TTO) tarafından Torbalı ilçesine kazandırılan Torbalı OSB, 2005’te tüzel kişiliğine kavuştu. Ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluşan 42 firmanın faaliyet göstereceği bölgenin 5 bin kişiye istihdam yaratması hedefleniyor. 66.5 hektar alan.

İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBDER Başkanı Hilmi Uğurtaş: “Öncü çalışmaların adresi: İAOSB”
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB), 8 milyar dolar yıllık cirosu, 4 milyar dolar ihracatı, 1.5 milyar dolar ithalatı, 600 firması ve toplam 45 bin istihdamıyla Türkiye’nin en önemli üretim, ihracat ve istihdam merkezlerinden biri.  İzmir Atatürk OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBDER Başkanı Hilmi Uğurtaş ile İAOSB’yi ve pandemi sürecinde işletmelerin sıkıntılarını ve çözüm önerilerini konuştuk.
Türkiye’nin en önemli üretim, ihracat ve istihdam merkezlerinden biri olan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB), 1990 yılında faaliyete geçti. Yıllık cirosu 8 milyar, ihracatı 4 milyar ve ithalatı 1.5 milyar dolar (USD) civarında olan İAOSB, eğitimden Ar-Ge’ye verimlilikten çevreye uzanan birbirinden farklı alanlarda yürüttüğü özverili ve öncü çalışmalarıyla göz dolduruyor. İAOSB’nin yürüttüğü projeler örnek gösterilerek takip ediliyor.
Türkiye’nin en modern ve gelişmiş altyapısına sahip OSB’ler arasında ilk sıralarda yer alan İAOSB’de büyüklükleri 350 m² ile 125 bin m² arasında değişen toplam 637 sanayi parseli bulunuyor.
Yaklaşık 600 firmanın faaliyette olduğu Bölge’de, 45 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Bölge firmaları ağırlıklı olarak; makine, plastik, tekstil-hazır giyim, gıda, elektrik-elektronik, kimya, metal ve otomotiv yan sanayi sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
İAOSB, ulaşım avantajlarıyla da öne çıkıyor. İzmir ilinin kuzeybatısında, İzmir Liman’ına 20 km, Havalimanı’na 45 km, TIR Gümrüğü’ne 8 km mesafede yer alan İAOSB’nin çevre yolu ile havalimanı, otogar, liman ve şehir merkezine bağlantısı mevcut.
“Bir ülkenin gelişmesindeki en temel ayak; sanayi”: Bölge’de birbirinden başarılı çalışmalara imza atan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda Organize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, KobiEfor’a yaptığı açıklamada; bir ülkenin gelişmesindeki en temel ayağın sanayi olduğuna dikkat çekerek, küresel pandeminin ardından yaşanan sıkıntılara değiniyor.
Son 10 yıldır yaşanan küresel ekonomik ve finansal krizin salgınla birlikte yepyeni bir boyut kazandığını bildiren Uğurtaş, salgınla gelen korku, kısıtlama, yasaklama ve sosyo-kültürel travmaların ekonomik yapı içindeki her unsura, sisteme ve özellikle üretim alanına sirayet ettiğini söylüyor.
Hiç hesapta olmayan büyüklükte bir talep düşüşü yaşandığını, iç talepte yaşanan şokun, sınırların kapanmasıyla ihracata da aynı olumsuzlukla yansıdığını aktaran Uğurtaş, salgının ne kadar süreciğinin bilinmediğini vurguluyor: “Yani ortada hiçbir finansal sistemin başa çıkamayacağı bir bilinmezlik vardır. Böylesi bir dönemde tüm bu toplumsal katmanların da koruyucu, kollayıcı ve düzenleyici olarak baktığı tek yapı devlettir. Kültürümüzde anıldığı gibi devletin bu anlarda ana ve baba olması beklenmektedir. Devletlerin, çok hızlı ve çok güçlü gelen bu kriz ortamı içinde işletmelerin nakit olanaklarını artıracak, istihdamlarını koruyacak ya da makul ölçülerde tutabilecek, mevcut kredileri ve ödemeleri öteleyebilecek, acil gereksinimler ve özellikle de birey yaşamı için gereken kaynakları sağlayacak tedbirleri geliştirmesi gereklidir. Bu hususta Türkiye, var olan kaynakları ve zorlayabileceği imkanları içinde kamunun sağlayabileceği teşvik ve destekler hususunda hızla çalışmaktadır. Örneğin; kısmi çalışma ödeneği pek çok işletmeye ve çalışanına umut olmuştur.” 
“Salgın sonrasına çok ciddi hazırlık yapılmalı”: Türkiye ekonomisinin, salgın öncesinde de global ekonomi ile birlikte çok sıkıntılı bir dönem yaşadığını anımsatan Uğurtaş, bu dönemde tüm ekonomi için ilk adımda bu salgını en az kayıpla geçirmenin, salgın sonrasında ise çok ciddi bir sıçrama yapmanın hazırlıkları yapılması gerektiğine dikkat çekiyor: “Bunun için de karar alıcılar ile reel sektörün her konuda talep ettiğimiz gibi ortak çalışması ve belli bir sinerji içinde kararları ve uygulamaları oluşturması gereklidir.”  
“Üretimde pozitif artış”: Hilmi Uğurtaş, salgının ilk döneminde ihracat bağlantılı üretimlerin tesliminde özellikle Avrupa’dan gelen olumsuz geri dönüşlerin, işletmeleri birdenbire stoka çalışır hale getirdiğini, bu nedenle Mart’ın ikinci yarısında üretimde düşüşün daha az olduğunu, insan yaşamında öncelikle aranan ürünler olan gıda, temizlik maddeleri, ilaç, kimya sanayi, tıbbı malzeme ve ekipmanlar gibi sektörlerde ciddi bir talep patlaması yaşandığını, bu sektörlerin dışında insan yaşamında ikincil grupta yer alan giyim, otomotiv, kozmetik vb. sektörlerin işletmelerini kapatma veya kısa çalışma sürecine geçmeye başladıklarını anlatıyor: “Bu durum da bölgemizdeki bu sektörlerde ciddi üretim düşüşüne neden oldu. Ancak, Haziran ile birlikte sanayi üretimimiz ciddi bir toparlanma dönemine girdi.  Bölgemizin elektrik tüketimine baktığımızda Haziran’da küresel salgın öncesi aylardaki miktarlara dönüldüğünü, Temmuz’daysa bir önceki yılın aynı dönemine göre daha pozitif bir artış olduğunu görmekteyiz. Bu gelişimin devam etmesi için verilen destek ve teşviklerin azaltılmadan, daha da çeşitlendirilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.”      
Alınan önlemler: Hilmi Uğurtaş, bu dönemde OSB yönetimi olarak sanayicilerin taleplerini nasıl karşıladıklarını anlatıyor:  “Kendi iç karar mekanizmalarımız tarafından üretilebilen ve kendi finansal imkanlarımızın elverdiği hususlarda bazı kararlar aldık. Bölgemiz kiracılarından alınan kiraları üç ay öteledik. Bölgemizin imkanları ile tüm ortak kullanım alanlarında dezenfektasyon çalışması yaptık. Valilik ile birlikte maske dağıtımı yaptık. Bölgemizde makine parkı ve teknolojisi uygun olan firmalarımız koruyucu ekipman üretmeye başladılar. Kamu tarafından açıklanan her türlü tedbir, destek ve teşvik bilgilerini katılımcılarımızla paylaşarak, onların gelişmelerden ivedilikle haberdar olmalarını ve bunlardan faydalanmalarını sağlama hususunda yönlendirici olduk. En çok zorlandığımız konu ise Bölgemiz tarafından sanayi tesislerimize sağlanan elektrik, doğalgaz gibi temel girdilerin ödemelerinin ötelenmesine dair taleplere vermek zorunda kaldığımız olumsuz yanıtlar olmuştur. Şu unutulmamalıdır; bizler elektrik, doğalgaz, su gibi temel girdileri tedarik ederek, sanayicimizin kullanımına sunmaktayız. Bizim tedarikçilerimiz ödeme gibi konularda OSB’lere bir destek mekanizması oluşturmadıkları takdirde, biz OSB’lerin, bu yüksek tutarlardaki ödemeleri finanse etme gücü ne yazık ki yoktur.”              
“Hayatta kalmalı ve geleceğe hazırlanmalıyız”: Pazar mekanizmasının allak bullak olduğu bir ortamda her iş kolunun, her mesleğin, her sektörün birbiri ile dolaylı ya da direkt bir bağı olduğunu hatırlatan Uğurtaş, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi içinde bazı sektörler için ilan edilen mücbir sebep kapsamının daha genişletilmesinin faydalı olacağını söylüyor.
Uğurtaş, kamu bankalarının hükümet tarafından alınan kararlara, açıklanan destek ve teşviklere çok hızlı bir biçimde karşılık verdiğini belirtiyor: “Şu unutulmamalıdır ki; eğer reel sektör ayakta kalırsa, bankaların da bir geleceği olacaktır. Bu tür dönemlerde işletmelerimize en çok zarar verecek duygu paniktir. Bu dönemi en az zararla geçmenin tek yolu sakin kalarak; akıllı, sağduyulu, olumlu düşünerek objektif değerlendirmeler yapabilmektir. Kriz dönemindeki dalgalanmalara doğru reaksiyonlar gösterirken kriz sonrasında oluşacak üretim toparlanması ve yeni piyasa yapılarına hazırlık yapmak zorundayız. Bu dönemde bir yandan sağlanan destek, teşvik ve diğer imkanları takip ederek, nakit döngümüzü devam ettirmenin, istihdamımızı korumanın yollarına bakmalıyız. Diğer yandan ise; insan, sermaye, teknoloji, pazar gücümüz ve yapımız gibi tüm envanterimizi değerlendirmeliyiz. Ayrıca tedarik zincirlerimizi, lojistik planlamalarımızı, esnek üretim ve verimlilik modellerimizi gözden geçirmeliyiz. İşletme içinde iletişim kanallarını geliştirerek, bilgi paylaşımını ve dayanışmayı artırmalıyız. Teknolojik hedeflerimizi revize etmeli, yönetim alanında yeni yapılanmalar ve çözüm odakları oluşturmalıyız. Kısacası bu dönemin bir yandan hayatta kalırken diğer yandan da geleceğe hazır olmanın dönemi olduğu unutulmamalıdır.”

KOSBİ, pandemide de büyüyor
İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi (KOSBİ), 2020 yılı yatırım planlamasında bulunan yatırımlarla Covid-19 pandemisine rağmen devam ederek altyapısını daha da güçlendirirken ikinci etap parselasyon çalışmalarının da tamamlanması ile yeni fabrika yatırımlarına da ev sahipliği yapacak.
KOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, KOSBİ’nin onaylanmış 2020 yılı bütçesine uygun yatırımlara devam ettiklerini, pandemi nedeniyle devletin verdiği desteklerle bölgede firma yatırımlarının da sürdüğünü söyledi: “Bölgemiz 2020 planlamasında yeni fabrika yatırımlarına ev sahipliği yapacaktı, bu planlamaya uygun yatırımlar sürüyor. Bu sayede ülkemiz ekonomisi kazanırken işsiz gençlere de yeni iş kapıları açılacak. 2020 yılı bütçesinden elektrik sistemlerine de büyük pay ayırdık. Sanayi bölgemizi ileri taşımak için çalışmalara ve yatırımlara hız kesmeden devam edeceğiz.”
Günden güne gelişen bir OSB olduklarını kaydeden Kamil Porsuk, uygulama ve eğitim birimlerinde bölgedeki sanayicilerin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik ara eleman yetiştirilmesini sağlayacak projeleri hayata geçirdiklerini, bu yıl ikinci eğitim öğretim yılına hazırlanan İzmir Özel KOSBİ Zülfü-Mevlüt Çelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin en çok ilgi gören okullar arasında yer aldığını ifade etti.
Hedef; 1000 firma, 50 bin istihdam: Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan firmaların faaliyet gösterdiği KOSBİ’de, sınai üretim yapan 386, hizmet ve ticari faaliyet yürüten 127 firmanın mevcut olduğuna dikkat çeken Porsuk, “Sanayi üretimi yapan firmaların yüzde 32’si makine ve metal sektöründe faaliyet gösterirken, diğer öne çıkan sektörler; yapı malzemeleri, kağıt, kimya, gıda ve otomotiv yan sanayi olarak sıralanıyor. Bölgede 500’ün üzerindeki firmada yaklaşık 27 bin kişiye iş imkanı sağlanıyor. Bölge tamamen dolduğunda bine yakın firma faaliyet gösterecek. Yeni kurulacak fabrikalar ile birlikte istihdam 50 bine ulaşacak.”
KOSBİ, enerji verimliliği çalışmalarını sürdürüyor: Sanayicinin en büyük maliyet kalemlerinden biri olan enerjinin daha verimli kullanılması için proje hazırlayan KOSBİ, İzmir Kalkınma Ajansı’ndan da hibe destek almayı başardı. KOSBİ, “İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde Enerji Verimliliğinin Sağlanması Amacıyla Sektörel Etüd ve Yol Haritasının Çıkarılması Projesi’ni hayata geçirmek üzere çalışmalarına devam ediyor.

Torbalı OSB’de ikinci etap çalışmaları devam ediyor
Torbalı Organize Sanayi Bölgesi (Torbalı OSB), ikinci etap genişleme alanı için müracaat yaptı. İlçe merkezine yaklaşık 6 km, İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na 30 km mesafedeki Torbalı OSB, genişlemeye ve büyümeye devam ediyor.
Torbalı OSB Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Dönmez, ikinci etap genişleme alanı kapsamında yeni parsel tapuları için çalışmalarının devam ettiğini, Torbalı OSB’nin kısa sürede yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği OSB’lerden biri haline geldiğini belirtti: “İkinci etap ile birlikte OSB’mizi büyütmeye devam edeceğiz. Altyapı çalışmalarının tamamlandığı Torbalı OSB’de, yeni üretim alanları ve parsellerle birlikte başta Torbalı ekonomisine ve istihdamına katkı koymak üzere ülkemizin ekonomik değerini arttırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Lojistik bakımdan diğer organizelere göre avantajlı bir konumda olan Torbalı OSB, büyümesini sürdürüyor” dedi.
Yatırımcılar için son derece cazip fırsatlar sunduklarını ifade eden Dönmez, Torbalı OSB’nin gelişime açık bir bölge olduğunu söyledi: “Şu anda toplam 42 parselde sanayicimiz üretim yapıyor. 5 bin kişi istihdam hedefi koyan sanayi bölgemiz, ikinci etabın tamamlanmasının ardından istihdam rakamlarını daha da arttıracak. Torbalı OSB’ye pek çok farklı iş kolundan yatırımcıların ilgisi mevcut. Yeni yatırım alanları ile ülke ekonomisine katkımızı sürdüreceğiz.”

MTO’dan girişimci üyesine destek:  COVİD-19’a özel cihaz geliştirdi
Menemen Ticaret Odası (MTO), Covid-19 pandemisi önlemleri kapsamında girişimci üyesinin geliştirdiği termal ateş ölçer ve uyarı cihazını Menemen Ticaret Odası girişinde kullanıma soktu.
MTO, ayrıca cihazın geliştirilmesi ve seri üretimi için başta KOSGEB olmak üzere çeşitli devlet destekleri için de aracı oldu. 
MTO Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, MTO Üyesi Grupteknik Elektronik Güvenlik Sistemleri Firma Sahibi Engin Boz’un tasarladığı ve hayata geçirdiği bir cihaz olan Termal Cam’ın pandemi döneminde başta fabrikalar, oteller, alışveriş merkezleri gibi insan yoğun olan yerlerde Covid-19’un en önemli belirtisi olan ateşin tespiti ve maske uyarısı konusunda büyük kolaylık sağladığını söyledi. Süsoy, “Hem inovatif hem de yerli ve milli bir ürün” dedi.  Engin Boz, cihazın seri üretimi için destek beklediğini vurguladı.

BASBAŞ 2022’de bitecek
Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ), Bergama’ya yatırım yapıyor. Kurulacak BASBAŞ ile 100 bin kişiye istihdam sağlanacak.
ESBAŞ, Bergama Aşağıkırıklar Mahallesi sınırlarında serbest bölge yapılmak üzere ayrılan yaklaşık 2.5 milyon metrekare alana Batı Anadolu Serbest Bölgesi’ni kurmak üzere, 2019’da Batı Anadolu Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (BASBAŞ) şirketini kurdu. Ticaret Bakanlığı’nın iznini alan BASBAŞ tarafından hazırlanan fizibilite raporu Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne sunuldu.
Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) CEO’su Dr. Faruk Güler,  sürecin tamamlanmasının ardından BASBAŞ’ın altyapı çalışmalarına başlayacağını ve bu çalışmaların da 2022 yılının başına kadar tamamlanarak, Bergama’da yatırımcılara tahsislere başlamayı hedeflediklerini açıkladı: “Korona virüs pandemisine rağmen projeye ilişkin planlarımızda bir değişiklik olmadı. Yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki; Batı Anadolu Serbest Bölgesi yaklaşık 20 bin civarında çalışana iş kapısı olacak. İhracata dayalı olduğu için yaklaşık 2.5 milyar dolarlık yıllık ihracata sahip olacak. Deniz, demir ve kara yolu bağlantıları üzerinde kurulacak Batı Anadolu Serbest Bölgesi’ne yurt içi ve yurt dışından çok önemli yatırımların gelmesi hedeflenmekte.”

Kınık OSB’ye 40 milyon TL’lik yatırım
Kınık Organize Sanayi Bölgesi (Kınık OSB)  lojistik avantajları ve uygun fiyat politikası ile yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyor. Kınık OSB’ye 40 milyon liralık yeni bir yatırımla ikinci fabrikasını kuracak olan Bergama Plastik, 200 kişiye daha yeni istihdam sağlarken, 15 milyon dolar olan ihracatını da 50 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor.
Bergama Plastik Genel Müdürü Emre Akıncıtürk, ABD’den Madagaskar’a kadar 120 ülkeye ihracat yapan, 15 milyon dolar döviz girdisi sağlayan bir firma olduklarını, 3 yıl önce faaliyete başladıkları bölgede, ikinci bir fabrika daha kurma kararı aldıklarını söyledi. Akıncıtürk, yeni yatırımlarla Türkiye’ye istihdam ve döviz kazandırmaya devam edeceklerini belirtti: “9 bin m2 kapalı alanımız olan fabrikamızın yanına 7 bin 500 m2’lik başka bir fabrika daha kuruyoruz. Böylece 55 olan makine sayımızın 120’ye, 200 olan istihdam sayımızın 400’e, 15 milyon dolar olan ihracatımızın 50 milyon dolara çıkacağını öngörüyoruz. Bu yıl sonuna kadar fabrikamız tamamlanarak üretime başlayacak.”
Kınık Kaymakamı Erol Türkmen ile beraber yatırım alanını ziyaret eden Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer ise Kınık OSB’ye yapılan yatırımların lojistik avantajları sayesinde hızla arttığını söyledi: “Tarım OSB’mizin kurulmasıyla zaten ilgi gören Kınık ilçemize büyük bir yatırımcı akını olacak.” Kaymakam Türkmen, “Kınık Belediyesi, Kınık Kaymakamlığı ve Kınık OSB hep birlikte çalışıyor ve yatırımcıları destekliyoruz” dedi. Kınık OSB Bölge Müdürü Mert Ali Işık ise Kınık OSB’de genişleme sahası çalışmalarının başladığını açıkladı.

BAYOSB,  İstanbullu yatırımcıların radarına girdi
Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, Bölge’nin, lojistik avantajları, düzenli gelişimi ve yeşil OSB kimliği ile İzmir, Bursa ve İstanbul yatırımcılarının ilgisini üzerinde toplamayı sürdürdüğünü söyledi. 
İzmir İstanbul otoyolunun yanı sıra İzmir-Ankara hızlı tren hattı, kurulacak olan Lojistik Köy imkanları ile geleceğin OSB’sini yarattıklarını belirten Telseren, pandemi döneminde yatırımların sürdüğü bir OSB olarak aralıksız çalışmaya devam ettiklerini vurguladı: “Pandemi sonrası ortaya çıkan yeni iş yapma biçimlerine uygun ticari hayatı destekleyen üretim bantları geliştirmek gerekiyor. Bu anlamda hem sanayicilere hem de iştirakçilerimize bu konuda da destekler veriyoruz.”  
Yeşil bir OSB: İzmir Kalkınma Ajansı’ndan aldığı hibe destek ile Yeşil OSB statüsünde doğa ile barışık sürdürülebilir bir OSB yolunda emin adımlarla ilerlediklerini kaydeden Telseren, “Özellikle yüksek teknolojiye dayalı üretim yapan, başta makina olmak üzere sanayi sektörlerinde yeni yatırımları çekerek ülkeye daha çok katmadeğer kazandırmayı hedefliyoruz. Yüksek teknoloji, makine kümelenmesi, yeşil OSB kimliği ve lojistik imkanları ile sıradışı bir OSB olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz” diye konuştu.
Telseren, Bölgede şu anda 20 firmanın üretim yaptığını, 8 sanayi tesisinin de inşaatlarını sürdürdüğünü paylaşıyor: “70’ye yakın sanayi parselinin bulunduğu BAYOSB, pandemi döneminde bile yatırımlarından vazgeçmedi ve 2. etap altyapı yatırımlarını sürdürüyor. Genişleyen üretim faaliyetlerimizin doğaya ve sürdürülebilirlik kurallarına uygun olması için projeler geliştiriyoruz.”  

İZBAŞ’a ticaret hacmi ve yeni yatırımcı morali
Pandemiyle birlikte küresel ticaretin durma noktasına geldiği yılın ilk 5 ayında İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ), 5 yeni yatırım aldı.
Bir milyon 620 bin m2 alan üzerine kurulu 1  milyon 100 bin m2 sanayi parseline sahip, 145 yerli, 13 yabancı, 11 yerli ve yabancı ortaklıktan oluşan 169 firmanın faaliyet gösterdiği İZBAŞ’ta toplam 4.200 kişi istihdam ediliyor. Yeni yatırımlarla birlikte bölgenin ticaret hacmi ve istihdamında yaşanan artışı sevindirici bulduklarını kaydeden İZBAŞ Genel Müdürü Hikmet Gürsel Bahçıvancılar, bölgenin son 3 yıldır yakaladığı büyüme ivmesiyle işlem hacmini yıllık 350 milyon dolardan 700 milyon dolara yükselttiğini söyledi. Bahçıvancılar, İZBAŞ’ın, Pandemi öncesi 2020 yılı hedefini ise 1 milyar dolar olarak belirlediklerini hatırlatarak, “Ancak 2020 yılı başında Çin’de başlayan ve oradan tüm dünyaya yayılan koronavirüs pandemisi küresel ticareti yavaşlattı. Uluslararası uçak seferleri neredeyse durma noktasına gelirken turizm büyük darbe aldı. Sınırlar, gümrük kapılarından geçişler sıkı kontroller neticesinde yavaşladı. İZBAŞ, bu süreçte sağlık açısından pandemiden en az etkilenecek şekilde önlemleri hızlı biçimde hayata geçirdi” diye konuştu.
Sıkı önlemler netice verdi: Bahçıvancılar, “Salgının Türkiye’de görülmesinin ardından ilk günden itibaren gerekli önlemleri aldık. Salgının hala devam ettiği bu süreçte Bölgeye gelen tüm misafirlerin ateşleri ölçülürken maske kontrolleri yapıldı. Tüm servis ve kapalı alanlar düzenli olarak dezenfekte edildi. Bölgemizdeki kamu kurumlarına hijyen malzemeleri, maske ve ateş ölçerler temin edildi. Aynı zamanda tüm kullanıcı firmalara devletin desteğiyle maske temin edilerek Bölge’de olası virüs vakalarının önüne geçildi.  İşletmelerimiz de gerekli önlemleri alarak iş ve üretim kayıplarının önüne geçildi. Zamanında   alınan  etkin önlemler sayesinde firmalar, üretimlerini sıkıntısız bir şekilde sürdürdü” dedi.
Şimdi yeniden toparlanma zamanı: Hikmet Gürsel Bahçıvancılar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de alınan önlemlerin olumlu etkilerinin görüldüğünü ve salgının günden güne gerilediğini belirterek, “Şimdi tekrar üretime, istihdama, ihracata odaklanma zamanı” dedi. Bahçıvancılar, yılın kalan bölümünde pandeminin İZBAŞ’ın üretim ve ihracatına olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasına odaklanacaklarını dile getirdi: “Yılbaşında yüzde  30 büyüme ile 1 milyar dolar olarak belirlediğimiz işlem hacmine ulaşmak için elimizden gelen tüm  gayreti göstereceğiz. Bu hedefe ulaşmada, salgının sürdüğü bu dönemde bölgemizde yüzde 100 ihracat kaydıyla üretim yapmak üzere yatırımlarını tamamlayan bir adet sağlık,  dört adet gıda firmasının faaliyete geçmesinin büyük katkıları olacak.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.