Moda dünyasına yeni bir soluk getirecek “Bakhita” doğdu. “Bakhita” Markası Kurucusu Selin Ohanyan, Nişantaşı’nda ilk mağazasını; ünlü Oyuncular; Seda Güven ve Öznur Serçeler ile birlikte sosyete dünyasının ünlü isimlerinin katılımıyla açtı. Selin Ohanyan ile markasının kuruluş öyküsünü ve hedeflerini konuştuk. Ohanyan, “Büyükbabam Ankara’nın en iyi terzilerindendi onlardan geçen genetik bir miras herhalde çocukluğumdan beri resim çizip, model yaratmak, dikmek. Kadıköy Anadolu Meslek Lisesi Tekstil Bölümü mezunuyum. Liseden sonra üniversite için İtalya’da ‘Moda’ okuma hayalim vardı. Babamın maddi gücü o dönem zayıflıyormuş meğerse bize hissettirmezdi ama gönderemedi. Ben de o zaman ‘Eğitimim yeterli. Burada moda alanında eğitim veren bir üniversite yok, bizim meslek lisesi birçok üniversiteden daha iyi eğitim verdi’ diye kafa tutan, inatçı bir idealisttim. Hala da öyleyim” diyor.
Bu bakış açısının; İtalya’da üniversite eğitimi alsa ancak girebileceği harika bir işe 19 yaşında başlamasına sebep olduğunu aktaran Selin Ohanyan, Fransız ve Almam tekstil mümessillik Karstadt Neckermann’da işe başladığını, burada Alman iş disiplinini, insanlara ve çalışanlara verilen değeri deneyimlediğini söylüyor: “Türkiye’de tekstilin yükseliş yılları olan 1990’larda iş hayatına atıldığım için şanslıydım. Prenses gibi yaşıyorduk, o dönem bizim ‘mark’ olarak aldığımız maaşları şimdi maalesef patronlar bile kazanamıyor. Tekstilin her alanında çalıştım. Qs Merchandiser İmalat Müdürlüğü’nün ardından 30 yaşımda kendi işimin patronu oldum. Lisedeyken defterime yazdığım hayalim olan Faith mağazasını açtım. Eski müşterilerimiz hala ‘Yıllarca Bağdat Caddesi’nin en iyi, en zevkli mağazası oldu’ derler. Hepsi çok yakın dostum oldu. Benim zaten müşterim olmaz, o kelimeyi sevmem, benim hep ‘Dostum’ olur. Tüm ilişkilerimde güven, sadakat ve liyakat esastır. Yakışmayan modeli, ‘Almayın bunu, size yakışmadı’ diyerek müşterinin üstünden çıkarttırırım. Bu nedenle mağazayı kapadıktan yıllarca sonra bile ‘Senin kadar güvenebileceğimiz kimse yok’ diye beni aramaya devam ettiler.”
“Bakhita’nın hedefi bir dünya markası olmak”
Güven, samimiyet, sevgi ve iyilikle bugünlere geldiğini vurgulayan Ohanyan, tekstil mağazasını kapattıktan sonra uzun bir ara verdiğini, sektöre yeniden dönüşünü ise bir marka kurarak taçlandırmak istediğini anlatıyor: “Bir marka arayışındayken; kölelikten azizeliğe giden Azize Bakhita’m karşıma çıktı. Markama onun adını verdiğim andan itibaren her şey ışık hızında gelişti. Meryem Ana aşığıyımdır, ilahi yardımlar geldi. Altın saçlı kraliçem, en büyük ilhamım Bakhita’mı büyütmek ve bir dünya markası yapmak en büyük hayalim. Bir dünya markası olmayı hedefliyorsanız özel tasarımlara ruhunuzu katmalısınız ve özel üretim yapmanız şart. Mağaza açılışı öncesinde; Showroom yapılırken; 2.5 ay neredeyse hiç uyumadan çalıştım, atölye, kumaşçı, aksesuarcı arasında tek başına koşuşturdum. Bakhita’yı çok özel bir misyonla kurdum. Bakhita’mın misyonu da ailesinde köle gibi davranılan, şiddet, taciz, ihmal gören kadın ve çocuklara destek olmak. Her ay markamızın kazancının bir kısmı, ilgili dernek ve şahıslara bağışlanacak.”
Tasarım konusunda kendi özgün tasarımlarıyla kendi trendini oluşturan Ohanyan, ünlü sanatçı dostlarının acil ihtiyaçları olduğunda zamanla yarışarak 1 gün gibi kısa bir sürede çok beğenilen ve ilgi gören sahne kıyafetleri de hazırladığını, ihtiyaç halinde yine aynı hızda ve yaratıcılıkta bu kıyafetleri hazırlayabileceğini ifade ediyor.