Bursa, sahip olduğu 2.402.012 merkez ve 2.688.171 genel nüfusuyla Türkiye’nin 4’üncü büyük ili, İstanbul ve Kocaeli’den sonra ihracatta üçüncü, sosyal ve ekonomik kalkınmışlıkta 4’üncü, ülke ekonomisine sağladığı katmadeğer itibarıyla da yine 4. il konumundadır. Türkiye’de ilk ‘Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulduğu yer olan Bursa’da, bünyelerinde 1.376 tesis bulunan 13 faal OSB, ticaret hacmi açısından Türkiye’nin 6’ncı büyük serbest bölgesi, 600 yabancı sermayeli veya yerli ortaklı uluslararası şirket olmak üzere toplam 43.458 şirket ile 78.795’in üzerinde KOBİ bulunuyor.
Bursa üretim merkezi olan bir il
Bursa, dünya şirketlerinin de gözdesi haline geldi. Kentte, 50 ülkeden, 19 farklı sektörde üretim ve pazarlama yapan 600 firma bulunuyor. Bursa’nın başta otomotiv ve tekstil olmak üzere makine ve yan sanayi, gıda sanayi için Türkiye’de önemli bir merkez olduğunu söyleyen Bursa Valisi Münir Karaloğlu, şu bilgileri veriyor: “Türkiye’de toplam sentetik iplik üretiminin yüzde 75’i, otomobil üretiminin yüzde 69’u, kamyon/kamyonet üretiminin yüzde 39’u, toplam araç ihracatının yüzde 53.12’si Bursa’da gerçekleştirilmektedir. 2013 yılı Eylül sonunda ilden 9.224.463.000 dolar ihracat, 8.034.939.000 dolar ithalat yapılmıştır. Bursa tarımda da bir markadır. Toplam 1.088.638 hektarlık Bursa’nın yüzde 33.53’ü tarım arazisi olup, bu bölgede Türkiye’nin en modern tarım faaliyetleri uygulanmaktadır.”
Bursa Avrupa’nın tanıdığı bir şehir
Vali Münir Karaloğlu, yetişmiş insan gücü ve dünyada üretilebilen her türlü makine ve techizatı yapabilme, onarabilme imkanına sahip Bursa’nın, uluslararası pazarlarda da tanınan ürünleriyle sağladığı imajın yanında kültürel açıdan da gelişen bir Avrupa şehri olduğunu söylüyor. Karaloğlu, şehrin yabancı yatırımcılar, özellikle üst düzey yönetici ve elemanlar açısından yaşanacak bir kent olarak tercih edildiğini vurguluyor.
Bursa’nın sanayi ve gelişmişlik alanında belli bir doygunluğa ulaştığını aktaran Karaloğlu, Bursa için sanayi alanında bundan sonraki dönemde yapılacak işin mevcut sektörlerde daha ileri teknolojiye dayalı, özellikle iletişim, biyoteknoloji, nano teknoloji vb. gibi alanlara ağırlık vermek olacağını kaydediyor: “Bursa’nın yeni dönemde cazip sektörleri enerji, hizmet ve sağlık ürünleri (ilaç-aşı), uzay ve savunma sanayi, bilişim ve yazılım, yerli otomobil ve turizm sektörü olacaktır. Enerji sektöründe Bursa’nın toplam kurulu gücü doğalgaz 2.607,35 megawat ve termik 210 megawat olmak üzere toplam 2.817,35 megawattır. Bursa’da faal ve yapımı devam eden 9 adet baraj bulunmakta, bunların toplam su kapasitesi 561,41 hm3’tür. Enerjide mevcutlara ilave olarak jeotermal, güneş ve rüzgar enerjileri öne çıkmaktadır. Bu yönde özel sektörün ciddi çalışmaları mevcuttur.”
Bursa’nın emsalsiz lojistik konumu
Coğrafi konumu, deniz ulaşımına imkan vermesi, gelecekte finans merkezi özelliğini de kazanacak olan İstanbul’a yakınlığı, yurtiçi ve yurtdışı pazarlara ulaşım kolaylığı, depolama, sevk ve sigortalama vb. konulardaki destek hizmetlerinin mevcudiyeti, lojistikte her türlü üretim ve ihracat miktarına hizmet verebilen ulaştırma firmaları ve filoların varlığı Bursa’nın cazibesini arttırıyor.
Kentteki istihdam kalitesini de artıran faaliyetlere dikkat çeken Vali Karaoğlu, 1975 yılına kadar 3 yüksek öğretim kurumumun (İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Yüksek İslam Enstitüsü, Eğitim Enstitüsü) bulunduğu Bursa’nın 2013 yılında 2 devlet (Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi) 1 vakıf üniversitesi (Bursa Orhangazi Üniversitesi) ile yüksek öğretim hizmetine devam ettiğini aktarıyor. Karaloğlu, yüksek öğretim kurumlarının faaliyete geçmesiyle birlikte il genelindeki yerleşim birimlerinin sosyo-ekonomik açıdan hareketlilik kazandığına işaret ediyor: “Üniversitelerdeki öğrenci sayısı toplamı 2002 yılında 38.327 iken 2013 yılında 57.150’ye yükselmiştir. Bu kurumlardaki akademik personel sayısı 2.063’den 2.424’e yükselmiştir. Uludağ Üniversitemiz bünyesindeki Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü içerisindedir. 2006’da faaliyete geçen Ulutek Teknopark’ın Bursa’nın sanayileşmede yakaladığı seviyeyi daha ileri noktalara taşıyacak önemli bir teknopark olduğunu düşünüyorum. Ayrıca üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde, 2008 yılında başlatılan SANTEZ Projesi kapsamında yürütülen 23 proje bulunmaktadır. Bursa Teknik Üniversitemiz bünyesinde Denizcilik Fakültesi ve Uluslararası Ticaret ile Lojistik Bölümü’nün açılmasının çok isabetli olacağı kanaatindeyim. Çünkü ‘e-ticaret’ geliştikçe lojistiğe olan ihtiyaç daha da artacaktır. ”
Termal tatil köyü kuruluyor
Vali Karaloğlu, son yıllarda sönmeye yüz tutan termal-turizm değerlerinin yeniden harekete geçirilmesi, bu alanda hizmet sektörü içerisinde geniş bir kitleye istihdam oluşturulması, ilin çok yönlü kültür ve tarih zenginliğinin tanıtılması ve aynı zamanda dünya turizm pastasından da yeterli miktarda pay alınabilmesi amacıyla yoğun bir çalışma başlattıklarını anlatıyor: “Eski termal kuyuların ıslah edilmesi yanında yeniden açılan ve çok kaliteli şifalı suların bulunmasına yol açan kuyulardan elde edilen sularla Bursa’da kapsamlı bir faaliyete başlanmıştır. Şehirdeki yeni otellere (Hilton, Crown Plaza, Sheraton, Divan gibi yakın zamanda turizm sektörünün hizmetine verilen oteller de dahil olmak üzere) ve hastanelere, kaplıca, rehabilitasyon, spa ve welness amaçlı sıcak su dağıtım faaliyetleri yürütülürken ilimizin hemen 7 kilometre yakınında muhteşem doğa manzaralı bir bölgede dünya ölçeğinde bir termal tatil köyü kurma çalışmaları başlatılmıştır. Nilüfer ilçesine bağlı Dağyenice bölgesinde gerçekleştirilmesi planlanan ‘termal turizm bölgesi projesi’ kapsamında yaklaşık 11 bin dönümlük alanda, ormanın içinde ve gölet kıyısında yapılacak komplekste çok sayıda kaplıca, spor, sağlık tesisi ve sosyal tesis yer alacaktır. Bölge termal turizm bölgesi olarak kabul edilmiştir.”
Turizm yoğunluklu bir ekonomiye doğru
Bursa’nın en belirgin özelliğinin çok zengin bir tarih ve kültür merkezi olduğunu aktaran Karaloğlu, bu çerçevede son beş yılda Bursa’da tarihi zenginliklerin bir bir tespiti ve ortaya çıkarılmasıyla bunların restore edilip, yeniden ayağa kaldırılması yolunda çok ciddi çalışmalar yapıldığını söylüyor. “Bu çalışmaların ana merkezi Ulucami ve Hanlar Bölgesi’dir. Bu bölgemizin de bir an önce ele alınmasıyla Bursa’nın tarihi surlarıyla Ulucami ve Hanlar bölgesi bütünleşecek, bölgede sonradan yapılan çarpık yapıların bir bölümü yıkılarak, bir bölümü de dış cephe kaplaması yapılarak bölge tamamıyla 15 y.y. otantik doku ve görüntüsüne bürünecek ve yine bölge dünyanın dört bir yanından, yaşayan en görkemli Osmanlı başkenti olarak insanların akın edeceği bir yer haline gelecektir.”
Vali Karaloğlu ilin kalkınmasına yönelik Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) çatısı altında yürüttükleri çalışmaları şöyle özetliyor: “Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi, BEBKA’dan sağlanan destekle hayata geçirdiği proje sayesinde enerjiden yaklaşık yüzde 50 tasarruf etmeyi başardı. BEBKA’nın desteğiyle geçmişin motiflerini günümüzde kullanılabilecek materyaller üzerine işleyerek hediyelik eşyalar üzerinde gelecekle buluşturan Dağyenice, Atlas ve Doğancı köy kadınları, yine BEBKA desteğiyle ürettiklerini pazarlayabilecekleri bir satış merkezi oluşturarak resmen girişimci oldu. ‘Engelli eğitimini kolaylaştıralım, topluma değer katalım’ adlı proje ile destek alan Bursagaz Eğitim Gönüllüleri Derneği engelli öğrencileri daha verimli ve çağdaş öğrenim ortamına kavuşturmak amacıyla Bursa’daki 45 ilköğretim okulunda ‘özel eğitim sınıfı’ düzenledi ve bu sınıflarda eğitim gören toplam 505 zihinsel engelli öğrenci daha verimli ve çağdaş öğrenim ortamına kavuştu. Proje örnek bir sosyal sorumluluk çalışması olarak 4 ödül aldı.”
Bursa Valisi Münir Karaloğlu; Bursa’yı anlatıyor
Türkiye’nin ilk Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulduğu Bursa, 13 faal OSB’si, serbest bölgesi, 600 uluslararası şirketi ve KOBİ’leriyle tam bir sanayi metropolü, aynı zamanda en modern faaliyetin uygulandığı marka bir tarım şehridir.
Yorumlar