banner565

banner472

banner458

banner457

‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’ yüksek büyüme potansiyeliyle dikkat çekiyor

Türkiye’nin ihracat yıldızı sektörlerinden kimya endüstrisi için birbirinden tehlikeli kimyevi maddeler ve mamüllerin kolay, güvenli, çevreci, maliyet etkin çözümlerle taşınmasını sağlayan ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’ oldukça önemli bir role sahip. Gelişime açık ve büyüme potansiyeli yüksek bir alan olan ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’ ağırlıklı olarak denizyolu ve karayoluyla yapılıyor, bu taşıma modlarını demiryolu ve havayolu izliyor.    

DOSYA 01.06.2023, 00:00 21.06.2023, 09:36
14477
‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’ yüksek büyüme potansiyeliyle dikkat çekiyor

Türkiye’nin ihracatta ikinci büyük sektörü kimya endüstrisinde lojistik süreçlerin ve maliyetlerin doğru yönetilmesi dünya ile rekabette avantaj sağlıyor. Birbirinden tehlikeli maddelerin kolaylıkla ve tehlikeden uzak biçimde taşınabilmesini sağlayan lojistik hizmeti ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’ ise kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatında önemli bir paya sahip.
Facialar ve çevresel felaketlere yol açma riski nedeniyle ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’nda, görünürlük, emniyet, zamanında teslimat, maliyet etkin çözümler, çevre yönetmelikleri ve Tehlikeli Maddeler Kuralları (DGR) sertifikası ile hizmet, lojistik firmalarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Tehlikeli olarak ifade edilen maddelerin çoğu, günlük hayatı ve üretimi sürdürülebilmemizi sağlıyor. Ayrıca gelişmiş düzeydeki şehirler ve endüstriyel tesislerde ortaya çıkan atıkları imha etme, yeniden değerlendirme veya depolama süreçleri de ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’nı önemli hale getiriyor.
Tehlikeli maddeler, lojistiğin sağlandığı ortamı da (denizyolu, karayolu vb.) kirletme riskini taşıyor. Dünyanın her yerine taşınabilen tehlikeli maddelerin taşınma işlemleri birbirinden farklı taşıma moduyla gerçekleşebiliyor. Örneğin; karayolu taşımacılığıyla başlayan tehlikeli madde taşımacılığının demiryoluyla devam ederek farklı bir ülkeye ulaşabiliyor veya denizyoluyla başlayıp havayoluyla son buluyor. Bu durum, birtakım sorunlara yol açma ihtimali barındırdığından tehlikeli madde ve likit taşımacılığının dünya çapında ortak bir karar sonucu düzenlenmiş kurallara uygun yapılması gereklidir. Bu nedenle çevrenin ve insanların en ufak bir hasar almasını önleyecek şekilde tasarlanan bazı kanun ve kurallar bulunuyor. Gerekli yükümlülükleri içeren bu kanun ve kurallar, lojistik hizmeti sağlayan firmayı, çalışanlarını ve sürücülerini, insan sağlığını, çevreyi ve ülkeleri koruma amacı gözetiyor.
Biz de Türkiye’nin ikinci büyük ihracatçısı kimya endüstrisinin; kimyevi maddeler ve mamullerini güvenli, emniyetli, maliyet etkin ve çevreci çözümlerle taşınmasındaki rolüyle lojistik ve taşımacılık sektöründe önem arz eden ‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’nı sektörle ilgili STK’ların değerlendirmeleri ve verdiği bilgilerle anlatıyoruz.

“Daha rekabetçi kimya sektörü için lojistik maliyetleri çok önemli”
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ülkemizin ihracatta ikinci büyük sektörü kimya endüstrisi, 16 alt sektörü ile birlikte diğer sektörlere girdi sağlayan ülke ekonomisine en önemli katkıyı veren sektörlerin başında geliyor” diyor.
Kimya sektörünün 2022 yılında gerçekleştirdiği 33.6 milyar dolarlık rekor ihracatla Türkiye’nin en fazla ihracat yapan sektörü olmayı başararak zirveye yükseldiğini belirten Pelister, şu bilgileri veriyor: “Bir önceki yıla göre ihracatta yüzde 32 büyüme yakaladı ve Türkiye’nin toplam ihracatındaki payını yüzde 13.2’ye çıkardı. En çok ihracatı (ortalama yüzde 40’ını) en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gerçekleştiriyoruz. AB ülkelerine 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 33.74’lük artışla 13.44 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüzün bu yıl ilk dört aylık ihracatı ise 9.8 milyar dolara ulaştı. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörümüzün 2022 yılı ihracatında ürün taşımacılığının yüzde 81’lik kısmı deniz yoluyla yapıldı. Yine karayolu taşımacılığı yüzde 18’lik payla ikinci sırada bulunurken kalan yaklaşık yüzde 1’lik kısımda ise diğer taşıma şekilleri kullanıldı.”
DGR sertifikasının önemi: Adil Pelister, ihracat başarılarını etkileyen önemli faktörlerden birinin de lojistik süreç olduğunu vurguluyor: “Lojistik süreç, hem üretim için gerekli olan hammadde tedariğinin temininde hem de üretilen ürünlerin teslimatında zaman ve maliyet açısından büyük önem taşıyor. Özellikle kimya sektörümüzdeki taşımalar diğer sektörlere oranla daha hassas taşıma kategorisine giriyor. Kimya ihracatında yer alan ve çoğu tehlikeli maddeler sınıfına giren ürünlerin transfer işlemlerinin sürdürebilmesi için Tehlikeli Maddeler Kuralları (DGR) sertifikası gerekiyor.”
Adil Pelister, İKMİB olarak, ihracatı doğrudan etkileyen, firmaların ihracatını arttırmak için önemli bir süreç olan numune gönderimi başta olmak üzere yaşanan bu sorunu çözmek amacıyla 2019 yılında, Tehlikeli Maddeler Kuralları (DGR) sertifikası eğitimi konusunda uzman olan Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi ve uluslararası tehlikeli madde taşımacılığı konusunda Türkiye’de de hizmet veren UPS ile işbirliği yaptıklarını aktarıyor. Pelister, İKMİB’e üye olan firmaların IATA sertifikası eğitimini almalarını sağladıklarını da kaydediyor.

Kimya sektörünün beklentisi; gümrük kapılarında güncellemeler ve bazı teşvikler
Kimya sektörünün ihracat pazarlarında daha rekabetçi olabilmesi için lojistik maliyetlerin önemli bir yer tuttuğunu, bu nedenle sektörün gelişimindeki katkısını önemsediklerini ifade eden Pelister, “Bazı sıvı kimyasalların özellikle Doğu Avrupa’ya kara tankerleri ile ihracatı artıyor. Bu konuda ulaştırma, gümrük kapılarında güncellemeler yapılırsa ve bazı teşvikler geliştirilir ise Orta ve Doğu Avrupa’ya kimyasal ihracatımız daha çok artar” açıklamasını yapıyor.

Ağırlıklı olarak denizyolu ile taşınıyor
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkan Ayşem Ulusoy, “Tehlikeli maddelerin taşınması süreçlerine ulaştırma modları açısından baktığımızda; karayollarıyla taşınan yüklerin yüzde 11.7’sinin tehlike madde taşımacılığına ait olduğunu görmekteyiz. Sektörümüzün kimyevi madde taşımadaki dağılımına baktığımızda ise yüzde 79.1’i deniz yoluyla, yüzde 17.6’sı karayoluyla, kalan yaklaşık yüzde 3.5’luk kesimi ise diğer şekillerde taşınmıştır” diyor.
Ayşem Ulusoy, “Rakamlar da bize gelişime açık ve büyüme potansiyeli yüksek bir alan olduğunu göstermektedir. TİM İhracat Raporu’na baktığımızda 2020 yılında dünyada en çok ithalat gerçekleştiren sektörün 2.76 trilyon dolarlık hacimle kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü olduğunu görüyoruz. 2020 yılında küresel ithalatın yüzde 24.1’ini kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün oluşturduğunu söyleyebiliriz” açıklamasını yapıyor.
Türkiye’nin 2020 yılında 18.3 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamul ihracatı gerçekleştirdiğini kaydeden Ulusoy, bu anlamda kimya sektörünün en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör konumunda olduğunu aktarıyor: “2021 yılının ilk 3 ayında 5.3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13.8 artış yaşamıştır.”

Sektörün gelişimine katkı sağlayacak unsurlar
İlgili mevzuat, yönetmelik ve kanunların doğru ve zamanında uygulanması ile Türkiye’nin jeopolitik konumu sayesinde küresel pazar payını çok daha yukarılara çıkarılabileceğini belirten Ulusoy, sektörün gelişimine katkı sağlayacak unsurlara değiniyor: “Ülkemizin tehlikeli madde taşımacılığının küresel pazarından daha fazla pay alabilmesi için taşımacılık modları arasındaki entegrasyonun verimli bir şekilde tesis edilmiş olması gerekmektedir. Lojistik yük merkezlerinde tehlikeli madde taşımacılığına yönelik fiziki altyapı gerekliliklerinin sağlanmasının yanı sıra ülkemiz üzerinde transit yük taşımacılığının hızlanması ile söz konusu pazardan alınan pay daha da artırılabilir. Bu bağlamda ülkemiz üzerinden gerçekleşecek lojistik akışların hızlandırılması için yasal ve fiziki altyapıya yönelik çalışmalar tehlikeli madde taşımacılığının ülkemizde gelişmesinde etkili olacaktır. Petrol ve türevi ürünler açısından zengin olan ülkelere coğrafi yakınlığımız, ülkemizde nükleer enerjinin kullanımına yönelik çalışmalar, savunma sanayinin gelişimine yönelik adımlar, kimya sektöründeki gelişmeler ve ülkemizin lojistik bağlantılarının tüm taşıma modları ile entegre bir şekilde kullanılabiliyor olması sektörün gelişimine katkı sağlayacak unsurlardır.”
“İlgili mevzuat, yönetmelik ve kanunların doğru ve zamanında uygulanması son derece önemli”: Ayşem Ulusoy, Türkiye’de karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyoluyla yapılacak tehlikeli yük taşımacılığı faaliyetlerinin uluslararası sözleşmeler, standartlar ve mevzuata uygun olarak güvenli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az olacak şekilde, serbest, sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılması ve bu faaliyetlerin diğer taşımacılık faaliyetleriyle uyumlu olarak hizmet vermesinin önemli olduğunu da vurguluyor: “Ayrıca ilgili mevzuat, yönetmelik ve kanunların doğru ve zamanında uygulanmasının da son derece önemli olduğunu belirtmek isterim. Tehlikeli Madde Taşımacılığı ile ilgili 1 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla bazı işletmeler için Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı İstihdam Etme veya Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlarından Hizmet Alma zorunluluğunun devreye alınmasıyla gerçek veya tüzel kişilerce tebliğin farklı yorumlanmasının önüne geçmek adına UTİKAD olarak yayınlanan genelge kapsamında üyelerimizi bilgilendirdik. Sektörümüzü ve üyelerimizi yaptığımız duyurularla, güncel eğitim içeriklerimizle en doğru şekilde bilgilendirmeye ve sektörümüzün faydasına olacak çalışmalara devam edeceğiz.”
Ayşem Ulusoy, UTİKAD olarak hem mevzuat hem de havayolu modunda taşınan tehlikeli madde standartlarının neler olduğu konusunda üyelerini ve sektör paydaşlarını bilgilendirmek, eğitim alanındaki var olan eksiklikleri gidermek adına bu yıl içinde ‘Tehlikeli Maddelerin Havayolu ile Taşınması Standartları ve Sorunların Çözümü Eğitimi’ni yeni eğitim seminerlerine eklediklerini de açıklıyor.

Tehlikeli madde ve likit taşımacılığı nedir?
‘Tehlikeli Madde ve Likit Taşımacılığı’; “Tehlikeli ve tehlikesiz kimya, gıda ve sıvılaştırılmış gaz olarak likit dökme ürünlerin ve hammaddelerin taşınması” diye tanımlanıyor. Tehlikeli madde taşımacılığı; “Bünyesinde kimyasal madde barındıran, yanıcı özelliğe sahip olan ürün ve hammaddelerin taşınma işlemi” olarak tanımlanıyor.
Likit taşımacılığı ise; “Dünya genelinde dökme sıvıları taşımak için emniyetli, güvenilir, maliyet etkin bir taşıma modu” diye tanımlanıyor. Bir diğer tanımsa şöyle: “Kimyasallar, petro kimyasallar ve gıda vb. olmak üzere tehlikeli ve tehlikesiz her türlü likit ürün ve hammaddelerin taşınma işlemi.”

Tehlikeli maddeler
Tehlikeli maddeler 9 sınıfa ayrılıyor: 1) Patlayıcılar (Kitle Halinde ve Birden Patlayanlar, Parça Fırlatan Fakat Kitle Halinde Patlayanlar, Alevli Patlayanlar, Düşük Zarar Veren Patlayıcılar, Patlaması Zor Fakat Kitle Halinde Patlayabilenler, Patlaması Zor ve Kitle Halinde Patlama Tehlikesi Olmayanlar) 2) Yanıcı Gazlar (Yanıcı ve Zehirli Olmayan Gazlar, Zehirli Gazlar) 3) Yanıcı Sıvılar 4) Yanıcı Katılar (Kendiliğinden Yanabilen Katılar, Suyla Temas Ettiğinde Tehlike Arz Edenler) 5) Oksitleyici Maddeler ve Organik Peroksitler (Oksitleyici Ajanlar, Organik Peroksitler) 6) Toksik ve Mikrop Bulaştırıcı Maddeler (Toksik (Zehirli) Maddeler, Mikrop Bulaştırıcı Maddeler) 7) Radyoaktif Maddeler 8) Aşındırıcı (Korozif) Maddeler 9) Diğer Tehlikeli Maddeler.

Yorumlar (0)