banner565

banner472

banner458

banner457

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: “Küresel bir havacılık merkezi olduk”

Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü, gökyüzünde de iddiasını sürdürüyor. Havayolu taşımacılığında bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduğumuzu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer alan, sadece 4 saatlik uçuş süresiyle 1.4 milyar insanın yaşadığı ve 8 trilyon 600 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin merkezindeki avantajlı konumuyla Türkiye’nin havacılık alanında dünyanın transit merkezi olmaya çok müsait olduğunu söyledi.

DOSYA 01.12.2023, 00:00 19.12.2023, 10:23
15511
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: “Küresel bir havacılık merkezi olduk”

Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü, gökyüzünde de iddiasını sürdürüyor. Havayolu taşımacılığında bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olan Türkiye, havacılık alanında dünyanın transit merkezi olacak.
‘AnadoluJet’ markası ‘AJET’ oluyor: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı’nda düzenlenen AJET Lansman Töreni’ne katıldı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hüseyin Keskin’in de hazır bulunduğu törende konuşan Bakan Uraloğlu, 2008’de Türk Hava Yolları’nın (THY) bir alt markası olarak kurulan AnadoluJet’in pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirmek amacıyla faaliyetlerini %100 Türk Hava Yolları iştiraki olarak kurulacak ‘AJET Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi’ altında devam edeceğini açıkladı: “AJET, 10 yıl içerisinde 200 uçaklık filoya ulaşıp, bölgenin en büyük düşük maliyetli havayollarından biri olma hedefiyle hareket ediyor.”
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı’nın faaliyet kapasitesini ikiye katlayacak ikinci pistin tamamlandığını ve kısa bir zaman sonra hizmete açılacağını söyledi.

Türkiye, havacılıkta dünyanın transit merkezi olacak
“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden birine dönüştürdük. Havacılık alanında bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduk” diyen Bakan Uraloğlu, havayolu ulaşımının en konforlu ve en hızlı ulaşım yolu olduğunu vurguladı:  “Coğrafi bakımdan Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer alan ve sadece 4 saatlik uçuş süresiyle 1.4 milyar insanın yaşadığı ve 8 trilyon 600 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin merkezindeki avantajlı konumuyla ülkemiz; havacılık alanında dünyanın transit merkezi olmaya çok müsaittir.” 
“Ülkemiz, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri”: Bakan Uraloğlu, havayolu taşımacılığı sektöründe ‘Dünyada Ulaşamadığımız Hiçbir Nokta Kalmayacak’ hedefiyle hareket ettiklerini kaydetti: “Ülkemizi artan rekabet, cesaretlendirici politikalar ve adeta örnek niteliğinde uygulamalarımız sonucunda; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden birine dönüştürdük.”
“Dış hatlarda uçuş ağımıza 283 yeni nokta ekledik, artık 130 ülkede 343 noktaya uçuyoruz”: Bakan Uraloğlu, havayolu sektöründe yapılan yatırımlara da değindi: “2002’den bu yana aktif havalimanı sayımızı 26’dan 57’ye ve terminal kapasitemizi 55 milyon yolcudan 337 milyon 450 bin yolcuya çıkarttık. Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken uçuş ağımıza 283 yeni nokta ekleyerek 130 ülkede 343 noktaya yükselttik. Böylelikle son 21 yılda %472’lik artış gerçekleşmiş oldu. Ayrıca 2002’da 489 olan toplam hava aracı sayımızı da %270 artışla günümüzde bin 813’e ulaştırdık.”
“Havacılık alanında bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduk”: Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin 2022’de Avrupa ve dünya havalimanları toplam yolcu trafiği sıralamasında; Avrupa ülkeleri arasında 3. sıraya, dünyada ise 6. sıraya yükseldiğini, 2022 yolcu trafiği bazında ise 3 havalimanımızın Avrupa’da ilk 20’de, dünyada ise ilk 50’de yer aldığını anlattı: “Gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduk.”
İstanbul Havalimanı, Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci sırada: Rekorlarla adından söz ettiren İstanbul Havalimanı’nın verdiği hizmetle de ön plana çıktığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “2018’de hizmete açtığımız İstanbul Havalimanı’mızda açıldığı günden bu yana 177 milyonu aşkın yolcu trafiği gerçekleşmiştir. İstanbul Havalimanımız Avrupa’da 1., dünya’da 7. sıradadır. Yapım aşamasındaki Çukurova Bölgesel, Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanları ile yenilenen Trabzon Havalimanı’nda çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.

Türkiye havayolu taşımacılığı hızlı gelişiyor
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü Havayolu Sektör Raporu 2022’ye göre; Türkiye’de havayolu taşımacılığı hızlı bir gelişme gösterdi; 1960’lı yıllarda 1 milyonun altında olan yolcu sayısı, 1988’de 10 milyonu, 2005’te 50 milyonu, 2010’da ise 100 milyonu aşmıştır. Salgın öncesinde yani 2019’da Türkiye havalimanlarında yaklaşık 209 milyon yolcuya hizmet verildi. ACI, EUROCONTROL, IATA gibi havacılık sektöründeki uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalarda 2020’nin henüz başlarında iken tüm dünyayla birlikte ülkemizde de etkisini göstermeye başlayan Koronavirüs (COVID-19) salgını olmasaydı bu gelişimin hızla devam edeceği belirtilen raporda, Türkiye’de COVID-19 nedeniyle alınan tedbirler kapsamında hava ulaşımında 2020 Mart’ından itibaren kısıtlamaya gidilmiş, alınan tedbirlerin doğal bir sonucu olarak dünya genelinde uçak ve yolcu trafiğinde yüksek oranda düşüşler yaşandığı ifade ediliyor. Alınan önlemlere ve salgınla mücadelede elde edilen başarılara paralel olarak 2021’de uçak ve yolcu trafiğinde toparlanma sinyalleri görülmeye başlandığı, böylece Türkiye havalimanlarında tüm uçak trafiği gerçekleşmelerinde 2021’de 2019 yılı uçak trafiğinin %77’sine, yolcu trafiğinin ise %61’ine ulaşıldığı belirtiliyor. 2022’de 2019 uçak trafiğinin %96’sına, yolcu trafiğinin ise %87’sine ulaşılmıştır.”
Raporda, COVID-19 salgını sürecinde dünya genelinde ve Türkiye’de büyük ölçüde azalan yolcu trafiğinin, Dünya ve Avrupa genelinde ilgili otoritelerce 2024’te 2019 seviyelerini geçeceği öngörülürken ülkemizde bu toparlanmanın 1 yıl daha önce olacağı yani 2023 yılı sonuna doğru pandemi öncesi seviyeleri yakalayacağı değerlendiriliyor.
Raporda, DHMİ tarafından yapılan çalışmalar kapsamında önümüzdeki 3 yıla ilişkin (kısa dönem) olarak toplam yolcu trafiğinde 2023, 2024, 2025 yıllarında sırasıyla %11, %5 ve %4 artış olacağı öngörüldüğü de paylaşılıyor. Orta dönem öngörülerine göre; 2026 yılı yolcu trafiğinin bir önceki yıla göre %3 artışla 228 milyonu aşması, 2027 yılında ise %2 artış ile 232 milyonu aşması beklenmektedir. Uzun dönem öngörülerine göre ise; toplam yolcu trafiğinin 2032’de 300 milyonu, 2040’ta ise 400 milyonu aşması bekleniyor. Raporda yer verilen EUROCONTROL 2022 yılı istatistiklerine göre; Türkiye, 2019’a kıyasla Avrupa ülkeleri arasında en az trafik (uçak) kaybı yaşayan 7. ülke, uçak trafiği bazında Avrupa’da 6. sırada, İstanbul Havalimanı günlük ortalama uçak trafiği bazında Avrupa havalimanları arasında 1. sırada ve Türk Hava Yolları günlük ortalama en fazla uçuş gerçekleştiren havayolu şirketleri arasında Avrupa’da 3. sırada. Rapor’da yer alan ACI (Airports Council International) 2022 yılı kesin olmayan verilerine göre ise; Türkiye toplam yolcu trafiğinde Avrupa’da 4. sırada, dünyada 8. sırada. 3 Havalimanımız yolcu trafiği bazında Avrupa’da ilk 11’de, dünyada ilk 50’de. İstanbul Havalimanı yolcu trafiği açısından Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu.
Açık aktif havalimanı sayısı 57: 2022 yılında; 25 Mart’ta Tokat Yeni Havalimanı, 14 Mayıs’ta ise Rize Artvin Havalimanı hizmete açılarak, sivil hava trafiğine açık aktif havalimanı sayımız 57’ye ulaşmıştır. Raporda, havacılık sektörünün henüz doyum noktasının çok uzağında olduğu görülmekle birlikte ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik gelişmelere bağlı olarak ihtiyaç duyulan yatırımların hız kesmeden devam etmesinin önem arz ettiğine de dikkat çekiliyor.

Havayolu sektörünün kârlılık görünümü güçleniyor
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), 2023’e ilişkin büyüme öngörülerini yükseltirken havayolu sektörünün kârlılığının güçlenmesinin beklendiğini açıkladı. Sektör karlılığıyla ilgili IATA’nın öngörüleri ana hatlarıyla şöyle:
• Havayolu sektörü net kârının 2023’te 9.8 milyar dolara (%1.2 net kâr marjı) ulaşması bekleniyor. Havayolu sektörü işletme kârının 2023’te 22.4 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.
• 2023’te yaklaşık 4.35 milyar kişinin seyahat etmesi bekleniyor, ki bu rakam 2019’da uçakla sehayat eden 4.54 milyar kişilik rakama yaklaşıyor.
• 2023’te kargo hacminin 57.8 milyon ton olması bekleniyor; bu rakam, uluslararası ticaret hacmindeki keskin yavaşlamayla birlikte 2019’da taşınan 61.5 milyon tonun altına düştü.
• Toplam gelirlerin bir önceki yıla göre %9.7 artarak 803 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sektör gelirlerinin 2019’dan (838 milyar dolar) bu yana ilk kez 800 milyar dolar sınırını aşacağı tahmin ediliyor. Giderlerdeki artışın ise yıllık %8.1 ile sınırlı kalması bekleniyor.

IATA Genel Müdürü Willie Walsh, havacılık sektörünün büyüme görünümünü şöyle değerlendirdi: “2023’te havayollarının mali performansı beklentileri aşıyor. Daha güçlü karlılık birkaç olumlu gelişmeyle destekleniyor. Çin, COVID-19 kısıtlamalarını yıl içinde beklenenden daha erken kaldırdı. Hacimler artmasa da kargo gelirleri pandemi öncesi seviyelerin üzerinde seyrediyor. Maliyet tarafında ise bir miktar rahatlama var. Jet yakıtı fiyatları, hala yüksek olmasına rağmen, yılın ilk yarısında ılımlı bir seyir izledi. Sektörün net kârlılığa dönüşe geçmesi, %1.2’lik net kâr marjıyla bile olsa, büyük bir başarı olarak görülüyor. Birincisi ekonomik belirsizliklerin olduğu bir dönemde sektörün karlılıkla faaliyet göstermesi önemli bir başarı olarak gözüküyor. İkincisi ise net kar artışı 2020-2022 döneminde havacılık tarihindeki kaydedilen 183.3 milyar dolarlık en büyük zararın (bu dönemde havayolları ortalama eksi %11.3 net kar marjı kaydetti) ardından gelmiştir. Havayolu endüstrisinin COVID-19 krizine, 2015-2019 dönemi için ortalama net kar marjının %4.2 olduğu tarihi bir kar serisinin sonunda girdiği unutulmamalı. Ekonomik belirsizlikler, bilet fiyatları artan yakıt maliyetlerini absorbe etse bile seyahat etme arzusunu azaltmadı. Derin COVID-19 kayıplarından sonra, %1.2’lik net kar marjı bile sevindirici bir gelişme! Ancak havayolu şirketlerinin yolcu başına ortalama 2.25 dolar kazandığı bir ortamda, zarar gören bilançoları onarmak ve yatırımcılara sürdürülebilir sermaye getirisi sağlamak birçok havayolu şirketi için zor olmaya devam edecek.”

Karlılık beklentilerini destekleyen unsurlar
• Gelirler (%9.7) giderlerden (%8.1) daha hızlı artarak kârlılığı güçlendirmektedir. Sektör gelirlerinin 2023’te 803 milyar dolara ulaşması beklenmektedir (2022’ye göre +%9.7 ve 2019’a göre -%4.1). 2023’te 34.4 milyon uçuşluk bir envanterin mevcut olması öngörülüyor. (2022’ye göre +%24.4, 2019’a göre -%11.5). Yolcu gelirlerinin 546 milyar dolara ulaşması bekleniyor (2022’ye göre +%27, 2019’a göre ise %10 artış bekleniyor).
• Sektörün verimlilik seviyeleri yüksek, 2023 için beklenen ortalama yolcu yük faktörü %80.9. Bu oran, %82.6’lık 2019 rekor performansına çok yakın bir rakam.
• IATA’nın Mayıs 2023 yolcu anketi verileri iyimser görünümü destekliyor; yolcuların %41’i önümüzdeki 12 ayda bir önceki yıla göre daha fazla seyahat etmeyi, %49’u ise aynı düzeyde seyahat etmeyi bekliyor. Ankete katılanların %77’si halihazırda Pandemi öncesindeki kadar veya daha fazla seyahat ettiklerini belirtti.
• Kargo gelirlerinin 142.3 milyar dolar olması öngörülüyor. Bu rakam 2021’deki 210 milyar dolar ve 2022’deki 207 milyar dolarlık gelirlerle karşılaştırıldığında keskin bir düşüş gösterse de 2019’da kazanılan 100 milyar doların oldukça üzerinde. Getirilerin bu yıl %28.6’lık bir düşüşle düzelme trendine girmesi bekleniyor.
• Sektör giderlerinin ise 781 milyar dolara yükselmesi bekleniyor (2022’ye göre +%8.1 artış ve 2019’a göre -%1.8 düşüş trendi bekleniyor).
• Jet yakıtı maliyetlerinin 2023’te ortalama varil fiyatının 98.5 dólar olması ve sektörün toplam yakıt faturasının 215 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yüksek ham petrol fiyatları havayolları için abartılıydı; çünkü crack spread (ham petrolün jet yakıtına rafine edilmesi için ödenen prim) 2022 yılı için ortalama %34’ün üzerindeydi -uzun dönem ortalamasının önemli ölçüde üzerinde. Sonuç olarak yakıt maliyetleri, havayollarının toplam giderlerin neredeyse %30’una ulaşıyordu. Son aylarda crack spread daraldı ve yılın tamamında ortalama crack spread’in tarihsel ortalama oranına daha yakın olan %23 civarına düşmesi bekleniyor. Yakıt giderleri sektörün ortalama maliyet yapısının %28’ini oluşturacaktır ki bu oran 2019’daki %24’lük oranın hala üzerinde seyrediyor.
• Yakıt dışı toplam maliyetlerin 2023’te 565 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Riskler
Ekonomik ve jeopolitik ortam, görünüm açısından çeşitli riskler barındırıyor. 803 milyar dolarlık gelir ve 781 milyar dolarlık gider arasında sadece 22.4 milyar dolar faaliyet kârıyla (%2.8) sektörün görünümü kırılgan olmaya devam ediyor. Bu kırılganlık bir dizi faktörden (olumlu ya da olumsuz) etkilenebilir. Küresel ekonomide resesyon riski devam etmektedir. Resesyonun iş kayıplarına yol açması halinde sektörün görünümü olumsuz yönde değişebilir. Ukrayna’daki savaş çoğu havayolu şirketinin kârlılığı üzerinde büyük bir etki yaratmıyor. Şu anda beklenmeyen bir barış, daha düşük petrol fiyatları ve hava sahası kısıtlamalarının kaldırılması veya hafifletilmesinden kaynaklanan verimlilikle maliyet iyileştirmeleri için potansiyel taşıyabilir. Ancak gerilimin tırmanması, küresel havacılık sektörü için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Halihazırda daha geniş çaplı jeopolitik gerilimler uluslararası ticaret üzerinde baskı yaratmaktadır ve bu tür gerilimlerin tırmanması sektörün görünümü açısından aşağı yönlü bir risk teşkil etmektedir. Tedarik zinciri sorunları küresel ticareti etkilemeye devam ediyor. Tedarik zincirleri, mevcut jeopolitik gerilimlerin ve COVID-19 sırasında yaşanan zorlukların neden olduğu esneklik boşluklarını doldurmak için değişiyor.
Pandemi döneminde havayolları, uçak ve motor üreticilerinin çözemediği uçak parçaları tedarik zinciri kopukluklarından doğrudan etkilendi. Bu durum, yeni uçakların teslimatını ve havayolu şirketlerinin mevcut filolarını muhafaza etme ve kullanma kabiliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Düzenleyici maliyet yükleri, giderek daha müdahaleci hale gelen düzenleyiciler nedeniyle artma riski altındadır. Özellikle sektör, giderek daha cezalandırıcı hale gelen yolcu hakları rejimleri ve bölgesel çevre girişimleri için artan uyum maliyetleriyle karşı karşıya kalabilir.

Havacılık sektörü Orta Doğu ve Türkiye’de büyümenin öncü motoru
GE Aerospace Orta Doğu, Pakistan, Türkiye, Rusya ve BDT Bölgeleri Satış Müdürü ve Genel Müdür Başkan Yardımcısı Aziz Koleilat, havacılık sektörünün, Orta Doğu ve Türkiye’de ekonominin en dinamik ve önemli alanlarından biri olarak öne çıktığını söyledi: “Dünyanın bu bölgesinde bulunan havayolları, küresel bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, yenilikçilik, ilerleme ve teknoloji anlamında lider konumda. Bu endüstri, bölge genelinde istihdamı artırmak ve ekonomik faaliyetleri çoğaltmak açısından güçlü bir role sahip. Daha bireysel düzeyde ise insanları birbirine bağlayan, hayati derecede öneme sahip malları ve hizmetleri ulaştıran ve işletmelerin büyümesine katkı sağlayan bir endüstri. Sektör son kırk yılda hızlı gelişti. Havacılık altyapısının iyileşmesiyle birlikte yolcu ve filo sayıları da istikrarlı arttı. Bölgesel havacılık endüstrisinin gücünü, Pandemi sonrası dönemde daha belirgin bir şekilde görmek mümkün. Orta Doğu, 2023’ün ilk çeyreğinde bölgeye gelen uluslararası uçuşların Pandemi öncesi seviyelerin üstüne çıktığını kaydeden ilk küresel bölge oldu. Türkiye’de ise Türk Hava Yolları, 2022’nin ortasına gelindiğinde Pandemi öncesi seviyeleri aşan ilk Avrupa taşıyıcısı oldu ve yolcu trafiği 2019’a göre neredeyse %12 arttı. 13 Kasım’da başlayacak küresel endüstrinin en önemli etkinliklerinden Dubai Airshow Havacılık Fuarı’nda bu güç net olarak sergilenecek.”
Koleilat, “Boeing Ticari Pazar Görünümü raporu, Orta Doğu taşıyıcılarının 2042’ye kadar hava trafiğini 2.4 kat artıracaklarını, filolarını 3 katın üzerinde büyüteceklerini ve bu sayede yaratılan ekonomik etkinin daha da artacağını öngörüyor” açıklamasını yaptı.

Yorumlar (0)