CEO

Gümüşay Grup CEO’su ve TÜKSİAD Başkanı Gültekin Şenel;





Gültekin Şenel, gençliğini Gümüşhane’de, kendi deyimiyle küçük ve sade bir şehirde geçirmiş. Bunun avantajları ve dezavantajları var. Babası Himmet Şenel, PTT memuru, bir süre Almanya’ya gitmiş, dönmüş memuriyete devam etmiş. Ailede herkes memurdur, amcalar ve halalar, evler hep biraradadır. Babaanne tam bir Osmanlı kadınıdır, muktedirdir. Dede uysal, sakin ve torun düşkünüdür.

Gültekin Şenel, lise son sınıfa kadar abisi Hikmet ile sınıf arkadaşıdır. İlk iş deneyimi ilkokuldayken yaptığı “boyacılık”tır. Anlatıyor: “Babam çok kitap okurdu, abimle ben de okurduk. Bursa’da bir öğretmen arkadaşı vardı, ona yazardı, kitap ısmarlardı, biz de o gelen kitapları abimle okurduk, sonra da Kale’de satardık. Bir gün tezgah açtığımız pazara bir kamyon geldi, adam ev süpürgeleri satıyordu. Geç geldiği için satamamış, ‘Ben bu süpürgeleri satarım’ dedim, babamı ikna ettim, bir kamyon süpürgeyi aldırdım. Çarşamba günleri pazarda abimle süpürgeleri sattık, okuldan gelince de kimi zaman el arabası, kimi zaman eşek, at sırtına süpürgeleri yükleyip yakın köylere gidip sattık. Sonuçta köy kadınlarının kapılarına kadar gitmiş bir hizmet. Yaklaşık 3 ayda tamamını sattık. İyi de para kazandık.”

Üniversite hayalleri kursa da babası onların bir an önce bir meslek edinmelerinden yanadır, Gümüşhane Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü’nü abisiyle birlikte bitirir. O dönem Gümüşhane’de çalışılacak iş yok gibidir. Babası Gültekin’e “Yarın Kuşakkaya Gazetesi’nde işbaşı yapıyorsun” der bir gün. Gültekin itiraz eder, gazetenin sahibi Turan Tuğlu’nun siyasi görüşleri nedeniyle onun yanında çalışmak istemez. Fakat babasının dediği olur. Hayatının en büyük derslerinden birini burada alacaktır: “Turan Tuğlu Bey, çok mütevazı, sakin biriydi, matbaanın kenarında küçücük bir ofisi vardı, çok varlıklı değil ama çok itibarlıdır. Gümüşhane’ye giden herkesin yanına uğrayıp bilgi aldığı ayaklı bir Gümüşhane arşividir. Bir gün ay sonunda bana üstünde kimden gönderildiği yazılı olmayan yalnızca gideceği adresler yazılı 16-17 kapalı zarf verdi, bu adreslere bu zarfları teslim etmemi rica etti. Hemen çıktım. Hangi kapıyı çaldımsa kiminde çok yaşlılar, kiminde öksüz, yetimleri olan kadınlar, kiminde engellilerle karşılaştım. Turan Bey onlara yardım ediyordu, yardım alanlar ise paranın kimden geldiğini bile bilmiyordu. Ben de gidip Turan Bey’e daha önce kendisiyle çalışmak istemediğimi ama şimdi fikrimin değiştiğini açıkyüreklilikle anlattım. Dürüst davrandığım için beni tebrik etti, ‘Hayat insana yalnızca para kazandırmıyor, sen çok gençsin, önyargılı olma, önce insanları tanımaya çalış, insanları tanırsan yargılamazsın’ dedi, sonra da çalışmaya devam ettik.”

Gültekin Şenel şu dersi almıştır: “İtibar varlıkla olacak bir şey değildir. Dünyaca ünlü eserlere, hanlara, hamamlara şekil veren bir ruhunuzun olması lazım.”

Babasının Yalova’ya tayini çıkınca Gültekin’i yanına alır, gurbet başlar. Gölcük’te amcasında kalır, elektrik işleriyle uğraşır, mesleğini geliştirir. Haber gelir, ‘memlekete elektrik gelecektir!’ Gölcük’te, her gün kapının önünden geçen eskici dikkatini çeker, buharlı ütü dönemi başladığından eskicinin tezgahında sürekli eski ütüler vardır. Şenel, eskiciden, 100 tane temiz ütü toparlamasını ister. Bir nikelajcı bulur, bütün ütüleri parlattırır, kordonlarını, rezistanlarını değiştirir, pırıl pırıl yapar. Ütüleri alır Gümüşhane’ye gider. 7-8 köyün elektrik işini alır, 5-6 ekibe iş verebilir konumdadır ve henüz 19 yaşındadır. O köylerde ütüleri, kendisine maliyetinin 10 katına satar ancak ütü zaten çok pahalı bir maldır, bu nedenle ayaklarına kadar gelen hizmet itibar görür. 1989’da askerden terhis olup İstanbul’a geldiğinin ikinci günü bir elektrikçide iş bulur. Babası emekli ikramiyesiyle İstanbul Sultanbeyli’de bir arsa almış, üstüne tek katlı karkas bir ev kondurmuştur, bu eve yerleşir.

Elektrik işleri devam ederken Gebze Şişecam’a elektrik teknisyeni olarak kabul edilir. Elektrik bakım onarım idarecisi olur. Gümüşay Grup CEO’su Gültekin Şenel anlatıyor: “Şişecam’da enerji çok önemli konudur. 20 yıl boyunca orada çalışmak beni motive etti, sorumluluk yükledi, Şişecam’ın çok köklü, kurumsal bir yapısı var, idarecilikte çok büyük bir deneyim kazandırdı. Hemşehri derneklerinden spor külubüne, musiki cemiyetine kadar birçok farklı sivil toplum kuruluşunda görev yapıyordum. 2000 yılında eşim, ben ve bir ortağımızla birlikte bir üretim destek hizmetleri firması kurduk. Sonra ortağımızla ayrıldık, eşimle birlikte Gümüşay Grup’u kurduk. İş arayan adaylarla personel arayan işverenleri biraraya getiriyoruz. Şişecam’dan istifa ettim, İşimizin başında oğlum, eşim ve ben varız. 600’e yakın kişiyle çalışıyoruz. Fabrikalara üretim destek hizmetleri sunuyoruz. 2000’li yıllarda personel destek hizmetleri vermeye başladık, 8 kuruluşa hizmet sunuyoruz. İkinci firmamız sosyal hizmetler alanında faaliyet gösteren Efora’yı yeni kurduk. KobiEfor Dergisi’ni çok seviyoruz, yeni firmamıza isim düşünürken KobiEfor masamızın üstündeydi, Efor ismini çok beğendik, aynı isimde firmalar olduğundan firmamızın adı Efora oldu. Yani yeni şirketimizin isim babası KobiEfor oldu. Bir de grup çatısı altında Aksigorta’nın sigorta acenteliği işini yürütüyoruz. Bina otomasyon sistemleri hizmeti sunan Nursel Elektrik firmamızın yanısıra gayrimenkul alanında hizmet sunan gebzedesatilik.com diye bir web sitemiz var. Gümüşay Grup çatısı altında hizmet verecek 3 ortaklı dokunsat.com’u faaliyete geçireceğiz, beyaz eşya ve elektronik malzeme satanların 2. el spot malzemelerini bu web sitesi üzerinden satarak Gebze’deki uygun fiyatlı beyaz eşya ihtiyacını karşılayacağız, dokunsat.com’un altyapısını hazırlıyoruz.” Gayrimenkul ve inşaat hizmetlerinin yanısıra çalıştıkları kurumlara üretim, kalite kontrol, temizlik, nakliye, personel taşıma, özel ulaşım ve VIP hizmetleri sunan Gümüşay Grup, bir şirketin inşaat tadilatından temizliğine, personel nakliyesi ve şehiriçi nakliyata kadar her türlü hizmet ihtiyacını karşılıyor.

Gültekin Şenel’e göre özel sektör kişiye farklı düşünmeyi öğretiyor. Bir işadamı için dil öğrenmenin önemine değinen ve TÜKSİAD Üyeleri’nin her Çarşamba günü İngilizce dersi almaya başladığını aktaran Şenel, ihracatı hedefleyen sanayicinin çevirmenle yabancı müşterileriyle konuşması yerine birebir görüşmesinin daha etkili olduğuna inanıyor. Bir de aldığı işi başarabilmek için büyük efor sarfettiğini vurguluyor: “Fikri üretirim ancak alt tabanda kabul edilmeli ve fikrin uygulanabilir olması lazım, pazarlaması da çok önemli. Ben bugüne kadar kağıda yazarak hiç konuşma yapmadım, konferanslarda akıcı, vurgulayıcı ve vücut dilini kullanarak konuşuyorum. Bu tavır sizin çok ciddiye alınmanızı sağlıyor. 21 yıl aktif siyaset de yaptım ama şimdi bir STK başkanıyım. En önemli özelliklerimden biri ise ‘takipçi’ olmam. İşimle ilgili bulunduğum mevkilerde referansımı hiç kullanmadım, bir de insanlara ‘yok’ demesini öğrenemedim, sizi lider olarak görenlerin talepleri bazen dozunu aşabiliyor. İnsanlara balık tutmasını öğretmekten yanayım. Benim için en önemlisi ailem. Bir insanın aile huzuru olmazsa kariyeri olmaz.  Çalışanlarımın hepsini de ailem olarak görürüm. Çalışanlarımıza verdiğimiz en büyük güven onları dinlemek. İyi bir liderin hafızası çok önemlidir. Bir de sermayesi insandır. Siz çalışanınızı ne kadar mutlu ederseniz o da sizi o kadar mutlu ediyor. Benim sermayem insandır. Örneğin bizim çalışanlarımız arasında eskiden tinerci olan çocuklar da var, birçoğunu kazanabildik, eski alışkanlıklarına ve arkadaşlarına dönmemek için çocuklar çoğu zaman bilerek mesaiye kalıyorlar. Biz toplumdaki olumsuzlukları itersek nasıl düzelecek? ‘Kul kula sebeptir ey can/Hiç başaramaz tek başına bir insan’ sözünü çok severim.”

Gültekin Şenel, TÜKSİAD’ın hedeflerini açıklıyor: “TÜKSİAD’ın dergisini çıkarıyoruz. 403 üyemiz var. Yaptığım işi severek yapıyorum. Ekimin ilk haftası 20 ülkeden 200 işadamını Gebze’de düzenleyeceğimiz Avrasya Ekonomik İş Forumu’nda buluşturmayı hedefliyoruz. İlk gün forum, 2. gün ikili iş görüşmeleri, 3. günse kültürel etkinlik yapılacak, bu kapsamda 350 standlı bir fuar da planlıyoruz. TÜKSİAD için ‘bölgeselden küresele’ dedik, 5.5 ayda aldığımız yol, hedeflerimize ulaşabileceğimizi gösteriyor.”