Türkiye’de plastik ve makine sektöründe 1969 yılından bu yana faaliyet gösteren HÜRMAK Plastik Otomotiv Makina İmalat San. ve Tic. A.Ş., kurulduğu günden bugüne sektörünün öncü firmalarından. HÜRMAK Plastik Otomotiv Makina İmalat San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burç Angan, Ar-Ge çalışmaları sonucunda Türkiye’de ilk kez iki plakalı plastik enjeksiyon makinesi ürettiklerini söylüyor. Angan, Türkiye’de plastik işleme makineleri ithalatının 1 milyar dolara yaklaştığını, bunun da cari açığı arttırdığını belirterek, şunları kaydediyor: “Biz de 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye’de üretilemeyen tamamen dışa bağımlı olduğumuz makineleri üretmeye yöneldik. Bu vizyonla TÜBİTAK desteği alarak Ar-Ge’mizi tamamladık. Seri üretime geçtik. Türkiye’de bu ürün üretilmiyordu. 400 bin TL’lik bir projeydi. Yurtiçi ve yurtdışından çok güzel talepler alıyoruz, yerli sanayiciden ciddi talep var. Avrupa muadillerine kıyasla iki plakalı plastik enjeksiyon makinamızın 3’te 1’e yakın bir fiyat avantajı var, Uzakdoğu muadilleriyle yakın fiyatlarda piyasaya sunacağız.”
Üretimlerinin yüzde 25’ini Romanya, Tunus, Cezayir, Rusya, Irak, İran ve Özbekistan’a ihraç ettiklerini ifade eden Angan, hedeflerini şöyle açıklıyor: “Önümüzdeki 3 yıl içerisinde üretimimizin yüzde 60’ını ihraç etmek istiyoruz. Kuzey Afrika, Rusya ve Orta Avrupa ülkelerinden ciddi talep görüyoruz. Yoğun olarak ihracat pazarlarına yatırım yapıyoruz. Allword Network kuruluşunun araştırmalarına göre Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilk 100 firması arasına girdik. Son 3 yılda ortalama yüzde 85 büyüdük, önümüzdeki yıl bu ivmeyi devam ettirmeyi düşünüyoruz.”
Burç Angan, 2013 yılında Gebze Çayırova’daki fabrikalarına taşındıklarını ve 2 bin metrekare kapalı alanda üretim yaptıklarını anlatıyor. İkitelli’de 500 metrekarelik bir showroom ve stok alanları bulunduğunu aktaran Angan, “Yıllık 250 plastik enjeksiyon makinesi üretim kapasitesine sahibiz ancak yıllık ortalama 80-100 plastik enjeksiyon makinesi üretiyoruz. CE ve ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ile faaliyet gösteriyoruz” diyor.
Yerli firma olduklarından her zaman ürettikleri makinaların arkasında durabildiklerini vurgulayan Angan, sektörde ithalatçıdan alınan makinalarla yaşanan sıkıntılara değiniyor: “İthalatçıdan makine alınıyor, 2-3 yıl sonra ithalatçı ortadan yokoluyor, üretici firmalar servis ve yedek parça konusunda mağdur oluyor. Bir de ithal edilen makinelere 1.7 gibi çok sembolik vergiler uygulanıyor, ithalatçı firmalarda herhangi bir yetkinlik aranmıyor, herkes makine ithal edebiliyor, servis desteği verip veremeyeceği düşünülmüyor. Firmalar bunun dezavantajlarını uzun vadede görüyor. Biz bu konuda gözetim uygulaması yapılması, Ekonomi Bakanlığı tarafından ithalatta rayiç bedel uygulanması (ithal edilen makinanın bedelinin üzerinden vergilendirilmesi) için çalışıyoruz. Fakat biz makine satışlarımızda 2 yıl garantinin yanısıra 15 yıl servis ve parça desteğini tahaahhüt ediyoruz. Hatta bundan çok daha eski makinalara bile servis desteği verebiliyoruz. Makinalarımızın ikinci eli de hızlı bir şekilde piyasada değerlendirilebiliyor.”