banner565

banner472

banner458

banner457

01.12.2021, 00:01 12997

Patron ve Yönetici Farkı

Bir şirketin başarılı olabilmesi için ‘olmaz-ise-olmaz’ faktörlerden birisi de şüphesiz ki patron ve yöneticilerin uyum içinde çalışmalarıdır. Bu nedenle, şirketlerde patronların ve yöneticilerin karşılıklı olarak ‘farklı düşündüklerini’ ve bunun bir zenginlik olduğunu kabul ederek empati yapabilmeleri şirketin başarısı için çok önemlidir.

Kurumsal büyük şirketler hariç tutulursa; Anadolu’da genelde aile şirketleri olarak yapılanmış on binlerce şirkette patronlar ve yöneticiler beraber ve çok yakın çalışırlar. İlk bakışta aynı hedefe yönlenmiş olmaları nedeni ile benzer bakış açılarına sahip olmaları gerektiğini düşünsek de aralarında düşünce sistemi bakımından büyük farklılıklar vardır. Şimdi bu farklara birlikte göz atalım.
Genel fonksiyon: Patronlar girişimci olup, kar amaçlı olarak yatırım yapmak üzere şirketlerini kurarlar ve finansal risk alırlar. Yöneticiler ise faaliyette olan bir şirketi veya şirketin bir bölümünün operasyonlarını kontrol eder ve yönetimini üstlenirler.
Büyük finansal risk altında rahat hareket edebilmeleri patronların ‘tipik’ ayırdedici özelliğidir.
Odaklanma: Patronlar sürekli olarak iş kurmaya, yeni alanlara yönelmeye ve geliştirmeye odaklanırken yöneticiler devam eden operasyonlara odaklanmayı tercih ederler.
Motivasyon kaynağı: Patronların motivasyon kaynağı finansal başarı iken yöneticilerin motivasyon kaynağı öncelikle daha büyük bir kitleyi yönetebilmektir.
İş yapış şekli: Patronlar iş yapış şekillerinde serbest bir yaklaşım sergilerken yöneticiler daha biçimsel ve ‘ne olduğu tanımlı olan’ bir faaliyeti tercih ederler.
Ödül anlayışı: Patronlar şirketleri kar ettiğinde veya yeni bir alana başarı ile girdiklerinde kendilerinin ödüllendirildiği hissine kapılırken; yöneticiler düzenli ve zaman içinde artan bir maaşa ve ilave avantajlara sahip olduklarında çalışmalarının karşılığını aldıklarını hissederler.
Karar verme: Patronlar genelde sezgisel ve hızlı karar vermeyi tercih ederken yöneticilerin karar verme süreci daha ölçülebilir, daha analitik ve genelde daha yavaştır. Sezgisel ve analitik karar vermenin yönetim ve icra kurullarında sentezi mükemmel sonuçlar doğurabilir.
İtici güç: Patronlar için ‘itici güç’ yaratıcılık ve yenilikçilik iken yöneticilerin itici gücü mevcut durumu korumaktan gelir.
Riske bakış: Patronlar, üstlendikleri pozisyonun doğası gereği risk almaya eğilimli oldukları halde, yöneticiler risk almaya istekli değillerdir ve mecbur kalmadıkları sürece risk almak istemezler.
Yöneticilerin konumları gereği kişisel risklerini minimize etmeye çalışmak isteyebileceklerinden dolayı stratejik planlama sürecinde hedef belirleme faaliyetlerine katılmalarının zaman içinde sorun yaratabileceği göz ardı edilmemelidir.
‘Oyunu’ oynama şekli: Patronlar kesinlikle sonuç almak ve kurduğu şirketin karlı bir şekilde hayatta kaldığını görmek için mücadele ederken; yöneticiler, genelde, ‘oyunda kalmak’ ve ‘oyunu sürdürmek’ için mücadele ederler.
‘Ben bu işi patronumdan daha iyi biliyorum, o halde kendi işimi kurmalıyım’ diye düşünerek, harekete geçen yöneticilerin genelde başarılı olamama nedeni, iki davranış biçimi arasındaki farkı algılayamamış olmalarındandır.
Şirketlerin iki temel organından yönetim kurullarında genelde ‘patron’, icra kurullarında ise ‘yönetici’ bakış açısı hakim olur. Yönetim kurullarında yöneticilerin zorlanmasının nedeni de budur.
Bir şirketin başarılı olabilmesi için ‘olmaz-ise-olmaz’ faktörlerden birisi de şüphesiz ki patron ve yöneticilerin uyum içinde çalışmalarıdır. Bu nedenle, şirketlerde patronların ve yöneticilerin karşılıklı olarak ‘farklı düşündüklerini’ ve bunun bir zenginlik olduğunu kabul ederek empati yapabilmeleri şirketin başarısı için çok önemlidir.

Yorumlar (0)
banner557