ÜNİVERSİTE

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul; Bir hayal, bir söz: “Gelecek Burada”

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul; ‘Savunma Teknolojileri ve Tarımsal Kalkınma’yı merkezine alan butik bir üniversite olduklarını belirterek, Türkiye’nin ‘Optik’ alanında uzmanlaşan tek devlet üniversitesi olarak ülkenin geleceği için önemli adımlar attıklarını ve atmaya devam edeceklerini söyledi.

Prof. Dr. Mehmet Kul, İleri Alaşımlar Üretim Merkezi ile medikalden savunma teknolojilerine kadar ihtiyaç duyulan pek çok malzemeyi, nitelikli alaşımları üretebildiklerini, toz metale dönüştürdüklerini ve üç boyutlu metal yazıcılarında nihai ürün elde edebildiklerini aktarıyor.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul; “Anadolu’muzun kalbi Sivas, tarihinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapmasının, tarihi göç yollarının merkezinde olmasının yanı sıra aynı zamanda bir eğitim şehridir. Sivas, şehrin merkezinde zaman geçiren herkesin görebildiği, gölgelerinde çay içip serinlediği medreseleriyle Anadolu topraklarında bilim ve kültürün neredeyse 8 asırlık ev sahibidir. Bugün, Sivas’ın bilim ve teknolojide yüzyıllardır bağrında yaşattığı tarihine, yakınlarda 50. yılını kutlayan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ile birlikte, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak biz de ortak oluyoruz, dahası bu köklü geleneğin bir parçası olabilmek için duyduğumuz sorumluluk duygusu, bizi her gün daha çok çalışmamız için teşvik ediyor” diyor.

“Savunma Teknolojileri ve Tarımsal Kalkınma”yı merkezine alan butik üniversite
Prof. Dr. Mehmet Kul, 2018 yılında kurulan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin, Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sunmak üzere ‘Savunma Teknolojileri ve Tarımsal Kalkınma’yı merkezine alan butik bir üniversite olduğunu belirtiyor: “Biz kendimizi yeni bir üniversiteden ziyade genç bir üniversite olarak konumlandırıyoruz ve hayalimizde, bizlerden sonra da okulumuzun bu genç ruhunu taşıyacağını, burada idarecisinden akademisyenine, teknisyeninden güvenlik görevlisine bu kurumun çatısı altında yer alan herkesin gençliğin o toy merakını, geleceğe olan inancını ve bitmeyen enerjisini sürdüreceğini umuyoruz.”

Optik alanında uzmanlaşan üniversite
Prof. Dr. Mehmet Kul, Üniversite olarak odaklarına aldıkları “Tarımsal Kalkınma” ve “Savunma Teknolojileri” gündemlerini aynı zamanda YÖK Başkanlığı tarafından “Optik Alanında Uzmanlaşan Üniversite” misyonlarıyla zenginleştirdiğini kaydediyor: “Üniversitemiz, Türkiye’nin ‘Optik’ alanında uzmanlaşan tek devlet üniversitesi olarak ülkemizin geleceği için önemli adımlar atıyor ve atmaya da devam edecek. Halihazırda öğrencileri olan Makine, Bilgisayar, Elektrik-Elektronik, Kimya, Uçak Mühendislikleri bölümlerinin yanı sıra Bitki Koruma Bölümü ve pilot olarak Üniversitemizde ilk kez hayata geçirilen Hassas Tarım ve Tarımsal Robotlar bölümümüz ile lisans öğrencilerimizle bir aradayız. Projelerle büyüttüğümüz tüm laboratuvarlarımızı lisans öğrencilerimizin kullanımına açık, dahası kalabalık olmayan sınıflarımızla, akademisyen başına öğrenci sayısını mümkün olduğunca az tutarak yüz yüze, detaylı ve uygulamalı eğitim için imkanlarımızı seferber ediyoruz. Lisans öğrencilerimiz hocalarının projelerinde araştırmacı, bursiyer ve katılımcı olabiliyor; henüz lisans seviyesinde büyük projelerin mutfağında yer alabiliyor.”

“Bir üniversite hayal etmek”
Prof. Dr. Mehmet Kul; “Pek çok Anadolu şehrinde üniversiteleri eleştirirken en çok kurulan cümlelerden birinin; şehir ve üniversite arasındaki kopukluk ve üniversitenin sanayi ile iletişiminin zayıf olmasıdır. Kurucu rektörü olarak 6. yılımı tamamladığım üniversitemizi sıfırdan şekillendirirken bizler de gündemimize öncelikle üniversite-sanayi iş birliğini ve toplumsal katkıyı aldık. Bölümlerimizi, ders içeriklerini araştırma ve Ar-Ge alanlarımızı daha kâğıt üzerinde planlarken ilk önceliğimiz somut çıktılar öngören, üreten ve bu çıktıları sektör ile paylaşan bir üniversite konumunda olmaktı” diye konuşuyor.
Bugün, kurdukları hayallerin belirli bir noktada gerçekleştiğini mutlulukla gözlemleyebildiklerini aktaran Prof. Dr. Mehmet Kul, şunları ifade ediyor: “İleri Alaşımlar Üretim Merkezimiz medikalden savunma teknolojilerine kadar ihtiyaç duyulan pek çok malzemeyi, nitelikli alaşımları üretebiliyor, toz metale dönüştürüyor ve üç boyutlu metal yazıcımızda nihai ürün elde edebiliyor. Günümüzün ve geleceğin popüler teknolojisi olan bu sistem sayesinde hem dünyadaki emsallerimizden geri kalmıyoruz hem de sanayiyle iş birliğiyle kurduğumuz ortak bir zemin inşa ediyoruz. Şu andaki kapasitemiz, ekipmanlarımız ve çalışma arkadaşlarımızın azmiyle gelecekte çok daha büyük projelere imza atabileceğimizi açık ve net görebiliyoruz. İleri Alaşımlar Üretim Merkezimiz potansiyeliyle ‘Üniversite-Sanayi’ ve ‘Üniversite-Şehir’ iş birliğinin en önemli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.”
Prof. Dr. Mehmet Kul, şunları söylüyor: “Tüm öncelikli gündemlerimizi birleştiren, bizi mutlu eden bir gelişme de YÖK tarafından uzmanlaşmak üzere seçildiğimiz bir alanda, ‘Optik’ alanında yaşandı. Bu yıl Optik Mükemmeliyet Araştırma ve Uygulama Merkezimizde Aselsan-Sivas ortaklığında ürettiğimiz ilk kızılötesi lenslerimizi başarıyla teslim ettik. Daha üniversitemizin kuruluş aşamasında, savunma sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda planlayıp sonrasında ayağa kaldırdığımız Merkezimiz, Aselsan Sivas’ın hassas optik ihtiyacı doğrultusunda ileri görüntüleme amacıyla kullanılacak lenslerimizi başarıyla tamamladı, Optik Merkezimiz hocalarımızın özverili çalışmaları ile savunma sanayimize katkıda bulundu ve harcanan emekler sonucunda tam da hayal ettiğimiz gibi somut çıktılar elde edildi. Ülkemizin savunma sanayisine hizmet edecek optik ve optomekanik bileşenler için bu alanda çalışan en büyük şirketlerle üretimlerimiz, projelerimiz, Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Dün kurduğumuz hayaller gerçekleştiyse bugün daha büyük hayaller kurmamızın önünde hiçbir engel yok.”

Nuri Demirağ ve Aşık Veysel’in izinde
Sivas’ın bağrında yetiştirdiği pek çok önemli tarihi isme sahip olduğunu anımsatan Prof. Dr. Mehmet Kul, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak bu isimlerden iki tanesinin kendileri için ayrıca önem taşıdığını vurguluyor: “Türk Havacılığının Kurucusu Nuri Demirağ ve insan ile toprağın dostluğunu dünyada en güzel anlatan isim Aşık Veysel. Üniversitemiz bünyesindeki Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültemiz ve 250 gramdan 250 kiloya kadar tüm insansız hava araçlarını envanterinde bulunduran İnsansız Hava Aracı Teknolojisi ve Operatörlüğü Programımız sayesinde büyük vizyoner ve Sivas’ın öz evladı Nuri Demirağ’ın bize mirasına en iyi şekilde hizmet ediyoruz. Bugün dünya standartlarında eğitim veren Uçak Mühendisliği bölümümüz tamamı İngilizce eğitimle ülkemizin stratejik ihtiyaçlarından kalifiye uçak mühendisi eksiğimizi kapatmak için yoğun bir şekilde hizmet veriyor. Sivas’ın dünyaca ünlü markalarından bir diğeri ise Ozanımız, Bilgemiz, insan ile toprağın hikayesini anlatan Aşık Veysel. Bugün O’nun dolaştığı, türkülerini söylediği, ‘sadık yârim’ dediği topraklarda ülkemizin tarımsal kalkınma hamlesi için emek sarf ediyoruz. Geçen aylarda Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi bünyesinde, bu topraklar için ıslah edilen ilk buğday cinsi tescil edildi. Tarım konusu özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ve yaşanan tahıl koridoru sürecinde bize her ülkenin kendi imkanları ile kendisini doyurabilmesinin önemini bir kez daha gösterdi. Bu doğrultuda tarımsal Ar-Ge ve nitelikli üretime ağırlık verebilmek için tarımsal kalkınma gündemimiz doğrultusunda Üniversitemiz de üzerine düşeni yapıyor. Zaten Aşık Veysel’in yürüdüğü topraklarda yürüyüp aksini düşünmek mümkün olamaz.”
Hem akademide hem uygulamada başarılı üniversite: Prof. Dr. Mehmet Kul, “Üniversitemiz YÖK tarafından yayımlanan Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda belirtildiği üzere akademisyen başına akademik yayın sayısında devlet üniversiteleri arasında üst üste ikinci kez ilk sırada yer aldı. Bu da üretimin hem akademik hem uygulama alanında elimize aldığımız bayrağı bu yıl da başarıyla taşıdığımızın en büyük göstergesi. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak tüm iletişim faaliyetlerimizde, sosyal medya gönderilerimizde üstüne basa basa tekrar ettiğimiz bir kalıp var. Her gönderimizin sonunda mutlaka #gelecekburada sloganını tekrar ediyoruz. Bu ifade bugüne kadar kurduğumuz bütün hayalleri temsil ederken, omuzlarımızda taşıdığımız sorumluluğu da her gün bize hatırlatıyor. #gelecekburada bizi gören herkese verdiğimiz bir söz ve bu sözün altında kalmamak en büyük görevimiz” açıklamasını yapıyor.