Önce bu düzeltilmeli. X. KOBİ Zirvesi’nin dikkat çektiği noktalardan biri bu idi: “Yüksek katmadeğer günümüzde sadece üretimle değil, hatta belki daha ziyade ticaretle ilgili hale gelmiştir. Ekonomideki, çoğaltan ve hızlandıran rolünü artık yeterince temsil etmemektedir. Asıl önem verilmesi gereken, genel olarak ‘değer zinciri’, daha belirleyici olarak ise ‘yurtiçi katmadeğer zinciri’dir. Aksi halde; üretimin bileşenlerinde yerli / ithal oranlarında bir değişme olmadıkça, rekabet gücü artan; ithal bağımlı sektörler olmaktadır.”
Burada “girişimcilik” devreye giriyor ve ticaretten yüksek katmadeğer elde etmeyi başarıyor. Çünkü yeni ekonomide yüksek katmadeğer elle tutulmayan hizmet ve bilgi ile yaratılıyor; somuttan soyuta yön değiştiriyor. Bunu, yaratıcı ve üretken bir girişimci profiliyle örneklemek yararlı olabilir: Güngör Çepni.
Sürmene kökenli bir Erzurumlu girişimci olan Güngör Çepni, esas itibarıyla Medikal sektöründen başlayıp Makine ve Araç sektörüne doğru bir yol izlemiş, ayrıca bir de İnşaat sektöründeki varlığını da kendine has farkındalıklarıyla koruyabilmiş gerçek anlamda inovativ bir girişimciyi sembolize ediyor.
Güngör Çepni herhangi bir sektörle ilişkisini, sektörün “karlılık” durumuna göre tayin ediyor; diğer deyimle “kazançlı iş girişimcisi” örneği oluyor.
“90’ların başında medikal sektörü Türkiye’de güzel bir sektördü, piyasa henüz tam olarak oluşmamıştı, sektörde ilerlemek kolaydı” diyen Çepni, çevresinin de etkisi ile sektöre girdiğini ve Türkiye’deki hemen hemen bütün devlet hastaneleriyle çalıştığını söylüyor. “O zamanlar ticaret yapmak daha kolaydı” diyen Çepni şu fotoğrafı çiziyor: “İnternet hayatımızda bu kadar büyük bir yer tutmuyordu. Piyasada da eli klavye tutan herkes iş yapmaya çalışmıyordu. Şimdi öyle değil; işler eskisi gibi kolay değil. Bir ürün bulduğunuzda sizden önce o ürüne ulaşan bir çok insan var. İnternet insanların yurtdışına açılmalarını kolaylaştırdı...”
Demek ki “ilk”lerden olmanın avantajları var. Çepni buna işaret ediyor: “Tabii medikal sektörü bu konuda zor bir sektör, çünkü getirilen ürünler gerekli izin belgeleri alınmadan satılamıyor. Medikal sektöründeki bu pastayı zamanla daha çok insan gördü ve kârlar otomatikman düştü. Bu sektördeki rekabet de bizi başka arayışlara itti.”
Araç giydirme, zırhlama,
1990’larda medikal sektöründe Bioser Medikal markasıyla yer alan Güngör Çepni, şimdilerde Standart Bio markası altında itfaiye, güvenlik ve kurtarma araçları getiriyor. Bununla yetinmiyor; gelen araçlarda geliştirmeler yaparak yavaş yavaş üretime geçiyor. Çepni, en son kendi geliştirdikleri ve son teknoloji ürünü güvenlik araçlarını Fas’a ihraç ederek yurtdışına da yönelmiş bulunuyor.
Güngör Çepni, ekonomideki son gelişmelerin ardından daha çok ihracata yöneleceklerini de vurguluyor.
“Araç-Gereç” sektörünün inovativ içeriği
“Araç-Gereç” diye bir sektör parantezi açılacak olursa, içine neredeyse bütün bir üretim dünyası girecektir. Böyle bir sektörün varlığını ve üretim ile ticareti kaynaştırdığını önce girişimci farkeder.
“Yurtdışında toplu taşıma, ilk yardım benzeri, insanlara yardımcı olan araçları hep incelerdim” diyen Güngör Çepni kurdukları Standart Bio isimli firmayla bu sektörde ilerlemeye karar verecektir.
Standart Bio araçları alıyor, bunları kendi tesislerinde zırhlandırıyor. Bütün parçaların montajını kendisi yapıyor. Araç için kullanılan yazılımları ve diğer bütün süreçleri elinde tutuyor. Örneğin TOMA’daki uygulama böyle. Bu uygulama diğer giydirilmiş bütün hizmet araçları için de geçerli.
Çepni Standart Bio’nun vizyonunu şöyle özetliyor: “Şuan için bütün herşeyi biz üretemiyoruz ama bir yerden başladık ve hızlı adımlarla devam ediyoruz. Orta vadede tamamen kendi üretimimiz olan araçlarla sektörde olmayı amaçlıyoruz. Diğer işlerimizdeki düşüncemiz araç sektöründe de devam ediyor. Fiyat değil kalite öncelikli bir firmayız, bu yüzden de araçlarımızda en son teknolojileri kullanıyoruz.”
Geçmişte bir dönem Çepaş İnşaat ile madencilik sektöründe faaliyet gösteren Çepni, inşaatta kaliteli projeler peşinde. Bunun güzel bir örneği Etiler’de yaptığı görsel açıdan kalitesini belli eden MM plaza.
İnşaat sektöründeki “özel” konum
Güngör Çepni “İnşaat sektöründe uzun yıllardır faaliyetini sürdürmekte olan aile firmamız var” diyor: Çepaş İnşaat.
Sektördeki özel konumlarını Çepni şöyle özetliyor: “Kendi arsalarımızda inşaat yapmaya devam ettik. En bilindik projelerimiz olarak Kadıköy-Kartal arasındaki bir çok metro istasyonunun kabasını üstlendik, bir kaçının da hem kaba hem ince işlerini Çepaş İnşaat olarak üstlenip zamanında bitirdik.
En son da Etiler’de MM plaza isminde kendimize ait bir plaza inşaatı yaptık. 24.000 metrekare toplam inşaat alanı olan, toprak altı 7, toprak üstü 4 kattan oluşan ve mimarı açıdan bulunduğu bölgeyi görsel olarak kirletmeyecek bir plaza yaptık. Toplam neredeyse 30 milyon dolar gibi bir maliyeti oldu. Diğer plazaların aksine, içinde çalışanlar ve dışarıdan görenler için de güzel ve kaliteli bir bina yaptık.
Bunların dışında inşaat sektöründeki ilerlemeye fazla girmek istemedik. Özellikle de kat karşılığı projelere. Çünkü kat karşılığı sektöründe de ben bir doyuma ulaşıldığını düşünüyorum. Uzun lafın kısası inşaat sektöründe de faaliyetimiz devam etmekte ve fiyattansa kaliteyi daha ön planda tuttuğumuz için seçtiğimiz projeler de bu yönde olmakta.”
Ticarette üretim önemli
Çepni, ticarette üretimin önemine işaret etti. “Üretirseniz fiyatı siz belirlersiniz. Al-sat yaptığınızda fiyatı belirleme şansınız olmuyor” diyen Çepni, inşaat firmalarını da uyarıyor: “Yüzde 20’lere bile kat karşılığı işlere teklif verenler var. Bizim için önemli olan, inşaatta fiyattan çok kalite. Bu yüzden projelerde seçiciyiz.”
Güngör Çepni gelecek yatırımını ise şöyle anlatıyor: “Geri dönüşüm sektörü bence ülkemiz için, hatta dünya için çok önemli bir sektör. Bu sektörde herkes geleceği görüyor ama tam olarak hiç kimse bu sektöre giremiyor. Yatırım gücü gerektiren bir sektör olduğu için de şuan için büyük dilimleri olan bir pasta gibi duruyor.
Enerjisinin büyük bir kısmını yurtdışından alan bir ülke olarak da bu sektöre daha çok yatırım yapmamız gerekiyor. Bu pasta her geçen gün daha da fazla büyüyen bir pasta ve hem karlılığı hem de çevreye faydası yatırım planlarımız konusunda bizi kendine daha da çok çekiyor.”