Ürün yelpazelerinde; duvar tipi ve dikili tip panolar, klemens kutuları, harici ortam panoları, paslanmaz panolar, elektro manyetik korumalı panolar, kumanda masaları ve operatör panelleri, ex-proof klemens kutuları, bakır bara dağıtım sistemleri ve pano tipi klimaları olduğunu belirten Tempa Pano Şirket Ortağı Nurhan Gazeryan,  Makine OSB’deki 25 milyon dolar yatırımla kurdukları yeni tesisleriyle üretim kapasitelerinin dört kat arttığını söyledi.
Standart ürünlerinin yanısıra Türkiye’de üretilmeyen ex-proof panolarının ve Tembar adlı bara sistemlerinin üretimlerini de yaptıklarını aktaran Gazeryan, Keybar kanallı bara sistemi ile de panolardaki ana baralara delik açmadan montaj yapılabildiğini ve bu yeni sistemin Pano monitörlerine ciddi miktarda zaman avantajı kazandırdığını ifade etti. Halihazırda gelişmiş teknolojiye sahip ciddi bir makine parkuruna sahip olduklarını ve yeni yatırımlarıyla birlikte teknoloji, kalite ve kapasite anlamında büyüyeceklerini belirten Gazeryan, “Şu anki yatırımımızın ölçeği, fiziksel olarak mevcut tesisimizin 3 katı büyüklüğünde. Yeni boyahanemiz kuruldu, lazer makinemiz çalışıyor.  Makine yatırımlarımız ve verimlilikten edindiğimiz artı etkilerle kapasitemizi 4 kat arttırdık” dedi.



Yeni ürünler 2014 yılında piyasaya sunulacak

Türkiye’de makine sektörünün,  gelişen tüketim ve refah artışlarının enerji ihtiyaçlarını sürekli arttırdığına dikkat çeken Gazeryan, bu enerji ihtiyacının iletimi ve dağıtılması gerektiğini, panonun ise bu aşamada çok önemli bir tamamlayıcı ürün olduğunu kaydetti. Panoların üretiminde kullanılan şalt malzemelerde çok uluslu firmaların hakimiyeti olduğunu ve bu firmaların aynı zamanda pano üretimi yaptığını aktaran Gazeryan, sektörlerinde yaşanan sıkıntılara rağmen ürün ve teknoloji  kalitesi anlamında uluslararası rakiplerle boy ölçüşebilecek konuma geldiklerini dile getirdi. Gazeryan, yeni tesislerinin kendilerine esnek bir üretim imkanı da sunduğunu belirtti: “İklimlendirme başlığı altında yeni bir pano kliması ürettik. Dikili tip panolarla ilgili geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Mevcut duvar tipi panolarımızın iç dinamikleriyle ilgili iyileştirme çalışmaları yapıldı. Bunların sonuçları önümüzdeki aylarda alınacak ve piyasaya sunulacak. 2014 yılı yeni ürün lansmanlarına ağırlık vereceğimiz bir yıl olacak.” Türkiye’nin hizmet ve mal üretimi açısından çevre ülkeler ve dışındaki alanlara hizmet verecek potansiyele sahip olduğunu ve bu potansiyelin pano sektörünü de daha ileriye taşıyacağını vurgulayan Gazeryan, sektörün ithalat oranlarının düşük, ihracat oranlarının ise yüksek olmasından dolayı önünün açık olduğunu ifade etti. Gazeryan, gerçekleştirdikleri yatırımla mevcut ve potansiyel müşterilerine hem fiyat hem de kalite açısından avantajlar sağlayacaklarının altını çizdi.



Üretimin yüzde 40’ı ihracat

1990’lı yılların sonunda ilk ihracatlarını dünyadaki bütün üreticilerin birarada olduğu ve rekabetin çok yoğun yaşandığı İngiltere’ye gerçekleştirdiklerini dile getiren Gazeryan, 2012 yılı itibarıyla üretimlerinin yüzde 40’ını Batı Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini, yeni yatırımlarıyla ihracat rakamlarını daha da arttırmak istediklerini söyledi. İngiltere, Fransa, Bulgaristan ve Romanya’da kendi şirketleri ve markalarıyla faaliyet gösterdiklerini aktaran Gazeryan, “İngiltere pazarında var olabilmek için 7 yıl mücadele ettik. Aynı sıkıntıları Fransa’da yaşadık. Sıkıntıların meyvelerini toplama zamanı geldi. O nedenle de ihracat için ciddi kapasiteler ayırdık” dedi. Üretimini yaptıkları paslanmaz ürünler ve exproof panoları ağırlıklı olarak İngiltere’ye ihraç ettiklerini, dikili tip ve duvar tipi panolarının diğer Avrupa ülkelerinde rağbet gördüğünü aktaran Gazeryan, Avrupa pazarının daralmasıyla birlikte rotalarını Körfez Ülkeleri ve Orta Doğu’ya da çevirmeye başladıklarını anlattı. Gazeryan, “Orta Doğu’da da yine dikili tip ve duvar tipi panolara yoğun talep olacağını düşünüyoruz. Bu coğrafyada proje bazlı olarak exproof panolara ilave kapasite oluşturabiliriz. Gemi sektörü için ciddi bir üretim gerçekleştiriyoruz. Burada da kapasite olarak ilave artışlara ihtiyacımız var. Bazı büyük uluslararası firmalarla bağlantı aşamasındayız. 2014’ten itibaren bu firmalarla çalışmaya başlayacağız. Büyük firmalar, sistemimizi iyileştirmemiz ve firma kültürü açısından bize yeni ufuklar açıyor” diye konuştu. Gazeryan, ihracat ağırlıklı çalıştıkları için son yıllarda Türkiye pazarına fazla yoğunlaşamadıklarını ancak kapasite artırımıyla iç pazardaki etkinliklerinin 2014 yılından itibaren daha da artacağına dikkat çekti.

Türkiye’de yetişmiş eleman sayısının her geçen gün arttığını ve yönetim kurulunda yer aldığı Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı (TEGEV) aracılığıyla meslek okullarına destek verdiklerini anlatan Gazeryan, “Dual sistemde Alman metodolojiyle bir üniversite kurmanın planları içerisindeyiz, finans, know-how, ihtiyaç ve talebi buluşturmak gerekiyor. Bu noktada siyasi desteğin yanısıra sanayicinin de konuya daha fazla sahip çıkması lazım. Bizim gibi orta ölçekli kuruluşların farkındalığını artırmak gerekiyor” dedi.