banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

WediaCorp Kurucusu ve CEO’su Funda Şen; “Öğrenerek koşmak”

Kısa sürede 2 milyon dolar marka değerine ulaşan ve geçen Haziran ayında dünyadaki YouTube sertifikalı 150 firma arasına giren WediaCorp Türkiye’de YouTube üzerinde daha etkin olmak, popülerliliğini ve YouTube kazancını artırmak isteyenlere uzman ekibiyle hizmet veriyor.

CEO 01.01.2016, 08:44 02.01.2016, 16:39
23147
WediaCorp Kurucusu ve CEO’su Funda Şen; “Öğrenerek koşmak”
banner637

Biz de WediaCorp CEO’su Funda Şen ile şirketini ve başarı öyküsünü konuştuk.
YouTube ile 2010 yılında çalışmaya başladığını aktaran WediaCorp Kurucusu ve CEO’su Funda Şen, WediaCorp’un YouTube tarafından sadece ayrıcalıklı şirketlere tanınan sertifikalara sahip olduğunu söylüyor. Türkiye’de tamamı ile Türk olan ilk YouTube içerik yönetim sistemine sahip olduklarını belirten Şen, kitle geliştirme, kanal yönetimi, video lisanslama ve içeriklerin güvenliğiyle ilgili pek çok alanda hizmet verdiklerini anlatıyor.
Asker bir babanın ve evhanımı annenin kızı Funda Şen, babasının işi nedeniyle Türkiye’nin birçok ilinde yaşadıklarını anlatıyor. Konya’da doğan, Adana’da büyüyen, ilkokulu Siirt’te, ortaokul ve liseyi Ankara’da bitiren Şen, “Ben Türkiye’liyim. Türkiye’nin bütün renklerine sahibim” diyor. Liseyi bitirmeden nişanlanan Funda Şen’in eşi de askerdir. Lise son sınıfta ünlü oyuncular Ayten Gökçer ve Cüneyt Gökçer’in de yeraldığı konservatuar sınavını kazanır ancak seçimi aşktan yanadır. Evlenir ve Erzurum’a gider, kızı Dilara doğar. Erzurum’da Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Teşkilatı’nda memur olarak işe başlar. Aynı zamanda üniversiteye devam eder, açıköğretimde işletme eğitimi alır. Asker eşidir, bir süre sonra Balıkesir Edremit’te yaşamaya başlarlar, orada da ikinci kızı Melike doğar. Bu süreçte üniversiteyi bitiren ve memurluğa devam eden Şen, 1995’te Ankara’ya tayin olur. Türk Silahlı Kuvvetler’in Eğitim Doktrin Komutanlığı’nda daktilo memuru olarak işe başlar.
Ankara’da işinden çok bunaldığı bir dönem ücretsiz izin alır ve kendisine kitap ve bilgisayar oyunları pazarladığı bir kafe açar; çocuklarının “Annemizi istiyoruz” cümlesi işe dönüşün anahtarıdır.
Funda Şen’in aşktan yana tercihiyle uzaklaştığı sanat, yeniden hayatına girer. Uzman personel olduktan sonra Silahlı Kuvvetler’de yeni kurulan multi medya eğitim merkezine geçiş yapar ve stüdyoya adım atar. Tüm Silahlı Kuvvetler’in filmlerinin yapıldığı stüdyoyu bir erle birlikte kurar. Hayatının her döneminde öğrenme açlığıyla hareket eden Şen, büyük bir hevesle çalışmaya başlar. 4 yıl içinde Genelkurmay Başkanı’nın emriyle uzman rejisör kadrosuna atanır. 1200 tane eğitim ve tanıtım filmi çeker. Çekimden montaja kadar film çekiminin her aşamasında yeralan yönetmen Funda Şen, anlatıyor: “Türk Silahlı Kuvvetler benim için çok büyük bir okuldu. Askerliği yapan bir haber spikerinden seslendirme, bir senaryo yazarından senaryo yazmayı, bir üniversitenin sinema öğretim görevlisinden sinemanın inceliklerini öğrendim. Pek çok insan hayatımın içerisinde beni şekillendirdi. Öğrenme isteğim ise hiç bitmedi.” Rejisörlük yaptığı stüdyoda proje subayı gibi çalışan Şen, stüdyonun tüm işleyişinden sorumlu olur. İstanbul’a tayiniyle birlikte Harp Akademileri Komutanlığı emrine atanır, kapalı devre televizyon sisteminde görev alır. 24 saat yayın yapan televizyonun tüm içeriğini 3 arkadaş belirler.
Bilgisayarla tanışma
Funda Şen’in bilgisayarla tanışması ise 1995’te olur. Silahlı Kuvvetler’de çalışmanın avantajıyla ilk sosyal ağlarla tanışan Şen, bilgisayarı çok sever, oyun oynar, internette takılır. Teknolojiye oldukça meraklı olan Şen’in öğrenme arzusu çok yoğundur. Bir web sitesinin nasıl yapılacağını da öğrenen Şen, kendi web sitesini de yapar. Birkaç deneme yazısının yeraldığı ilk blogu oluşmuştur.
Şen’den, 2007 yılında Düşler Akademisi projesi ile engelli gençlere sinema televizyon dersi vermesi istenir. 3 dönem gönüllü olarak sinema televizyon eğitmenliği yapar. Şen o dönemi “Hayatımın kırılma noktasıydı” diye tarif ediyor: “Hiçbir zaman kendime acıyamadım. Öğrencilerim arasında işitme, yürüme, görme engelliler vardı. Birlikte filmler çektik, o dönemde engelli arkadaşlarımdan bir tanesi benim twitter hesabımı açtı. 1.5-2 yıl gibi kısa sürede kendi sosyal hesaplarımı çok iyi yönetmeye başladım. Sosyal hesapların dili, duyguların dilidir. Ben çok net bir kadınım, sosyal medyada samimiyet çok önemlidir, bu nedenle insanlar beni çok sevdi. Blogumun izlenmesi zamanla markaların da dikkatini çekmeye başladı. Markalara blogger olarak hizmet vermeye başladım, sonrasında da markalara dijitaldeki konumlanmaları konusunda danışmanlık hizmeti vermeye başladım.”
Funda Şen’in YouTube’u keşfetmesi bu aşamadadır, günlerce yerli ve yabancı kaynaklardan bilgi edinir, kendi web sitesini kurar. Bir online e-ticaret girişiminde bulunmak isteyen Şen, tek bir ürün pazarlamak ister. Ankara’nın meşhur Çubuk Turşusu. “Ben bu kadar sevdiysem herkes sever” düşüncesiyle yola çıkan Şen, cubuktursucusu.com’u hayata geçirir, iyi de para kazanır. Bir gün Google İrlanda’dan Nahit Kirazoğlu arar ve turşu ister. Sonrasında sanal ortamda Şen’e İrlanda ofisini gezdirirler. Google ile ilk temas böyle başlar. Online video içeriğinin pazarlanması fikrini araştıran Şen, YouTube’da video içeriğinin nasıl pazarlandığını araştırır. Düşler Akademisi’ndeki görevinden ayrılan Şen, o dönem LilaKutu’nun yönetmenliğini yapar, Ayşenur Yazıcı ile birlikte çalışır. Muhteşem Yüzyıl dizisinin içeriklerinin ‘online’da pazarlanması konusunda yabancı bir şirkete danışmanlık verdiği dönemde ÇEVKO’nun yüzü Zeliha Sunal ile tanışır, dost olur. Funda Şen, ABD’de olan kızının yardımıyla pek çok değişik fikri bulunan Zeliha Sunal’ın yaptığı işlerin videolarını YouTube’a yükler. Sonrasında Handcraft TV’yi kuran Şen, 17 bin takipçi sayısına ulaşır. YouTube’dan teklif gelir.
YouTube’un dünyanın ikinci büyük arama motoru ve Google’ın en büyük iş ortağı olduğunu hatırlatan Şen, “WediaCorp olarak, YouTube’ın offical multichannel network’uyuz. Biz video içeriğini nakde dönüştürebilen bir yapıya sahibiz, kaliteli ve değerli içeriği YouTube üzerinde lisanslıyoruz ve tüm dünya paylaşımında haklarını biz koruyoruz” diyor.  Med Yapım, TMC Film gibi elinde değerli içerik olan kişi ve kurumların video içeriklerini lisansladıklarını anlatan Şen, önce işi sonra şirketi kurduğunu ifade ediyor: “İki arkadaşımızla gece-gündüz çalıştık. Şirketimize asla yatırımcı almadık. 256 tane dijital markette müzik içeriklerini yönlendirebiliyoruz. Flash TV’nin tüm dijital içeriklerini biz temsil ediyoruz, çok hızlı ilerliyoruz. Markamızın 400 gönül elçisi ve 15 YouTube sertifikalı uzmanımızla çalışıyoruz. Dolayısıyla aslında 415 kişiyle çalışıyoruz. Hedefimiz Orta Doğu’da en büyük multi channel yapısına ulaşmak. Çok hızlı büyüyoruz, uzun vadede de dünya üzerinde en büyük multi channel şirketlerinden birini yönetmek istiyoruz.”
Çalışmayı çok sevdiğini vurgulayan Şen, karakterinin belirleyici özelliğinin öğrenme içgüdüsü ve öğrenmekten asla vazgeçmemek olduğunu dile getiriyor. 
“Öğrenmek hiç bitmez, öğrenmenin bittiği yerde cehalet başlar” diyen Funda Şen, içi dışı bir, hoşgörülü bir lider olduğunu söylüyor. Çalışanlarının kendisiyle aynı senkronda hareket etmesini isteyen Şen, “Aidiyet hissetmeyen kimseyle çalışmam. İşinin sorumluluğunu alan insanlarla çalışırım” diyor.

Yorumlar (0)