Operasyonel ve günlük araç kiralama sektörü, Türkiye ekonomik büyümesinin çok üzerinde bir performansla gelişimini sürdürüyor. Sektörün 2013 büyümesi yüzde 21.9’luk artışla 10 milyar TL olarak netlik kazandı.Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) ve bağımsız araştırma şirketi TNS Global’in işbirliğiyle gerçekleştirilen pazar araştırma sonucuna göre Türkiye operasyonel kiralama sektörünün adetsel büyüklüğü yaklaşık 207 bin adede yükseldi. Operasyonel kiralama sektörünün 2013 yılında yapmış olduğu araç yatırımı ise 5 milyar doları buldu.
TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Ersoy, sektör firmalarının son 6-7 yıl içerisinde kabuk değiştirerek yeniden yapılandığını, sözkonusu değişimin de sektörün büyümesine olumlu katkı sağladığını aktardı. Ersoy, “Firmalarımız hem hizmet kalitesi, hem ürün geliştirme hem de dağıtım kanalının yaygınlaştırılmasında ciddi aşama kaydetti. Ayrıca sektörün gelişmiş Batı toplumları ile karşılaştırıldığında; yeni bir sektör olunması, genişleme potansiyelinin yüksek olması büyümede esas rolü oynadı. Benzer faktörleri baz aldığımızda bu yıl da yüzde 20-25 bandında bir büyüme öngörüyoruz” açıklamasını yaptı.

Sektör hızlı büyüme rakamlarına ulaşacak
Peki Türkiye’de araç kiralama sektörünün büyüklüğü ne olacak?  İlkay Ersoy’a göre; sektörün büyüme potansiyeli Avrupa ile karşılaştırıldığında ortaya çıkıyor. Dünya Bankası verilerine göre Almanya, Fransa gibi ülkelerde bin kişiye düşen araç sayısı 450 ile 500 arasında değişiyor. Bu rakama Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde bakıldığında ise 250- 350 arasında değişiyor. Türkiye’de bin kişiye düşen araç sayısı ise 110 civarında. Dolayısıyla Türkiye’de otomotiv sektörünün kısa vadede en az 3 kat büyümesi öngörülüyor. Ve dünyada araç kullanma ihtiyacında olan şirketlerin yüzde 50’si bu ihtiyacını kiralama yoluyla karşılıyor. Ersoy sektörel vizyonu şöyle dillendiriyor: “Operasyonel Kiralama Sektörü Raporu’na göre 2013 sonunda TOKKDER olarak 207 bin araç kiralanmış. Kurumsal firmaların toplam araç parkı ise 2 milyon. Operasyonel filo kiralama sektörü kurumsal filo pazarından yüzde 10 pay alıyor. 4 ile 7 yıl içinde kötümser olarak sektörümüzün yüzde 400 ile 700 bin araca ulaşacağını tahmin ediyoruz. Günlük araç kiralama alanında büyüme tahminlerimiz ise daha yüksek.”

TOKKDER’e üye 105 şirket var
Operasyonel kiralamanın şirketler için bir yandan maliyet düşürücü etkileri, diğer yandan sağladığı tartışmasız hizmet içeriği her geçen gün daha geniş çevreler tarafından farkediliyor ve değerlendiriliyor. Bu nedenle sektörün son dönemlerde girdiği hızlı büyüme trendi daha da güçleneceğe benziyor. Ersoy, 10 yıl içinde sektörün 2’ye katlanacağını belirtirken bir noktaya dikkat çekiyor: ‘zihniyetlerin değişmesi şartıyla.’ Sektörün ciddi maliyet avantajının görülmesi gerektiğini yenileyen İlkay Ersoy, “Araç kiralama bir lüks değil, maliyetleri yüzde 30-40 oranında düşürmek için en doğru yöntemdir. TOKKDER’e üye 105 şirket ile bu alanda algının değişimine yoğun çaba sarfediyoruz” diyor. Ersoy, şu vurguyu da ihmal etmiyor: “Dünyanın en iyi yerli ve yabancı şirketleri Türkiye’de sektörde faaliyet gösteriyor. Müşterimize en fazla 3 yıllık çoğunlukla içi hâlâ ‘yeni kokan’ araçlar sunuyoruz. Müşteri memnuniyeti ön planda. Filo kiralamada; müşterinin tek başına sağlayamayacağı hizmet entegrasyonunu sunuyoruz.”

KOBİ’ler öncelikli müşteri kitlesinde
Yüzde 90 KOBİ’ye ulaşan TOKKDER’in hizmet verdiği işletme adedi 27 bin civarında. Tek bir araç da operasyonel filo kiralamaya dahi olabiliyor. Müşteri başına 7.3 araç düşüyor.
KOBİ’lerin kendileri için önemli bir potansiyel olduğunun altını çizen Ersoy, “Özellikle çevik hareket eden KOBİ’ler sektörümüz açısından önemli bir potansiyel. Son yıllarda sektördeki bilinçlenme ile bu alanda hızlı bir büyüme yaşıyoruz. Bundan sonra da KOBİ’ler üzerinden büyüme devam edecektir. Segment ayrımı yapmadan her türlü işletmenin filo ihtiyacını karşılarız” diye konuşuyor. Ancak KOBİ’lere ulaşmanın kolay olmadığının da altını çizen Ersoy, tekrar tekrar sektörün artılarını anlatmanın ve KOBİ’ye dokunmanın önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Ticari araçların da kiralanması gerekiyor
Sektörün gelişimi yönünde mevzuatla ilgili beklentiler elbette bulunuyor. Özellikle sektörde hafif ticari araçların da kiralanabilmesi önemli bir beklenti. Aslında kanuni olarak ticari aracın kiralanması engellenmiyor. Ancak Türkiye’de karayolu taşımacılığında; yük ve insanı ayrıştırma noktasında şirketlerin büyüklüğünü görmek için getirilen ‘öz mal’ tanımı sektörü sıkıntıya sürüklüyor. İlker Ersoy, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Hükümetin, taşımacılıkta insan ve yükü ayırması önemli bir gelişmeydi. Bu uygulamayı canı gönülden destekliyoruz. Ancak hükümet, şirketlerin bir masa bir kasa ile hizmet vermesinin önüne geçmek adına; ‘öz mal’ zorunluluğunu getirdi. Aslında karar, bu tür hizmet veren şirketlerin aktif büyüklüğünü ölçmek adına alınan bir karardı. Dolayısıyla iyi niyetle oluşturulan bu uygulama sektörümüz açısından sıkıntı oldu. Çünkü Türkiye’de ticari araç uygulaması oldukça gelişmiş. Dolayısıyla bu alanda yeni bir düzenlemeye ihtiyacımız var.”
Özellikle KOBİ’lerin ciddi ticari araç kullandığının unutulmamasını isteyen Ersoy, şirketlerin mali gücünü ölçmek için çok daha farklı yöntemler geliştirmenin mümkün olduğunu sözlerine ekliyor.

6 milyon TL’lik araç yatırımı
Sektör, 2013 yılında Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yüzde 13.5’ini, yani yaklaşık 90 bin adedini satın almış oldu. Böylece hem sektör araç parkını genişletti, hem de otomotiv sektörüne 5 milyon TL’lik kaynak sağladı. Ersoy, 207 bin araçları olduğunu ve bu rakamın 2014 yılında 250 bini bulacağını öngörüyor. Ersoy, 2014 yılında en az 6 milyon TL’lik araç alımı gerçekleştireceklerinin altını çiziyor.