banner565

banner472

banner458

banner457

İSO İkinci 500 şirketleri ihracatta fark yarattı

İstanbul Sanayi Odası (İSO), İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022 araştırmasına göre; 2022’de İSO İkinci 500’ün üretimden satışları %104.8 artarak 339.2 milyar TL’den 694.8 milyar TL’ye çıktı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO İkinci 500 şirketlerinin ihracatta fark yarattığını söyledi. Üretimden satışlar baz alındığında; 2022 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre Şirikçioğlu İplik ve Denim ilk sırayı alırken; ikinci Safa Tarım, üçüncü Erdoğanlar Alüminyum oldu.

HABER 01.12.2023, 00:00 19.12.2023, 10:24
15713
İSO İkinci 500 şirketleri ihracatta fark yarattı

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Eylül’de açıkladığı ‘İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022’ araştırmasının ardından, 500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları kapsayan ‘İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022’ (İSO İkinci 500) araştırmasının sonuçlarını da açıkladı.
İSO İkinci 500’ün en büyük üç şirketi: Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2022 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre; Şirikçioğlu İplik ve Denim 2 milyar 54 milyon TL ile ilk sırayı alırken; 2 milyar 51 milyon TL ile Safa Tarım ikinci, Erdoğanlar Alüminyum 2 milyar 47 milyon TL ile üçüncü oldu. 2022 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 54 milyon TL ile 886 milyon TL arasında kalan şirketler girebildi. İSO İkinci 500’ün 2021 listesinde yer alan şirketlerin üretimden satışları ise 980 milyon TL ile 444 milyon TL bandında gerçekleşmişti. Şirikçioğlu İplik ve Denim İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş., 2021’de İSO 500’de 364., Safa Tarım A.Ş., 2021 yılında İSO İkinci 500’de 105., Erdoğanlar Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. de 2021’de İSO İkinci 500’de 158. sıradaydı.
Listede 125 yeni sanayi kuruluşu: İSO İkinci 500’ün bu yılki listesine 125 yeni sanayi kuruluşu girdi. Bunlardan 51’i İSO 500’den İSO İkinci 500’e düşen şirketlerden oluştu. Listeye geçen seneki İSO 1000 dışından giren yeni firma sayısı 74, 2021’in İSO İkinci 500 listesinden İSO 500’e çıkan firma sayısı ise 50 oldu.
İSO İkinci 500 araştırması, 2022 yılı verileriyle de küçük ve orta ölçekli kuruluşların performansı açısından önemli sonuçlar ortaya koydu. 2022’de sanayi sektörü başta Rusya-Ukrayna Savaşı, yükselen enflasyon, finansal koşullarda sıkılaşma gibi önemli gelişmelerin yaşandığı ve bunlara bağlı olarak yılın ikinci yarısında küresel büyüme ve ticaretin ivme kaybettiği bir ortamda faaliyet gösterdi. Açıklamaya göre; bu çerçevede İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında; 2022’de İSO İkinci 500’ün üretimden satışları %104.8 artarak 339.2 milyar TL’den 694.8 milyar TL’ye çıktı. Bu yüksek oranlı artışta, güçlü iç talep ve ihracat artışının yanı sıra enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseliş belirleyici rol oynadı.
İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde; 2022’de %24.7 ile oldukça güçlü bir reel artış yaşandığı görüldü. Ancak bu artış, 2021’deki %30.4’lük artışın altında kaldı. Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. ncak 2022 sonunda TÜFE enflasyonu %64.27 iken ÜFE enflasyonu %97.72 düzeyinde gerçekleşmişti. Bu noktada sanayicinin ekonomik gerçeklerini yansıtan asıl enflasyonun ÜFE olduğunu hatırlatarak, ÜFE’nin çok daha hızlı arttığını ve tüketici enflasyonuyla arasındaki makasın oldukça geniş olduğunu vurgulamak gerekiyor. Nitekim yıl sonu ÜFE enflasyonu kullanıldığında, üretimden satışlardaki reel artış %3.6’ya iniyor.

İhracatla gelen güçlü büyüme
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmamızın 2022 sonuçlarını değerlendirirken; 2022’de küresel ekonomiyi şekillendiren üç ana faktörü göz önünde bulundurmakta yarar var. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz bugün de dünya ekonomisini etkilemeye devam eden enflasyonun geri dönmesiydi. Merkez bankaları neredeyse tüm dünyada bu konuya odaklanarak para politikalarını sert şekilde sıkılaştırmıştı. İkinci faktör, 2022’nin hemen başında patlak veren Ukrayna-Rusya savaşıydı. Bu savaşla birlikte özellikle lojistik ve tedarik sorunları ortaya çıkmış, jeopolitik riskler üst seviyelere yükselmişti. Ayrıca Çin’de yeni bir pandemi korkusuyla alınan kapanma önlemleri de dünya ekonomisini etkisi altına almıştı” açıklamasını yaptı.
Bütün bu faktörlere iklim değişikliğinin etkilerini artırması ve teknolojik rekabetin hızlanması da eklenince, 2022’nin küresel ekonomi açısından “çoklu krizler” dönemi olarak tarihteki yerini aldığına dikkat çeken Bahçıvan, yaşanan eşzamanlı şokların etkisiyle küresel ekonominin yavaşladığını belirtti. Bahçıvan, 2021’de %6.3 olan küresel büyümenin, 2022’de %3.5’e gerilediğini aktardı: “Her şeye rağmen Türkiye ekonomisi %5.5 ile güçlü büyüme performansını korumayı başardı. İSO İkinci 500 sonuçlarını bu çerçevede değerlendirdiğimizde ilk dikkat çeken hususlardan biri, küresel ekonomik daralmaya rağmen İSO 500’e göre daha küçük ve orta ölçekteki şirketleri kapsayan İkinci 500 Büyük şirketlerinin %19.3 ihracat artışı yakalamasıdır. Bu artışla İkinci 500 şirketlerinin hem toplam Türkiye ihracatı hem de İSO 500’ün ihracat performansından olumlu yönde ayrıştığının altını çizmek isterim. Üretimden satışların %104.8 artmasında da önemli rol oynayan bu gelişme, ülkemizin ihracat potansiyeli açısından son derece sevindiricidir.”

“Her şeye rağmen kar-zarar dengesi yönetilebiliyor”
Ar-Ge harcamaları artıyor: Erdal Bahçıvan, İSO İkinci 500’ün temel karlılık rasyolarına bakıldığında, 2021’deki zirvelere kıyasla hafif düşüş görüldüğünü, ancak yüksek enflasyon ortamı ve kurların etkisiyle maliyetlerin hızla arttığı bir yılda bu durumun olağan karşılanması gerektiğini ve her şeye rağmen kar-zarar dengesinin yönetilebildiğini söyledi: “Araştırmamız kapsamında her yıl dikkatle takip ettiğimiz Ar-Ge harcamaları üretimden satışlarla uyumlu bir oranda artmış görünüyor. Ne var ki, teknoloji yoğunluklarına ilişkin göstergeler henüz bu alanda yapısal bir dönüşümün işaretlerini vermekten oldukça uzak görünüyor. Çünkü şirketlerimizin bu alana ayırdıkları kaynak maalesef yeteri kadar artmıyor. Geleceğin rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için şirketlerimizin bu konuda daha hevesli ve motive olması gerekiyor.”

İSO İkinci 500’ün başarısı
“Dijital ve yeşil dönüşüm gibi çok önemli iki yapısal dinamikle yüzleşiyoruz”: Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle tamamladı: “Özetlemek gerekirse; yıl genelinde sanayi sektörünü etkileyen iç ve dış faktörler düşünüldüğünde İSO İkinci 500’ün genel olarak başarılı bir yıl geçirmiş olduğunu söylemek mümkün. Ancak 2022’de öne çıkan olumlu gelişmelerin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığını ekonomi politikalarında yeniden bir kırılmanın yaşandığı 2023’ün verileriyle çok daha net bir şekilde analiz edebileceğiz. Belirsizliklerle dolu bir küresel rekabet ortamında, dijital ve yeşil dönüşüm gibi çok önemli iki yapısal dinamikle yüzleşiyoruz. Böyle bir dönemde, iktisadi koşullardaki dalgalanmalara daha duyarlı olan orta ve küçük ölçekli sanayi kuruluşlarımıza verilecek desteğin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum.”

KOBİ’lerin ihracat başarısı
Açıklamaya göre; 2022’de zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye’nin ihracatı %12.9 artarak 254.2 milyar dolara yükseldi ve İSO İkinci 500’ün ihracatı da %19.3 artarak 16.1 milyar dolara çıktı ve tarihsel olarak rekor düzeye ulaştı. İSO İkinci 500’ün ihracat artış hızı, Türkiye ve İSO 500’ün üzerinde gerçekleşti. Bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma başarısını göstermesi açısından oldukça önemli. Bu gelişmeler sonucunda İSO İkinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 2022’de 0.3 puan artarak %6.2’den % 6.5’e yükseldi.
2022’de satış performansının yanı sıra karlılıkta da başarılı bir yıl geçiren İSO İkinci 500’ün faaliyet karı %91 artarak 52.6 milyar liradan 100.4 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı oranı 1.1 puan düşüşle %13.7’den %12.6’ya geriledi. Benzer şekilde faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü de %90.2’lik artışla 63.7 milyar liradan 121.1 milyar liraya ulaştı. Bu artışa rağmen FAVÖK karlılığı oranı 1.4 puan azalarak %16.6’dan %15.2’ye düştü. Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise %98.2 artarak 37.7 milyar liradan 74.7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 0.4 puan düşüşle %9.8’den %9.4’e indi. Tüm bu gelişmeler karlılık rasyolarında bir önceki yıla göre kısmen daha düşük bir performansa işaret ediyor. Yine de yüksek enflasyon ortamı ve kurların etkisiyle maliyetlerin hızla arttığı bir yılda kar-zarar dengesinin başarılı olarak yönetilebildiği görülüyor.
İSO İkinci 500, 6.5 milyar TL’lik üretim faaliyeti dışı gelir elde etti: 2022’de İSO İkinci 500’de diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar 70 milyar TL iken, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar 63.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu iki kalem arasındaki fark alındığında, İSO İkinci 500’ün 6.5 milyar TL’lik üretim faaliyeti dışı gelir elde ettiği ve bu kalemin bir önceki yıla göre sadece binde 5 oranında arttığı görülüyor. Özellikle net kambiyo gelirlerinin negatif gerçekleşmesi dikkat çekiyor.
Sanayici işine daha fazla odaklandı, karını gerçekten işinden elde etti: 2022’de üretim faaliyeti dışı gelirlerin karlılığa katkısı bir hayli azalmış gözüküyor. Üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içindeki payı 2021’de %17.2 iken 2022’de %8.7’ye gerilemiş durumda. Her ne kadar yılların kendine özgü koşulları nedeniyle farklı eğilimler yaşansa da 2022’de sanayicinin daha fazla esas faaliyetlerine odaklandığı ve karını gerçek işinden elde ettiği görülüyor.
Finansman giderlerinin karlılık üzerindeki baskısı hafifledi: Finansman giderleri, sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı 2022’de de sürdürdü. İSO İkinci 500’ün finansman giderleri %60.8 artarak 32.3 milyar TL’ye yükseldi. Diğer taraftan, aynı yılda faaliyet karı artışının daha yüksek gerçekleşmesinin de etkisiyle finansman giderlerinin faaliyet karına oranı, 2021’de %38.2 iken 2022’de 6 puan düşüşle %32.2’ye geriledi. Finansman giderlerinin karlılık üzerindeki baskısının hafiflemesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte 2022’deki düşük faiz ortamının yanı sıra kredi kullanımını sıkı şartlara bağlayan düzenlemelerin de burada etkili olduğu görülüyor. Ancak günümüzde faiz ve krediye erişim koşullarının o döneme kıyasla belirgin bir şekilde sıkılaşmış olması, finansman giderlerinin faaliyet karına oranındaki göreceli iyileşmenin sürdürülebilirliğini tartışmalı hale getiriyor.
İSO İkinci 500’ün bilançosu %68.2 büyüdü, aktiflerdeki büyüme özkaynak yoluyla finanse edildi: Firmaların varlık ve kaynak yapısındaki gelişmeler incelendiğinde; 2022’de İSO İkinci 500’ün bilanço büyümesi %68.2 oldu. Bu büyümenin kaynağında %100.3 artan özkaynaklar yer alırken, borçlardaki artış %48.9 ile daha sınırlı gerçekleşti. Veriler, geçmiş yıllardan farklı olarak aktiflerdeki büyümenin borçlanmadan ziyade özkaynak yoluyla finanse edildiğine işaret ediyor.
Borçlar azaldı, özkaynaklar arttı: Diğer taraftan duran varlıklar yeniden değerleme uygulamasının da katkısıyla %87.9 büyürken, dönen varlıklardaki artış %58.8 ile daha düşük gerçekleşti. İSO İkinci 500’ün borç/özkaynak ilişkisine bakıldığında, uzun bir aranın ardından firmaların kaynak yapısında göreli bir iyileşme söz konusu. 2022’de İSO İkinci 500’de borçların payı %62.5’ten %55.3’e gerilerken; özkaynakların payı %37.5’ten %44.7’ye çıktı. Bu iyileşmede, karlılığın sürdürülebilmesinin yanı sıra sınırlanan borçlanma ve yeniden değerleme uygulamasının etkisi belirleyici olmuş gözüküyor.
Reel sektörü en çok borç döngüsü zorluyor: 2022’de mali borçlar %38.2 artarken diğer borçlardaki artış %61.6 ile daha yüksek gerçekleşti. Böylece mali borçların toplam borçlar içindeki payı %54.2’den %50.3’e inerken, diğer borçların payı %45.8’den %49.7’ye yükseldi. 2021’in ardından 2022’de de faaliyetlerin finansmanında ticari borçlar mali borçlardan daha fazla kullanıldı. Ticari borç kullanımının artması, firmaların kaynak ihtiyacını finans kuruluşlarının dışında, kendi içlerinde borçlanarak çözmeye çalıştıklarını gösteriyor. İSO açıklamasına göre; ekonominin yavaşladığı bir dönemde bu borç döngüsüne girilmesi, reel sektörü en çok zorlayan konulardan biri olabilir. Zira bu durum, önümüzdeki günlerde sektörler arasındaki değer zincirlerinde kırılmaya neden olabilecek önemli bir risk. Borçların vadelerine göre gelişiminde ise kısa vadeli mali borçlardaki artış %70.1 ile uzun vadeli mali borçlardaki %6.3’lük artışın oldukça üzerinde gerçekleşti. Bu sürecin en somut yansıması, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payında ortaya çıktı. 2021’in ardından 2022’de artışını sürdüren bu oran, %61.5 ile 2008 sonrası dönemin en yüksek düzeyine ulaştı. Bu artışta, negatif faiz ortamının yanı sıra yeni kredi düzenlemelerinin uzun vadeli kredilere erişimi zorlaştırırken kısa vadeli kredi kullanımını özendirmesi etkili oldu. Yüksek faiz ortamında firmaların bu durumdan çok daha olumsuz etkileneceği açık.
Devreden KDV alacakları ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor: Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. Bu yük İSO 500 için 2022’de %107 artışla 49 milyar TL’ye yaklaşmıştı. İSO İkinci 500’de ise devreden KDV bir önceki yıla göre %72.7 artarak 8.9 milyar TL’ye yükseldi. Bu gelişmeler sanayi kuruluşlarının sıfır faiz ve sonsuz vadeyle devlete borç vermesi anlamına gelen devreden KDV sorununun azalmak yerine daha da arttığını gösterirken enflasyondaki yüksek seyrin de sorunu derinleştirdiği görülüyor. İstanbul Sanayi Odası, bu konuda sanayiciyi rahatlatacak bir çözüm olarak devreden KDV alacaklarının banka teminatı haline getirilmesi ve özellikle Eximbank kredilerine dönük bir teminat aracına dönüştürülmesini uzun bir süredir savunuyor.
Teknoloji yoğunluğunda belirli bir eşik aşmakta zorlanılıyor: İSO İkinci 500’ün dikkat çeken bir başka göstergesi de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katmadeğer dağılımı. En yüksek payı %49.2 ile yine düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldı ve bu grup payını geçen yıla göre 1.4 puan artırdı. Benzer şekilde orta-düşük teknolojilerin payı 1.1 puan artarak %25.3’e yükseldi. Buna karşılık orta-yüksek teknolojilerin payı 1.4 puan düşüşle %23.1’e; yüksek teknolojilerin payı ise 1.1 puan düşüşle %3.5’ten %2.4’e geriliyor. Bu veriler, kuruluşların teknoloji yoğunluğu alanında belirli bir eşiği aşmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Ayrıca ölçüm yapılan son 10 yılda önemli bir değişimin yaşanmaması da bu alanda yapısal bir dönüşümden ne kadar uzak olunduğunu gösteriyor.
Ar-Ge harcamaları %111.5 arttı, 2.8 milyar TL’ye yaklaştı: Sanayi kesiminin rekabetçiliği için Ar-Ge faaliyetleri hayati önem taşıyor. İSO İkinci 500’de Ar-Ge yapan kuruluş sayısı, 2021’de en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra 2022’de 7 adet azalarak 228’e geriledi. Ancak bu sayının şimdiye kadarki üçüncü en yüksek seviyede olduğu da gözden kaçırılmamalı. Ar-Ge yapan firma sayısındaki azalışa rağmen 2022’de İSO İkinci 500’ün Ar-Ge harcamaları anket verileriyle 2.8 milyar TL’ye yaklaştı. Bu rakam, 2021’deki 1.3 milyar TL’lik harcama tutarına göre %111.5’lik artışa işaret ediyor. Buna rağmen Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranla binde 4’ler düzeyinde yatay seyrettiği görülüyor.
Maaş ve ücretler %75.9 arttı: İSO İkinci 500’ün istihdamı 2022’de binde 1 artışla 261 bin kişiye ulaştı. Aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise %75.9 gerçekleşti.
Halka açılmalar KOBİ’lere yansımadı: İSO İkinci 500’de halka açık kuruluşların sayısı 2022’de bir önceki yıla göre 5 adet artarak 26’ya geriledi. Verinin toplanmaya başladığı 2017’de 35, 2018’de 37, 2019’da 35, 2020’de 24, 2021’de 31 olan halka açık kuruluş sayısı aradan geçen beş yılda bir miktar düşüş gösterdi. Halka açılmalar, sermayenin tabana yayılması ve şirketlerin bir finansman enstrümanı olarak kullanması açısından oldukça önemli. Ancak halka açık kuruluşlar sayısının seyri, henüz çok az sayıda şirketin bu yöntemi kullandığını gösteriyor. Diğer taraftan 2022’de halka açılmalarda yaşanan önemli artışa rağmen bunun İSO İkinci 500’e yansımaması dikkat çekici.
Sanayideki Anadolu ağırlığı artıyor: İSO İkinci 500’de yer alan kuruluşlar bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıralandığında, yıllar itibarıyla sanayideki Anadolu ağırlığının artıyor ve Türkiye’deki dağılım daha dengeli bir gelişim göstermeye başladı. Son yıllarda sayısal olarak düşüş göstermesine karşın, İstanbul Sanayi Odası (İSO) 142 şirketle halen en büyük paya sahip. İSO’ya üye kuruluşların sayısı 2022’de 10 adet arttı. İstanbul’u 39’ar şirketle Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Kocaeli Sanayi Odası izlerken, Gaziantep 35, Bursa 34, Konya 16 şirketle üst sıralarda yer alıyor.
4 sektörün ağırlığı: İSO’nun oluşturduğu 10’lu sektör gruplandırmasına göre; İSO İkinci 500’deki firmaların %60’ından fazlası 4 sektör grubunda toplanıyor. Bunlar sırasıyla 94 firmayla ‘gıda ürünleri sanayi’, 85 firmayla ‘tekstil ürünleri sanayi’, 73 firmayla ‘ana metaller ve makine imalat sanayi’ ve 71 firmayla ‘kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri sanayi’ sektörleri. Bu 4 sektör aynı zamanda 2022 verilerine göre üretimden net satışların da %60’ından fazlasını gerçekleştiriyor ve bir önceki yıla göre üretimden satışlar içerisindeki paylarını da artırmayı başardı.

Yorumlar (0)