İkinci Dünya Savaşı Sonrası’nın ‘Büyük Barış’ı 80 yaşında; Marmara Grubu Vakfı’nın Barış Çalıştayı yapıldı

Ray Akıllı KOBİ’nin her ihtiyaca uygun paketleri yenilendi

İçeriği Görüntüle

İnsanlık tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biri olan İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ve sonrasında imzalanan büyük barışın 80. yıldönümünü anmak üzere Marmara Grubu Vakfı, İstanbul’da Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir çalıştay düzenledi. Çalıştay, Azerbaycan Şeyhülislamı Allahşükür Paşazade’nin video mesajıyla başladı. Açılış sunumunu Marmara Grubu Vakfı İcra Konseyi Üyesi Lale Aytanç Nalbant’ın yaptığı çalıştay, Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Sezgin Bilgiç’in moderatörlüğünde gerçekleşti.
Açılışta konuşan Sezgin Bilgiç şunları söyledi: “Savaşın acılarını hatırlatmak ve çıkardığımız ve çıkaramadığımız dersleri bir kez daha gözlerimizin önüne sermek istiyoruz. İkinci Dünya Savaşı, yalnızca cephelerde değil, bütün dünyada derin yaralar açtı. Avrupa’nın birçok ülkesinde şehirler harabeye döndü, milyonlarca insan yaşamını yitirdi, milyonlarcası yerinden edildi. Savaş sadece hayatları değil, kültürel mirasları, ekonomileri ve insanlığın vicdanını da büyük ölçüde yıktı. Savaşın ardından milyonlarca insan mülteci haline geldi. Açlık, salgın hastalıklar ve toplumsal yıkımlar, savaşın bitiminden sonra da uzun yıllar devam etti. Uyuşturucu kullanımı gibi bazı korkunç etkileri ise halen insanlığı tehdit etmeye devam etmekte. İkinci Dünya Savaşı’nda acı çeken yalnızca Avrupa değildi. Elbette Yahudilere uygulanan soykırım, insanlık tarihinin en utanç verici felaketlerinden biridir. Ancak benzer biçimde Çin de büyük bir yıkımla karşılaştı. Nanking Katliamı’nda milyonlarca insan öldürüldü, kadınlar sistematik şiddete uğradı ve sivil halk korkunç acılar yaşadı. Çin halkı, aynı zamanda biyolojik saldırıların ve açlığın hedefi oldu. Dolayısıyla savaşın zulmü yalnızca Batı’da değil, Doğu’da da insanlığın hafızasına kazınan derin yaralar açtı.”
Bilgiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ve maalesef, insanlık aynı trajedilerden ders almakta her zaman başarılı olamıyor. Filistin’de yaşanan büyük insanlık dramı hepimizin vicdanını sızlatmaktadır. Masumların hayatlarını kaybettiği, çocukların ve ailelerin derin acılar yaşadığı bu tablo, barışın, diyaloğun, adaletin ve vicdanın değerini ve önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu acı tecrübelerden dersler çıkararak, insanlığın ortak değerlerini, barışı ve adaleti savunmak zorundayız. Unutmayalım ki gerçek barış, yalnızca savaşsızlık hali değildir; aynı zamanda insan onurunun, adaletin ve özgürlüğün korunduğu bir dünya düzenidir.”
26 Ağustos gününün Türkler için önemli bir gün olduğunu vurgulayan Bilgiç, “Zira 26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı olan Büyük Taarruzu başlatarak hür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmıştır. 103 sene önce o gün, bugündür. Bu vesileyle büyük barışın 80. yıldönümünde Büyük Barış İnsanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü de anmak isterim” dedi.
Çalıştayda, akademi ve diplomasi dünyasının önemli isimleri de konuşmacı olarak yer aldı: Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, adaletin ve barışın uluslararası ilişkilerdeki önemine değinerek, Japonlar’ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin’de gerçekleştirdiği mezalimi anlattı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı, gelişimi ve sonuçlarını tarihsel örneklerle aktararak, savaşın ve barışın günümüze uzanan etkilerini değerlendirdi.
Prof. Dr. Hasan Ünal, savaş sonrası değişen küresel dengeleri analiz etti ve günümüzde dünyanın multipolar bir yapıya doğru ilerlediğini, bu süreçte gelişmekte olan ülkelerin artan önemini vurguladı.
Prof. Dr. Nilüfer Narlı, savaşın görünmeyen kahramanları olan kadınların rolüne dikkat çekti. Kadınların savaş sonrası toplumsal hayatta yaşadığı dönüşümleri örneklerle anlattı.
Yabancı misyon şefleri, akademisyenler ve iş insanlarından oluşan 300’ü aşkın kişinin katıldığı Çalıştay’ın sonunda Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, konuşmacılara ve Nihat Kandaloğlu’na günün anısına birer hediye takdim ederek teşekkürlerini sundu ve Marmara Grubu Vakfı’nın, barışın korunması ve uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi adına çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini kaydetti.