banner565

banner472

banner458

banner457

Yeni ekonomi politikasının genel çerçevesi açıklandı; Yapısal reformlarla güncellenecek ekonomi programı Eylül’de

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomide yeni döneme ilişkin yaptığı açıklamalarda; Türkiye’nin finansal istikrarını pekiştireceğini ve insan odaklı kalkınmasını sürdürerek ekonomide hedeflerin değişmeyeceğini vurguladı: “Öngörülebilir 5 yıllık perspektifimiz var. Şeffaf istişare odaklı bir programımız olacak. Orta Vadeli Programı Eylül’de kamuoyuyla paylaşacağız. İstikrar ve güven içinde zorlukları aşacağız. Makroekonomik büyüklüklerimiz güncellenecek. Yapısal reformlar da yer alacak. Şimdi enflasyonla topyekün mücadele zamanı. Enflasyona çalışanları ezdirmeyeceğiz. İstihdamı ve büyümeyi arttırarak, geliri adaletle paylaştıracağız. KKM mekanizmasını ani şekilde bitirme anlayışımız yok. Aşamalı şekilde hareket edeceğiz. TL cinsi enstrümanları cazip hale getirerek, gerekli tedbirleri alarak devam edeceğiz. Bizim bir kur tahminimiz veya kur hedefimiz söz konusu değil.”

KAPAK 01.07.2023, 00:00 24.07.2023, 10:10
20566
Yeni ekonomi politikasının genel çerçevesi açıklandı; Yapısal reformlarla güncellenecek ekonomi programı Eylül’de

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk’te, ekonomide yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları, yeni dönemin ekonomi politikasının ipuçlarını verdi.
Cevdet Yılmaz açıklamalarında yapısal reformların yapılacağını vurguladı: “Makro ekonomik büyüklüklerimiz güncellenecek. 3 yıllık ileriye dönük yeni tahminlerimiz, hedeflerimiz ortaya konacak. Yapısal reformlar da yer alacak” dedi. Yılmaz, Eylül ayına kadar bu çalışmaları tamamlamayı öngördüklerini paylaştı: “Bu döküman öngörülebilirlik sağlayan bir döküman. Ekonominin düşmanı belirsizliktir. Bir seçim yaşadık, siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Bu ekonomi için de çok kıymetli. 5 senelik bir perspektifimiz var. Şeffaf bir şekilde toplumun önüne konmuş olacak program. Aynı zamanda bir ortak akıl sonucu ortaya çıkacak. Biz Türkiye Yüzyılı’nın ilk kabinesiyiz ve bu yüzyılı 85 milyon ile birlikte inşa edeceğiz. İlgili tüm taraflarla istişare içinde olacağız. Bizim temel düsturumuz istişare.”

Enflasyon ile topyekün mücadele zamanı”
Cevdet Yılmaz, enflasyona ilişkin yaklaşımlarını ise şu sözlerle ifade etti: “Dünyanın da bizim de temel meselemiz. Bir taraftan da dünyada resesyon riski var. Son 3 yıla baktığımızda reel tarafta çok güçlüyüz. Şimdi enflasyon ile topyekün mücadele zamanı. Bir tarafında işin para politikaları var. Bundan ibaret değil, bir taraftan maliye politikası ile uyumlu olmalı. Sektörel politikalar da enflasyonu etkiliyor.”

Tarım ve gıdaya verilen önem
Denetimlerden tutun, tarımdaki verimliliğe varıncaya kadar çok sayıda başlık bulunduğunu aktaran Yılmaz, tarım sektörünün stratejik ve hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektör olduğunu vurguladı: “Kalkınma denince akla sanayi geliyor ancak tarım da çok çok önemli. Gıda konusuna büyük önem veriyoruz. Seçim beyannamemizde de çok önemli politikalar koyduk ortaya. Tarım Bakanımız, Ekonomi Koordinasyon Ekibimizin bir üyesi. Kapsamlı bir şekilde değişik bakanlıkların da katkısıyla büyük önem atfedeceğiz.”

“Enflasyonu aşağı çekeceğiz”
“Dünyada büyüme hızı düşüyor”: Enflasyonda beklenti yönetiminin çok önemli olduğunu söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti: “İnsanlar bazen fiyat artacak diye, şimdiden harekete geçme eğilimi gösteriyor. Bu olumsuz beklentileri kırmamız gerekiyor. Bu bir süreç, bir gecede olabilecek bir şey değil elbette. Aşama aşama mesafe alacağız. Dünyadaki gelişmeler de bize yardımcı olacak. Dünyada büyüme hızı düşüyor. Bu da talebi aşağı çekiyor. Bu da tabii fiyatları düşürüyor. Dünyada enerji başta olmak üzere fiyatlarda bir düşüş görüyoruz. Bununla birlikte içerideki tedbirlerle aşama aşama bir yere geleceğiz. Orta vadeli programla göreceğiz. Belli bir süreç bu. Tek başına enflasyona baktığınızda diğer alanları kırar dökersiniz. Bütün bu dengeler içinde enflasyonu aşağı çekeceğiz. Çalışan kesimleri enflasyona ezdirmemek için gerekli tedbirleri alacağız. Satın alma güçlerinin korunması konusunda tedbirleri almaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajları
Mayıs ayında çok önemli 2 seçim yaşandığını, Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı arasında bir uyum bulunduğunu belirten Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı: “Eski sistem olsaydı bu kadar hızlı bir şekilde belirsizlik ortadan kalkmazdı. Bakanlık pazarlıkları, tartışmalar yaşanır. Yeni yönetim sisteminin burada faydasını yaşayarak gördük. Cumhurbaşkanımız seçilir seçilmez yeminini etti. Hemen akşamında da kabinesini açıkladı. Gece gündüz bu sistemin avantajları ile hızlı hareket etmenin avantajlarını değerlendireceğiz. Enflasyonda belli bir düşüş oldu. Zaten başlamış bir süreç. Önümüzdeki dönemde aşama aşama daha iyi noktalara gideceğiz. Ekonomik, sosyal dengeler ile. Tek bir noktaya baktığınızda yanıltıcı olabilir. Kalkınmakta olan güçlü bir ülkeyiz. Çok güçlü artılarımız var. Bir yandan da dünya zorlu bir dönemde. Rusya-Ukrayna Savaşı var. Vatandaşımıza verdiğimiz sözleri sonuna kadar takip edeceğiz.”

“Kur tahminimiz ve hedefimiz yok”
Cevdet Yılmaz, döviz kurlarında yaşanan hareketliliğe yönelik değerlendirmelerde bulundu: “Kurun farklı etkileri var. Geçişkenliği var. Enflasyona yansıma söz konusu olabiliyor. Bir yandan rekabeti artırıp turizme katkı sağlayıp cari açığa olumlu yansıyabiliyor. Önemli olan kontrolden çıkmaması. Bizim izlediğimiz serbest kur rejimi. Oluşan arz talepleri günlük değişimleri küçük küçük absorbe edebiliyorsunuz. Çok büyük hareketlenmeler olmaz, küçük küçük hareketlerle kendi dengesini bulur. Önemli olan temellerdir. Dövizin arzı ve talebidir bu. Bizim bir kur tahminimiz veya kur hedefimiz söz konusu değil. Spekülasyonlarla sadece mücadele ederiz. Onun ötesinde döviz kuru piyasadaki arza talebe göre yerini bulur. İhracatımızı artırdıkça, döviz kazandırıcı hamleler yaptıkça kur da düzene girecektir. Burada önemli olan bizim cari açığı azaltmaya yönelik tedbirlerimiz.”

Yatırım, istihdam, üretim, ihracat
“Yatırımları desteklemeye devam edeceğiz”: Cevdet Yılmaz, cari açığı aşağı çekerken, tasarruf oranlarını artırmak gerektiğini söyledi: “Bizim amacımız tasarrufları cazip hale getirerek yatırımlarını sürdürmek. Bizim tercihimiz gerek insana yatırım, gerek şehirlere yatırım yapmak. Ama bunu da sağlam kaynak ve tasarruflarla ortaya koymak. Yatırımları desteklemeye devam edeceğiz. Yatırım kalkınmanın özü, temeli. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi yatırım, istihdam, üretim ihracat. Türkiye’nin klasik sorunu nedir? AK Parti’den de geri gidin. Bu yeni değil. Cari açık.”

“Ekonomide hedeflerimiz değişmez”
Özellikle Pandemi ve Pandemi sonrası dönemlerde çok zor şartlarda arkadaşlarının görev yaptığını kaydeden Yılmaz, Dünya’nın ve Türkiye’nin şartlarının dinamik olduğuna dikkat çekti: “Büyümek, kalkınmak istiyoruz. Burada bir farklılık yok. Ama her dönemin kendine göre şartları var. Bu konuda da gerekli güncellemeleri yaparsınız. Şartlar değiştikçe politikaların güncellenmesi kadar doğal bir şey yok. Genel çerçeve değişmez. Hedeflerde bir değişme söz konusu değil. AK Parti’nin başından beri izlediği budur. Belli değişmezler ve dinamik gerçekler. Keskin dönüşler olduğunu düşünmüyorum. Hep uçlarda bakıyoruz meseleye. Öyle değil. Bu doğal bir akış aslında.”

Kur Korumalı Mevduat’tan ani çıkış değil, aşamalı geçiş
Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemi’nin iyi bir işlem gördüğünü ama başından itibaren geçici bir düzenleme olduğunu söyledi: “Ani bir şekilde çıkış olmalı mı? Olmamalı. Aşamalı geçiş olmalı yoksa finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açabilirsiniz. Şartlarını tartışmamız lazım. Ani bir şekilde duruş bu tür politikalarda doğru değil. Bir politikadan diğerine geçerken ani geçiş yapmazsınız. Bunu takip edersiniz. Kendi haline bıraktığınız zaman bir anda durmuyor. Bugün durdurdum dediğinizde bile vadesi doluncaya kadar bir takım hesaplar buradan faydalanmaya devam edecek.”

Üretimi artıcı politikalara destek devam edecek
“Kur ile ilgili endişe edilecek bir durum yok”: Cevdet Yılmaz, üretimi artıcı politikalara desteğin devam edeceğini anlattı: “Kur ile ilgili endişe edilecek bir durum yok. Bizim çok güçlü bir bankacılık sektörümüz var. Türkiye dışa açık bir ekonomi. Ama bu kurun gündelik olarak hareket etmeyeceği anlamına gelmez. Burada önemli olan reel kur ile nominal kur. Enflasyon ile birlikte kurdaki hareket normaldir. Reel kur üzerinden bakmak daha önemli. Çok önemli bir hareketlilik olacağını düşünmüyorum. Yılın ikinci yarısında olumlu bir perspektife sahibiz cari açık olarak. Bir düşüş görüyoruz. Bunu politikalarımızla da destekleyeceğiz. Üretimi artırıcı politikalara destek vermeye devam edeceğiz.”

“Enflasyona çalışanları ezdirmeyeceğiz”
Asgari ücret, memur ve emekli maaşı zammı: Geçen yıl ücretlerde, maaşlarda düzenlemeler, asgari ücrette 2 defa ayarlama yaptıklarını anımsatan Yılmaz, şunları aktardı: “Yüzde 54 gibi oldukça yüksek bir artış yaptık. Temmuz’da önemli gündemimiz var. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Alım gücünü korumak için 6 ayda bir müzakere yürütüyoruz. Temmuz ayında 3’lü görüşmeler ortak anlayış ve uzlaşma ile sonuçlansın. Temmuz ayının başlarında bitecek ve asgari ücrette satın alma gücünü artıracak bir yaklaşım sergileyeceğiz. Memur maaşları ve emeklilere ilişkin çalışmalarda Meclis’e gitmesi gereken düzenleme ve artışlar olacak. Onlar da çalışılıyor. Geniş toplumsal kesimlerin satın alma gücünü korumaya yönelik adımları atacağız, herhangi bir tereddüt söz konusu değil. Enflasyona çalışanları ezdirmeyeceğiz. Yeni bir hadise değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu günden bugüne ilkesi bu olmuştur. Temel yaklaşımımız budur. 3 tarafın müzakere ettiği bir süreç bir şey söylemek doğru olmaz. Biz her zaman çalışanlardan yana olmuşuzdur ama tabi işverenlerin de kaygılarını dikkate almak zorundayız. Kayıt dışılığa yol açmamanız lazım. Ekonomideki gelişmeler mutlaka ortaya konacaktır. Memur için en düşük maaş 22 bin. Biz bu düzenleme talebini Meclis’e arz edeceğiz. Meclisimiz Bayram’dan sonra da bir süre çalışacak ve yasal düzenlemelerin öncelikli olarak ele alınacağını düşünüyorum. Emekli maaşlarıyla ilgili Çalışma Bakanlığı çalışıyor. Meseleye kademeli bir yaklaşım içinde bakılacak. Zaten 7.500 TL maaşı olanlar bu güncellemeden yararlanamadı bununla ilgili çalışma yapılacak. Son söz Meclis’in. Asgari ücret adı üstünde asgari. Biz diyoruz ki bunun altında verme. Bu ücret verilmeli anlamında bir ücret değil bu. İşverenlerin de bir dengeleri var buna saygı duyuyoruz. Kimsenin elini tutmuyoruz gönül ister ki daha fazla versinler. Önümüzdeki süreçlerde ekonomimizdeki sağlıklı gelişim içinde işletmelerimiz daha fazla büyür ve bu paydan çalışanları da fayda görür diyoruz.”

Kamuda tasarruf artırıcı hamleler
Cevdet Yılmaz, kamuda tasarruf artırıcı hamlelere de değindi: “Verimli çalıştığınızda tasarruf yapmış oluyorsunuz. Kaynakları doğru kullanmak budur. Yatırımın bir adı da tasarruftur. Daha fazla getirisi olan işleri öncelikli hale getirmektir. Bunlar kamuda tasarrufu artırıcı hamleler. Aynı kaynakla daha fazla üretimi nasıl sağlayabilirim mantığı ile bakabilmek.”

Yeni dönemde yatırımlar
Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 20 yılda büyük bir yatırım hamlesi başardığını belirtti: “Altyapıdan yollara… Savunma sanayinde bir devrim yaşadık. Önümüzde katmadeğeri yüksek bir ekonomi oluşturma noktasında kritik alanlar ortaya çıkacaktır. Savunma sanayinde daha ileri hamleler göreceğiz. Togg’a benzer projeler göreceğiz. Enerji hamleleri de çok önemli. Yeni enerji teknolojileri önemli bir alan olarak önümüzde. Sağlık sektörü de yine öyle. Bilişim kritik. Türkiye’de son dönemde milyar dolarlık şirketler kuruldu. Bu noktada da genç girişimcilik ile birlikte yeni atılımlar göreceğiz. Tabii yine gıda ve gıdadaki yatırımlar kritik adımlar söylenebilir.”
Cevdet Yılmaz, yabancı yatırımcı konusunda da “Güven ve istikrar varsa dışarıda da içeride de yatırımcılar rahatlıkla gelip yatırım yapıyor. İstikrar sağlandı. Güvene dönük en önemli değerimiz söylediğimizi yapmak, yapamayacağımız şeyi söylememek. Hesaplı kitaplı hareket ediyoruz. İyi kadrolarımız var” dedi.

Merkez Bankası ve faiz politikası
Cevdet Yılmaz, Merkez Bankası yönetimindeki değişiklik ve faiz politikası hakkında ise şu bilgileri verdi: “Anadolu insanı Hafize Gaye Hanım. Ekonomik kurulunun şöyle bir imkanı var; hem üyelerimiz var hem de gündeme göre davet edebiliyoruz. Bugün de ben davet ettim. Tartışmayı izlemesi ve katkı sunması için. Hem genç hem de tecrübeli. Kadın olduğu için atanmadı ama kadın olduğu için mutluyum.
Amaç ve araç meselesi önemli. Merkez Bankası hükümetin çizdiği politikayı benimsiyor. Bunun ötesinde Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı var. Kaynaklarını yönlendirme imkanları var. Merkez Bankası genel hedeflerle uyumlu olacak şekilde değerlendirmesini yapacaktır. Merkez Bankası Kanunu’nda, hükümetlerin istihdama ilişkin politikalarına destek olma misyonu var. Merkez Bankası dünyadaki ve Türkiye’deki konjonktürü değerlendirip gerekli adımları atacaktır.”

“Nihai amaç enflasyonu düşürmek ve istikrar içinde büyümek”
“Üreticilerin KOBİ’lerin yanında olmaya devam edeceğiz”: Cevdet Yılmaz, amaçlarını ve hedeflerini şöyle özetledi: “Cumhurbaşkanımız Sayın Şimşek ve ekibine güvenini ifade etti. Nihai amaç enflasyonu düşürmek. Buraya giderken kullanılması gereken yöntem ve araçlar biraz teknik meseleler. Amaç değişmez ama şartları değerlendirirsiniz. Amaç sürekli istikrar içinde büyümek. Enflasyon sosyal dengeleri bozucu etkileri olan da bir hadise. Enflasyon ile kararlı bir şekilde mücadele etmek durumundayız. Eninde sonunda makul seviyelere taşıyacağız. Önümüzdeki süreçte maliye politikalarımız daha netleştikçe finansal piyasalar etkili şekilde işleyecek. Önemli olan yatırımcının fiilen ödediği faiz. Bunu tabii aşağı çekmemiz lazım ki yatırımcı daha az faiz ile yatırımını gerçekleştirsin. Ben sanayide üreticilere kredilerle rahatlatıcı adımların atılması gerektiğine inanıyorum. Toplamda makro dengeleri gözetmek gerekiyor. İlgili kurumlarımız değerlendirecektir. Önümüzdeki dönemde arzı sanayi sektöründe geliştirmeye dönük çabalarımıza devam edeceğiz. Üreticilerin, KOBİ’lerin yanında olmaya devam edeceğiz.”

“Kira artışlarında kiracıdan yana politika izliyoruz”
Cevdet Yılmaz, kira artışları konusunda, kiracıdan yana bir politika izlediklerini anımsattı: “Bir sınır getirilmişti. Artılarını eksilerini tartışıyoruz. Bu piyasalarda, normal olmayan, olağanüstü bir hareketlilik oldu. Kiracıdan yana bir politika izledik. Hızlı bir şekilde arzı artırmak zorundayız. Depremden etkilenen bölgelerde hızlı bir yapılaşma çalışmalarımız sürüyor. Yeni programlar ilan ettik İstanbul’da yarısı bizden kampanyası gibi. Konut arzına dönük çalışmalar devam edecek.”
Cevdet Yılmaz, “Kira artışında %25 sınırı, 1 Temmuz’dan sonra uzatılacak mı?” sorusunu da yanıtladı: “Bir çalışma içindeyiz. Değerlendirmeler yapacağız. İlgili bakanlarımızla tüm yönleri ile değerlendirip karar vereceğiz. Biz her zaman kiracıdan yana bakıyoruz. Farklı dengeler var. Hepsini değerlendireceğiz. Sadece deprem bölgesinde 600 bin konut yapılacak. Yine yurtların kapasitesini hızla artırıyoruz. Son dönemde inşaat maliyetlerinde ciddi problemler yaşadık. Zaman içinde oturacak. Belli düzeyde bir enflasyonun olduğu ortamda fiyatlar değişmiyorsa, makul çizgiye gidecektir.”
Öncelikli alanlarımız; gıda, konut, enerji: Öncelikli alanlarını; “gıda, konut ve enerji” diye sıralayan Yılmaz, “Hepimiz tüm bakanlar bu alana destek olacağız” dedi.
“Eleştiriye açığız”: Cevdet Yılmaz, eleştiriye açık olduklarının da altını çizdi: “Bu ülke hepimizin, tüm vatandaşlarımıza hizmet etmek ile yükümlüyüz. Türkiye Yüzyılı derken bir partinin değil Türkiye’nin yüzyılından bahsediyoruz. Yeni atılımlar yapmamız gereken bir dönemdeyiz. Sıradan bir ülke değiliz, bu topraklar sıradan topraklar değil. Hakaret ve şiddet olmadığı sürece biz eleştiriye açığız bizi eleştirsinler. Bu bizi geliştirir. Yapıcı eleştiriye hazırız. Akıl akıldan üstündür. Herkesin fikrine ve eleştirisine açığız. Bu bize de fayda sağlar. Hakarete ve şiddete açık değiliz elbette.”
“Biz gerçekçi politikalar izliyoruz”: Cevdet Yılmaz, gerçekçi politikalar izlediklerini söyledi: “Bütçede bazı harcamalar oldu elbette. Bunların başında deprem var. Kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Çok güçlü bir inşa çalışması yapıyoruz. Bütün bunlar bir harcama getiriyor. EYT gibi tarihi adımlar atıldı. Harcamalarda bir artış olduğu açık. Bir taraftan da biz mali disipline önem veriyoruz. Tek seferlik harcamalar yapısal bir bozulmaya yol açmıyor. Bunlar sürekli harcama kalemleri değil. Kalıcı bir bozulma olmaması önemli. Mutlaka önlemler olacak. Bu kadar büyük harcamaların olduğu ortamda belli önlemler olacak. Bununla ilgili çalışmalar olacak. Biz gerçekçi politikalar izliyoruz. Sonucunda hepimiz faydalarını göreceğiz. Vatandaşlarımızın desteğini istiyoruz. Bir taraftan da hepimiz gereksiz tartışmalarla çok çalışmak durumundayız, birlik içinde olmak zorundayız. Türkiye önümüzdeki dönemde çok farklı yerlere gelecek.”

Asgari ücret 11.402 TL oldu
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısı sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yeni asgari ücretin yüzde 34 artışla 11 bin 402 TL olduğunu açıkladı. 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak artışın işverene maliyeti 15.762 TL’ye ulaşacak. Devlet tarafından işverene verilen 400 TL asgari ücret desteği de yüzde 25’lik artışla 500 TL’ye çıkartıldı. Açıklanan asgari ücret rakamı 1 Ocak 2024’e kadar geçerli olacak. Yeni yıldan itibaren geçerli olacak asgari ücret için Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeniden toplanacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine üyelerini açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında yeni kabine üyelerini açıkladı. “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak için birlikte yol yürüyecekleri yeni Kabine’yi açıkladı:

Yeni Bakan Yardımcıları atandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla; 17 bakanlığa 68 Bakan Yardımcısı’nın atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni Bakan Yardımcıları şöyle: Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına; Akın Gürlek, Hasan Yılmaz, Niyazi Acar ve Ramazan Can; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Leman Yenigün, Rıdvan Duran, Sevim Sayım Madak, Zafer Tarıkdaroğlu; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Adnan Ertem, Ahmet Aydın, Faruk Özçelik, Lütfihak Alpkan; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcılığına Fatma Varank, Hasan Suver, Refik Tuzcuoğlu, Vedad Gürgen; Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Ahmet Yıldız, Burak Akçapar, Mehmet Kemal Bozay, Yasin Ekrem Serim; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Abdullah Tancan, Ahmet Berat Çonkar, Nevzat Şatıroğlu, Zafer Demircan; Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Enes Eminoğlu, Halis Yunus Ersöz, Hamza Yerlikaya, Safa Koçoğlu; Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Abdullah Ertem Cantimur, İsmail İlhan Hatipoğlu, Osman Çelik, Zekeriya Kaya; İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Bülent Turan, Mehmet Aktaş, Mehmet Sağlam, Münir Karaloğlu; Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Batuhan Mumcu, Gökhan Yazgı, Nadir Alpaslan, Serdar Çam; Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Celile Eren Ökten, Kemal Şamlıoğlu, Nazif Yılmaz, Ömer Faruk Yelkenci; Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Alpaslan Kavaklıoğlu, Bilal Durdalı, Celal Sami Tüfekci, Şuay Alpay; Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Huzeyfe Yılmaz, Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Şuayıp Birinci, Tolga Tolunay; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Ahmet Yozgatlıgil, Çetin Ali Dönmez, Oruç Baba İnan, Zekeriya Çoştu; Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Ahmet Bağcı, Ahmet Gümen, Ebubekir Gizligider, Veysel Tiryaki; Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Mahmut Gürcan, Mustafa Tuzcu, Özgür Volkan Ağar, Sezai Uçurmak; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcılığına; Durmuş Ünüvar, Enver İskurt, Osman Boyraz, Ömer Fatih Sayan atandı.

Bakan Şimşek; “Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankası Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan’ın atamasıyla uzun süredir dizginlenen kur, serbest bırakıldı. Merkez Bankası, politika faizini 6.5 puan artırarak; %8.5’tan %15’e yükseltti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi felsefelerinin temelinin teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandığını belirterek, Merkez Bankası’nın aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
Bakan Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın faizi yüzde 15’e çıkarmasının ardından Twitter hesabından yaptığı paylaşımda faiz kararı sonrası ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Şimşek, “Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik… Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir” diye konuştu.

“Öngörülebilirlik olmadan yatırım artışı mümkün değil”
Bakan Mehmet Şimşek, “Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyüme vazgeçilmez önkoşuldur. Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışı ile sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları çok elverişli de olsa karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir” açıklamasını yaptı.

“İstikrar ve güven mesajı”
Bakan Şimşek, “Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır. Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür” dedi.

“Fiyat istikrarına giden yol kademeli ancak kararlı olacaktır”
Merkez Bankası’nın faiz artışının ardından döviz kurlarında yukarı hareket başlayınca Bakan Mehmet Şimşek, şu açıklamayı yaptı: “Ekonomi politikalarımız kısa vadede fiyat istikrarını ve makro finansal istikrarı hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşmada kararlıyız. Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasında da belirtildiği gibi bu bir süreçtir. Bu süreç kararlılıkla ve kademeli olarak yönetilecektir. Bu çerçevede sevgili vatandaşlarımızdan özellikle bir istirhamım var; uygulama ve politikalarımıza ilişkin lütfen benden duymadığınız hiçbir habere ve dolaşıma sokulan hiçbir dedikoduya itibar etmeyiniz.”

Parasal sıkılaştırma başladı; Merkez Bankası faiz oranını %15’e yükseltti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, 22 Haziran’da Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu’nun (PPK), %8.5 uygulanan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olan politika faizinin yüzde 15’e çıkarılmasına karar verdiği açıklandı.
Duyuruda, “Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir” denildi.
Küresel ekonomide enflasyonun düşse de halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyrettiği belirtilen duyuruda, bu nedenle, bütün dünyada merkez bankalarının enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almakta olduğu kaydedildi.
Duyuruda, Türkiye’de, yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret ettiği ifade edilerek, bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğu aktarıldı.

Temel amaç; fiyat istikrarı
Kurul’un, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngördüğü açıklanan duyuruda, şu değerlendirme yapıldı: “Kurul, politika faizini, enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.”

Para sıkılaştırmayla para politikasının etkinliği artacak
Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliğinin artacağı bildirilen duyuruda, bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle TCMB’nin cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edeceği kaydedildi.

Kademeli sadeleşme
Duyuruda, Kurul’un, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştireceği belirtildi: “Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.” Duyuruda, Kurul’un, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği de vurgulandı.

“Finansal istikrarı sağlayarak enflasyonla mücadele edeceğiz”
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul Finans Merkezi’nde banka yöneticileriyle biraraya geldi; sorunları, talepleri ve çözüm önerilerini dinledi. Başkan Erkan, toplantı sonrası yaptığı açıklamada; “Fiyat istikrarı, finansal istikrar çok önemli.Hem fiyat istikrarı hem finansal istikrarı sağlayarak enflasyonla mücadele edeceğiz” dedi.

Yorumlar (0)