Page 21 - KobiEfor_Mayıs_2020
P. 21

ciddiye almalı, gösteriş tarafı ağır basan yüksek tu-  görüde bulunmak zor. Ancak başta turizm, hizmet
          tarlı harcamaları bırakmalı, elindeki kaynağı önce  sektörü, esnafımız ve günübirlik kazançla geçinen
          insanların ve firmaların üzerindeki vergi ve benzeri  vatandaşımız olmak üzere, sürecin başında en çok
          yükleri azaltmaya dönük olarak kullanmalı.      etkilenen sektörler olarak lojistik, otomotiv, tekstil
            Hayatımızın örgütlenme biçiminde ve iş hayatın-  ve hazır giyim, demir-çelik gibi alanları sayabiliriz.
          da kapsamlı bir değişiklik gerekiyor. Çalışma ve  Türk iş dünyası lojistik sektöründe dahi tüm tedir-
          sosyalleşme adetlerimiz değişecek. E-ticaret ve in-  ginliklere rağmen bu işin üstesinden gelme konu-
          ternet hız kazanacak. Dijitalleşme ve bulut uygula-  sunda umutlu ve hatta bir çok noktada kendi çözü-
          maları artacak. Uzaktan eğitime geçiş beklenenden  münü oluşturuyor. Ayrıca bu dönemde, Ticaret Ba-
          daha çabuk olacak. Esnek çalışma, uzaktan çalış-  kanlığımızın destekleriyle birlikte lojistik alanında
          ma, istisna değil bir nevi norm olacak. İşyerleri se-  da süreci lehimize çevirecek her türlü adım atıldı-
          yahat yerine, video konferansa ağırlık verecek.  ğını görmek bizi daha motive ediyor.
          Harcama ve tasarruf alışkanlıkları değişeceğinden  Mart ayında ihracatta yüzde 17.8 seviyesinde bir
          artık firmalarımız için yatırım harcamalarında daha  düşüş yaşanırken Nisan ayı için tahminen yüzde 30
          dikkatli ve tedbirli hareket etmek gerekecek.   civarında bir kayıp bekleniyor. Böylesine çok boyut-
                                                          lu bir küresel ekonomik aktivite probleminin ya-
            DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu)          şandığı ve arz-talep dengesinin sarsıldığı bir dö-
            Yönetim Kurulu Başkanı                        nemde dahi Türkiye’nin süreçten en az hasarla çı-
            Nail Olpak                                    kacağına inanıyoruz. Türkiye’nin geçmiş dönemde
            “Kendine has proaktif bir yapımız var”        yaşanan küresel ölçekli ekonomik krizler de dahil
                                                          olmak üzere, maalesef çok acı ama aynı zamanda
            Ekonomi otoritelerine göre daha önce, aynı anda
                                                          da çok önemli tecrübeleri var. Açıkçası krizlerin et-
          hem insan hayatını hem de eko-
                                                          kileri, sonuçları ve duruma göre pozisyon belirleme
          nomiyi böylesine etki eden ben-
                                                          noktasında oldukça hızlı bir ülkeyiz. Ve en önemlisi
          zer bir kriz tecrübesini son dö-
                                                          de yaşanılan sürecin dinamiklerine hızla uyum sağ-
          nemde yaşamadık. Dolayısıyla
                                                          layabilen kendine has proaktif bir yapımız var. Bun-
          tüm insanlığın birlikte mücadele
                                                          lar bizim için ileriye dönük çok değerli avantajları-
          etmesi, dayanışmanın altın kural
                                                          mız. Yeter ki süreci tüm dinamikleriyle doğru oku-
          olarak benimsenmesi ve günlük
                                                          yalım ve işlerimizi askıya almadan daha iyisini yap-
          yaşamın da dijital hayatın getirdi-
                                                          mak için hep birlikte mücadele edelim.
          ği yeni disiplinlere uyum sağla-
                                                            Önümüzdeki dönemde, Türkiye ve diğer ülkelerin
          ması gereken bir zamandayız.
                                                          en çok ihtiyaç duyacağı konu; güven inşa etmek ola-
            Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, eko-
                                                          caktır. Bu süreçte hangi ülke yatırımcılara daha faz-
          nomi yönetimimiz ile ilgili Bakanlıklarımızın gere-
                                                          la güven verir ve ekonomi, ticaret ve üretim açısın-
          ken adımları atması ve hem insanımızın hem de iş
                                                          dan ne kadar güçlü bir şekilde ayakta kalırsa kimler
          dünyamızın sağduyulu desteği neticesinde, istikrar
                                                          tedarik zincirini en iyi şekilde yönettiğini ispat eder-
          ve tedbir odaklı destek paketlerinin devreye girme-
                                                          se paranın ve yatırımın gidişatı o yöne doğru olacak-
          siyle birlikte, endişenin kazanmasına izin verme-
                                                          tır. DEİK olarak, iş dünyamız adına üstlendiğimiz ti-
          den yeniden işimize odaklandık. Biz de DEİK olarak,
                                                          cari diplomasi misyonumuzu aynı şekilde sürdüre-
          Türkiye’nin en geniş tabanlı Yürütme Kurulu ile ça-
                                                          cek ve Türkiye’nin bu süreci en az hasarla atlatması
          lışmalarını sürdüren bir iş platformuyuz. Sürecin
                                                          için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
          en başından itibaren ‘Önce Sağlık” ilkesiyle insan
          hayatının birinci önceliğimiz olduğunu ifade eder-
          ken aynı zamanda tüm tedbirleri alarak çalışmamız  TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi)
          ve çarkların optimal seviyede dönmesi gerektiğini  Başkanı İsmail Gülle
          söyledik. İlk günden beri “İşlerimizi askıya almıyo-  “Pazarlarımızı genişletmeyi başardık”
          ruz” derken, “İşletmelerimiz ile çalışanlarımızın  Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgı-
          sağlığını ve istihdamımızı koruyoruz” prensibiyle  nının etkisiyle Şubat ayından iti-
          hareket ettik. Özellikle; gıda, ilaç, temizlik, enerji,  baren birçok ülkenin gerek itha-
          iletişim, lojistik ve kamu hizmetleri gibi durdurula-  latında gerekse ihracatında düşüş
          maz üretim hatları olan hayati sektörleri de düşü-  yaşandı. 2020’nin üçüncü ayında,
          nürsek, çarkların dönmesinin hem ekonomik bir   koronavirüs salgınının merkezi-
          ihtiyaç hem de yaşamsal bir zorunluluk olduğunu  nin en büyük ihracat pazarımız
          görüyoruz.                                      olan Avrupa Birliği’ne kayması,
            Sektörler bazında şu an için tüm dünyada olduğu  dünya genelinde gözlenen talep
          gibi, Türkiye için de net bir durum tespiti ya da ön-  şoku ve tedarik zincirindeki kırıl-
                                                                                     May›s 2020 KobiEfor 21
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26