31.08.2017, 09:00
6207
KOBİ’ler, İnovatif Çözümleriyle
“Dijital Ekosistemde” Var Olabilirler...
Dijital ekosistemde eğitimden, bilime; teknolojiden, medyaya kadar tüm alanlar olumlu veya olumsuz şekilde etkilenmişlerdir.
Dijital ekosistem en çok insan hayatını etkilemekte.
Gelişen ve sürekli değişen bu ekosistemde günlük hayatımız, yaşam tarzımız, iletişimimiz ve bakış açımız değişime uğramıştır.
Bu ekosistemde bilgi ve iletişim açısından dijital dünya araçları sadece genç kuşaklar için değil, hem yetişkinler hem de yaşlılar için zorunluluk haline gelmiştir.
Dijitalleşme iş dünyasında her şeyi değiştirip dönüştürüyor.
Yeni dijital dünyada nesneler, cihazlar, insanlar, ofisler, evler, şehirler birbirlerine dijital ağlarıyla bağlanıyor ve birbiriyle iletişim kuran akıllı yönetimi doğallaştıran bir ekosistem oluşturuyor.
İş, rekabet, üretim, tüketim, hizmet, iletişim, pazarlama, satış, ticaret, ekonomi, finans, insan kaynakları, eğitim, sağlık, savunma, ulaştırma ve sayamayacağımız pek çok konu ve alan hatta devletler ve ülkeler dijitalleşmeden nasibini alıyor.
Bu çerçevede çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgileri yorumlayarak sizlere sunmak istiyorum.
Dijital Dünya IoT ve M2M ile dönüşüyor.
IoT ve M2M teknoloji ve uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte iş ve yaşam içerisinde istesek de istemesek de birlikte olacağız.
Son birkaç yıldır teknoloji trendleri arasında yerini koruyan ‘Nesnelerin İnterneti’; İngilizce yaygın bilinen adıyla Internet of Things (IoT), yaşantımızda çok önemli değişimler müjdeliyor.
Kullandığımız tüm cihaz ve eşyaların birbirlerine ve internete bağlanmasını mümkün kılacak olan IoT sayesinde yerden ve zamandan bağımsız biçimde nesneleri yönetmek mümkün olacak.
Sadece kişisel eşyalar değil; otomobiller, su sayaçları, sulama fıskiyeleri ve sokak lambaları için de geçerli olacak.
Pek çok teknolojiyi kullanacak olan ‘Nesnelerin İnterneti’ için ses ve görüntü tanıma, sensör ve yakın saha iletişimi gibi alanlardaki imkânlardan faydalanılacak.
Günümüzde internete bağlı akıllı eşyaların hayatımızdaki yerinin artması, dijital pazarlama için de önemli fırsatlar yaratacak.
Nesnelerin İnterneti, giderek kullanılmakta ve yaygınlaşmaktadır.
Nesnelerin İnterneti pazarının 2020 yılına kadar yüzde 50 civarında büyüyeceği öngörülüyor.
‘Yapay Zeka’ kontrollü bir gelecek her ne kadar distopik çağrışımlar yapsa da şüphesiz insan hayatını kolaylaştırıcı birçok yeniliği beraberinde getireceği öngörülüyor.
Peki ‘Dünya’da neler değişecek?
Üretim sistemlerinin kontrolü kolaylaşacak böylece üretimde verimlilik artacak.
Birbiri ile iletişim halinde olan entegre sistemlerin hata ve risk payı azalacak.
Akıllı sistemler ile tasarruf sağlanacak ve buna bağlı olarak maliyetler azalacak, verimlilik artacak.
2017’de nesnelerin interneti pazarı 1.7 milyarlık hacme ulaşacak.
2019’a kadar giyilebilir teknoloji pazarı yüzde 50’den fazla büyüyecek.
2020’de 250 binden fazla uygulama nesnelerin interneti kapsamına girecek.
2020’de ev içi otomasyon ve kontrol sistemleri tüketimin yüzde 35’ini kapsayacak.
Nesnelerin interneti sektörünün, perakende, sağlık, üretim ve ulaşım alanlarında yoğun şekilde kullanılacağı öngörülüyor.
Bu veriler ışığında baktığımız zaman dijital bir ekosistem oluşturularak kendi kendini idame edebilen bir geleceğe doğru gittiğimizi söylememiz çok da yanlış olmayacak.
M2M, Makineler Arası İletişim (Machine To Machine-M2M), cihazlara takılan özel bir simkart sayesinde, cihazların uzaktan izlenmesini, yönetilmesini ve birbiriyle iletişim kurabilmesini sağlayan bir teknoloji.
Kullanım alanının genişliği ve iş modellerinde yarattığı değişiklikler nedeniyle M2M, hem bireylerin hem de şirketlerin hayatını ciddi biçimde değiştiriyor.
Şu anda en önemli kullanım alanı haline gelmiş olan ‘Araç Takibi’nin yanında sağlık alanında ‘Tıbbi Otomasyona’ ve akıllı ev aletlerine kadar sayısız alanda kullanılmaya başlanmış durumda. Sayaç okuma, lojistik, finansal hizmetler tarafında POS ve ATM’ler ve hatta yazarkasalar, tarım ve hayvancılık, güvenlik bağlantılı binalar M2M’nin yükseliş gösterdiği alanlar.
Giyilebilir teknoloji
Giyilebilir teknoloji cihazlarının temel görevlerinden biri, sensörler aracılığıyla topladığı verileri doğrudan telefona ve internet üzerinden buluta aktarıp sağlık, eğlence, iş ve benzeri gündelik alanlarda hayatı kolaylaştırmak. Bu bilgiler adım sayar, kilo ölçer, sosyal medya takibi, mesaj alıp gönderme, uzaktan konuşma, ajanda kontrolü, müzik yayını, fotoğraf çekimi gibi pek çok seçeneği kapsıyor.
Giyilebilir teknoloji ürünleri saat ve bilekliğin yanı sıra kolye, bilezik, yüzük gibi aksesuarları da kapsıyor ve yakın dönemde akıllı lenslerin gelmesi de yüksek bir ihtimal. Giyilebilir teknolojiler alternatif tanıtım, pazarlama ve satış yöntemlerini de beraberinde getirecek.
Sonuç olarak KOBİ’ler, dijital ekosistemde var olabilmek için inovasyon becerilerini geliştirmek zorundalar.
Sevdiklerinizle birlikte sağlık ve huzur dolu nice mutlu bayramlar dileğiyle bayramınız kutlu olsun.
Dijital ekosistemde eğitimden, bilime; teknolojiden, medyaya kadar tüm alanlar olumlu veya olumsuz şekilde etkilenmişlerdir.
Dijital ekosistem en çok insan hayatını etkilemekte.
Gelişen ve sürekli değişen bu ekosistemde günlük hayatımız, yaşam tarzımız, iletişimimiz ve bakış açımız değişime uğramıştır.
Bu ekosistemde bilgi ve iletişim açısından dijital dünya araçları sadece genç kuşaklar için değil, hem yetişkinler hem de yaşlılar için zorunluluk haline gelmiştir.
Dijitalleşme iş dünyasında her şeyi değiştirip dönüştürüyor.
Yeni dijital dünyada nesneler, cihazlar, insanlar, ofisler, evler, şehirler birbirlerine dijital ağlarıyla bağlanıyor ve birbiriyle iletişim kuran akıllı yönetimi doğallaştıran bir ekosistem oluşturuyor.
İş, rekabet, üretim, tüketim, hizmet, iletişim, pazarlama, satış, ticaret, ekonomi, finans, insan kaynakları, eğitim, sağlık, savunma, ulaştırma ve sayamayacağımız pek çok konu ve alan hatta devletler ve ülkeler dijitalleşmeden nasibini alıyor.
Bu çerçevede çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgileri yorumlayarak sizlere sunmak istiyorum.
Dijital Dünya IoT ve M2M ile dönüşüyor.
IoT ve M2M teknoloji ve uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte iş ve yaşam içerisinde istesek de istemesek de birlikte olacağız.
Son birkaç yıldır teknoloji trendleri arasında yerini koruyan ‘Nesnelerin İnterneti’; İngilizce yaygın bilinen adıyla Internet of Things (IoT), yaşantımızda çok önemli değişimler müjdeliyor.
Kullandığımız tüm cihaz ve eşyaların birbirlerine ve internete bağlanmasını mümkün kılacak olan IoT sayesinde yerden ve zamandan bağımsız biçimde nesneleri yönetmek mümkün olacak.
Sadece kişisel eşyalar değil; otomobiller, su sayaçları, sulama fıskiyeleri ve sokak lambaları için de geçerli olacak.
Pek çok teknolojiyi kullanacak olan ‘Nesnelerin İnterneti’ için ses ve görüntü tanıma, sensör ve yakın saha iletişimi gibi alanlardaki imkânlardan faydalanılacak.
Günümüzde internete bağlı akıllı eşyaların hayatımızdaki yerinin artması, dijital pazarlama için de önemli fırsatlar yaratacak.
Nesnelerin İnterneti, giderek kullanılmakta ve yaygınlaşmaktadır.
Nesnelerin İnterneti pazarının 2020 yılına kadar yüzde 50 civarında büyüyeceği öngörülüyor.
‘Yapay Zeka’ kontrollü bir gelecek her ne kadar distopik çağrışımlar yapsa da şüphesiz insan hayatını kolaylaştırıcı birçok yeniliği beraberinde getireceği öngörülüyor.
Peki ‘Dünya’da neler değişecek?
Üretim sistemlerinin kontrolü kolaylaşacak böylece üretimde verimlilik artacak.
Birbiri ile iletişim halinde olan entegre sistemlerin hata ve risk payı azalacak.
Akıllı sistemler ile tasarruf sağlanacak ve buna bağlı olarak maliyetler azalacak, verimlilik artacak.
2017’de nesnelerin interneti pazarı 1.7 milyarlık hacme ulaşacak.
2019’a kadar giyilebilir teknoloji pazarı yüzde 50’den fazla büyüyecek.
2020’de 250 binden fazla uygulama nesnelerin interneti kapsamına girecek.
2020’de ev içi otomasyon ve kontrol sistemleri tüketimin yüzde 35’ini kapsayacak.
Nesnelerin interneti sektörünün, perakende, sağlık, üretim ve ulaşım alanlarında yoğun şekilde kullanılacağı öngörülüyor.
Bu veriler ışığında baktığımız zaman dijital bir ekosistem oluşturularak kendi kendini idame edebilen bir geleceğe doğru gittiğimizi söylememiz çok da yanlış olmayacak.
M2M, Makineler Arası İletişim (Machine To Machine-M2M), cihazlara takılan özel bir simkart sayesinde, cihazların uzaktan izlenmesini, yönetilmesini ve birbiriyle iletişim kurabilmesini sağlayan bir teknoloji.
Kullanım alanının genişliği ve iş modellerinde yarattığı değişiklikler nedeniyle M2M, hem bireylerin hem de şirketlerin hayatını ciddi biçimde değiştiriyor.
Şu anda en önemli kullanım alanı haline gelmiş olan ‘Araç Takibi’nin yanında sağlık alanında ‘Tıbbi Otomasyona’ ve akıllı ev aletlerine kadar sayısız alanda kullanılmaya başlanmış durumda. Sayaç okuma, lojistik, finansal hizmetler tarafında POS ve ATM’ler ve hatta yazarkasalar, tarım ve hayvancılık, güvenlik bağlantılı binalar M2M’nin yükseliş gösterdiği alanlar.
Giyilebilir teknoloji
Giyilebilir teknoloji cihazlarının temel görevlerinden biri, sensörler aracılığıyla topladığı verileri doğrudan telefona ve internet üzerinden buluta aktarıp sağlık, eğlence, iş ve benzeri gündelik alanlarda hayatı kolaylaştırmak. Bu bilgiler adım sayar, kilo ölçer, sosyal medya takibi, mesaj alıp gönderme, uzaktan konuşma, ajanda kontrolü, müzik yayını, fotoğraf çekimi gibi pek çok seçeneği kapsıyor.
Giyilebilir teknoloji ürünleri saat ve bilekliğin yanı sıra kolye, bilezik, yüzük gibi aksesuarları da kapsıyor ve yakın dönemde akıllı lenslerin gelmesi de yüksek bir ihtimal. Giyilebilir teknolojiler alternatif tanıtım, pazarlama ve satış yöntemlerini de beraberinde getirecek.
Sonuç olarak KOBİ’ler, dijital ekosistemde var olabilmek için inovasyon becerilerini geliştirmek zorundalar.
Sevdiklerinizle birlikte sağlık ve huzur dolu nice mutlu bayramlar dileğiyle bayramınız kutlu olsun.
